Mitsubishi Electric Türkiye, eğitime destek projesi kapsamında 2016 yılının ilk yarısında dört üniversitenin yeni sanayi evresi konseptindeki etkinliklerinde üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri İş Geliştirme Yöneticisi Tolga Bizel, markanın Altın Sponsor olduğu İTÜ Robot Olimpiyatları ile birlikte, Kadir Has Üniversitesi Endüstri 4.0 Forumu, Marmara Üniversitesi Kariyer ve Gelişim Zirvesi ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi IEEE Öğrenci Kolu etkinliklerinde geleceğin fabrika otomasyonu konusunda öğrencileri bilgilendirdi.
Üniversitelerde “Robot Eğitim Merkezi” ve bilgi paylaşımı
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri birimi olarak, Türkiye’de tümleşik otomasyon içine entegre edilmiş robot teknolojisi konusunu sahiplenmeyi hedeflediklerini ifade eden Tolga Bizel, eğitime destek projesi kapsamında çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. En son 9 Eylül Üniversitesi ile “Endüstriyel Otomasyon ve Robot Teknolojileri Eğitim Merkezi” kurulmasına ilişkin ön protokol imzaladıklarını aktaran Bizel, Doğuş Üniversitesi işbirliğiyle de aynı merkezi kurduklarını, Bursa Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Mimarlık Mühendislik Fakültesi bünyesindeki Robot Eğitim Merkezi’ne çok amaçlı bir robot hibe ettiklerini ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Otomasyon Laboratuvarı’na ürün desteğinde bulunduklarını belirtti.
Bizel, üniversitelerde “Robot Eğitim Merkezi” kurulmasına katkı sağlamanın yanı sıra bugüne kadar pek çok farklı üniversite etkinliğine sponsor ya da konuşmacı olarak katıldıklarını bildirdi. Öğrencilerin çağın gelişen teknolojilerine uyum sağlayarak iş dünyasında tercih edilebilmelerine destek olmayı amaçladıklarını vurgulayan Bizel, Mitsubishi Electric Türkiye olarak eğitime destek çalışmalarına devam edeceklerini açıkladı.
Siber fizik sistemleri üretim süreçlerinin içinde
Üniversitelerde verdiği seminerlerde, yeni endüstri evresini siber fizik sistemleri kullanılarak üretim süreçlerinin yeniden iyileştirilmesi olarak tanımlayan Tolga Bizel, “Almanya’nın Endüstri 4.0 olarak adlandırdığı bu kavram, dünyanın farklı ülkelerinde başka isimlerle varlık gösteriyor. Örneğin; ABD’deki “Smart Manufacturing” inisiyatifi, bu oluşumun başka bir açıdan yaklaşımı diyebiliriz. Japonya’da ise benzer süreç “Inovation 25” olarak adlandırılıyor ve bu yaklaşık son 5 yıldır Japonya’da uygulanan bir yaklaşım. Dolayısıyla bu kavramı genel olarak “yeni endüstri evresi” olarak adlandırabiliriz. Bu yeni endüstri evresine Mitsubishi Electric’in yanıtı ise e-F@ctory. Üstelik e-F@ctory yeni bir oluşum da değil. Mitsubishi Electric, e-F@ctory konseptini kendi üretim bantlarında 2003 yılından bu yana kullanıyor. Bu sayede edindiği tecrübelerini ürünlerine ve dolayısıyla müşterilerine yansıtıyor” dedi.
Kişiselleştirilmiş ürünler ve üretim ilişkisi sağlanacak
Bizel, yeni süreçte üretilen her bir ürünün, günümüzün modern sistemlerinden farklı olarak ayrı bir seri numaralı kimliğe sahip olması ve belleklerinde sadece bazı temel bilgileri değil, kendi geçmişlerini de tutmasının planlandığını anlattı. Bizel, “Bu ürünler ayrıca tıpkı üretildikleri makineler gibi sürekli internete bağlı olacak ve dolayısıyla konumları ve durumları her an kolaylıkla belirlenebilecek. Alıcıları sayesinde bulundukları çevreyi inceleyip gerektiğinde yine kendi yetenekleri ölçüsünde fiziksel tepki verebilecekler ve bunu yaparken de internete bağlı diğer cihazlarla gerçek zamanlı olarak bilgi alışverişinde bulunabilecekler” diye konuştu.
