Fongogo Kurucu Ortağı ve CEO’su Ali Çebi ile özel bir röportaj yaptık.
2013 yılından günümüze 1.000’in üzerinde projeyi yayına alan ve 10 Milyon TL’nin üzerinde fon toplanmasını sağlayarak, projelerin hayata geçmesini mümkün kılan Fongogo’nun Kurucu Ortağı ve CEO’su Ali Çebi ile bir araya geldik.
Kitle Fonlama platform Fongogo neler yapıyor? Başarılı hikayelere kaynaklık eden Fongogo’nun hikayesi nasıl başladı ve günümüze geldi… Pandemi sürecinden nasıl etkilendi?
Fongogo bir kitle fonlaması platformudur. ‘Kitlelerin gücüyle projelerin, girişimlerin ve işletmelerin kaynağa ulaşımını hızlandırmak ve kolaylaştırmak’ misyonuyla yola çıktığımız 2013 yılından bugüne kadar 1.200 kampanya yayına alarak 400 kampanyanın başarılı fonlanmasına aracılık ederek 70.000+ üyeyle Türkiye’nin lider kitle fonlaması platformu olduk. Kurulduğumuz günden itibaren yenilikçi finansman yöntemlerini hayata geçirmek önceliğimiz oldu. Bu nedenle ödül-bazlı platformumuz olan Fongogo’nun yanısıra aylık gelir üretme üzerine kurulu Kumbara modelimizi, özellikle pandemi süresince zor durumda olan işletmelerin gelir elde etmelerini sağlamak amacıyla Cansuyu kampanyamızı, Fongogo’da başarılı fonlanan ürün projelerinin pazaryeri olan Gogopazar modelimizi ve son olarak paya dayalı (hisse bazlı) platformumuz olan Fongogo Pro’yu kurguladık. Bu modellerin yanısıra bankalar gibi kurumsal işbirlikleriyle kitle fonlamasını tabana yayarak tamamlayıcı bir finansman yöntemi olmasını hedefliyoruz.
Kitlesel fonlama dünyası ile bizi yakınlaştırabilir misiniz? Verileriniz eşliğinde hangi tür girişimlerin ilgisi daha fazla? Fongogo girişimcilik kültürüne ve iş yapış biçimine nasıl bir katkı sunuyor.
Kitle fonlaması, kaynak finansmanını tabana yayarak girişimcilerin ve fikir sahiplerinin kaynağa ulaşımını kolaylaştıran yeni nesil bir alternatif finansman yöntemi. Buna finansman sürecinin demokratikleşmesi diyebiliriz. Bu platformlar aracılığıyla kitleler, inandıkları girişim ve projeleri ufak miktarlarla fonlayabiliyorlar. Kitle fonlaması sayesinde banka ve yatırım kuruluşu finansman sistemine dahil olamayan girişimlerin ve kişilerin sisteme dahil edilerek büyümelerinin önü açılmıştır. Özellikle 2007-2008 global krizinden sonra bankalara olan güvenin azaldığı dönemde ortaya çıkan kitle fonlaması özellikle 2012’den sonra ciddi bir büyüme katederek 2018’de 300 milyar USDlik bir hacme ulaşmıştır. Kitle fonlamasının dört dikeyi bulunmaktadır: bağış, ödül, hisse, borç. Bağış modeli destekçilerin projelere karşılıksız destek olduğu; ödül, ürün ve hizmetlerin ön satışı ile projelerin fonlandığı; hisse, şirketlere hisse karşılığı yatırım yapıldığı ve son olarak borç ise, kişi ve kurumlara faiz geliri karşılığı borç verildiği modeller olarak ortaya çıkmıştır.
Kitle fonlamasının girişimci ve yatırımcıya olmak üzere bir çok faydası bulunuyor. Girişimciler için ilki hızlı ve maliyetsiz fon bulma fırsatı. Uzun banka süreçlerinin olmadığı, coğrafi bariyerlerin ortadan kalktığı tamamen dijital bir mecrada 2 ay gibi kısa bir sürede aradıkları fona ulaşabiliyorlar. Diğer bir faydası, kitle fonlamasına çıkarak fikirlerinin pazar testini yapabiliyorlar. Destekçilerden aldıkları geribildirimlerle projelerini geliştirebiliyorlar. Son olarak kitle fonlaması ile projelerinin bilinirliğini artırıyorlar ve müşteri kitlesi oluşturuyorlar.
