EY (Ernst & Young), danışmanlık sektörünün önümüzdeki dönemde Türkiye’nin iş dünyası ekosisteminde çok daha önemli bir rol üstleneceğini öngörüyor. 

Dünya genelinde şirketlerin danışmanlık hizmetlerine yönelik beklentisi dijitalleşme ve yeni teknolojiler etrafında şekillenen global trendler doğrultusunda artarken, yeni müşteri kazanımı, müşteri deneyiminin iyileştirilmesi, maliyetlerin azaltılması ve düzenlemelere uyum organizasyonların danışmanlık hizmeti ihtiyaçlarındaki temel faktörleri oluşturuyor. Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY (Ernst & Young), Türkiye iş dünyası ekosisteminde danışmanlık sektörü rolünün 2020 yılında ön plana çıkacağını ve danışmanlık hizmetlerinin şirket performanslarındaki katkısının artacağını öngörüyor.

 

Kritik fonksiyonların üstlenildiği ve iş ortaklıklarının kurulduğu örnekler giderek artıyor

Danışmanlık sektörünün Türkiye’nin iş dünyası ekosisteminde çok daha önemli bir rol üstleneceğini belirten EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Gökhan Gümüşlü, “Türkiye iş dünyası ve iş yapış modellerindeki değişim ile birlikte şirketler pazar paylarını büyütmek, yurt dışına açılmak ve bu süreçleri optimum maliyetle gerçekleştirmek için pek çok konuyu gündemlerine alıyor. Bu doğrultuda, değişim yönetiminde uygulama desteğinin verildiği, kritik fonksiyonların danışmanlık hizmeti sağlayıcıları tarafından üstlenildiği ve hatta iş ortaklıklarının kurulduğu örnekler giderek artıyor. Şirket performanslarındaki ivmelenmenin korunmasında danışmanlık sektörü çok daha önemli bir rol üstlenecek” dedi.

 

Yeni muhasebe standartları, karşılıklar ve sermaye yeterliliğini doğrudan etkiliyor

Türkiye’de şirketlerin dijitalleşme yol haritalarının hayata geçirilmesinde danışmanlık ihtiyacı hissettiklerini dile getiren Gümüşlü, şirketlerin dijitalleşmeyle ağırlıklı olarak yeni müşteri kazanımını, müşteri deneyimini iyileştirmeyi ve maliyetleri optimize etmeyi hedeflediklerini söyledi. Düzenlemelerin de danışmanlık ihtiyacı doğuran faktörler arasında yer aldığını belirten Gümüşlü, “Özellikle bankacılık ve sigortacılık alanında farklı muhasebe standartlarının yürürlüğe girmesi ve bunların şirketlerin ayırdığı zorunlu karşılıkları ve sermaye yeterlilik rasyolarını doğrudan etkilemesi hem iş hem teknoloji tarafında birçok proje ihtiyacı ortaya çıkardı” şeklinde konuştu.

 

Tedarik zincirinin güçlendirilmesi uluslararası ticarette büyümeye katkı sağlayacak

Şirketler; robotik süreç otomasyonu, chatbot, yapay zekâ ve makine öğrenimi gibi yeni çıkan teknolojileri iş süreçlerinde nasıl kullanabileceklerini araştırıyorlar. Bu alanlarda çok sayıda proje talebi alıyoruz” diyen Gümüşlü, “Türkiye üretim anlamında zengin ve yetkin bir ülke bununla birlikte tedarik zincirinin güçlendirilmesi uluslararası ticaretimizin büyümesine katkı sağlayacaktır. Hem tedarik zincirinin hem de üretiminin dijitalleştirilmesinde; lojistik planlama, satışta operasyonun entegre planlanması, satın almanın iyileştirilmesi alanlarında çok sayıda proje yürütüyoruz.

