Aruba ESP ile geliştirilmiş hibrit çalışma alanları çözümlerinin lansmanı sonrası Ersin Uyar ile Fintechtime Mart & Nisan sayısı için özel bir röportaj yaptık.
Aruba ESP’ye geçmeden önce pandemi dönemine dair sektörel bir genel değerlendirmenizi almak isteriz. İş modellerinin değiştiği, merkezden uzak çalışma sistemini hayatımıza dahil ettiğimiz, dijital dönüşüm süreçlerine direncin neredeyse ortadan kalktığı bu dönem dokunduğunuz sektörleri nasıl etkiledi?
Pandeminin başlangıcında uzaktan çalışma sistemlerini geçici olarak düşünen pek çok şirket, şimdilerde ise geleceğin çalışma biçimini hibrit işgücü olarak tasarlamaya başladı: çalışanların evden, ofisten veya güvenli ve sağlam internet bağlantısı buldukları istedikleri herhangi bir yerden çalışabilmeleri yeni normalimiz oldu. Yani buna kısaca mekan bağımsız olarak çalışmak da diyebiliriz. Bu global kriz bilişim teknolojileri için birçok zorluğu beraberinde getirdi ama aynı zamanda alternatif çözümleri de ortaya koydu. Şirket yönetimleri bilişim teknolojilerinin bu denli stresli koşullar altında ne kadar hızlı harekete geçebildiklerini fark ettiler. CEO’lar ve yönetim kurulları, şimdilerde, ağ oluşturma, güvenlik ve BT programlarının genelini daha esnek ve dinamik hale getirmek için pandemiden çıkardıkları derslere odaklanmış durumdalar. Sonuç olarak bilişim teknolojileri, işgücünün “yeni normal” olarak bilinen kavrama nasıl ayak uydurduğundan feyz alarak dijital dönüşümü bir adım öteye taşıma ve hatta hali hazırdaki planlı geçişleri hızlandırmakta yetkin bir konumda olduklarını göstermiş oldu.
COVID-19’un etkisi devam ediyor, süreç içerisinde siz ekiplerinizi nasıl yönettiniz? BT ekiplerinin ihtiyaçlarında ve müşterilerinizin taleplerinde nasıl bir talep değişimi gözlemlediniz?
HPE olarak pandeminin ilk günlerinden itibaren evden çalışma düzenine geçtik. COVID-19 aşılarındaki gelişmelere rağmen ofislere dönüşün 2021’in sonlarını bulacağı ve birçok durumda da hiç dönülmeyeceğini düşünüyorum. Ülkemiz genelinde hemen hemen tüm sektörlerdeki BT uzmanları ile irtibat halindeyiz, uzaktan çalışmanın bir kısmının pandemi sonrasında da devam edeceğini anlamak mümkün. Bu durum fiziksel ofis alanlarında, kurumsal kültürde, bağlanabilirlikte ve ağ teknolojilerinde köklü değişikliklere işaret ediyor.
Aruba ESP öğrenen, yaşayan, analiz eden ve veriyi anlamlı bir şekilde yorumlayan bir çözüm. Çözümünüzü sizden dinleyebilir miyiz? Kimlere yönelik geliştirdiniz, sunduğunuz avantajlar ve teknolojiniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Geçtiğimiz 20 yılda mobilitenin her yerden sağlanması gündem maddesiyken, bu trend yerini bulut tabanlı uygulamalara bıraktı. Şimdilerde ise bulut bilişimle uyum halinde hareket eden fakat kenar teknolojilerde çalışan yeni iş operasyonları ve uygulama türlerine güç sağlamak için bilişim ve modern ağ iletişimi tarafından desteklenen Nesnelerin İnterneti, yapay zeka ve otomasyona sırtını yaslamış bir veri analizi çağına giriyoruz. Eğer veri yığını doğru bir şekilde analiz edilip kullanılırsa, verimlilik artırılabilir, deneyimler iyileştirilebilir ve yeni iş kazanımları elde edilebilir. Buradaki kilit nokta, kullanıcıların, cihazların ve dijital dünyaya bağlanan nesnelerin bulunduğu kenar teknolojilerdeki verilerin analiz edilip, işlenerek, gerçek zamanlı içgörülerin anlamlı aksiyonlara çevrilmesidir.
Kenar teknolojiler ağında meydana gelebilecek sorunları önceden tahmin eden ve çözen, sektörün ilk yapay zeka destekli bulut platformu olan Aruba ESP; yapay zeka operasyonları üzerine kurulu, sıfır güven politikası uygulayan ve ofisler, veri merkezleri, şubeler ve uzaktan çalışma noktalarını tek bir çatıda toplayan etki alanları üzerindeki verileri tek bir platformda sürekli bir şekilde analiz etme yetkisine sahiptir. Otomatize edilmiş, hizmet düzeyi sözleşmelerini (SLA’lar) garantiye alarak, anomalileri ve self optimizasyonları tanımlarken, ağdaki bilinmeyen cihazları tespit ediyor, güvenli bir hale getiriyor. Kenar teknolojilerde bir bulut deneyimi sunmak için tasarlanan Aruba ESP, bulut ya da şirket içinde yer alan sunucularda bir hizmet olarak da kullanılabiliyor.
Süreçten özellikle bankalar ve çalışanları çok etkilendi. Hibrit bir çalışma sistemini benimsediler ve regüle bir sektörde bunu sağlamak hiç kolay değildi. Bireysel bankacılık kurumunun yeniden şekillendiği, müşteri odaklı iş uygulamalarının yükselişe geçtiği şu dönemde, sektörün iş devamlılığına nasıl bir katkı sunuyorsunuz ?