Yatırımcılar için ise her türlü yatırımcıya açık olan bu platformlar eskiden bu alana erişimi olmayan küçük yatırımcıların da büyüme potansiyeli çok yükse olan bu şirketlere yatırım yapabilmelerini sağlıyor. Tamamen dijital ortamda yapılan yatırımlar sayesinde bir kaç tuşla kredi kartından ödeme ile yatırımlarını sonuçlandırabiliyorlar. Bu platformlar üzerinden bir çok farklı şirkete küçük miktarlarda yatırım yaparak portföylerini çeşitlendirebiliyorlar.
Ödül bazlı kitle fonlaması platformumuz olan Fongogo’da Film, Kültür & Sanat, Teknoloji, Çevre, Sağlık ve Müzik alanlarında yoğunluk görüyoruz. Bunların yanısıra Türkiye’de daha yeni gelişmekte olan sosyal girişim ekosisteminden de talep görmekteyiz. Paya dayalı platformumuz olan Fongogo Pro’da ise üretim ve teknoloji alanlarından yenilikçi ve inovatif girişimlerin fonlanmasını hedefliyoruz. Fongogo olarak en büyük katkımızın yatırım sürecini basitleştirerek ve tabana yayarak hem girişim hem yatırım ekosistemini hızlı bir şekilde büyümesine ön ayak olmak istiyoruz. Bunun yanısıra girişimcilerin fonlama öncesi ve sonrası yanlarında olarak sürdürülebilir girişimler ve ülkemizden çıkan başarı hikayeleri yaratmayı hedefliyoruz.
Proje başlatma süreçleri konusunda da bilgi verir misiniz? Projelerde hangi kriterler aranıyor?
Fongogo’da proje başlatmak çok kolay. Proje sahipleri hedef fonlarını ve kampanya sürelerini (maksimum 60 gün) belirledikten sonra kampanya oluşturma adımlarımızı takip ederek video, kampanya içeriği ve ödüllerini kampanya sayfalarına giriyorlar. Bu işlemler bittikten sonra kampanyalarını ekibimize göndererek inceleme sürecine giriyorlar. Bu süreçte ekibimiz video içeriği, kalitesi ve uzunluğundan kampanya metnine, ödüllerin içeriğinden fon kullanım alanlarına kadar bir çok farklı alanı inceliyorlar. Geribildirimler olduğu takdirde proje sahibine bildirimde bulunuluyor. Proje sahipleriyle kontağa geçilip projeyi daha iyi tanımaya çalışıyoruz. İnceleme süreci bitip ekibin onayını alan projeler fonlamaya açılıyor.
Fongogo’nun 14 kategoriden oluşan çok geniş bir proje yelpazesi bulunuyor. Tek bir alana yoğunlaşmaktansa yaratıcı ve yenilikçi projelerin her alandan gelebileceğine inanıyoruz. Bu nedenle politik içerikli ve yasak ürünlere yönelik projeler olmadığı takdirde her türlü proje başvurusunu değerlendiriyoruz.
Sosyal etki odaklı projelere tüm dünyada ilginin arttığını biliyoruz. Türkiye’de ilgi nasıl? Proje kapsamları konusunda Türkiye ve dünya karşılaştırması yapabilir misiniz? Ülke olarak nasıl konumlanıyoruz?
Her ne kadar sosyal etki odaklı işler ülkemizde yeni olmasa da bu işlerin bağış ve sponsorluğa dayanmayan sürdürülebilir gelir modelleriyle hayata geçirilmesi yeni fakat ekosistemin çok hızlı gelişmekte olduğunu görüyoruz. Kısa bir süre içinde sosyal girişimleri destekleyen platfomlar, hızlandırıcılar ve programların ortaya çıktığına tanık oluyoruz. Fongogo olarak biz de bu platformlardan bazılarının paydaşıyız. Bu ekosistemin daha hızlı büyüyebilmesi için sosyal etki yatırımının da aynı hızda büyümesi gerekiyor. Bence burada daha katedeceğimiz yol var. Ne yazıkki sosyal etki yatırımlarını tamamen finansal getiriye göre değerlendirdiğimiz sürece bu alanda yapılacak yatırımların kısıtlı kalacağını düşünüyorum. Yatırım kararlarında sosyal fayda ve finansal ölçümleri bir araya getiren finansman yöntemlerinin oluşması gerekiyor. Kitle fonlaması platformlarının özellikle sosyal etki odaklı girişimlerin fon bulmasına aracılık etmede son derece başarılı olduklarını görüyoruz.
