Mehmet Karaca
İNİNAL
ÜRÜN MÜDÜRÜ
Yavaş yavaş hayatımızın bir parçası haline gelen fintech’i daha iyi anlamak için üç önemli konu hakkında bilgi sahibi olmak gerekiyor.
Big Data
Tahmin etmemiz gereken konu Big Data’nın etkileriyse eğer meseleyi iki faktör olarak incelemek lazım. Birincisi, teknoloji sahipliği ve kullanımı arttıkça ürettiğimiz veri miktarı sürekli çoğalıyor. İkincisi de bu veriden anlam çıkarma yeteneğimiz teknolojinin gelişmesi ve bu alandaki akademik çalışmalar sayesinde hızlanarak artıyor. Fintech’teki uygulamalara gelince listeyi uzatmak mümkün olsa da ilk öne çıkanların kredi skor hesaplama ve fraud tespit etme sistemleri olacağını düşünüyorum.
Yeni kredi skorlama modelleri pek çok açıdan devrim niteliğiyle bir etkiyi şimdiden yaptı. Dünyada 100 milyon dolar değerlemeyi aşan belki 10 kredi skorlama uygulaması vardır. Buradaki daha büyük etki ise bence bankacılık sisteminin dışında kalan, çok az kredi geçmişi olan veya mevcut finansal kuruluşların kredi için yetersiz bulduğu bireylerin veya küçük işletmelerin krediye yani finansmana ulaşması olacak. Bu da dar gelirli bir ailenin çocuğuna kaliteli bir eğitim verebilmesi veya bir esnafın işini büyütmesi demek. Orta vadede big datanın finansman sayesinde önemli bir toplumsal fayda yaratmasını öngörüyorum.
Ürettiğimiz veri ve bunu işleme yeteneğimiz artıkça bir ödeme işleminin fraud mu yoksa masum bir işlem mi olduğunu ayırt etme yeteneğimiz kaçınılmaz olarak artacak. Fraud işlemleri daha iyi ayıkladığımızda hem kullanıcıların, hem işyerlerinin, hem de ödeme sistem sağlayıcılarının finansal kaybı azalacaktır. Bence bu alandaki en önemli sonuç fraud işlemler azaldıkça tedbirlerin gevşemesi olacak. Tedbirler gevşedikçe kullanıcıların ve üye işyerlerinin hayatlarını veya operasyonlarını kolaylaştıracak inovasyonların ve yeni deneyimlerinin önü açılacaktır.
Paylaşım Ekonomisi (Sharing Economy)
Son birkaç yıl, paylaşım ekonomisi modelli pazaryerleri için müthiş bir hızla geçti. Önce Airbnb ve Uber’in önderliğinde, Postmates’ten Syhp’e Wework’e pek çok markanın yüzlerce milyon dolarlık yatırım turlarını dinledik. 2013 ve 2014 bu modeller için yüksek müzikli bir partiydi adeta. Ancak 2015 sonu ve 2016’da partinin sesi biraz kısıldı desek yeridir. Homejoy, Sidecar gibi bazı girişimler kapandı, bazı oyuncuların karlılıkları sorgulanır hale geldi. Büyük yatırım turlarının haberleri azaldı. İsimler, markalar değişecektir ancak kalıcı olan şey paylaşım ekonomisi özellikle “millennial” jenerasyonun kalbini fethetti. Bir ev, bir araba, bir yazlık satın almayı vadeden “Amerikan Rüyası” sorgulanır hale geldi.
Paylaşım ekonomisi hem hizmet alan hem hizmet verenler tarafından kitlelere yayıldıkça konu fintech’in geleneksel oyuncuları bankalar ve kart şemalarını da doğrudan etkiledi. Öncelikle hizmet bedelini hizmet alandan tahsil etmek gerekiyordu. Sonrasında paranın ilgili banka ve şema komisyonları düşülüp hizmet verene en hızlı ve en ucuz şekilde transferi gerekiyordu. Bunu yapmak isteyen pazaryerlerinin ise elinde 90’larda internet alışverişi için kurgulanan Sanal POS ve havale/eft/swift ile para transferinden başka bir enstrüman yoktu. Paylaşım ekonomisinin bu yeni istekleri Braintree ve Stripe gibi yeni nesil oyuncuların büyümesine ciddi destek verdi.