Son zamanlarda çalışma şeklimiz çarpıcı biçimde değişti. Artık iş gücümüz ve ekiplerimiz çoğunlukla uzak lokasyonlara, mikro ölçekte dağılmış durumda çalışmakta. Çalışanların uzaktan bağlanma, diğer ekip üyeleriyle işbirliği yapma ve işlerini yapmak için gereken araçlara ve verilere erişme yeteneklerinin geliştirilmesi, her kuruluş için kritik hale geldi. Giderek merkezilikten uzaklaşan küresel çaptaki işgücü için güvenli ve kararlı bağlantıların sağlanması ve ekiplerin birbirleri ile olan etkileşimlerinin dizaynı, birçok BT organizasyonu için en büyük sorun haline gelmeye başladı. ARUBA olarak odaklandığımız konuların en önemlilerinden bir tanesi de, hem BT organizasyonlarının üzerindeki yükü azaltmak hem de çalışan verimliğini artırmak için ofis ortamında sunulan bağlantı yöntemlerini mümkün olduğu kadar değiştirmeden ve ofis ortamındaki güvenlik düzeyi ve politikalarından da taviz verilmeden şubesiz, bağımsız çalışma ortamlarına da ofis ortamını götürmek.
Bir önceki sorumla bağlantılı olarak mekan bağımsız çalışma ortamında güvenliği nasıl sağlıyorsunuz? Güvenlik mimariniz konusunda da bilgi verebilir misiniz?
Ağ erişim, denetim çözümümüz olan Clearpass ve uygulama düzeyinde firewall özellikli gateway ve denetleyici cihazlarımız mimarimizin kalbini oluşturmakta. Ofis ortamında olabilecek her türlü erişim öncelikle Clearpass tarafindan denetlenir, ardından ağa ulaşmaya yetkili cihaz ve kullanıcılar için denetleyici üzerinde ‘Rol Temelli Firewall’ ile erişim denetimi başlar. Dinamik Segmentasyon teknolojimiz ile denetleyici üzerindeki uygulama düzeyinde firewall özelliğini, her bir anahtarın her bir portuna kadar uzatabilmiş durumdayız. Böylece en az efor ile en üst düzey güvenliği, merkezi olarak tüm ağ için aynı anda tesis edebilmekteyiz. Ancak hibrit çalışma sistemleri konu olduğunda uzaktan çalışanların kaynaklara erişimi için tamamen farklı teknolojiler kullanmak, farklı erişim denetim sistemleri tasarlamak gerekebiliyor. Bu durum hem BT departmanları için ek yük hem de kullanıcı deneyimi için birtakım olumsuzluklar oluşturuyor. Remote Access Point teknolojimiz, BT çalışanlarına ek iş yükü getirmeden ofis deneyimini uzak ortamlara taşımak için geliştirilmiş ve ofisten bağlantının kullanıcıya sunduğu basitlik ve VPN güvenliğini çalışanların ev ortamına götürmek için en etkili yöntem. Bu teknoloji sayesinde çalışanlar Remote Access Point cihazını basitçe elektriğe ve evdeki modeme bağlar ve ofisteki kablolu ve kablosuz ağı aynı ofiste kullandığı gibi evinde kullanmaya başlar. Bu yöntemle sadece ofis ortamındaki ağ bağlantıları değil, ofis ortamında kullanıcı ve kaynakları korumaya yönelik olarak tesis edilmiş olan tüm erişim ve yetkilendirme politikaları da ek bir efor gerekmeksizin uzak ofislere taşınmaktadır.
Akıllı uç teknolojileri sektörleri dönüşüme sürüklüyor. Bu dönüşümden network altyapıları ne şekilde etkileniyor / etkilenecek? Dahili ağların geleneksel işleyişini değiştiren faktörlerden bahsedebilir misiniz?
Kenar Teknolojiler, iş dünyası, toplum ve bireyler için yepyeni bir dönemin habercisi. Ağların gelişen yetkinlikleri ve hem kablolu hem de kablosuz internete bağlanan dijital temas noktaları oldukça geniş bir alana uzanıyor: işletmelerimiz, ofisler, okullar, hastaneler, etkinlik alanları, evler ve şehirlerin her bir köşesindeki dijital cihazlar ve sensörlerden açığa çıkan dijital temas noktaları gibi. Bu hızlı büyüme, ‘on demand’ çalışan akıllı teknolojiler ve gerçek zamanlı bilişim görevleriyle bir araya geldiğinde, yeni çalışma biçimlerini temelinden değiştiriyor. Son kullanıcıya ulaşmak için yeni yolların yaratılabileceğini, müşterilere hizmet sunma ve değer yaratmanın yeniden icat edilebileceğini, öğrenci ve hasta deneyimlerinin dönüşüm geçirebileceğini, çalışanları destekleyerek verimliliklerinin artabileceğini ve yeni ürünler, hizmetlerle birlikte yeni iş ve gelir modelleriyle beraber kârlılığın artış gösterebileceğini düşünebiliriz.
Akıllı uç teknolojilerin gücünden yararlanmak isteyen kurumların değişen iş ve teknik gereksinimlerini gidermek için Aruba, tüketim ve tedarik seçeneklerinde genişlemeye gitti. Bunlar arasında Aruba GreenLake aracılığıyla verilen ağ hizmetleri (NaaS) veya müşterilerin yararlanabileceği HPE Finansal Hizmetler’in sunduğu esnek finansal seçenekleri sayabiliriz.