En küçüğünen en büyüğüne tüm yatırımcılar, “yatırım yapmak için” alternatif kaynaklar ve kanallar arıyor. Hem girişim hem de yatırım tarafındaki beklentilerden de biraz bahsedebilir misiniz?
Girişimlerin beklentisinin özellikle erken safhada finansman alternatiflerinin eş ve dosttan öteye gitmesi diyebilirim. Kitle fonlaması burada önemli bir araç. Fon bulma sürecini hızlandırıp basitleştirerek girişimcinin önünü açıyor. Bunun yanısıra içeri aldıkları melek yatırımcıların destekleri ve yönlendirmeleri bir girişimci için çok değerli. Küçük ekip ve bütçelerle büyük işler yapmak isteyen bir çok girişimci için deneyimli bir yatırımcının yada mentörün yönlendirmesi para ile satın alınamayacak bir nimet.
Melek yatırımcılık bugüne kadar genelde küçük yatırımcının erişiminin olmadığı bir alandı. Bu tür yatırımlara ulaşmak için bir girişim sermayesi fonuna ortak olmak yada bir melek yatırım ağı üyesi olmak gerekiyordu. Çevrenizde bu alanda faaliyet gösteren birileri bulunmadığı takdirde bu yatırım fırsatlarına ulaşmanız son derece zor oluyordu. Bunun yanısıra yatırım miktarları genelde yüksek olduğundan bir çok küçük yatırımcı bu alana giremiyordu. Kitle fonlaması her türlü yatırımcının küçük miktarlarla yatırım yapmasına olanak sağlayarak bu bariyerleri ortadan kaldırıyor. Bu sayede her türlü yatırımcı büyüme potansiyeli yüksek olan girişimlere yatırım yaparak bu şirketlerin başarı hikayelerine ortak olabilecek. Bunun yanısıra melek yatırım lisansı olan yatırımcılar yaptıkları yatırımlardan vergi muafiyeti sağlayabilecekler.
Bir önceki sorumla bağlantılı olarak FongogoPro’yu da konuşalım istiyorum. Artık hisse bazlı fonlama imkanı da sunacaksınız. FongogoPro nasıl fark yaratacak, hangi avantajları sunacak.
Ekim 2019’da Sermaye Piyasaları Kurulu tarafından yürürlüğü giren ‘Paya Dayalı Kitle Fonlaması’ tebliği ile birlikte ülkemizde hisse bazlı kitle fonlamasının hukuki altyapısı oluşturuldu. Bu gelişmeler ışığında Fongogo Pro’nun geliştirmesine başladık. Kısa bir süre içinde hisse bazlı kitle fonlaması için akredite olan bir kurum olarak faaliyetlerimize başlamayı hedefliyoruz. Hem girişimciler hem yatırımcılar için kullanımı kolay ve sorunsuz çalışan bir platform tasarladık.
Girişimci olarak ön başvuru formumuz ile bize başvuran girişimleri değerlendirdikten sonra detaylı kampanya adımlarımıza yönlendiriyoruz. Bu aşamada girişimciye ekibimizden bir yatırım uzmanı atanıyor ve kampanya oluşturma sürecinde girişimcinin hep yanında oluyor. Girişimci, girişimine, ekibine, iş modeline ve faaliyet gösterdiği pazara, finansallarına ve fonlamaya yönelik detaylı bilgileri sistemimize giriyor. Bu bilgiler yatırım komitemiz tarafından değerlendirildikten sonra onay alan kampanyalar fonlamaya açılıyor. Fonlamaya açılan kampanyalar maksimum 2 ay süresince hedefledikleri fon miktarına ulaşmak için duyuru yapıyorlar. Hedef fonuna ulaşan kampanyalar başarılı sayılıyor ve sermaye artışı ile bizim üzerimizden ulaştıkları fonu alıyorlar.
Yatırımcılar için ise süreç oldukça basit. Platformumuza üye olduktan sonra ilgilendiğiniz yatırım fırsatına istediğiniz mebla ile yatırım talebinde bulunarak kredi kartı yada banka transferi ile ödemenizi yapıyorsunuz. Kampanya başarılı olduğu takdirde yatırım bilgileriniz profilinizde oluşturuluyor. Kampanya hedefine ulaşamazsa yatırım miktarınız geri iade ediliyor. Süreçlerin dijitale taşındığı bir ortamda yatırım yapmayı bir e-ticaret sitesinden ürün almak kadar kolaylaştırmayı hedefliyoruz.
Fongogo olarak fonlama başarı oranlarımızı yükseltmek ve üzerimizde fonlanan girişimlerin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla girişimlere yatırım öncesi ve sonrası danışmanlık hizmetleri veriyor olacağız. Yatırımcılara ise üzerimizden yaptıkları yatırımları takip edebilmeleri amacıyla detaylı Yatırım Takip ekranları sunuyoruz. Amacımız sadece bir fonlama platformu olmanın ötesinde ekosistemin büyümesine vesile olan bir sıçrama platformu görevi görmek.
Kitle fonlamasındaki 7 yıllık tecrübemiz ile girişim, yatırım, finans ve bilgi teknolojileri alanlarından gelen deneyimli yönetim ekibimiz ile fon arayışında olan girişimlerin her zaman yanında olmayı istiyoruz.
Proje odağında en küçük yatırımcıyı bile yatırım yapmak konusunda cesaretlendiriyorsunuz. Başarı hikayelerinde bir parçaları olmalarını – dahil olmalarını sağlıyorsunuz. Çok pratik ve işlevsel bir sisteminiz var. Süreç online ilerliyor ve ödemelere aracılık ediyor. Finansal teknoloji dünyasında kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz, fintech iş birliğiniz var mı – olacak mı? Fonlamanın (fonlama kültürünün) fintek sektörüne katkılarından da bahsedebilir misiniz?
Biz de bir fintech girişimiyiz. Her ne kadar sermaye piyasaları tarafından regüle olsak da asıl işimiz teknoloji. Geliştirdiğimiz teknoloji ile fon bulma sürecine ciddi bir katma değer sağlamak niyetindeyiz. Özellikle B2C modeliyle çalışan fintech girişimlerinin bu platformlardan fon ve müşteri edindiklerine şahit oluyoruz. Bunun en güzel örneği şu an değeri 5 milyar USDnin üzerinde olan Revolut. Global bir platform üzerinden 2.000in üzerinde yatırımcı tarafından fonlanan bu fintech unicornu bu sayede fon, bilinirlilik ve müşteri kitlesine sahip oldu. İş modelimizi farklı fintech ve kurumsal işbirlikleriyle güçlendiriyoruz. Bunlar arasında hibrit modeller üzerinde çalıştığımız bankalar da bulunuyor.
Siz aynı zamanda bir melek yatırımcısınız. Başarılı olmak ve yatırımcıların ilgisini çekmek isteyen girişimlere neler önerirsiniz?
Simon Sinek’in çok beğendiğim bir söylemi var: İnsanlar neyi değil nedeni satın alırlar. O nedenle girişiminiz için harekete geçmeden önce nedeninizi bilmenizi tavsiye ederim. Kendinize şu soruyu sorun: Bu işi neden yapmak istiyorum? Bu sorudan yola çıkarak vizyon, misyon ve manifestonuzu ortaya koyun. Bu vizyon altında ileriye dönük plan ve hedeflerinizi oluşturun. Eğer misyonunuza yeteri kadar inanıyorsanız zorluklar zorluk olmaktan çıkacak çözülmesi gereken problemler haline gelecektir. Ancak bu şekilde erken safha girişimlerin inişli çıkışlı yolculuklarında yılmadan ilerleyebilirsiniz.
Son olarak girişimcilerin kitle fonlaması gibi alternatif finansman yöntemlerini denemelerini tavsiye ederim. Girişimciler, bu platformlar sayesinde kısa sürede büyük kitlelere ulaşarak kendilerine inananan kişilerin başarı hikayelerinin parçası olmasını sağlayabilirler.