Dünya çapında 185’i aşkın müşterisine yenilikçi ve uçtan uca çözümler sunan PayCore’un CEO’su Turgut Güney ile özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Dünya çapında 35 ülkede bulunan finans kuruluşları, telekom operatörleri, ödeme hizmet sağlayıcıları, kişiselleştirme büroları, kamu, ulaşım ve perakende sektörleri olmak üzere 185’i aşkın müşterisine yenilikçi ve uçtan uca ödeme sistemleri çözümleri sunan PayCore’un CEO’su Turgut Güney ile bir araya geldik.

 

Öncelikle PayCore ile kesişen kariyer hikayenizi sizden dinleyebilir miyiz?

Bilgisayar Mühendisi olarak başladığım iş hayatıma, yurt dışı yüksek lisans ve danışmanlık sonrası, Türkiye’de finans sektörü bilgi teknolojileri alanında ilerleyerek devam ettim. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de finans sektörü, bilgi teknolojilerine en çok yatırım yapan ve yenilikçi yaklaşımların en gözde olduğu alanlardan. Yenilikçi olmak kişisel yaşamımda  ve yaşam felsefemde önemli olduğu için iş hayatımda da buna paralel konular beni her zaman heyecanlandırdı ve seçimlerime yön verdi.

Türkiye’nin gözbebeği bir teknoloji şirketi olan PayCore’la yollarımız 2017 yılında kesişti. PayCore’u Türkiye’nin ilk “Unicorn” şirketi haline getirme hedefiyle 2017 yılından bu yana CEO’luk görevimi yürütüyorum.

 

Dijital ödemeler Türkiye’de ve dünyada gitgide daha da yaygınlaşıyor. Bu alanda tasarladığınız ekosistem ile bizi yakınlaştırabilir misiniz?

Finans teknolojileri alanındaki gelişmelerle birlikte dijital ödemeler tüm dünyada yaygınlaşmaya devam ediyor. Artık fiziksel kartlar ve kart kabulüne aracılık eden POS’ların yerini mobil cihazlar alıyor. Akıllı telefonların birer POS cihazı olarak kullanılabildiği teknolojilerin gelmesiyle bu alanda büyük bir dönüşüm yaşanıyor ve biz de bu dönüşüme geliştirdiğimiz yenilikçi çözümlerle Türkiye ve tüm dünyada öncülük ediyoruz. PayCore olarak, akıllı telefonların POS cihazına dönüştüğü, herhangi bir ekstra cihaza gerek kalmadan tek başına kart kabulünü sağlayan bir ekosistemin sağlayıcısı konumuna geldik. Temassız ödemelerin ve mobil kullanımının yaygınlaşması ile bu uygulamalar tüm dünyada hızla yaygınlaşıyor. Yurtdışında Polonya gibi temassız ve mobil penetrasyonunun oldukça yüksek olduğu pazarlarda, dünya devi markalarla ortaklaşa geliştirdiğimiz projelerimiz bulunuyor. Bu alanda geliştirdiğimiz çözümlerimiz başta maliyetlerin azalması olmak üzere hız ve kolaylık gibi birçok avantaj sunuyor.

 

 

 

Geliştirdiğiniz Soft POS yazılımı dikkat çeken yeni ödeme çözümlerinden biri. En son Türkiye’de Garanti ve Vakıf Katılım, dünyada ise Samsung, Visa ve FServ gibi dünya devleri ile iş birliği yaptığınızı duyurmuştunuz. Android işletim sistemine sahip tüm cihazları temassız EMV kart kabul eden cihazlara dönüştüren yazılımınızı başka kimler kullanıyor? Soft POS’un sunduğu avantajlar neler?

PayCore olarak 35 ülkeye Ödeme Sistemleri alanında teknoloji İhracatı yaparak sadece ülkemizde değil, dünya çapında da bir oyuncu olduğumuzu 2019 yılında da gösterdik. Akıllı telefonları ve tabletleri ödeme alma aracına dönüştüren SoftPOS uygulamamızla ilgili çalışmalarımıza hem Türkiye’de hem de dünyada hızla devam ediyoruz. Türkiye’de geçtiğimiz günlerde Vakıf Katılım ve Garanti Bankası ile iş birliğine gittik. Bu proje kapsamında akıllı telefonlar ve tabletleri hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde, herhangi bir ilave donanıma gerek kalmadan, EMV tabanlı temassız ödeme kabul edebilir hale getiriyoruz. Ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığı’nın geçtiğimiz Haziran ayında yayınladığı 507 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin yürürlüğe girmesiyle birlikte akıllı telefonların ve tabletlerin POS cihazı olarak kullanılması Türkiye’de de hızla yaygınlaşacak. VUK507 ile aslında ödeme sistemleri alanında yeni bir dönem başlıyor. Bu kanun, Türkiye genelindeki vergi mükellefi olan tüm işletmeleri, hatta vergi mükellefi olmayan ama ödeme almak isteyenleri de çok yakından ilgilendiriyor ve kapsıyor. Yeni mobil teknolojilerin yaygınlaşması, dijitalleşmenin ve bütünleşik çalışmanın da getireceği faydalar ile büyük bir maliyet avantajı sağlayacak. Bu gelişmeler paralelinde ülkemizde kartlı işlem kabul eden ve 3 milyonu bulan POS cihazı sayısının yeni dönemle birlikte 10 milyona ulaşması tahmin ediliyor. Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sistemini işletmek için gerekli izinlerin ve “İşletici Kuruluş” yetkisinin GİB’den alınması gerekiyor. PayCore, İşletici Kuruluş yetkisi alma hakkına sahip bankalar, 6493 kapsamındaki ödeme hizmet sağlayıcıları ve yeni nesil ÖKC üreticileri için geliştirdiği ‘PayCore Güvenli Mobil Ödeme Platformu’ ve 360 derece uçtan uca çözümleri sayesinde VUK 507’ye hazır. SoftPOS ve diğer yenilikçi güvenli ödeme çözümlerimizle bu dönüşüme öncülük edeceğiz.

Dünya genelinde ise Fiserv, Samsung ve Visa ile üye işyerlerinin akıllı telefon ve tablet gibi şahsi mobil cihazlarıyla, herhangi ek bir cihaza gerek kalmadan, tutar bağımsız ödeme kabul edebilmelerini sağlayacak bir projeyi hayata geçirdik. EMV Chip & PIN girişi için gerekli güvenlik onaylarını VISA’dan alarak bu konuda büyük bir başarıya imza attık. Bu teknoloji sayesinde belirli bir tutarın üzerindeki ödemeler PIN kullanımı sayesinde güvenli bir şekilde alınabiliyor.

SoftPOS’un en büyük faydası maliyetleri azaltması. Kolay kullanımı, temassız ödemelerin hızlı bir şekilde yapılabilmesi, düşük miktarlarda ödemelerin kolayca alınabilmesi, cihaz ve operatörden bağımsız olarak çalışabilmesi diğer faydaları arasında yer alıyor. Kısacası ticareti daha mobil ve kolay hale getiriyoruz.

 

Processing alanında Türkiye ve bölgenin en büyük gücü haline gelme hedefiniz vardı. Bu hedef doğrultusunda geçen yıl MPTS Turkey’i satın aldınız. Bu satın alma mevcut processing alanındaki çalışmalarınızı nasıl etkilendi?

PayCore Processing olarak bugün 12 ülkede toplamda 54 müşteriye hizmet veren ve ayda ortalama 121 milyon adet işlemi process eden önemli bir büyüklüğe geldik. Hedefimiz Doğu Avrupa, BDT, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan oluşan bölgenin en başarılı processing firması olmak. Bu doğrultuda geçtiğimiz yıl daha önce MPTS Türkiye’yi (Mastercard Payment Transaction Services Turkey) satın alarak çok önemli bir adım attık. Şu an güçlü altyapımız ve gelişmiş teknolojilerimizle bölgedeki müşterilerimizin processing alanındaki tüm ihtiyaçlarını çok hızlı bir şekilde karşılayabiliyoruz. Önümüzdeki üç yıl içinde yakın bölgenin en başarılı processing firması olma hedefimizi destekleyecek çok kapsamlı bir yol haritası hazırladık. Bu bölgede özellikle dijital destekli ödeme sistemi çözümlerimizle rakiplerimizden farklılaşıyoruz.

 

Global bir teknoloji şirketi olma yolunda yenilediğiniz, daimî büyüme odaklı stratejinizin olmazsa olmazları neler? Yurt dışı hedefleriniz ve yatırımlarınız konusunda da bizi bilgilendirir misiniz?

PayCore olarak ödeme sistemlerindeki yeniliklere son derece açık, hızlı öğrenen ve en son teknolojileri hızla ürün ve çözümlerine uygulayabilen çok çevik bir şirketiz. Sunduğumuz ürün ve çözümlerimizle sadece Türkiye’de değil tüm dünyada müşterilerimize çok önemli rekabet avantajları sağlıyoruz. İçinde bulunduğumuz bölgenin en büyük teknoloji şirketlerinden biri olma ve globalleşme yolunda uyguladığımız stratejiler başarıya ulaşmamızda büyük rol oynadı. 2019 yılında ciroda %90 oranında büyüdük. 2020 yılında yakaladığımız bu büyüme ivmesini devam ettirmeyi ve yurtdışındaki yatırımlarımızı daha da artırmayı amaçlıyoruz.

 

 

2020’de ödemeler sektöründe nasıl bir değişim yaşanır, hangi teknolojiler ve ödeme yöntemleri yaygınlaşır? Öngörüleriniz ışığında olası fırsatlar, trend olmasını beklediğiniz veya daha çok konuşulacağını düşündüğünüz başlıklar hangileri?

Dünya geneline baktığımızda güvenli mobil ve temassız ödeme sistemlerinin giderek daha fazla önem kazanacağını söyleyebiliriz. Başta Avrupa olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde bu konuda regülasyonlar giderek artıyor. Mastercard ve Visa gibi şirketler de güvenli mobil ve temassız ödemeyi teşvik ediyor. Diğer taraftan içinde bulunduğumuz dijital dünyanın dışında bir dünyayı görmeyen ya da hatırlamayan akıllı telefonlarla, tabletlerle, bilgisayarlarla büyümüş yeni bir nesil geliyor. Her türlü yeniliğe açık olan bu nesil önümüzdeki yıllarda en büyük ödeme gücünü oluşturacak. Ödemelerin görünmez olacağı bu yeni dünyada PayCore olarak bizim de adımız geçmeye devam edecek.

Önümüzdeki dönemde 2018 yılında yürürlüğe giren II. Avrupa Birliği Ödeme Hizmetleri Yönergesi’nin (PSD2-Payment Services Directive) Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de ödeme sistemleri üzerinde önemli etkileri olacağını düşünüyorum. PSD2, Bankaların API’leri kullanılarak ödeme alıcı ile ödeme yapan arasında direk bir link kurmaya yardımcı olacak. Bu alanda inovatif çözümler göreceğiz.

Öne çıkmasını beklediğim bir diğer konu ise ödeme sektöründe biyometrik teknolojilerin kullanımı. Kullanıcılara sağladığı kolaylık nedeniyle yüz tanıma gibi biyometrik yöntemler ödeme sistemlerinde daha aktif olarak kullanılmaya başlanacak. PayCore olarak biz de dünyadaki bu gelişmeleri yakından takip ederek, Ar-Ge faaliyetlerimizi buna göre yönlendiriyoruz.

 

Mevcut verileriniz (ciro, çalışan, müşteri sayısı) ışığında 2019 yılının genel bir değerlendirmesini yapar mısınız? Hedefleriniz nelerdi, neleri başardınız? Öne çıkan ürün ve çözümleriniz oldu mu? 

2019 yılı bizim için bir dönüm noktası oldu. 2017 yılında başladığımız yeniden yapılanma sürecimizi tamamladık ve satın aldığımız şirketlerle birleşmemizi tamamladık. Bu birleşme ile personel sayımızı %45 oranında büyüterek 350 kişilik büyük bir fintech şirketi haline geldik. İstikrarlı bir büyüme elde etmek için stratejik planlarımızı büyük bir kararlılıkla yerine getirdik. Diğer taraftan kart kabul alanında her türlü dijital ödeme çözümüne entegre bir şekilde cevap verebildiğimiz “PayCore Dijital Ödeme Kabul Platformu” gibi yenilikçi ürün ve çözümlerle hem ülkemizde hem de yurtdışında varlığımızı daha da güçlendirdik. Yurtdışında ve yurtiçinde birçok başarılı projeye imza atarak global bir şirket olma konusunda çok önemli adımlar attık. Bu çalışmalarımız sonucunda hedeflerimizin çok üstünde bir büyüme ivmesi yakaladık.

 

2020 ajandanızda neler var, yol haritanızı nasıl çeşitlendirdiniz? Hedefleriniz doğrultusunda 2020 yılında özellikle odaklanacağınız alanlar hangileri olacak?

Geçtiğimiz yıl yakaladığımız büyüme ivmesini 2020 yılında da devam ettirmeyi hedefliyoruz. Bu nedenle önümüzdeki 3 – 4 yılı kapsayan çok ayrıntılı bir yol haritası belirledik. Dünyadaki trendler doğrultusunda mobil güvenli ödemeler odağımız olurken, yakın bölge için processing alanını büyütmek ve Türkiye’de geleneksel ödeme sistemlerine ilişkin ürünlerimizde yapacağımız geliştirmelere ilaveten yine dijital ödemeler 2020 yılında en çok odaklanacağımız alanlar arasında yer alacak.