Küresel Sigorta Görünümü Araştırması, sigorta endüstrisinin kısa vadeli beklentilerini en iyi tanımlayan üç etkeni, “açık sigorta ve ekosistemler”, “işgücü dönüşümü” ve “sürdürülebilirlik” olarak sıralıyor.

Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY, yıllık Küresel Sigorta Görünümü (Global Insurance Outlook) araştırmasını yayınladı. Sektörün bugün geldiği noktaya ve önümüzdeki iki yıldaki rotasına odaklanan ve hem sigorta hem de ilgili tüm sektörler tarafından merakla takip edilen araştırma, EY’ın tüm dünyadaki sigorta ortaklarının ve küresel pazarlardaki sigorta şirketlerinin görüşlerini temel alıyor.

Küresel Sigorta Görünümü Araştırması, sigorta endüstrisinin kısa vadeli beklentilerini en iyi tanımlayan üç etkeni, “açık sigorta ve ekosistemler”, “işgücü dönüşümü” ve “sürdürülebilirlik” olarak sıralıyor.

COVID-19 pandemisinin sigorta endüstrisinin varlık nedenini de bir kez daha vurguladığına işaret eden ve sigortacılık sektörünün amacının sadece küresel ekonomik refah ve artan finansal zenginlik değil, aynı zamanda insanların en çok değer verdiği şeyleri korumak olduğuna da dikkat çeken araştırma, pandeminin, sigorta şirketlerinin iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konusundaki stratejilerini netleştirme ihtiyacını doğurduğuna işaret ediyor. Küresel Sigorta Görünümü Araştırması, liderlerin benimseyecekleri karar ve eylemlerle, endüstrinin geleceğini ve dünya çapında milyarlarca insanın yaşamlarını ve geçim kaynaklarını anlamlı bir şekilde etkileyebilecek potansiyele sahip olduğunun altını çiziyor.

EY 2022 Küresel Sigorta Görünümü Araştırması, gündemde olan bazı makroekonomik ve yapısal zorluklara, çetin rekabet koşullarına ve halen sürmekte olan teknoloji kaynaklı yıkıcı değişimlere rağmen sektörün amaç odaklı büyümeye hazır olduğunu da vurguluyor.

Araştırma, son dönemde sigortacılık sektöründeki önde gelen birçok oyuncunun stratejik elden çıkarmalara imza atmasının, sektör için maliyet ve sermaye optimizasyonunun ciddi bir zorunluluk olmayı sürdürdüğünü gösterdiğine de dikkat çekiyor.

Sigorta şirketlerinin, temel iş süreçlerini dijitalleştirerek, bulut ortamına geçerek ve esnek kaynak sağlama modelleri benimseyerek teknolojiye yatırım yapmaları gerekiyor. Pazarın halihazırdaki çok parçalı yapısıyla dikkat çeken görünümü, geleneksel olmayan bir oyuncular karması da dahil olmak üzere yakınsama ve yoğun rekabet ile yaygın iş birliğini de içeriyor.

Araştırmaya göre, önümüzdeki dönemde risk üstleniciler, en gözde InsurTech’lerle ortaklıklar kurma ya da onları satın alma yolunda çaba harcayacak, bankalar ve varlık yönetimi şirketleri ise daha fazla koruma ürünü sunma yoluna gidecek.

 

Bugünü ve geleceği şekillendiren üç mega trend

Araştırma, açık sigorta ve ekosistemler ile müşteri odaklı rekabetin, sigortacılık sektörünün iş modellerinde köklü değişimlere yol açtığına dikkat çekiyor. İnsan sermayesi, içinde olduğumuz yapay zekâ ve otomasyon çağında doğru yeteneklere ve çekici çalışan deneyimlerine sahip sigortacılar için farklılaştırıcı bir değer kaynağı durumunda. Sigorta sektörü için iklim değişikliği kaynaklı tehditler ciddi bir risk oluştururken sürdürülebilirlik gündemi ise amaç odaklı büyüme için büyük bir fırsat niteliğinde.

 

Açık sigorta ve ekosistemler, yeni, müşteri odaklı bir rekabet alanı oluşturuyor: Rapor, içinde olduğumuz dönemi bir ‘ekosistemler çağı’ olarak tanımlarken, açık sigortaya ilişkin düzenlemelerin ve standartların da teşvik etmesi ve rekabetin temelini değiştirmesiyle birlikte, ekosistemlerin endüstride daha da önemli bir iş modeli haline geleceğini vurguluyor. Sigorta şirketlerinin üst yönetimden net destek taahhüdü almaları, kendileri için kilit önemdeki müşterileri tanımlamaları ve hizmetlerin nasıl daha da geliştirilebileceğini ve bir ekosistem etrafında nasıl yeniden yapılandırılabileceğini belirlemeleri, kendileri için bir veri temeli ve teknik platformlar inşa etmeleri gerekiyor.

 

İş gücü dönüşümünde insan merkezli, teknoloji destekli yaklaşım: Yeni beceriler, geliştirilmiş yetenekler, daha fazla iş birliği kültürü, güvenilir retasyon (koruma) stratejileri ve daha yaratıcı kaynak sağlama modelleri sayesinde yarının en başarılı sigortacıları, insanların ve teknolojinin gücünü en etkin biçimde birleştirenler olacak. Çalışanlarının yetkinlik ve yeteneklerini en iyi tanıyan ve eğitim, insan ve ilgili teknolojilerin farklı kombinasyonları ile destekleyen sigorta şirketleri daha başarılı olacak.

 

Sürdürülebilirlik, öncülük, yenilik ve bilinçli büyüme için tarihi bir fırsat: 

Ciddi tehditler içeren iklim değişikliği, sigorta şirketleri için aynı zamanda olağanüstü bir büyüme potansiyeli de sunuyor. Araştırma, sigorta endüstrisinin insanları, işletmeleri ve toplulukları fiziksel risklerden korumanın da ötesinde bir yaklaşımla, daha yeşil bir ekonomiye geçişin öncülüğünü üstlenmesi gerektiğini vurguluyor. Öncü sigorta şirketleri, çevresel, sosyal ve yönetişimsel (ESG) sorunların ve fırsatları değerlendirmek için şimdiden somut adımlar atıyor ve titiz ölçütler benimsiyor. İş üzerindeki etkileri ve ESG stratejilerinin nasıl uygulanacağını yansıtan net bir yol haritası, başarının da esasını oluşturacaktır.

 

EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Levent Atakan konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “COVID-19 pandemisi, sigorta şirketlerinin iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konularında stratejik gündemlerini netleştirmeleri gerektiğini gösterdi. EY 2022 Küresel Sigorta Görünümü Araştırmamız, özellikle sigortacılık sektörünün değişimini şekillendiren ve ciddi fırsatlar yaratan mega trendlere yani ‘açık sigorta’ ve ekosistemler ile işgücü dönüşümü ve sürdürülebilirliğe odaklanıyor. Araştırmanın da vurguladığı gibi, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik gündemi, dünyada ve ülkemizde sigorta sektörü için kısa ve uzun vadeli büyüme fırsatları sunuyor.