Crowdfunding / kitlesel fonlama yine en popüler konulardan biri. Bu yol ile şirketler kolaylıkla milyonlarca dolar yatırım alıyor. Bu konuda görüşünüzü alabilir miyiz? Sizce kitlesel fonlama fintek girişimlerini etkileyecek mi? Yatırım şirketlerine etkisi nasıl olacak?

Kitlesel fonlamanın sağladığı avantajlardan biri olan mikro yatırım finans mutfağındaki sıcak konulardan biri. Öyle ki Pebble, Ouya ve Oculus havuzdan topladıkları güç ile ufka yelken açmış firmalar arasından sadece birkaçı. Bu firmalar da rahatlıkla büyük oyuncular karşısına çıkabilir ve merkez ofislerinde sunum yapabilirlerdi fakat onların farkı içerisinde oldukları sektörler değil geliştirdikleri finans modeli oldu. Ortak aklın getirilerinden biri olan tümden gelim metodu onlara fikirlerini sevebilecek sayısız bireyin olduğu fikrini verdi ve şanslarını denemiş oldular. En beğendiğim girişimlerden biri de California’da faaliyet gösteren UDEMY. 3 Kurucusundan 2’si Türk olan ve fikir olarak da tamamen bu topraklardan doğmuş bir oluşum UDEMY. Kurucularından Eren Bali dahi bir Türk Zekası. Türkiye’de işi tutturamamasına rağmen vazgeçmeyip Amerika’ya gidip orda şirketi tekrar kurmuş bir cesur yürek. Her şansını deneyen başarılı olmuyor elbette ama başaranların verdiği ilham ile  “kitlesel fonlama” kavramındaki mikro yatırım potansiyeli barındıran kitle bu alana yöneliyor. Buradaki yatırımlar gelecekte bankacılık sektöründen 4,7 triyon dolar gelir ve 470 milyon dolar kar çalacağı düşünülen fintekleri de besliyor. Bu yüzden “akıllı” bankacılığın çeviklik gereksinimini giderecek eğilimler göstermesi gerekiyor. Yatırım şirketleri ise kitlesel fonlama alanında gerek danışmanlık gerekse yatırım hacmi desteği sağlıyorlar. Geliştirecekleri modeller zaman ile türev işlemler halini bile alabilir. Bu da büyük yatırım şirketlerinin de kitlesel fonlama ile mikro yatırım oluşumunun birer oyuncusu olacağı anlamına geliyor. Pek tabii ki tüm bunların olabilmesi için regülatif anlamda da ortamın desteklenmesi gerekiyor, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in de geçtiğimiz günlerde açıkladığı üzere çalışmalar hızlanmış durumda. Umuyorum ki ülkemizi ekonomik anlamda da ileriye götürecek ve kaldıraç potansiyeli oldukça yüksek olan bu mikro yatırım olanağının tabana yayılması biran önce gerçekleşir.

Teknoloji ile ilgili biri olarak kickstarter ilginizi çekiyor mu? Ufak da olsa bu tip kitlesel fonlamalara katılıyor musunuz?

Bir model olarak mikro yatırım dijital platformlarda yakaladığı başarısı ile birçok finansçının dikkatini çekiyor. Kickstarter’ın bir crowdfunding platformu olarak yakaladığı başarı örnek gösterilecek seviyede. Sayıca yüksek fakat değer olarak düşük miktarda yapılan yatırımların oluşturduğu yatırım hacmini göz önüne alırsak yakın zamanda sadece bu işten anlayanları değil yeni teknoloji ve ürünlere ilgisi olan herkesi kendine çekecekmiş gibi görünüyor.

Kickstarter benzeri oluşumları ufak da olsa ülkemizde de görmeye başladık. Ben de kişisel olarak özellikle de desteklemek amaçlı oluşumun içinde olmaya gayret ediyorum. Bazen olası fırsatları bizzat takip edemesem de, bu konularda görevlendirdiğim Dijital Bankacılık işkolundaki ilgili arkadaşlarım vasıtasıyla yakalama şansı elde etmiş oluyorum. Ancak yine bahsettiğim gibi bu girişimlerim özellikle oluşumu destek amacı taşıyor, zira hepimiz bilmeliyiz ki doğru iş modelini bularak Seed aşamasından IPO aşamasına gelebilecek kadar büyüyen fintek ve start-up’lar oldukça sınırlı sayıda oluyor, zaten de ekonomik dinamikler açısından böyle olmalı.

Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında takip ettiğiniz / beğendiniz fintek girişimleri var mı?

Çekirdekten başlayacak olursak 2015 başından beri Amerika ve İngiltere’de start-up yatırımları ciddi artışlar gösteriyor ve birçok alanda yeni ürün & servisler sunan start-up’ların finans sektörü için en dikkat çeken kısmı fintekler. Bu şirketlerin özellikle sigorta, yatırım, kredi ve ödeme sistemleri alanında ciddi yatırımlar alarak finans ekosistemine yenilikçi ürünler kazandırdıklarını görüyoruz. Ancak son dönemde beni en çok etkileyen Fintekler Blockchain teknolojisi üretenler. Blockchain sadece para birimi olarak değil, kontrat ve sözleşmeleri de içerebildiği için ekonomik düzeni ve bankacılık iş modellerini derinden etkileyebilecek bir oluşum. Bu alanda da özellikle Bitcoin, Ripple ve BlockStream en dikkat çekici fintekler. Yaptıklarını ve vizyonlarını dikkatle takip ediyorum. Bu alandaki gelişmeler tabii ki sadece bizim dikkatimizi çekmiyor, Bank of England örneğin bu alanda önemli girişimler yapıyor, yine Amerika’da bankalar birleşip ortak Blockchain platformları kuruyorlar. Bu arada bahsettiğim gibi sadece sanal para birimi anlamına gelmeyen Blockchain’in getireceği en önemli fayda da şeffaflık olacak. Yapılan işlemler, sözleşmeler, kontratlar şeffaf bir şekilde izlenebilir takip edilebilir olacak, bu anlamda oluşumun kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye de fayda sağlayacağını düşünüyorum.

Sizce fintek alanında hangi yönde daha çok gelişme bekliyor bizi? B2B mi yoksa B2C mi?

Öncelikle bunun finteklerin bulunduğu coğrafi konuma ve hitap ettikleri kitlelere yada kurumlara göre değiştiğini söylemem gerekir. Afrika gibi gelişmekte olan ülkelerin yoğunluk gösterdiği bölgelerde B2C fintekler ön planda olurken, Kuzey Amerika ve Avrupa bölgelerinde yazılım gücünün ve talebin güçlenmesi doğrultusunda B2B model ile hizmet veren fintekler ön plana çıkıyor. Suyun hareket etme yöntemi gibi fintekler de yoğunluktan kurtulma ve fırsat yaratma adına rakiplerinin daha az olduğu yeni pazarlara girme çabasında olacaklar. Rekabetin getireceği teknoloji yarışının hem efektif bir yeni pazar penetrasyonu hem de ürün ve hizmetlerdeki teknoloji altyapısının güçleneceğine inanıyorum. Ama yine de bence fintek piyasasındaki gelişmeleri irdelerken AirBnb, Uber gibi C2C modellere de dikkat etmek gerekiyor. Ben de bu paralelde düşünüyorum, regülasyonla doğru desteklendiği sürece C2C modelleri kazanan olmaya çok daha yakın görüyorum.