Kuveyt Türk’ün yüzde 100 iştiraki olarak, finans sektörü için global ve inovatif teknoloji ürünleri geliştiren Architecht, Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri Grubu’nun büyük çoğunluğunu bünyesine dahil etti.
Birleşme sonucunda çalışan sayısını 600’e yükselten Architecht, yeni dönemde finansal teknoloji sektöründe çok daha güçlü bir marka haline gelmeyi hedefliyor.
Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri Grubu ile Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın yüzde 100 iştiraki olarak 2015 yılında kurulan Architecht resmi olarak birleşti. Türkiye ve yurtdışında birçok bankanın uçtan uca finansal teknoloji ihtiyaçlarını karşılayan, insan odaklı yenilikçi İK politikalarıyla son üç yıldır Türkiye’nin En İyi İşverenleri arasında yer alan Architecht, bu birleşmeyle birlikte çalışan sayısını 600’e çıkardı.
Kuveyt Türk’ün değerleri, enerjisi yüksek bir teknoloji şirketiyle birleşti
Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri Grubu ile Architecht’in birleşmesine yönelik olarak 22 Ekim Cumartesi günü geniş katılımlı “Birleşme ve Yeni Dönem Vizyon Toplantısı” düzenlendi. “Birlikte Daha Güçlüyüz” mottosuyla Crowne Plaza İstanbul Asia’da gerçekleştirilen toplantıya Architecht’in üst yönetimiyle beraber tüm çalışanlar da katıldı. Etkinlikte söz alarak birleşme süreci hakkında bilgi veren Architecht Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aslan Demir, Kuveyt Türk’ün değerlerinin, enerjisi yüksek bir teknoloji şirketiyle birleştiğini vurgulayarak, bu sinerjiden doğan güçle yeni dönemde de ses getirecek çalışmalar gerçekleştireceklerini kaydetti.
Architecht Genel Müdürü Ökkeş Emin Balçiçek ise Architecht’in kurulduğu günden bu yana pek çok başarıya imza attığını ve kısa sürede Türkiye’nin en önemli teknoloji şirketleri arasına adını yazdırdığını söyleyerek, “Architecht aynı zamanda bir teknoloji ihracatçısı olarak yurt dışına milyon dolarlar seviyesinde satış gerçekleştirmeyi başardı. Şimdi de yeni başarılar için birleştik ve büyüdükçe de daha büyük işler başarmaya devam edeceğiz. Bu yeni dönemde hem Kuveyt Türk ailesinde hem de finansal teknoloji sektöründe çok daha güçlü bir marka haline geleceğiz. “Önce İnsan” prensibiyle çalışanı merkeze alan insan odaklı süreçlerimiz, yenilikçi insan kaynağı politikalarımız ve uzun yıllar emek harcayarak oluşturduğumuz aile ve dayanışma kültürümüz bu hedeflerimize ulaşmamızdaki en önemli itici güç olacak” diye konuştu.