ATP SLA and Quality Manager

Murat Akköse

 

ATP SLA and Quality Manager Murat Akköse, Fintechtime okurları için kaleme aldıÇip Krizinin Ödeme Sektörü Üzerindeki Etkileri”.

Çip krizi nedir? Neden böyle bir kriz yaşıyoruz gibi konularla eminim birçok kere karşılaşmışsınızdır bu nedenle aynı konuyu tekrar tekrar ele almayacağım. Çip krizi, başta otomotiv sektörü olmak üzere, akıllı telefonlar, video oyunları, oyun konsolları, PC’ler, ev aletleri gibi daha birçok elektronik eşya üzerindeki etkileri zaten kapsamlı bir şekilde ele alındı. Ancak ödeme sistemleri dünyasındaki önemi henüz yeterince konuşulmadı.

Ödeme kartları endüstrisi dünya çapında milyarlarca insana çok önemli bir hizmet sağlıyor fakat “cip krizinin ödeme sektörü üzerindeki etkileri” başlığı henüz yeteri kadar ilgi görmedi. Çip krizi her ne kadar 170’e yakın sektörü doğrudan etkilese de ödeme sektörü üzerindeki etkisi bugüne kadar otomotiv ve elektronik sektörü kadar manşet toplayamadı.

Her yeni müşteri için yeni bir hesap açıldığında bir de ödeme kartı düzenlenmelidir. Bununla birlikte bu kartların, son kullanma tarihinden sonra yenilenmeleri, bozulmaları halinde değiştirilmesi ve kaybolması gibi acil durumlarda yenilenmesi gerekmektedir. Sonuç olarak her yıl dünya çapında 3 milyardan fazla çip tabanlı ödeme kartı üretilmekte ve dağıtılmaktadır.

Bu kartlara akıllı kartlar da denmektedir çünkü bir işlemi gerçekleştirmek için gereken verileri toplayan ve güvenlik için EMV uyumlu bir mikroçip içermektedirler. (EMV, Europay, Mastercard ve Visa’nın kısaltmasıdır.) Akıllı ödeme kartları için en güvenli standartlar EMV olarak bilinmektedir. EMV çipli kartlar, gerçekleşen işlemin nerede olursa olsun aynı standartta çalışmasını sağlayan çip sertifikasyonlarına sahiptir. Bu sertifikasyon, EMV kart ile yapılan herhangi bir işlemin dünya çapında sorunsuz ve güvenli bir şekilde yapılabilmesi için gerekli etkileşim unsurlarını özetlemektedir.

2021 başında, dünya genelinde gerçekleştirilen işlemlerin %86 dan fazlası EMV teknolojisi kullanıyordu. Bu oran, kart veren kuruluşların, işletmelerin ve tüketicilerin gelişmiş işlem güvenliği ile ettiği faydaları açıkça ortaya koymaktadır.

Dünya çapında temaslı ve temassız ödemeler için kullanılan bir ödeme kartının EMV olması ile aşağıda belirttiğimiz özelliklere sahip olmaktadır;

  • EMV, Europay, Mastercard ve Visa ile uluslararası kullanımı standartları tanımlanmaktadır.
  • EMV ile yapılan işlemler yalnızca online provizyon değil, offline provizyon da yapabildiğinden, manyetik şeritli kartlara göre çok daha hızlı ve kolay işlem yapılabilmektedir.
  • EMV kartlar, ulaşım, loyalty ve kimlik kartı gibi birçok uygulama ile uyumlu olduğundan bu uygulamalar ile kolayca bütünleşebilmektedir.
  • EMV ile Chip and Pin uygulanabilmektedir. (Chip kartın kopyalanmasını, Pin ise çalınmış kartların kötüye kullanımını engellemektedir.)
  • EMV ile yapılan işlemde sorumluluk kart kullanıcısında kalmaktadır. Böylece issuer bankaların sorunluluğu azalmaktadır.

