Türkiye’nin ilk e-ticaret markaları yatırım ve birleştirme şirketi RubiBrands, tohum turunda 23 milyon dolar yatırım aldı.
ABD, İngiltere ve Türkiye’den yatırımcıların katıldığı yatırım turunda, JAM Fund (Tinder kurucusu Justin Mateen’in girişim sermayesi fonu), Atempo Growth, D4 Ventures, Esas Ventures ve Alarko Ventures’ın yanı sıra, Softbank, Lazada ve Merama’dan melek yatırımcılar da yer aldı.
E-ticaret ve özel sermaye yatırımları alanında önemli başarılara imza atan Yetkin Güneş, İrtek Uraz, Berkay Tulay ve Emre Ekmekçi tarafından kurulan RubiBrands, başarılı e-ticaret markalarına ortak olup, yatırım yaparak onları hiper-büyüyen pazar yerlerinde geliştirmeye odaklanıyor. RubiBrands, özellikle Orta-Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Türkiye’de üretilen ve Amazon’da başarılı olan markalara yatırım yaparak onları küresel markalara dönüştürüyor.
Yalnızca Amazon Odaklı Değil
Dünyada henüz çok yeni olan bu iş modelini uygulayan yaklaşık 100 şirket var. Bu şirketler büyük oranda sadece FBA (Fulfillment by Amazon) odaklı çalıştıkları için bu iş modeline “Amazon Marka Toplayıcısı” (Amazon Aggregator veya Roll-Up) deniyor. İş modeli hakkında bilgi veren RubiBrands CEO’su Yetkin Güneş, “RubiBrands olarak sadece Amazon’da başarılı olmanın yetmediğini, bölgesel lider pazaryerleri ve doğrudan tüketici kanallarında büyümenin esas fırsat olduğunu düşünüyoruz. Ekibimizi ve operasyonlarımızı buna göre kurarak şu ana kadar Amazon (ABD, İngiltere, Almanya, BAE) ile bölgesel büyük pazaryerleri Allegro, Zalando, Noon, Jumia, Trendyol ve Hepsiburada ve hızlı e-ticaret oyuncuları Getir gibi 15’ten fazla kanalda operasyonlarımızı başlattık.” diye konuştu.
Türkiye Tedarik ve Lojistikte Önemli Bir Fırsat Sağlıyor
Türk markalarının global pazarlardaki büyümesine de dikkat çeken Yetkin Güneş, “Bu hafta Davos’ta da gördüğümüz üzere dünyada Çin’e olan tedarik ve lojistik bağımlılığını azaltmak için yoğun bir çaba var. Bu ortamda, üretici ve ihracatçı olarak her geçen gün konumunu daha sağlamlaştıran Türkiye, Turquality programı ile de Türk markalarının global pazarlardaki kalite algısını çok yükseltti. E-ihracat’ın bir devlet politikası olarak önceliklendirilmesi ve İstanbul Havalimanı yatırımı ile uçak kargo ve lojistik alanında bölgesel bir lider haline gelmesi ise Türkiye’nin Avrupa ve Amerika’nın ihracat ortağı olmasını sağladı. Bugün sadece 4 günde ve maliyet avantajı ile Avrupa’ya ve Orta Doğu’ya kapıdan kapıya ürün teslim edebiliyoruz. Ayrıca RubiBrands olarak üreticilere yakın olmamız daha hızlı inovasyon yapmamızı ve ürünlerimizin kalitesini kontrol etmemizi sağlıyor. Tüm bu özellikler sebebiyle yatırımlarımızı Türkiye ve Türk markalarına yaparak global rakiplerimizden daha hızlı ve karlı büyüyeceğimizi öngörüyoruz” dedi.
Yatırım Miktarı Türkiye e-Ticaret Sektörü için Bir Rekor
RubiBrands Yatırımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi İrtek Uraz ise cirosu yüksek, pazaryerlerinde başarılı ve karlı markalar almayı tercih ettiklerini, bununla birlikte girişimci dostu olduklarını da vurguladı. Yatırım modellerinin global rakiplerinden farklı olarak, marka sahiplerinin bir süre daha organizasyonda kalarak ürün ve pazar geliştirmeye odaklanması üzerine kurulduğunu dile getiren İrtek Uraz, “Yatırım kapasitemiz, güçlü ekibimiz ve operasyonları merkezileştirme yeteneğimiz markalar için önemli verimlilik ve büyüme oranları sağlıyor. Böylece, marka kurucuları ileriki dönemlerde daha yüksek bir değerlemeden faydalanabiliyor.
RubiBrands’e almış olduğumuz 23 milyon dolarlık yatırım da tohum turunda e-ticaret sektöründe bir girişime yapılmış en yüksek yatırım. Bu yerli ve yabancı yatırımcıların hem iş modelimize hem de pazarımıza olan güveninin bir göstergesi. Önümüzdeki on iki ay içinde 25 markaya, yıllık 12 milyon adetlik sevkiyata ve 110 milyon dolarlık satışa ulaşmayı, bu sayede Türkiye’nin en büyük e-ihracatçılarından ve bölgenin önde gelen e-ticaret yatırım şirketlerinden biri olmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.