Pandemide kadın girişimci oranı arttı, kadın girişimcilerin yoğunlaştığı ilk 3 sektör yazılım, biyoteknoloji ve gıda olarak sıralandı. 

Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Arzu Girişken’in moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda, kadın ihracatçıların başarıları ve önlerindeki engeller ele alındı.

Kadın girişimcilerin önündeki engeller ve pandeminin kadın ihracatçılara etkisi, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Kadın Konseyi tarafından düzenlenen toplantıda değerlendirildi. Moderatörlüğünü Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Arzu Girişken’in yaptığı toplantıda TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Adalet İnanç ve Gündüz Group Başkan Yardımcısı Ruken Mızraklı birer konuşma yaptılar.

TİM-TEB Girişim Evi bünyesinde bugüne dek 150’ye yakın kadın girişimciye destek verildiğini belirten TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Adalet İnanç, “Kadın girişimcilerin yoğunlaştığı ilk 3 sektör yazılım, biyoteknoloji ve gıda. Destek verilen kadın girişimcilerin yüzde 60’ı İstanbul dışında ve bini aşkın kişiye istihdam sağlıyorlar. Kadın girişimcilerin toplam cirosu ise 158 milyon TL olarak gerçekleşti” dedi. İnanç, desteklerin de katkısıyla, pandemiden önce yüzde 11 olan kadınlar yönetimindeki şirketlerin ihracattaki payının yüzde 13’e çıktığını vurguladı.

Adalet İnanç, 2018 yılında kurulan ve 54 üyesi bulunan TİM Kadın Konseyi’nin amaçlarını ve çalışmalarını şöyle anlattı: “Amacımız, ülkemizdeki kadın girişimci, yönetici ve çalışan sayısının, toplumsal cinsiyet eşitliği hedefi doğrultusunda artırılması ve iş dünyasının ‘erkek işi’ olduğu algısının değiştirilmesi için projeler geliştirmek. TİM Başkanımız Sayın İsmail Gülle başkanlığında, Konsey üyeleri olarak her fırsatta toplanarak, kadın ihracatçılarımız için çalışmalar yapıyoruz. Yeni kadın ihracatçılarımızın ailemize katılmasıyla başarımızı bir adım daha yukarıya taşımayı hedefliyoruz. Kadın girişimci sayısının artması, ihracatımıza daha da güç katacaktır.

 

TİM-TEB Girişim Evleri hangi destekleri sağlıyor?

TİM-TEB Girişim Evleri’nin kadın ihracatçılara önemli destekler sağladığına dikkat çeken Adalet İnanç, şu bilgileri verdi: “Türkiye’nin dört bir yanındaki inovatif iş fikirlerini ekonomiye kazandırmak ve girişimcilik ekosistemini geliştirmek amacıyla çalışmalar yapıyoruz. Yenilikçi ve katma değerli teknoloji firmalarını güçlü ve sağlam yapılara dönüşebilmeleri için destek oluyoruz. Girişimciler, TİM’in network ağı ve bilgi birikiminden yararlanabiliyor. Girişimcilere ayrıca, ulusal ve uluslararası inovasyon etkinliklerine katılarak stant kurma ya da sunum yapma gibi imkanlar sağlanıyor ve çeşitli yayın organları aracılığıyla projelerini tanıtma ve anlatma fırsatı sunuluyor. TİM-TEB Girişim Evi çatısı altındaki kadın girişimciler, TİM ticaret heyetlerine katılarak hedef pazarlarındaki potansiyel alıcılarla buluşma hakkına sahip oluyor.”

TİM-TEB Girişim Evi olarak kadınların iş hayatında karşılaştığı güçlüklerle ilgili anket yaptıklarını da belirten İnanç, sonuçları şöyle açıkladı: “Çalışma hayatının tüm kurallarını erkekler belirliyor, kadın olmak zayıflık olarak algılanıyor. Özellikle erkeklerin söz sahibi olduğu sektörlerde yerleşik algıları kırmak zor. Ev işi, çocuk bakımı gibi konuların kadınlara ait olduğu düşünüldüğü için kadın girişimcilerin omuzlarındaki yük iyice artıyor.

Toplumsal cinsiyet eşitliği için hangi adımlar atılmalı?

TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Adalet İnanç, Dr. Arzu Girişken’in “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için atılması gereken adımlar nelerdir?” sorusunu da şöyle yanıtladı:

  • “Anne, baba ve öğretmenlerin küçük yaşlardan itibaren kız ve erkek çocuklarını toplumsal cinsiyet ayrımcılığından uzak (toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı) bir anlayışla yetiştirmeleri.
  • Medyanın, özellikle televizyondan sunulan programlarda toplumsal cinsiyet eşitliğini vurgulayan mesajların üretilmesine özen göstermesi; şiddet içerikli dizi ve filmlere yer verilmemesi.
  • Ders kitaplarını ve program içeriklerini eşitlikçi anlayışla geliştirmek.
  • Toplumsal hayatta mevcut olan erkeklik anlayışının erkekler ve kadınlar üzerindeki örseleyici sonuçlarını önlemek için devletin, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektörün, medyanın, üniversitelerin ve akademisyenlerin çaba göstermesi.
  • Erkek üstünlüğüne dayalı ayrımcılığı önlemek için haklar temelinde eşitlik ilişkisinin geliştirilmesi; çalışma süresi, eğitim, eşit ücret, yükselme ve karar mekanizmalarına katılım gibi alanlarda liyakatin uygulanması.
  • Cinsiyetçi kalıp yargıların yok edilebilmesi için toplumun tüm kurumlarının koordineli bir biçimde hareket etmesi, bu konuda fikir birliğinin ya da uzlaşının sağlanması, eşitlikçi dilin geliştirilmesi.”

 

Hangi sektörlerin ihracatı artacak?

Pandeminin ihracata etkilerine de değinen Adalet İnanç, “Pandemi sonrasında birçok sektörün ihracatının önümüzdeki yıllarda artıracağını öngörüyoruz” dedi. İnanç, TİM’in hesaplamalarına göre, ihracat artışının en yüksek olacağı sektörün yüzde 425 ile savunma ve havacılık sanayi olduğunu, onu yüzde 297 ile su ürünleri ve hayvansal mamulleri, yüzde 179 ile makine ve aksamları, yüzde 164 artış ile halı, yüzde 156 ile mücevherin takip etmesinin öngörüldüğünü belirtti.

 

“Kadın girişimci oranı pandemide arttı”

Gündüz Group Başkan Yardımcısı Ruken Mızraklı ise Türkiye’de kadın girişimciliğin arzu edilen seviyelerin çok gerisinde olduğunu belirterek, “2020’de dünya genelinde kadınlar girişimcilerin yüzde 34’ünü oluştururken Türkiye’de yüzde 13 ile sınırlı kaldılar. Bununla birlikte bir önceki yıl bu oran yüzde 11’di. Yani pandemi bazı kadın girişimciler için fırsat yarattı” dedi. Türkiye’nin kadın girişimciliğinde dünya ortalamasını yakalamak için çok uzun bir yol kat etmesi gerektiğini belirten Mızraklı, “Bu yolda atılması gereken adımların başında kadınlarımızı eğitmek ve cesaretlendirmek geliyor. Onlara finansman yaratmak da önemli” diye konuştu.

TİM’in yanı sıra Kadın Girişimcileri Derneği’nin de (KAGİDER) kadın girişimcilere destek olmak için önemli çalışmalar yaptığını vurgulayan Ruken Mızraklı, KAGİDER, Ekonomist dergisi ve Garanti Bankası işbirliği ile düzenlenen “Türkiye’nin kadın girişimcisi” yarışmasının bunlar içinde özel bir yere sahip olduğunu ifade etti.

Dünya Ekonomik Forumu tarafından her yıl yapılan araştırmaya göre Türkiye’nin kadınların ekonomiye katılımı ve fırsat eşitliği açısından 140’ıncı, eğitime katılımda 101’inci, politikaya katılım açısından ise 114’üncü sırada yer aldığını kaydeden Mızraklı, bu verilerin, hızlı ve kati şekilde aksiyon alınmasını gerektiğini gösterdiğini vurguladı. Kadınların bir kurtarıcıya ihtiyaç duymadığını belirten Mızraklı, “Çünkü kadınların kurtarıcıları kendileridir. Bunun farkına vardıklarında iş hayatında daha fazla yer alacaklardır” dedi.

 

“Yapay zeka başta olmak üzere yeni teknolojiler kullanılmalı”

Yapay zeka, büyük veri, bulut bilişim, nesnelerin interneti, makine öğrenmesi gibi yeni teknolojilerin pandemide hız kazandığını vurgulayan Mızraklı, “Şirketler için artık vites yükseltme zamanı. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek istiyorsak yüksek teknoloji üretmemiz gerekiyor. Yapay zekayı kullanmak artık kaçınılmaz” diye konuştu.