Paylaşım ekonomisi şimdiden ciddi bir ekonomik büyüklüğe ulaştı. Uber, aktif olduğu şehirlerde birer birer toplu taşıma ve geleneksel taksileri geride bırakıyor. Airbnb sahip olduğu yatak sayısı ve gecelik misafir sayısında dünyanın en büyük otel zinciri oldu. Ancak paylaşım ekonomisi için yolun daha sadece başındayız. Amerika ve Avrupa’da henüz sadece birkaç sektörde pazar lideri olmaya başlayan bu modelin tüm dünyaya ve daha pek çok sektöre sıçradığını düşünürsek resmin ne kadar büyük olduğunu anlayabiliriz. Paylaşım ekonomisi büyüdükçe yeni hizmet verenleri ve hizmet alanları da kapsamaya başlayacak. Sisteme katılan her yeni birey ve her yeni hizmet için parayı dijital olarak bir kişiden alıp bir kişiye aktarmak gerekecek. Bugün tahmin etmemizin mümkün olmadığı yeni iş kolları ve yeni kullanıcılar sisteme girdikçe bu ekonomik büyüklüğü bir yerden bir yere taşımak için yeni problemler ortaya çıkacak ve bu problemleri çözen iş modelleri hızlıca yükselecek.
Burada iki büyük potansiyel öngörebiliriz. İlki hizmet alanın ve hizmet verenin farklı ülkelerde olduğu durumlar. Bugün teknolojinin geldiği noktada serbest çalışan bir yazılımcının başka bir ülkede bir projede yer alarak kod yazmasıyla o işi kendi ülkesinde yapması arasında neredeyse hiçbir fark yokken iş para transferine geldiğinde işlemler hiç de o kadar kolay değil. Buradaki problemleri çözen kullanıcılar paylaşım ekonomisine ciddi hız kazandıracak ve oluşturacağı network etkisiyle hızlıca büyüyecektir. Diğer alan ise finansal sisteme katılım. Bugün hala kabaca dünyanın yarısının banka hesabı yok. Mevcuttaki modeller hizmet verenin banka hesabına ödemeyi yaparken bankacılık sisteminin dışındaki hizmet verenlere ödeme yapabilen bir çözüm paylaşım ekonomisinde pek çok yeni modelin hayata geçmesini sağlayacaktır.
Internet of Things
Nesnelerin interneti veya giyilebilir teknoloji akademik çalışmalardan çıkıp somut ürünler halini aldı ve son hızla genel geçer bir teknolojik ürün grubu olma yolunda. Apple Watch bir yıldan kısa bir sürede 3 milyon adet sattı. Android saatler aynı şekilde pazarda yerlerini aldılar. Saatlere ek olarak fitness bilekliklerinden Amazon Echo’ya Pazar çok dağınık bir şekilde büyüyor ve büyümeye devam edecek. Dolayısıyla hepimizin internete bağlanan ve birbiriyle konuşan teknolojik alet sayısı 90’ların sonunda sadece masaüstü bilgisayarlar iken birer birer artmaya başlayacak. Bu durumda “nesne”lerin ve internetin hayatımızda kapsadığı alan artacak ve çoğunu bugünden tahmin etmemizin mümkün olmadığı çok çeşitli kullanım senaryoları hayatımıza girecek. Bu senaryolar hayatımıza girdikçe de çok temel bir işlev olan paranın hareket etmesi için de aynı paylaşım ekonomisinde olduğu gibi yeni modellerin doğması gerekecek.
Değişime en açık olan alanlardan biri kuşkusuz ödeme olacak. Apple Watch ile şimdiden NFC özellikli tüm POS cihazlarında ödeme yapabiliyorsunuz. Giydiğimiz internete bağlı nesneler ile mağazalardaki internete bağlı nesneler konuştukça gelişmiş ödeme senaryolarının doğacağını tahmin edebiliriz. Yeni ödeme metotları hem kullanıcılara hem de işyerlerine kolaylıklar, faydalar sağlama potansiyelini sahip. Bu şekilde sektörde pek çok oyuncuyu tatmin eden yeni ödeme metotları çıktıkça mevcutta bankalar ve kart şemalarından oluşan ödeme sistemlerinin bugünkü değer zinciri de sarsılacaktır.