Denizbank’ın teknoloji ile çok ilgilenen bir banka olduğunu biliyoruz. Teknolojinin gelişmesi ile siber güvenlik daha önem kazandı. Denizbank’ın siber güvenlik konusunda nasıl çalışmaları var?

Finansal kurumlarda örneklerini sıkça gördüğümüz sistemlerin çökmesi sonucu para kaybının yaşanması ve ilgili konunun kamuya yansıması, paranın yanında itibar kaybını da beraberinde getiriyor. Bu durumlara karşı bizi yıllardır koruyan teknoloji iştirakimiz InterTech’in sunduğu finansal ürünlerin içerisinde bu ürünlere entegre güvenlik yazılımları mevcut. Biz DenizBank Finansal Hizmetler Grubu olarak sadece finans teknolojilerini değil, tüm teknolojik gelişmeleri takip ediyoruz, siber güvenlik de bunlardan biri. Internal sistemler bünyesinde geliştirdiğimiz güvenlik yazılımları ile bir bankanın absorbe edebileceği miktarın çok üzerinde siber saldırıyı zararsız hale getirerek absorbe edebiliyoruz. Ayrıca siber güvenlik konusunda işinin ehli bazı finteklerle de işbirliğimiz mevcut. Özellikle mobil uygulamalar tarafında kriptografi ve katmanlı güvenlik hizmetleri konusunda önemli bir işbirliğimiz bulunuyor. Hatta şöyle bir bilgi verebilirim, bu işbirliğimizle geliştirdiğimiz güvenlik modeli sayesinde BDDK’nın yayınladığı ve mobil bankacılık uygulamalarını kapsayan yeni güvenlik kuralları ile ilgili mobil bankacılık uygulamamızda hiçbir değişiklik yapmaya gerek olmadan tam uyum sağlamış olduk.

Denizbank özelinde fintek alanında ne gibi gelişmeler var? Kendi bünyesinde ayrı bir fintek girişimi olacak mı? Intertech için Denizbank’ın finteki diyebilir miyiz?

Amerika’da 2.500, Birleşik Krallık ve Avrupa’da ise 1500 civarında fintek şirket faaliyet gösteriyor. Türkiye’de ise finteklerin sayısı şu an 200 civarında. Mevcutta teknoloji şirketimiz Intertech ile birlikte hackathon düzenleyip start-up’ları keşfetmeye ve motive etmeye çalışıyoruz. Ancak ülkemizde faaliyet gösteren fintek start-up’ların  artması ve iyi fikirlerin ayakta kalabilmesi için ekosistemdeki tüm oyuncuları bir araya getiren yapıcı platformların olması gerekiyor. Bu nedenle biz de henüz şirket haline gelmemiş veya yeni kurulan, profesyonel mentorluk, danışmanlık ve yatırım ihtiyacı olan finteklerin gelişmesine katkıda bulunarak onları ekosisteme dâhil etmek üzere bazı çalışmalar yürütüyoruz. Yatırım ağları, hızlandırıcı programlar, üniversiteler ve inkübatörleri inceleyip onlarla birebir görüşmeler sağlıyoruz ve farklı işbirliği modelleri geliştiriyoruz. DenizBank olarak bu ekosistemi destekleyip gelişmesine katkıda bulunmak bizim için çok önemli. Ama unutulmamalı ki başarılı iş modellerinden biri de organik büyümedir. Yenilikçi fikirlerimizi günün sonunda tıklanabilir ve dokunulabilir çerçevelere sığdırabilen bir iştirak ile çalışıyoruz. Bu anlamda da Intertech’e başarılı ve büyük bir “Fintek Enabler” diyebiliriz, Intertech’in amacı doğrudan pastadan pay almak değil, pastayı büyütmek çünkü.

Denizbank’ın bir fintek girişimini satın alması gibi bir olasılığa nasıl bakıyorsunuz?

DenizBank olarak cüretkar adımlar atmaktan çekinmeyen bir kurumuz. Teknoloji ve inovasyonda attığımız büyük adımlar bu karakterimizden kaynaklanıyor. Hali hazırda start-up’lar adına geliştirdiğimiz projelerimiz mevcut. Biliyorsunuz zamanında da InterTech ve AKK firmalarını finansal hizmetlerimize ivme kazandırmak üzere satın almıştık. Bugün de fintek firmalarına kapımız sonuna kadar açık, bizimle beraber yürütecekleri iş potansiyelini göz önüne alırsak bu konuda atılacak güzel adımlar olacak diyebilirim.

DenizYatırım olarak fintek alanında yaklaşım nedir? Yatırım yapılan Türkiye’de fintek girişimleri var mı?

Şu an için yok. Tabii ki bu olmayacak anlamına gelmiyor. Bahsettiğim gibi fintek piyasası henüz gelişim aşamasında Türkiye’de. Önümüzdeki dönemde de Deniz Yatırımı hem Fon olarak hem de M&A olarak bu piyasada bir oyuncu olarak görebilirsiniz.