 

“Türk şirketlerinin yurtdışında bir fiil operasyon kurarak büyüme ihtiyacı var”

Türkiye merkezli olup farklı coğrafyalarda operasyon gösteren şirket sayısının arttığını ifade eden Gümüşlü şu değerlendirmede bulundu: “Son dönemde Türk şirketlerinin özellikle bölgesel ya da küresel güç olma konusunda daha cesur adımlar attıklarını gözlemliyoruz. EY Türkiye olarak; yurtdışına açılmak isteyen şirketlere yeni pazar seçimi, operasyon modellerinin kurgulanması, farklı coğrafyalara göre değişim gösteren dağıtım ağlarının oluşturulması dâhil olmak üzere hizmet sağlıyoruz. Fabrikalarının kurulumundan vergisel anlamda uyuma kadar güçlü bir yapının hayata geçirilmesine yönelik uçtan uca uygulama desteği veriyoruz. Dünyadaki en büyük şirketlere baktığımızda belli şablonları kendi ülkelerinde iyi hale getirip daha sonra farklı coğrafyalara uyguladıklarını görüyoruz ve Türkiye’nin önündeki en büyük başarı kriterlerinden birisi bu. Türkiye’de çok farklı iş yapış biçimleri var. Hem kendi iş yapış şekillerimizi diğer pazarlara götürme hem de sağlam bir organizasyon yapısı kurma alanında pek çok proje gerçekleştiriyoruz. Türkiye şirketlerinin yurtdışında yalnızca ihracatla değil, bir fiil operasyon kurarak büyüme ihtiyacı var.”

 

Süreçler daha düşük maliyetle gerçekleştiriliyor, satın alma masrafları azalıyor

“EY Türkiye olarak; teknoloji ve veriyi etkin kullanarak gerçekleştirdiğimiz projelerde stratejiden uygulama sonrası destek dâhil olmak üzere uçtan uca hizmet veriyor, ölçülebilir sonuçlar elde ediyoruz” diyen Gümüşlü şöyle konuştu: “Projelerimiz kapsamında danışmanlık hizmeti alan şirketlerimizin yeni müşteri kazanmalarını, başarı oranı daha yüksek kampanyalar düzenlemelerini, süreçlerini daha düşük maliyetle gerçekleştirmelerini ve satın alma masraflarını düşürmelerini sağlıyoruz. EY Türkiye olarak sadece danışmanlık değil vergi, muhasebe standartları ve kurumsal finansman alanında çok farklı yetkinliklerimiz bulunuyor. Bunları doğru bir proje yapılanmasıyla müşterimizin hizmetine sunuyoruz.”

 

Yeniden yapılandırma finansal yetersizlik göstergesi değil

Şirketlerin belli aralıklarla kendi süreçlerini yeniden yapılandırma ihtiyacı hissettiklerini dile getiren Gümüşlü, bu ihtiyacın yalnızca finansal bir yetersizliğin içine düşmeyle tetiklenmediğini vurguladı. Gümüşlü, Türkiye’de birçok şirketle iş yapma maliyetini aşağı çekme, kalıcı tasarruf sağlama ve birim başına maliyeti aşağı indirme üzerine süreçlerin yeniden yapılandırılmasına yönelik projeler yaptıklarını ve söz konusu alanlarda bu dönemde çokça danışmanlık ihtiyacı doğduğunu ifade etti.

 

İnsan kaynakları danışmanlığına yatırım yapacak

EY Türkiye Danışmanlık Bölümü’nün yatırım yaptığı alanlar ve gelecek planları ile ilgili değerlendirmede bulunan Gümüşlü şunları söyledi: “Türkiye danışmanlık sektöründe en geniş ölçekli ve yetkin insan kaynağını bünyemizde barındırıyoruz. Son 4-5 senelik dönemde her sene yeni bir alanda yatırım yaptık. Bu alanlar arasında CFO hizmetleri, tedarik zinciri çözümleri, risk çözümleri, siber güvenlik, SAP ya da teknoloji danışmanlığı gibi alanları sayabiliriz. Önümüzdeki dönemde daha fazla yatırım yapacağımız alanı ise insan kaynakları danışmanlığı oluşturuyor. Dijitalleşmeyle beraber organizasyon yapıları ciddi ölçüde değişti. Gençler eskiye göre farklı beklentilerle iş hayatına katılıyorlar. Bu beklentilere yönelik ödül mekanizmaları oluşturulması, kurum içi çalışma ortamının tesis edilmesi, insan kaynakları fonksiyonun kendisini yeniden dönüştürmesi ve en önemlisi de analitiği insan kaynakları alanında daha etkin kullanma gibi yeni alanlar oluştu. Bu alanlara yatırım yapıyoruz. Müşterilerimizle çok kompleks projeler yaparak ve devam projeleri gerçekleştirerek ilerliyoruz. EY Türkiye Danışmanlık Bölümü olarak 2017-2019 arasında %100 büyüme kaydettik ve 2020 yılında ise minimum %30 büyüme kaydedeceğimizi öngörüyoruz.