IICEC ev sahipliğinde World Energy Outlook 2018 Türkiye tanıtımının da yapıldığı enerji konferansı Istanbul’da gerçekleştirildi.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nin (IICEC) ev sahipliğinde Dünya Enerji Görünümü 2018 Raporu’nun (World Energy Outlook 2018) Türkiye tanıtımının da yapıldığı enerji konferansı 20 Aralık 2018 Perşembe günü Conrad Hotel Istanbul’da gerçekleştirildi.

 

Konferansın açılışında konuşan Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Uluslararası Enerji Ajansı’nın her sene hazırladığı, dünya liderlerinin ve sektörün başucu kitabı olan Dünya Enerji Görünümü’nün (World Energy Outlook) Türkiye lansmanına, IICEC’in bir kez daha ev sahipliği yapmasından mutlu olduklarını belirtti. Güler Sabancı, IICEC’in “Uluslararası Araştırma Merkezi” kimliği kazanmaya yönelik çok önemli adımlar attığını vurguladı.

IICEC Onursal Başkanı Doktor Fatih Birol’un liderliğinde Uluslararası Enerji Ajansı’nın son üç yılda çok önemli adımlar attığını söyleyen Güler Sabancı, kazandığı yeni üyelerin yanısıra, üye olmayan ülkelerle de işbirliğini süratle geliştirmesini yakından memnuniyetle takip ettiklerini belirtti. Türkiye enerji sektöründe son 16 yılda çok önemli gelişmeler yaşandığını belirten Güler Sabancı, şunları söyledi:

“Ülkemiz için çok stratejik olan bu sektörü kamu ve özel sektör, hep birlikte, yoğun gayretlerle, önemli bir noktaya getirdik. Artan enerji talebinin karşılanmasına yönelik olarak, büyük bölümü özel sektör tarafından olmak üzere, sadece elektrik ve doğal gaz sektörlerinde 100 milyar dolar üzerinde yatırım gerçekleştirildi. Bunun neticesinde, elektrik sektöründe, üretim kapasitemiz üç katın üzerinde büyüdü. Aynı zamanda yerli teknolojiyi de içeren YEKA modeli ile önemli bir büyüme ve gelişim fırsatı yakalandı. Dağıtım sektörü tümüyle özelleştirildi. Özel sektör yatırımları ve verim odaklı operasyonlar neticesinde; kayıp-kaçak oranlarında, arz kalitesinde, tüketici memnuniyetinde çok çarpıcı gelişmeler yaşandı.”

 

SEKTÖRÜN SERMAYE YAPISININ YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMESİNE VE YAPILANDIRILMASINA İHTİYAÇ VARDIR”

Son dönemde, “Son Kaynak Tedarik Tarifesi” ile ilgili atılan adımların da piyasanın rekabetçiliği bakımından önemli rol üstlendiğini söyleyen Güler Sabancı, şöyle konuştu:

“Tüm bunların üstüne, teknolojinin dönüştürücü etkisi de sektöre eşsiz fırsatlar sunmaya başladı. Ancak bu sektörün, daha verimli işlemesi ve tüm paydaşlar için daha fazla değer yaratılabilmesi için çok önemli bir şart var. O da, finansal sürdürülebilirliğin temin edilebilmesidir. Bugün enerji sektörümüz bu bakımdan zorlu bir süreçten geçiyor. Enerji sektörümüzü, bütüncül bir yaklaşım ile, mali sürdürülebilirlik bakımından daha iyi bir noktaya taşımamız gerekiyor. Bunun için öncelikle, sektörün sermaye yapısının yeniden gözden geçirilmesine ve yapılandırılmasına ihtiyaç vardır.”

 

ELEKTRİFİKASYON BÜYÜK FIRSATLAR GETİRİYOR”

Enerji sektörünü daha ileriye taşımanın tüm paydaşların ortak hedefi olması gerektiğine dikkat çeken Güler Sabancı, “Çünkü çok çarpıcı olan elektrifikasyon trendinin fırsatlarını, genç nüfus, artan kentleşme, ulaşım sektörü ve inovasyon bakış açısıyla etkin şekilde değerlendirmeliyiz” dedi.

 

“ENERJİ SEKTÖRÜNDE KADINLARIN ROLÜNÜ ÇOK ÖNEMSİYORUZ”

Diğer pek çok alanda olduğu gibi enerjide de sanayi- üniversite işbirliklerini çok önemsediklerini söyleyen Güler Sabancı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“IICEC’te ortaya koyduğumuz yapı ile de öncü uygulamalara imza atıyoruz. Önümüzdeki dönemde de yüksek katma değerli, bilgi ve teknoloji yoğun proje ve işbirliklerine odaklanmaya devam edeceğiz. Bunların yanında, enerji sektöründe kadınların rolünü de çok önemsiyoruz. Bu çerçevede Üniversitemizde; IICEC ve Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezimiz (SU Gender) arasında çok önemli bir işbirliği gelişiyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın da desteklediği bu önemli platform; enerji alanında çalışan kadınların global anlamda desteklenmesini hedefleniyor.”

Güler Sabancı, “Daha güvenli, verimli ve rekabetçi bir enerji ekosisteminin oluşabilmesi için finansal sürdürülebilirliği güçlenmiş, odağında teknoloji olan bir enerji sektörüne ihtiyaç vardır. Böylece, enerjinin Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişmesine de katkısı artacaktır” dedi.