CISCO yayımladığı Kritik Tehditlerden Korunma Raporu’nda, 2020’de ortaya çıkan suç faaliyetlerine ve pandemi kaynaklı yeni istismar yöntemlerine dikkat çekti.

Dijital altyapıların herkes için vazgeçilmez hale geldiği bir yılda Cisco, kuruluşları bilgilendirmek ve karar verme mekanizmasını güçlendirmek için siber güvenlik tehditlerinin devam eden karmaşıklığını ve evrimini masaya yatırdı.

 

Uzaktan çalışma ile artan güvenlik açıkları

Bulut temelli bir Güvenli İnternet Ağ Geçidi olan Cisco Umbrella, DNS sunucularından geçen trafiği incelediğinde, 2020 Mart ayı ortasını, uzak bağlantı artışının en yüksek olduğu ay olarak tespit etti. Sadece mart ayının ilk haftası ve son haftası arasında, uzaktan çalışanların sayısı iki katına çıkmıştı.

Cisco Talos ise 2020 Şubat ayının başlarında “pandemi” ve “COVID-19″ gibi kavramlarla ilişkili sözcükler içeren istenmeyen e-posta sayısında artış olduğunu belirledi. Cisco Umbrella ekibinden araştırmacılar ayrıca, 2020 Mart ayının tek bir gününde kurumsal müşterilerin “COVID” veya “corona” sözcüğü içeren 47.059 alan adına bağlandığını ortaya koydu. Bu alan adlarının %4’ü kötü amaçlı olarak engelleniyordu. E-posta filtrelemesi yoluyla engellenen etki alanlarının oranı, nisanın sonuna kadar %75 ile en yüksek seviyeye ulaştı.

 

Fidye yazılımları ve büyük hedef avının evrimi

2020’nin en fazla öne çıkan trendlerinden biri, kurumsal ağlarda fidye yazılımlarının kullanılmasına ilişkin yeni taktik, teknik ve prosedürlerin (TTP’ler) büyük çaplı olarak kullanılmaya başlaması oldu.

Saldırganlar artık önce ele geçirdikleri sistemde fidye yazılımı çalıştırmak yerine, sistemleri ağa ilk erişim noktası olarak kullanıyor. Ardından, ağda yatay ilerleyerek başka sistemlere de erişim elde edip ayrıcalıklarını artırıyorlar. Tüm bu sistemlerde eş zamanlı olarak etkinleştirilebilen fidye yazılımları, böylece ilgili şirkete verilen zararı en üst düzeye çıkarıyor.

Bu yaklaşıma “büyük hedef avı” adı veriliyor ve bu saldırı yöntemi, birçok saldırganın, sistem güvenliğini aştıktan sonra aktif olarak yedekleme sistemlerini, etki alanı denetleyicilerini ve iş için kritik öneme sahip sunucuları hedef almasıyla giderek yaygınlaşıyor.

Bu bulgulara ilişkin görüşlerini aktaran Cisco Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Siber Güvenlik Direktörü Fady Younes, konu hakkında şunları söylüyor: “Geçtiğimiz yıl şirketler, giderek dijitalleşen bir dünyanın karmaşık tehdit ortamının çevresinde gezerken birçok sorunla karşılaştı. Bu yıl, CISO ve diğer BT ekiplerinin, ağa kimlerin hangi amaçla bağlandığını tespit etmek için gelişmiş kötü amaçlı yazılım koruması ve güvenlik ağı analizi gibi yeni nesil güvenlik duvarı önlemleri uygulanmasını sağlaması gerekiyor.”

 

Maksimum etki için hedefe yönelik tehditler

Diğer önemli tehditler arasında, Cisco Talos’un nisanda keşfettiği yeni bir kötü amaçlı yazılım operasyonu olan “PoetRAT” bulunuyordu. Araştırmacılar, bu kötü amaçlı yazılımın bazı devlet kurumlarının etki alanlarını taklit eden ve özel şirketleri hedef alan URL’ler kullanılarak dağıtıldığını ortaya koydu. Yıl boyunca bu tehdit aktörlerinden çok sayıda yeni operasyon tespit eden Talos, böylece bu aktörlerin kabiliyetlerindeki değişimi ve gelişmiş operasyonel güvenliğe karşı daha hazırlıklı olduklarını gözler önüne serdi.

Aralık 2020’de, altyapı yönetim uygulamaları üreten bir şirkete büyük bir zincirleme saldırı düzenlendiği ortaya çıktı. Şirketin sistemleri aynı yılın başlarında ele geçirilmiş ve şirketin web sitesinde yer alan ürün güncellemelerine kötü amaçlı kodlar yerleştirilmişti. Güvenlik şirketleri ve devlet kurumları dahil olmak üzere, yazılımı kullanan ve kötü amaçlı yazılımın bulaştığı güncellemeleri yükleyen çok sayıda kuruluş, güvenlik önlemlerinin aşıldığını bildirdi.

Tespit edilen birçok yeni tehdidin, günümüzün uzaktan çalışma dünyasında güvenliği sağlamanın ve korumanın hayati öneme sahip olduğu uç noktaların ele geçirilmesini içerdiğini belirten Fady Younes şöyle konuştu: “Uç noktaların güvenliğinin sağlanması, birçok kuruluşu, içeriden veya uzaktan gerçekleştirilen saldırı sonrasındaki büyük etkiden koruyabilir. Karar vericilerin, genel güvenlik durumunu güçlendirmek üzere daha fazla görünürlük ve eyleme dönüştürülebilir bilgi için önleme, algılama, tehdit avlama ve karşılık verme kabiliyetlerini tek bir çözümde bir araya getiren teknolojilere yatırım yapması gerekir.