Yaz Bilgi Sistemleri Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Fatih Hastürk ile Fintechtime Nisan sayısı için özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Türk Bankacılık Sistemi’nin ilk ana bankacılık çözümünü geliştiren şirketlerden olan, bir finansal kurumun veri merkezi kiralama ve yönetim hizmetinden siber güvenliğe, core yazılım ihtiyaçlarından yasal raporlamaya tüm ihtiyaçlarını tek merkezden karşılayabilen YAZ Bilgi Sistemleri sektörde 31’inci yılını kutluyor. 2023 yılının ikinci yarısında adını daha sık duyacağımız şirketin Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Fatih Hastürk ile bir araya gelerek sorularımızı ilettik.

 

Fatih Bey sektörde 31’inci yılınızı kutluyorsunuz, öncelikle tebrik ederim. Yaz Bilgi Sistemleri ile okurlarımızı yakınlaştırabilir misiniz? Sektörde nasıl konumlanıyorsunuz? Şirketinizin kilometre taşlarını da hatırlatırsanız sevinirim.

Tüm YAZ ailesi adına güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim. YAZ Bilgi Sistemleri 1992 yılında MARDATA adıyla kurulan Şirketimiz ortaklık yapısındaki değişikliklere paralel olarak, 1994 yılında Baysis, 2002 yılında ise YAZ Bilgi Sistemleri ve Ticaret A.Ş. adını almıştır. Şirketimiz halen İstanbul içerisinde

3 ayrı lokasyonda faaliyetlerini yürütmektedir. İşletimini yaptığımız 750 metrekare beyaz alana sahip veri merkezinin gücü ile bir finansal kurumun veri merkezi kiralama ve yönetim hizmetinden siber güvenliğe, core yazılım ihtiyaçlarından yasal raporlamaya tüm ihtiyaçlarını tek merkezden karşılayabiliyor olmasıdır. Finansal teknolojiler alanında destek ihtiyacı olan kurumlara “one-stop shop” hizmeti verebiliyoruz.

 

Kamu iştiraki olmanın ek sorumluluklar getirdiğini biliyoruz. Yaz Bilgi Sistemleri’nde nasıl bir yönetim anlayışı benimsediniz? Teknopark maceranız nasıl başladı ve ilerledi?

İlk sorunuz ile başlayayım. Kamu iştiraki olmanın bize getirdiği en büyük sorumluluk iş kalitemizi yüksek tutmak ve hatasız olarak yerine getirmek. Standart bir ticari işletmenin yaptığı en iyi işin üzerine bir fazlasını mutlaka koymak zorundayız aksi durumda kamunun itibarına zarar vermiş oluruz. Bu da bizi en mükemmele ulaşma yolunda sürekli olarak motive ediyor. Kamu iştiraki olmanın bize getirdiği en büyük avantaj ise agresif kar hedeflerimiz olmaması bu sayede piyasada rekabetçi fiyatlar ile işlem yapabiliyoruz. En önemli hedefimiz sektöre bir artı sağlamak oluyor.

YAZ ailesi olarak 110 kişiyiz. Ailemizin %70’lik kısmını mühendis kadromuz oluşturuyor. Aileye yeni üyelerin katılmasında birinci önceliğimiz kadın personelin aramıza katılması şu anda %40 oranında olan kadın personel oranımızın zaman içerisinde artmasını bekliyoruz. Temel yönetim anlayışında özel sektör kuralları geçerli.  Core banking üzerine uzmanlaşmış bir fintech olarak çalışıyoruz. Çevik çalışma prensibi tüm iş süreçlerimizin merkezinde. Bu sayede karar süreçlerimiz çok hızlı tamamlayabiliyoruz. Az önce bahsettiğim gibi agresif kar hedeflerinden çok kaliteli ürün çıkarma ve piyasa payını arttırma hedeflerimiz var bu da bize pazarlama süreçlerinde ciddi bir güç katıyor. Müşterilerimize kaliteli ürün ve hizmeti uygun maliyetle sunabiliyoruz.

