EY’nin özel sermaye fonları sektörünün geleceğini günümüz piyasa koşulları ile inceleyen raporu açıklandı.

Rapor; küresel fonlama görünümünün özel sermaye fonları öncülüğünde kayda değer bir değişimden geçtiğine işaret ediyor.

Dünyanın lider danışmanlık ve denetim şirketlerinden EY (Ernst & Young), özel sermaye fonları sektörünün geleceğini günümüz piyasa koşulları ile mercek altına alan ‘Yeni Denge’ adlı raporunun sonuçlarını açıkladı. Özel sermaye fonları sektörünün sermaye oluşumundaki rolünün arttığını ortaya koyan rapor; yatırımlarından en yüksek değeri yaratmaya yönelik strateji oluşturmayı hedefleyen özel sermaye fonu yatırımcıları için de kılavuz niteliği taşıyor.

 

Global özel sermaye fonları 3,4 trilyon doları yönetiyor

Raporun sonuçlarına göre; küresel fonlama görünümü özel sermaye fonları öncülüğünde kayda değer bir değişimden geçiyor. Raporda; özel piyasalardan elde edilen yeni sermayenin ilk kez 2017’de halka açık piyasalardan elde edilen sermayeyi aşmasının hem özel sermaye fonları sektörü hem de yatırımcılar için uzun vadeli ve büyük ölçekli etkiler yarattığı ifade ediliyor. Günümüzde küresel çapta yaklaşık 3,4 trilyon doların özel sermaye fonları tarafından yönetildiği belirtilirken, 2000 yılında bu rakamın 500 milyar dolar seviyesinde olduğuna dikkate çekiliyor.

 

Yeni fonlama araçları yatırım yapılabilir dünyayı genişletti

Özel sermaye fonlarının geçirdiği dönüşüme ışık tutan rapor, gerçekleştirilen inovasyonlarla sektörün yeni araçları kullanarak yatırım yapılabilir dünyanın kapılarını tümüyle farklı ve yeni nesil işletmelere açtığını gösteriyor. Rapora göre; fonlama metotlarındaki değişimin etkisiyle özel sermaye şirketleri için yatırım yapılabilir dünyanın genişlemesi, yeni sermaye kaynakları ve büyüme segmentlerinin ortaya çıkmasını sağlıyor.

Küresel fonlama görünümündeki yeni dinamiklerin analiz edildiği rapora ilişkin olarak değerlendirmede bulunan EY Türkiye Özel Sermaye Fonları Sektör Lideri Demet Özdemir şunları söyledi: “Bugünün sermaye piyasalarında, halka açık piyasalarda bir ölçüde durağanlık yaşandığını ve borsa kotasyonlarının giderek büyük ölçekli ve daha olgun şirketler tarafından domine edildiğini söyleyebiliriz. Aynı zamanda özellikle geçtiğimiz on yıl, yeni özel sermaye araçları ve yatırım modellerinin test edildiği bir dönem oldu. Bu yeni araç ve modeller, eskiye göre çok daha fazla sayıda ve farklı büyüklükteki şirkete fonlama sağlanmasına imkân tanıyor.”

Halka açık şirket sayısında düşüşe neden olan faktörlerin de değerlendirildiği raporda ayrıca ABD ve Avrupa’nın geleneksel piyasalarında da halen büyüme alanı bulunduğu ifade ediliyor. Rapora göre; gelişmekte olan piyasalar, özel sermaye fonları penetrasyon seviyelerinin oldukça düşük olması ile birlikte yüksek bir büyüme potansiyeli barındırıyor. Raporda, özel sermaye fonları kapsamının geleneksel olarak dışında kalan özel kredi ve reel varlık gibi alanlarda büyüme fırsatlarının bulunduğuna dikkate çekiliyor.