Aynı zamanda EMV çipli kartlar, ATM veya POS gibi terminallerin kart okuyucularla etkileşime girmeyi sağlayan bellek çipleri ve mikroişlemciler içerirler. Bu tür kartlar dijital ödemelerin çalışması için de gereklidir.

Kart tabanlı ödeme ürünlerinin birlikte çalışmasını sağlayan özellikleri yöneten EMVCo’ya göre 2021 başında, dünya çapında dolaşımda bulunan 11 milyar civarında EMV çipli kart vardı.

Kartlar üzerinde kullanılan çipler, Dünya çapında güvenli ödemelerin sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Global olarak kabul edilen bu çipler, kart sahtekarlığına karşı bugün milyarlarca kredi ve banka kartında kullanılmaktadır.

Bu nedenle kartlar için çip tedarikini güvence altına almak, dünya genelinde hem kart veren kuruluşlar hem işletmeler hem de tüketiciler için oldukça önemlidir. Bugün halen birçok ülkede işlem hacminin yarısından fazlasını nakit işlemler oluşturmaktadır. Ödeme kartları olmadan milyarlarca insanın nakit çekemeyecek olması, özellikle nakit işlemlerin baskın olduğu pazarlarda çok daha önemli hale gelmektedir.

Yaklaşmakta olan bu kriz nedeniyle kart veren kuruluşlar, risklerini azaltmak için mutlaka önlem ve kriz planlarını oluşturarak kapsamlı bir yaklaşımla konuyu ele almalılar. Bu planlamalar için oluşturulacak başlıklardan bazıları aşağıdaki gibi olabilir;

  • Acil olarak kaç adet karta ihtiyaç olduğunun belirlenmesi
  • Kısa, orta ve uzun vadede kaç adet karta ihtiyaç olduğunun belirlenmesi
  • Toplam ihtiyaç belirlendikten sonra ödeme kartı sağlayıcılarıyla ihtiyacın karşılanıp karşılanamayacağının sonuçlarının konuşulması
  • Envanter yönetimi ve kartın yeniden düzenlenmesi gibi mevcut süreçlerin optimize edilerek tekrar gözden geçirilmesi
  • Bankalar Birliği ve Merkez Bankası ile çip kıtlığı sorunun görüşülmesi
  • Son kullanma tarihi yaklaşan kartların tarihlerinin uzatılması (ancak bu yöntem kullanıcının aklını karıştırabilir ve güvenlik sorunu da oluşturabilir bu nedenle analizlerinin çok dikkatli yapılması gereklidir.)
  • Kullanıcıyı sanal kart kullanmaya teşvik edecek çalışmalar yapılması
  • Kullanıcıyı mobil cüzdan kullanmaya teşvik edecek çalışmalar yapılması

Tüketicilerin nakitten uzaklaşıp temassız kart kullanmaya devam etmesi, çipli kartların tüm dünyada daha da önemli olmaya devam edeceği anlamına geliyor.

Fiziksel işletmelerde, nakit olmayan alışverişlerin %90’ı kart kullanılarak yapılmakta. Sonuç olarak ödeme kartlarının ticaretin ve günlük hayatın devamı için kritik bir öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Ödeme kartları, temassız işlemler olduğu kadar e-ticaret işlemleri ve mobil uygulamaları kullanmak için de çok önemlidir. Örneğin bir Apple Pay veya Google Pay hesabı oluşturmak için mutlaka bir ödeme kartı gerekmektedir.

Ödeme kartı ekosistemi oyuncularının stratejilerini oluşturması ve şimdiden pozisyon alarak olabilecek krizden en az şekilde etkilenecek süreçleri hayata alması gerekmektedir.

Pandemi dönemine en iyi şekilde cevap veren ödeme kartı ekosistem oyuncuları, bu krizin de üstesinden başarıyla gelecek, ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte çalışarak yine en iyi cevabı verecektir.