Güneş Ergun
STRATEJİ ve YÖNETİM
DANIŞMANI
Strateji ve Yönetim Danışmanı Güneş Ergun, Fintechtime okurları için kaleme aldı, “Değişime ivme katan zamanlar”.
İçinden geçtiğimiz pandemi dönemi hayatlarımızı birçok yönden etkilerken “yeni normalin” de ana hatlarını ortaya çıkmaya başladı. Bu döneme kuşkusuz en hazırlıklı giren yapılar dijitale öncellik vermiş olanlardır. Fintek de bu yapıların ön sıralarında yer almaktadır.
Genel olarak finansal işlemlerin hacmi azalsa da online işlemlerin payı hızla büyümektedir. Bu dönem dijital kültürün toplum tarafından benimsenmesini hızlandırmış, eksiklikleri (dijital eğitim, finansal okuryazarlık gibi) ortaya koymuş ve birçok alanda boşlukların çok kısa sürede doldurulması için hızlı kararların alınmasına da yol açmıştır. Bu hızlandırılan dönüşüme karşı dijital teknoloji altyapısı ne kadar hazırdır, bu bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dijital altyapı ve dijital güvenlik gibi kapsamlı konular, şirketlerin ekiplerini evlerinden çalışmaya yönlendirmesi, eğitimin online’a geçmesi ve finansal işlemlerin online dünyada önemli bir yer edinmesi ile birbirinden çok farklı sektörün ortak sorunu haline gelmiştir. Şüphesiz çözümler yine ortak yaklaşımlardan ortaya çıkacaktır.
Aynı zamanda ortak çalışmaya destek olan teknolojilere de talep hızla artmaktadır. Zoom, Slack, Miro bu tip platformları arasında başarılı örnekler olarak gösterilebilir. Teknoloji araçları insanları uzaktan çalışabilmeleri için gerekli altyapı ve olanakları sağlamaya devam ederken, zaten geçiş sürecinde olan yeni iş modelleri ve yöntemleri pandemi ile yeni normale hızlı bir iniş de yapmış oldu. Bundan sonraki süreçte bu teknoloji ve uygulama alanları hem iş hem de özel hayatlarımızın içine yerleşmeye ve farklı sektörleri de içine entegre etmeye devam edecek gibi gözüküyor.
Financial Technology Partners Temmuz 2020 verilerine göre 2020 ikinci çeyreğinde dünya genelinde fintek yatırımları 20.2 milyar dolar oldu, bulunduğumuz pandemi döneminin fintek yatırımları açısından 2019’un aynı dönemine göre çok az miktarda aşağı doğru bir fark gösterdiği gözlemleniyor. Ant Financial’ın 2018’in aynı döneminde rekor miktarda aldığı yatırımı bir kenara koyduğumuzda geçmiş yıllara göre büyüme tırmanışının devam ettiği söylenebilir. Ayrıca fintek yatırımlarının sayısı bir önceki senenin aynı dönemine oranla artış göstermiştir. 2020’nin ilk iki çeyreğinde en büyük yatırımı alan fintekler, Revolut, dijital banka (birinci çeyrek, 500 M USD), Beike, Çinde bir emlak platformu (birinci çeyrek, 2.4 Milyar USD) ve Stripe, finansal servis ve software sunucusu (ikinci çeyrek 600 M USD) olmuştur.
İlk iki çeyrekte, fintek yatırımlarının son on senede gösterdiği eğilimlerde dramatik değişikliklerin olmadığı ve sektörün gördüğü ilgi ve güvende çok fazla kayıp yaşamadığını görüyoruz. Ancak yatırımların büyük bölümünü çeken belli bir ölçeği aşmış fintekler olup, küçük girişimler bu dönemde yeterli desteği alamamaktadır. Ayrıca fintek hub’larında baktığımızda, fintek çalışanları arasında iş güvenliğinin ve devamlılığının riskte olduğu görülmektedir. Beauhurst firmasının Mayıs 2020’de yaptığı bir araştırmaya göre, İngiltere’de fintek iş gücünün %22’si kısa vadede, orta derecede risk altına girmiştir, bu da İngiltere’nin en hızlı büyüyen firmaların içindeki iş gücünün %61’ni kapsamaktadır. İngiltere’deki fintek girişimlerinin büyük çoğunluğu B2B alanında fintek altyapısı sunucuları olduğundan daha uzun süreli ve güvenli iş girişlerine sahip olduğu varsayılabilir ve sektörün B2C odaklı tarafına göre daha az etkileneceği tahmin edilebilir. Neobankalar, kredilendirme ve brokerage alanlarının ise pandeminin negatif etkisi altında şimdiden kalmış olduğu söylenebilir.