YAZ 2011 yılından bu yana YTÜ Teknopark bünyesinde yer alıyor. Şu an çok güzel bir kampüse ve sosyal olanaklara sahip olan Yıldız Teknopark’ın ilk üyelerindeniz. Yıldız Teknopark üyesi olmamız sayesinde Dubai ve Özbekistan başta olmak üzere pek çok ülkede hızlı şekilde ofis açabiliyor ve iş bağlantısı sağlayabiliyoruz. Yıldız Teknopark ekibinin dinamik yapısı da bize ayrıca güç katıyor. Bir örnek vermek gerekirse Ar-Ge çalışmaları devam eden bir ürünümüzden Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman’a bahsetmemden 2 gün sonra kendisi ürünü dinlemesi için konuya ilgili bir ülkenin inovasyonlardan sorumlu bakan yardımcısını ofisimize getirmişti. Ar-Ge ürünlerimizin pazara girişi için verdikleri destekler bize çok büyük katkılar sağlıyor.

 

 

Başta finans olmak üzere, farklı sektörlere hizmet veriyorsunuz. Sunduğunuz çeşitliliğin ürünlerinize de yansıdığını görüyoruz. Kısaca verdiğiniz hizmetler ve ürünleriniz hakkında da bilgi alabilir miyiz? Ürünlerinizi kimler kullanıyor? Hedef kitlenizde kimler var?

YAZ Bilgi Sistemlerinin ürün ve hizmetleri Kamu ve Özel olmak üzere iki ana kola ayrılmış durumda.

Kamu sahipliğinde olmamızın bize kattığı bilgi birikimi sayesinde kamu kurumlarının yazılım ve teknoloji yönetim ihtiyaçlarını kolaylıkla karşılayabiliyor. İştiraki olduğumuz TMSF’nin tüm bilgi sistemleri ve teknoloji yönetim ihtiyaçlarında ana çözüm ortağıyız. Aynı zamanda bazı bakanlık ve üst kurullara tailor made çözüm geliştirmeleri yapıyoruz. Benzer şekilde çözümlerin geliştirilmesi için yurtdışı kamu kurumları ile görüşmelerimiz bir süredir devam ediyor, 2023 yılı içerisinde sözleşme imzası ile birlikte çalışmalara başlamayı planlıyoruz.

Özel sektörde ise ana uzmanlığımız bankacılık. YAZ Türk Bankacılık Sistemi’nin ilk ana bankacılık çözümünü geliştiren şirketlerden birisi. Bu konuda çok yüksek birikimimiz var ve birikimimizi ürünlerimize yansıtıyoruz. Halen aktif üç bankanın tüm yazılım çözümlerini biz karşılıyoruz. Yakın zamanda faaliyet izni alan bir bankanın uçtan uca tüm yazılım ihtiyaçlarını, teknoloji yönetimini ve BT güvenlik hizmetlerini biz karşıladık.

Ayrıca, veri merkezimizde 4 ayrı bankaya ve 2 sigorta şirketine beyaz alan kiralaması veya hosting hizmeti sağlıyoruz.

Sahip olduğumuz teknolojik ortaklıklarımız sayesinde donanım temin konusunda da rekabetçi çözümler üretebiliyoruz. Özellikle son dönemde yaptığımız yüksek montanlı işlemler bizi tedarikçiler nezdinde iyi bir noktaya getirdi bizde sağladığımız bu avantajı azami şekilde müşterilere yansıtmaya çalışıyoruz.

Az önce bahsettiğim gibi YAZ Türk Bankacılık Sistemi’nin ilk ana bankacılık çözümünü geliştiren şirketlerden birisi bu nedenle yazılım tarafında ana ürünümüz bankacılık çözüm ailesi. Ünlü matematikçimiz Cahit ARF’a adadığımız ARF ürün ailesi en yeni ürünümüz bir bankanın yasal raporlardan, CRM’e, karlılıktan, hazineye tüm ihtiyaçlarını tek merkezden karşılayan yapıya sahip.