Günümüzde gelecekle ilgili birçok fütüristik öngörüde bulunmanın mümkün olduğunu belirten Bizel, “Önümüzdeki yıllarda insan ihtiyaçları kendi kendine yetebilen otomasyon sistemleri ile karşılanacak. Kişiselleştirilmiş ihtiyaçlara göre hazırlanan bir ürün fabrikada üretilirken değiştirilebilecek ve bunun kontrol altına alınacağı sistem yapısı sağlanacak” dedi.
“Robotlar çok olağan bir işgücü haline geliyor”
Fabrikalarda robotlar ve insanların etkileşimli çalıştığı üretim hatlarının, sadece robotlardan oluşan üretim hatlarından daha verimli olduğunu belirten Bizel, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Japonya’da robot teknolojileri oldukça gelişmiş durumda, hatta hayat döngüsünün belki de son aşamasında yer alıyorlar. Bugüne kadar genelde yalnız çalışan robotlar, bundan sonraki dönemde muhtemelen insanla birlikte çalışan insansı robotlar olarak karşımıza çıkacak. Türkiye’de de başta sanayi olmak üzere robot kullanımı hızla yaygınlaşıyor. Fabrikaların üretim sürecinde hayati önem taşıyan robotlar, sağladıkları hız ve kolaylıklarla her geçen gün sanayide daha çok rol alıyor ve günümüzde çok olağan bir iş gücü haline geliyor.
Üretim bantlarında insanla beraber çalışacak robot yatırımları Türkiye’de de geçmişte olduğundan çok daha hızlı ilerleyecek. Türkiye, bulunduğu jeopolitik konum itibariyle yeni pazar fırsatlarına açık bir ülke ve dolayısıyla o pazarlarda da önce insan ihtiyaçlarını giderecek deterjan, çay, su, ambalajlanmış gıda malzemeleri ve onları destekleyici ev içinde kullanılacak eşyalar gibi üretimler yapılacak.”
“Türkiye Dördüncü Sanayi Devrimi’ni gençlerle yakalayacak”
Mitsubishi Electric olarak Türkiye’nin hızlı bir şekilde Dördüncü Sanayi Devrimi’ni gençlerle yakalayacağını düşündüklerini ifade eden Bizel, “Mitsubishi Electric olarak Türk sanayisinin bu devrime oldukça açık olduğunu görebiliyoruz. Biz de yeni endüstri evresinin iddialı oyuncusu olarak Türk sanayisinin, hayal gücümüzü zorlamaya hazırlanan geleceğin fabrika otomasyonuna hazır olması için teknolojik çözümler sunuyoruz. Ayrıca geleceğin otomasyon teknolojileri yöneticisi olacak gençlerin eğitimine katkı sağlamak için çalışıyoruz.
Kalifiye çalışan konusu her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüz için de olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Aslında yeni endüstri evresi en çok insanların gelişmesini gerekli kılıyor. Makinelerin ve üretim süreçlerinin üzerine alacağı yük ayrı bir konu olmakla beraber, bu yeni teknolojileri kullanabilecek altyapıya sahip insan kaynağının kesinlikle oluşturulmuş olması gerekiyor. Çünkü siber fizik, bilgi teknolojilerinin ve internetin yoğun bir şekilde kullanılmasını mecbur kılıyor. Temel bilimler ışığı ile başlayan endüstrileşme çalışmaları sonucunda çok farklı sektörlerde çok farklı yeni iş disiplinleri de gelişecek. Çok daha nitelikli, eğitim ve gelir düzeyi yüksek bir iş gücü yapısı oluşacak. İnsanlar ağır koşullar yerine, çok daha konforlu işlerde çalışacaklar. Tüm bu gelişmelere hazır olmak için gençlerin yenilikleri takip etmeleri ve çok donanımlı olmaları gerekiyor ” diyerek sözlerini tamamladı.