Adını “finansal teknolojiler”in kısaltmasından alan “fintech”, finansal hizmetlerde uygulamalar, süreçler, ürünler ve iş modellerinde teknolojiden faydalanarak inovasyon yaratan sektörü tanımlıyor. KPMG’nin Küresel Fintech Pratiği, dünya genelinde bu alandaki gelişmelerin nabzını tutmak için CB Insights ve H2 Ventures işbirliğinde araştırmalar gerçekleştiriyor. KPMG Türkiye Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Bölüm Başkanı ve Şirket Ortağı Sinem Cantürk, fintech’in son yıllardaki yükseliş grafiğini ve oluşan yeni alt sektörleri anlattı.
Sinem Cantürk, finansal teknolojilerdeki yeniliklerin gelecekte müşterilere sunulacak hizmetleri nasıl etkileyeceği konusunun sektörde yoğun olarak tartışıldığını belirtti. Fintech ile ilgili girişimlerin hem tüketiciler hem yatırımcılar tarafından büyük ilgi gördüğünü vurgulayan Cantürk, “Son dönemde küresel oyuncuların yatırımları, teknoloji trendlerinin gelişimi, uluslar arası ve yerel mevzuatın çizdiği yön bunu gösteriyor. Teknolojinin finansla kesiştiği ve finansal hizmetleri daha verimli hale getiren her gelişme birer fintech örneği oluşturuyor. Mobil ödeme sistemleri, yatırım yönetimi, krediler, mevduat, finansal yazılım gibi alanlarda yenilikçi çözümler sunan finansal teknoloji şirketleri, yakın zamana kadar son derece teknik ve regüle bir sektör olarak görülen finans sektörünü yeniden şekillendiriyor” dedi.
Türkiye’de 200’den fazla fintech yatırımı var
Fintech alanında Türkiye’de 200’den fazla teknoloji girişimi bulunduğuna dikkat çeken Cantürk, dünyadaki gelişmelere paralel olarak Türkiye’deki finansal teknoloji şirketlerinin de atakta olduğunu belirtti. Cantürk, “Dijital bankacılık, mobil uygulamalar ve ödeme sistemlerine yönelik yeni yatırımlar, bankalara ve finansal kuruluşlara hizmet veren hizmet sağlayıcılarla birlikte fintech sektörünü yoğun bir rekabet bekliyor. Bankalarda ise özellikle alternatif dağıtım kanalları ve kredi kartlarına ilişkin mevzuat ve yeni regülasyonlar, finansal teknolojiler anlamında bankalara aktif hizmet sağlayan şirketlerle çalışılması ve bankacılık hizmetleri bünyesinde yer verilen sosyal medya çözümleri ve veri analizi metotları, ATM ve güvenlik kapsamındaki uygulamalar Türkiye’deki fintech çalışmalarına örnek oluyor” dedi.
Türk firmalarından yıkıcı inovasyon
Bu teknoloji firmalarının yüzde 70’inin yıkıcı inovasyon denilen yeni bir teknoloji veya yöntem yaratmaya yönelik faaliyet gösterdiğini belirten Cantürk, “Türkiye’de 2015 yılında yayımlanan Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ile ödeme ve tahsilat firmalarının sayısı oldukça arttı. Son iki yılda Türkiye’de Fintech alanlarına yatırımlarında önemli bir artış görülüyor. 2012 yılından 2015 yılı sonuna kadar yatırım miktarları 1,1 milyon dolardan 9,6 milyon dolara yükselmiş durumda. Türkiye’de en çok yatırım alan Fintech firmalarından öne çıkanlar, ödeme sistemleri, para tahsilatı, para transferi, e-fatura/e-devlet firmaları olarak göze çarpıyor. İnternet erişimi ve mobil cihaz kullanımlarının giderek arttığı Türkiye’de, tüm sektörlerdeki gibi finansal sektörde de kullanıcıların beklentileri üst seviyelere ulaştı. Kullanıcılar artık en kolay, en hızlı şekilde finansal hizmetlere ulaşmayı bekliyorlar. Bu kapsamda finansal teknolojilerle gerçekleşen işlemlerin değeri her yıl yüzde 19 oranında büyüyor. 2016 yılında pazarın toplam işlem hacminin ise 19,6 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor” şeklinde konuştu.
Dijital bankacılıkta Türkiye’nin öncülüğü
Cantürk şunları ekledi: “Fintech alanında yenilik ve yeni yöntemler sunan girişimlere gelince, Türk bankalarının bu alanda dünyada örnek alınacak bir konumda olduğu göze çarpıyor. Özellikle yabancı yatırımcılara sahip Türk bankalarının, dijital bankacılık alanında kullanıcılara daha hızlı ve daha kolay hizmetler sunmalarını sağlayan sistemler geliştirdikleri görülüyor. Buna bağlı olarak Türkiye’deki bankaların İngiltere ve ABD’ye oranla daha müşteri-odaklı bir politika izledikleri ortaya çıkıyor.”
20 milyar dolarlık küresel bir sektör
Sinem Cantürk son üç yılda dünyada finansman işlemleri 20 milyar doların üzerine çıkan ve küresel bir sektör olduğunu kanıtlayan finansal teknolojilerdeki gelişmeleri şöyle özetledi:
- Finansal teknoloji girişimlerinin büyümek için yatırıma ihtiyaçları var. Bankalar ezber bozan bu gelişme karşısında hızlı uyum sağlayıp, yeni sektörü kendilerine rakip olarak değil, yenilikçi bakış açısı getiren destekleyici olarak konumlamaya başladı ve finansal teknoloji girişimleri için fonlar oluşturdu. Bankaların yanı sıra teknoloji ve finans odaklı yatırımcılar da bu pazardaki potansiyelin farkında.
- KPMG ve CB Insights’ın çeyrek dönemlerde Fintech alanındaki yatırımların nabzını tuttuğu ”Pulse of Fintech” raporuna göre, 2015’teki finansal teknoloji yatırımları, 2011’de yapılan yatırımın 6 katına ulaşarak rekor kırmıştı. Özellikle Asya’daki yatırımlarda patlama olurken Avrupa fintech pazarındaki yatırımları ise büyük oranda Birleşik Krallık yüklenmişti.
- 2016’da ise büyük oranda mega anlaşmaların (1 milyar dolar ve üzeri) eksikliği nedeniyle Fintech yatırımlarının azaldığı görülüyor. Girişim sermayesi ile desteklenen yatırımların 2015’teki 14,5 milyar dolar seviyesinin üzerine çıkması beklenmese de Fintech firmalarına yapılan toplam yatırım rakamlarının 2015 toplamını aşması öngörülüyor.
- 2016’nın 3. çeyreğine yönelik raporun ilgi çeken bulgularından biri de Asya’nın Fintech yatırımlarında ilk defa Kuzey Amerika’nın önüne geçmiş olması. 2017’de Asya’nın bu tempoyu koruyup koruyamayacağı, sektörde merakla beklenen bir gelişme. Yapılan yatırımların çeşitliliği ve bölgede fintech üslerinin büyümesine verilen geniş çaplı destek, bu olasılığı kuvvetlendiriyor.
Dünyanın zirvesinde Çin var
- KPMG ve H2 Ventures’in hazırladığı dünyanın en yenilikçi fintech firmalarını kapsayan 2016 Fintech 100 listesi, sektörün dünyadaki büyüme hızını çarpıcı rakamlarla ortaya koyuyor. Listede 50 yerleşik “öncü” Fintech firmasına ve cesur, ezber bozan 50 ”yükselen” firmaya yer veriliyor.
- Fintech 100’de Amerika kıtasından 35, Avrupa-Ortadoğu-Afrika bölgesinden 28, Birleşik Krallık’tan 13, Asya-Pasifik bölgesinden 24 firma bulunuyor.
- İlk 50’deki girişimlerin yüzde 90’ından fazlası yerleşik firmalara ve geleneksel iş modellerine meydan okuyor. Toplam küresel fintech yatırımlarının yüzde 65’inden fazlasını toplayan Fintech 100 firmaları ise giderek daha büyük sermayeleri cezbediyor.
- Yerleşik 50 listesindeki ilk beş içindeki dört firma Çin’den. İlk 50’de toplam sekiz Çin firması bulunuyor.
- Öncü firmalardaki ülke sayısı 13’ten 17’ye yükseldi. Fransa, Meksika, Güney Afrika ve Singapurlu firmalar ilk kez listeye girdi. Fintech 100 listesinde 22 ülkenin yer alması küresel rekabetin genişlediğini gösteriyor.
- Listeye dokuz firmayla giren “Regtech” (Mevzuat Teknolojileri) gibi yeni alt fintech sektörleri ortaya çıkıyor.
- ”Insurtech” (Sigorta Teknolojileri) 12 firma ile geçen yılki toplamını neredeyse ikiye katlayarak yükselişini sürdürüyor.
- Rapor, Regtech ve veri analitiği gibi yeni alt sektörlerde değer yaratan bir gelişmeye, Insurtech ve blok zinciri alanlarında ise sürekli büyümeye işaret ediyor.
- Listedeki ilk 10 firmanın dokuzu, fintech’in ”yıkıcı” oyuncuları.
- 100 firmanın 32’si kredi verme üzerine iş modellerine sahip.