Ekonomik belirsizliklerin tırmandığı bir dönemde pandemiye yakalanan dünya piyasaları içinde tutunmak için her sektörde yaratıcı çözümleri ortaya koymak bulunduğumuz dönemin temel zihniyetini belirlemektedir. Bu zihniyetin önde gelen hedefi kısa ve orta vadede ayakta kalmak olsa da ekonomik krizlerin etkileri artık uzun sürelere yayılmış ve geniş etki alanları olan değişimlere yol açma niteliğinde olduğundan, hedeflerin asıl bir sonraki yüzyıla daha dirençli, esnek ve atik girmek olması gerektiğinin altı çizilmelidir. Dirençli, esnek ve atik olmak finteklerin özünde olan değerler olmakla beraber, birçok fintek gerek kendi büyümeleri gerekse büyük ve köklü finansal kuruluşlarla olan ortaklıklarında biraz bu yapılarından ödün verirken biraz da kurdukları ortaklıklar sayesinde köklü kuruluşları esnemeye davet etmektedirler.
Orta ve uzun vadede tüm sistemi dirençli, esnek ve atik kılacak değerlerin özünde ise finansal katılım, finansal okur yazarlık, dijital kültürün benimsenmesi, esnek ve modüler teknolojik altyapı, sürdürülebilir yatırım ve bilinçli tüketici yatmaktadır. Açıkçası içinden geçtiğimiz dönem eski ve kalıplaşmış sistemlerin, zaten sallanan duvarlarının yıkılmasını hızlandırmakta, daha şeffaf, katılımcı ve vizyoner bir sistemin oluşumuna ivme katmakta, tüketicilerin ise kendi eksiklerini, çağa ayak uyduramamış görüşlerini ve tüketim alışkanlıklarını tekrar gözden geçirmelerine olanak sağlamaktadır.
Her şeyin online’a doğru zorlandığı bir kriz dönemde, finansal planlama ve varlık yönetiminin de artık online olması tartışılmaz bir gerçeğe dönüşüyor. Betterment, Wealthfront gibi dijital yatırım danışmanlığı ve hizmetleri sunan fintekler, son dönemde iki haneli büyüme kaydettiklerini açıkladılar. Geleneksel finansal ve varlık yönetimi kurumları da bu dönemde oldukça yoğun bir tempoya girdi ancak çalışma stillerinin tamamen değiştiği bu süreç uzun zamandır sorgulanan dijital dönüşümü de operasyonların kalbine hızla yerleştirmiş oldu. En geleneksel kurumlar dahi müşterileri ile dijital ortamda iletişime geçerek kullandıkları dijital araçları çeşitlendirmeye başladı. Hızla belirsizliklere doğru düşen piyasalar hakkında bilgi ve ileriye dönük görüş almak isteyen ve bireysel iletişime ihtiyaç duymayan kullanıcılar robo-danışmanlara yönelirken deneyimlerinin hem daha az maliyetli olduğunu, ayrıca portföylerinin daha basit bileşenlerine daha etkin çözümler getirdiklerini deneyimlemektedirler (Financial Times, Haziran 5, 2020)
Pandemi sonrası toplumların pandemi öncesi durumlarına geri dönmeleri mümkün olmayacak gibi gözükmektedir. Yaşadığımız pandemi dönemi de insanlık tarihinde bir mihenk taşı olarak yerini alacaktır. Bu mihenk taşı insanlık tarihinde birçok defa yaşanan bulaşıcı hastalıkların yıkıcı etkisinden çok, bir pandemi karşısında insanlığın gösterdiği değişim ve adaptasyon hızı olacaktır. Hem toplumsal hem de bireysel kriz yönetimi gerektiren şu zamanların yanına ekonomik ve coğrafi çalkantıları, iş güvenliği ve gelecek kaygılarını da eklersek bireylerin hayatlarına, varlıklarına ve her ikisinin geleceğini belirleyecek finansal yönetim ve kararlarına farklı bakmaları gerektiği ortaya koymuştur. Bireyler, varlıklarının kendileri ve çevreleri için en iyi nasıl çalışabileceğini çözme peşindedir. Bireylerin kendileri, aileleri, işleri için en doğru kararları alabilmeleri için farkındalık ve bilinçlerinin en azından çağın gerektirdiği seviyede olması, finansal erişime dahil olmaları, yeterli bir finansal okur yazarlıkta gelecekleri için birikimin ve yatırım yaratacağı değerleri bilmeleri çok önemlidir.
Bilinçsiz toplumlarda çağa ayak uyduran bir talep oluşmadığı sürece zamanın ivmesi ile ortaya çıkan yeni sistemlerin gelişmesi ve ölçeklenmesi de bu toplumlarda pek mümkün olmamaktadır. Çağın gerekliliklerine hem arz hem de talep olarak erişemeyen toplumların ise ekonomik, sosyal ve çevresel kazanımları oldukça kısıtlı kalmaktadır. Bu bakımdan içinden geçtiğimiz pandemi dönemi mevcut sistemlerin yeniden gözden geçirildiği ve etkin çözümlerin sürdürüleceği, eskimiş ve esnekliğini yitirmiş sistemlerin ise tarihe karışacağı bir dönem olacağı gözler önündedir. Tüm bu faktörler göz önüne alındığında fintek ekosistemini benimsemiş ve geliştirmek için toplumun tüm mekanizmalarını bir uyum içerisinde seferber eden ülkeler, geleceği hazırlamak için bu krize oldukça donanımlı girmişlerdir.