Bankacılık sektöründe genel olarak şöyle bir yaklaşım vardır bir yazılım projesi bittiği anda uzun bir bakım süreci başlar ve bu bakım sürecinde ürün öyle bir noktaya gelir ki ne kimse onu değiştirebilir ne de üzerine yeni bir ekleme yapılabilir. Biz ARF ürün ailesi bunu farklılaştırmayı hedefledik. Yıl sonu itibariyle ARF paketinin geliştirmesini tamamladık ve kullanıcı kabul testine verdik.Paralel olarak ürünün geliştirme sürecinin son döneminde yeni bir ürünün geliştirmesine başladık. Sürekli gelişim hedefi ile ürünlerimizi günün koşullarına uygun ve sürekli güncel tutmayı planlıyoruz. ARF NG(Next Generation) adını verdiğimiz yeni ürünümüz şu an geliştirme aşamasının son fazına geldi bu ürün ile Türk Bankacılık Sistemi’ne yeni katılacak olan dijital bankaları hedefliyoruz. Ürünün dijital bankacılık bakış açısına uygun çeviklikte ve optimum maliyetle çalışmasını planlıyoruz. Yılın ikinci yarısının tüm sektörün ARF NG ürününden bahsedeceğini düşünüyoruz bu da bizi ayrıca heyecanlandırıyor.

 

Bankacılık sektörünün önemli bir ismisiniz. Regülasyonlar ve para politikasına ilişkin alınan kararlarla birlikte bankacılık sektöründe zor bir dönemden geçildiğini görüyoruz. Sektörün genel görünümü hakkında neler söylemek istersiniz?

2000 yılından beri Türk Bankacılık Sisteminde çalışıyorum, geçmiş iş tecrübelerim sayesinde farklı ülkelerin bankacılık sistemlerini tanıma şansım oldu.  Piyasa şartlarındaki değişiklikler, yasal düzenlemeler ve finansal zorluklar tüm ülkelerde yaşanabiliyor. Türk Bankacılık sektörü 2001 yılında yaşadığı kriz ile bence zorlukları yönetmeyi sıkıntılı bir süreçle de olsa çok iyi öğrendi. Regülasyonlarımız ve Bankalarımız krizlerle savaşmaya uyumlu hale getirildi. Bu nedenle Dünya üzerindeki dalgalanmaların olası etkileri nedeniyle zorluklarla karşılaşılsa bile Türk Bankacılık Sistemi bu dalgalanmalara uyum sağlayacak çözümleri hızlı bir şekilde üretebiliecektir. Türk bankacıları sadece durgun sularda değil çok büyük dalgaların olduğu okyanuslarda da süratli ilerlemeyi bilmektedir. Geliştireceğimiz inovatif çözümlerle sorunların rahatlıkla aşılacağı düşüncesindeyim.

 

Bankacılıkta farklı hizmet sunumları geliştirilmesi, erişilebilirlik katmanlarının yeniden gözden geçirilmesi ve inovasyon hızının arttırılması noktasında önemli değişimler bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde bankacılık sektöründe büyüme beklenen alanlar neler olur?

Büyümeden önce büyümenin duracağı ve hatta küçülme olacak alanları belirtmenin daha faydalı olacağı düşüncesindeyim. Önümüzdeki dönemde Şube ağı üzerinden verdiğimiz hizmetlerin azalmasını ve Bankaların Şube sayılarını azalmasını bekliyorum. Benzer şekilde ödeme sistemleri alanında da müşteri lehine yapılan düzenlemeler ile konulan masraf/komisyon üst sınırlarının bu alanda hizmetleri standartlaştırmasını ve konsolide etmesini bekliyorum.

Açık bankacılık düzenlemeleri sayesinde hem Şube işlemlerinde hem de ödeme hizmetleri alanında bazı bankaların diğer bankalar için hizmet noktası konumuna gelmesini ve sadece operasyonlara odaklanmasını bekliyorum. Bunun sonucu her bankanın belirli bir uzmanlık alanına yoğunlaşması olacaktır.

Gelecek dönemde bazı bankalarımızın Solaris örneğinde olduğu gibi sadece Servis Modeli Bankacılığı hizmeti vermesi kaçınılmaz olacak. Bu sayede Türk Bankacılık Sistemi müşterilerini “White Label Banking” kavramı ile tanıştıracak. Tuttuğunuz takım adına kurulu bir Banka da işlem yapmayı kim istemez ki? Fenerbahçe Bank’ın ilk mevduat müşterilerinden biri olmayı heyecanla bekliyorum.

Yaşadığımız deprem felaketi hepimizi derinden etkiledi. Deprem yaralarını sarma konusunda bankacılık sektörüne ciddi bir görev düşecek. Bankacılık sektörünün depremden zarar gören işletmelere deprem zararlarını karşılama ve işletme sermayesi sağlama konusunda çalışması gerektiğini düşünüyorum. Bu çalışmalarda veri bilimi desteği ile kredi modellerimizin sürdürülebilirliği ön plana alarak güncellenmesi yararlı olacaktır. Deprem zararlarının karşılanması konusunda kitle fonlaması uygulamaları yapılması konusunda güçlü kredi-proje değerlendirme altyapıları sayesinde Bankalar da ciddi rol alacaktır.

 

Dijital bankacılık ve finansal teknoloji şirketlerinin aldığı lisanslar yıla damgasını vurmuştu. Dijital bankacılığın ve servis modeli bankacılığının ihtiyaçları neler? Core banking ürününüz bu ihtiyaçlara nasıl cevap veriyor, hangi avantajları sunuyor?  

Dijital bankacılığın ve servis modeli bankacılığının bence iki temel ihtiyacı var.

Çeviklik; çok hızlı bir şekilde yeni bir hizmeti tanımlayabilmeli ve bunu dışarıya hızlıca açabilmelisiniz.

Veri yönetimi; veri saklama ve verinin yorumlanması konusunda ne kadar başarılısınız. Gerçekleştirdiğiniz bir işleme ilişkin tüm verileri doğru bir şekilde saklayabiliyor musunuz ? İşlem süreçlerinde aldığınız kararlara ilişkin gerekçeleri doğru bir şekilde yorumlayabiliyor musunuz ?

Yeni geliştirdiğimiz ARF NG ürünümüzde de biz bu noktaya odaklandık. Bir işleme ilişkin ekran veya servis tanımı ürettiğimiz çözümler seviyesinde anlık olarak gerçekleştirilebiliyor. Bu sayede yeni bir hizmeti devreye almak isteyen Banka ekibi pek çok aşamada bize ihtiyaç duymadan hizmeti kullanıma alabiliyor. Bize ihtiyaç  duyulma ihtimali olan noktaları da ortadan kaldırmak için sürekli çalışıyoruz.

Veri yönetimi alanında geliştirdiğimiz çözüm ise hem bizim işimizi çok kolaylaştırdı hem de kullanıcıların elini güçlendirdi. Klasik yaklaşımda en son dikkate alınan veri yönetimini biz projenin başlangıçtaki en temel noktası haline getirdik. Bir işlem anında kullanılan, dışarıdan getirilen veya hesaplanan tüm verileri tek bir noktada ve işlenebilir halde tutuyoruz. Raporlama paketimiz ve karar destek sistemimiz bu verileri kullanıcıların istediğin şekilde işleyip yorumlayabiliyor. Bu sayede genel yaklaşımda t+1 olarak oluşturulan tüm işlenmiş veriler daha işlem anında kullanıma hazır hale getiriliyor. Banka kullanıcısına tek kalan ise sürükle bırak yöntemle veya basit formülasyonlar ile verinin kullanım şartlarını belirlemek oluyor.

Ürettiğimiz bu iki yaklaşımla gerçekten çok gurur duyuyoruz.

 

 

2023 yılı ajandanız eşliğinde hedeflerinizi öğrenebilir miyim? Müşterilerinizde hangi yenilikleri sunmaya hazırlanıyorsunuz.

Özellikle 2023 yılının ikinci yarısından itibaren az önce bahsettiğimiz ARF NG ürünümüz ile dijital bankaların one-stop çözüm ortağı olmayı planlıyoruz. Türk Bankacılık Sistemi’nin inovatif yaklaşımları sayesinde ürettiğimiz bu ürünümüzün uluslararası arena da başarılı olacağını düşünüyoruz. Yılın ikinci yarısında körfez ülkelerinden başlayarak bir road show ile bu ürümüzü tanıtıyor olacağız.

Ayrıca, yurtdışı kamu kurumları için ürettiğimiz tailor made çözümlerimizi de yılın ikinci yarısında konumlandırmaya başlıyor olacağız.

Dolayısıyla 2023 yılının ikinci yarısında sıklıkla YAZ adını duyuyor olacaksınız.

Bize ayırdığınız zaman için teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim.