Pionr Kurucusu Yakup Sezer ile Fintechtime Şubat sayısı için özel bir röportaj gerçekleştirdik. Girişim kurucu ve teknoloji şirketi Pionr hakkında merak ettiğimiz soruları Yakup Sezer’e ilettik.

Kendi teknolojik altyapısı ve kendi öz kaynaklarıyla finansal teknoloji girişimleri kuran, bu girişimleri geliştiren ve büyümeleri için aktif olarak güçlendiren bir girişim kurucu ve teknoloji şirketi olan Pionr hakkında merak ettiğimiz soruları şirketin kurucusu Yakup Sezer’e ilettik.

 

Pionr ile okurlarımızı yakınlaştırabilir misiniz? Finansal teknolojiler sektöründe nasıl konumlanıyorsunuz? Çözümlerinizi ve sunduğunuz avantajları öğrenebilir miyiz?

Pionr, finansal teknolojiler alanında Türkiye’nin önde gelen şirketleri arasında yer alıyor. Çığır açan yeniliklerimiz, müşteri merkezli yaklaşımımız, finansal teknolojilerimiz ve bilgi birikimimizle fintek sektörünü yeniden şekillendirerek işletmeleri öncü girişimlere dönüştürmek ve hedeflerine yardımcı olmak motivasyonuyla ilerliyoruz. Pionr’ın finansal teknoloji çözümleri, sunduğu avantajlarıyla bankacılık sektörünü yeniden tanımlama, yeni müşteri taleplerini karşılama ve teknoloji trendlerine uyum sağlama hedeflerini taşıyor. Kapsamlı operasyonel destek ve stratejik yatırımlarımızla işletmelerin yerel olarak büyümesini teşvik edeceğiz. Pionr’ın çözümleriyle akıllı finansal teknolojileri temel olarak finansal sağlığın tabana yayılmasını hedefliyoruz. Yalnızca finansal hizmetler sunmayı değil aynı zamanda dünya genelinde küçükten büyüğe tüm işletmelere değer katarak onların finansal süreçlerini basitleştirmeyi ve günümüzün hızla değişen dinamik ortamında başarıya ulaşmaları için desteklemeyi amaçlıyoruz. Bu bağlamda finansal teknolojilerimizin gücünden beslenen girişim geliştirme hizmetimiz bireysel kullanıcıları, ticari işletmeleri ve finansal teknoloji şirketlerini kapsıyor.

Pionr Girişim Geliştirme Hizmeti, finansal kuruluşlara yönelik uçtan uca fintek kurma, büyütme ve sürdürme konularında destek sağlıyor. Girişim kurma desteği, girişimlere partner olma desteği ve girişim değerlendirme hizmetlerimizle işletmelerin daha az kaynak harcayarak daha kısa sürede başarılı fintek girişimleri hayata geçirmelerine yardımcı oluyor. Şu ana kadar 30’a yakın fintek girişimini başarıyla kuran ekibimiz sektördeki deneyimleriyle öne çıkıyor. Bu hizmetleri, sahip olduğumuz dijital bankacılık, e-para cüzdanı, mobil ödemeler ve diğer teknolojilerimizle destekliyoruz.

 

Pionr’ı kurmaya nasıl karar verdiniz, nasıl bir yönetim anlayışı benimseyeceksiniz?

Pionr’ı kurma kararı, finans alanında uzun yıllar deneyime sahip bir ekip tarafından alındı. Liderliğini yaptığım bu ekip, fintek odaklı hızlandırma merkezinden dijital bankacılık platformlarına, servis bankacılığından api bankacılığına, yatırım bankacılığından ödeme platformlarına kadar geniş bir yelpazede başarılı projelere liderlik yaptı. Aynı zamanda, Türkiye’de henüz bulunmayan finansal ürünleri deneyimleyip, regülasyonların oluşmasına destek oldu.

Deneyimlerimizden yola çıkarak fark ettik ki, bireylerden küçük işletmelere ve büyük şirketlere kadar pek çok kişi finansal anlamda ciddi problemlerle karşılaşıyor. Bu nedenle, Pionr’ı kurma kararı alarak yaşanan bu sorunları sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde çözme ve herkesin deneyimlerimizden faydalanmasını sağlama amacı taşıyoruz. Temel hedefimiz, yaşanan finansal problemleri tamamen ortadan kaldırmasak da en aza indirerek hem bireylerin hem de işletmelerin finansal sağlıklarını korumak ve iyileştirmek.

Finansal sağlığı bir bütün olarak ele alarak, insanların ve şirketlerin finans dünyasıyla etkileşimlerini destekleyen, acıları hafifleten ve finansal sağlıklarını iyileştirmelerine yardımcı olan bir ekosistem oluşturmayı hedefliyoruz. Finansal sağlığın korunması ve iyileştirilmesi, beden sağlığı veya mental sağlık gibi önemli bir konudur. Pionr olarak, finansal sağlığı merkeze alan bir anlayışla, kompleks ve karmaşık finans dünyasında bireylerin ve işletmelerin daha sağlıklı bir geleceğe yönlendirmesine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.

 

 

Şirketin 100 günde bir fintek şirketi kurma stratejisi tam olarak nasıl işliyor? Bu hızlı sürecin arkasında nasıl bir vizyon ve güç var?

Pionr olarak, fintek dünyasındaki başarılarımızın ardında yatan deneyimlerimizi bir araya getirerek, 100 günde bir yeni fintek şirketi kurma stratejimizi geliştirdik. Artık bu hızlı sürecin arkasındaki vizyon ve gücü anlatan bir modelimiz bulunuyor. Girişim kurma kanvası olarak tariflediğimiz bu model; Strateji, Ürün Geliştirme, Teknoloji Yönetimi, Pazarlama İletişimi, İnsan Kaynakları, Operasyon Yönetimi ve Büyüme Yönetimi olmak üzere 7 farklı başlığı içeriyor. Kendi içinde 29 farklı görevi tarifleyen bu kanvas, adım adım neyi nasıl yapacağımızı belirleyen detaylı bir yol haritası sunuyor.

Bu kanvasın temelinde, hem elimizde bulunan teknolojilerin hem de daha önce kurduğumuz tüm fintek şirketlerinin deneyimleri yer alıyor. Bu model, çok sayıda başarılı ve başarısız deneyimin, tek bir en doğru inşa etme sürecinde birleştiği eşsiz bir yapıya sahiptir. Her bir adım, geçmişteki başarı ve başarısızlıklardan elde edilen değerli bilgilerle desteklenmiştir. Bu sayede, kendi içinde kapsamlı bir global bilgi birikimini ortaya koyarak, yeni fintek girişimlerini hızla ve etkili bir şekilde kurmak isteyen herkese rehberlik etmeyi amaçlıyoruz. Pionr olarak, bu modelimizle fintek sektöründe daha fazla yenilik ve başarıya imza atarak, küresel bir etki yaratma hedefimizi sürdürüyoruz.

 

Pionr’ın çeşitli finansal teknoloji alanlarına yatırım yapma hedefi ile ilgili olarak, hangi kriterlere göre yeni girişimler seçiyorsunuz? Süreç hakkında bilgi alabilir miyim? Girişimlerin büyümesini nasıl destekliyorsunuz?

Finansal teknoloji alanlarına yatırım yapma stratejimizde dikkate aldığımız birkaç temel kriter var ve titiz bir değerlendirme süreciyle ilerliyor. Öncelikle finans sektörünü yeniden şekillendirme ve geliştirme misyonumuzla uyumlu yenilikçi ve ezber bozan çözümlere sahip girişimlere öncelik veriyoruz. Ölçeklenebilirlik ve pazara uygunluk faktörü bizim açımızdan çok önemli bir kriter. Yalnızca mevcut sektör ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp aynı zamanda sürekli değişen ortama uyum sağlama ve gelişme potansiyeline sahip girişimlere yatırım yapmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, girişimin lider ekibinin gücünü, geçmiş performansını ve önerilen iş modelini başarılı bir şekilde yürütme becerilerini değerlendiriyoruz.

Çeşitli finansal teknoloji alanlarına yatırım yapma stratejimiz, birkaç temel kriter etrafında dönen titiz bir değerlendirme süreci tarafından yönlendirilmektedir. Öncelikle, finans sektörünü yeniden şekillendirme ve geliştirme misyonumuzla uyumlu yenilikçi ve yıkıcı çözümlere sahip girişimleri arıyoruz. Ölçeklenebilirlik ve pazara uygunluk potansiyeli çok önemli bir faktördür, çünkü yalnızca mevcut sektör ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp aynı zamanda gelişen manzaraya uyum sağlama ve gelişme potansiyeline sahip girişimlere yatırım yapmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, girişimin liderlik ekibinin gücünü, geçmiş performanslarını ve önerilen iş modelini başarılı bir şekilde yürütme becerilerini değerlendiriyoruz. Girişimleri seçme ve satın alma sürecimiz finansal, yasal ve operasyonel değerlendirmeleri kapsayan kapsamlı bir durum tespitini içeriyor. Vizyonlarını, hedeflerini ve operasyonel zorluklarını anlamak için kurucularla ve kilit paydaşlarla açık ve şeffaf bir iletişim kuruyoruz. Satın alma sonrasında, yenilikçiliği ve büyümeyi besleyen bir ortam oluşturmaya öncelik veriyoruz. Bu, stratejik rehberlik sağlamayı, sektör uzmanlarından oluşan ağımıza erişim sağlamayı ve operasyonel engelleri ele almak için kurumsal kaynaklarımızdan yararlanmayı içeriyor. Ayrıca, satın alınan girişimler ile mevcut ekiplerimiz arasında iş birliğini ve bilgi paylaşımını teşvik ediyoruz. Destekleyici bir ekosistem yaratarak, yalnızca şemsiyemiz altındaki girişimlerin büyümesini hızlandırmayı değil, aynı zamanda sektör genelinde olumlu dönüşümleri hızlandırmayı amaçlıyoruz.

 

Pionr’ın finansal teknolojiler alanında ‘devrim’ yaratacak çözümler sunmaya hazırlandığını belirtmiştiniz. Bu devrimin ana unsurları nelerdir?

Finansal teknolojiler alanında devrim yaratma taahhüdümüz, en son yenilikleri sektör dinamiklerine ilişkin keskin bir anlayışla birleştiren çok yönlü bir yaklaşıma dayanıyor. Öncelikle finansal süreçlerin verimliliğini ve doğruluğunu artırmak için teknolojinin tüm avantajlarından faydalanıyor ve yeni teknolojileri çok yakından takip ediyoruz. Finansal işlemlerde daha fazla şeffaflık ve güvenliği teşvik ediyor, aracılara olan ihtiyacı azaltıyor ve süreçleri hızlandırıyoruz. Ek olarak, kullanıcı odaklı tasarım ve dijital çözümlerin sorunsuz entegrasyonu söz konusu devrimin ön saflarında yer alıyor ve tekliflerimizin yalnızca teknolojik olarak gelişmiş değil aynı zamanda kullanıcı dostu olmasını sağlıyor. Bu unsurlar sayesinde, hem işletmelerin hem de tüketicilerin değişen ihtiyaçlarına daha iyi uyum sağlayan, erişilebilir, güvenli ve güçlü yeni bir finansal teknolojiler çağını başlatmayı hedefliyoruz.

 

Pionr’ın kapsamlı operasyonel desteği ve stratejik yatırımlarla işletmelerin yerel olarak büyümesini nasıl teşvik ettiğini detaylandırabilir misiniz?

Yerel işletmeleri birçok açıdan destekliyoruz. Kapsamlı operasyonel desteğin, farklı pazarlardaki işletmelerin başarısı için temel önem taşıdığının farkındayız. Yaklaşımımız, yerel girişimcilere özel mentorluk sağlamayı, sektörel içgörüleri paylaşmayı ve stratejik rehberlik sunmayı içeriyor. İşletmelerin kendilerine özgü zorluklarını ve fırsatlarını anlamak için onlarla aktif bir şekilde iletişim kuruyor, pazara giriş ve sürdürülebilir büyüme için etkili stratejiler geliştirmek üzere iş birliği yapıyoruz. Stratejik yatırımlar yoluyla, yalnızca sermaye katkısında bulunmakla kalmıyor, aynı zamanda çıkarlarımızı desteklediğimiz işletmelerin çıkarlarıyla uyumlu hale getirerek uzun vadeli başarı için ortak bir taahhüt sağlıyoruz. Bu bütüncül yaklaşım, yerel işletmeleri karmaşık pazar ortamlarında gezinmek, yenilikçiliği teşvik etmek ve faaliyet gösterdikleri toplumların ekonomik kalkınmasına anlamlı bir şekilde katkıda bulunmak için gereken araçlar, kaynaklar ve uzmanlıkla güçlendiriliyor. Bütünsel yaklaşımımız, işletmeleri ve bireyleri güçlendirerek yeni girişimlerin önünü açarak hızlandırıyor ve dijital sektörlerde ekonomik büyümeye katkıda bulunuyor.

 

Şirketin genişleme stratejisi çerçevesinde, farklı ülkelerde lisans almak neden önemli? Bu süreçte karşılaşılan zorluklar konusunda neler söylemek istersiniz?

Operasyonlarımızı küresel olarak genişletmek, farklı ülkelerde lisans almamızı gerektiriyor. Bu, aynı zamanda stratejik vizyonumuzun ayrılmaz bir parçası. Her şeyden önce finans sektöründe mevzuatlara uygunluk çok önemli. Gerekli lisansları almak, üst düzeyde şeffaflık, güvenlik ve yasalara bağlılık finans alanında hizmet vermenin en önemli şartları arasında yer alıyor. Hedeflediğimiz pazarlarda yasal düzenlemelere uygunluk ve gerekli lisansları almak kullanıcılarımızın ve iş ortaklarımızın güvenini kazanmayı ve farklı müşteri tabanlarına erişim sağlamamıza olanak tanıyor. Sorumlu ve etik bir şekilde faaliyet gösterme konusuna olan bağlılığımızı da gösteriyor. Diğer taraftan her ne kadar süreçler benzer olsa da her ülke de ayrı bir lisans almanın da farklı zorlukları bulunuyor. Farklı düzenleyici kurumlardan, farklı kanunlardan ve yönetmeliklerden oluşan bir ağ, her bir yetki alanının incelikli bir şekilde anlaşılmasını gerektiriyor ve süreç genellikle kapsamlı evrak işlerini, yasal işlemleri ve yerel makamlarla iş birliklerini içeriyor. Lisans alım süreci aynı zamanda zaman alıcı ve mali açıdan zorlayıcı olabiliyor. Ayrıca gelişen bir alan olduğu için yönetmelikler ve yasalarda diğer alanlarla kıyaslandığında çok hızlı değişiklikler olabiliyor. Bu, daha proaktif bir yaklaşım gerektiriyor. Ekibimiz hızlı ve etkili bir şekilde uyum sağlamak için değişiklikleri sürekli izliyor.  Bu zorluklara rağmen, lisans alımını küresel genişlememizin uzun vadeli sürdürülebilirliği ve başarısı açısından bir yatırım olarak görüyor ve dünya çapında yenilikçi ve uyumlu finansal çözümler sunma taahhüdümüzü daha da güçlendiriyoruz. Bu doğrultuda önümüzdeki 5 yıl içinde gerekli lisansları alarak çözüm ve hizmetlerimizi en az 10 farklı fintek sektörüne yaymayı ve Türkiye ile benzer yapıda olan 10’un üzerinde ülkeye taşımayı amaçlıyoruz.

  

Norma, Cred ve Mark gibi Pionr’ın fintek ürünleri, pazarın hangi ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor ve bu ürünler kullanıcılar için nasıl bir değer yaratıyor?

Pionr, serbest çalışanlardan büyük işletmelere ve bankalara kadar geniş bir yelpazeye hitap eden çözümleriyle finansal süreçleri kolaylaştırmakla kalmıyor aynı zamanda işletmelerin bilinçli kararlar almalarına ve geleneksel sistemlerde karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmelerine olanak tanıyor. Pionr’ın şu anda kullanımda olan ve baştan aşağı yenilenen Norma’nın yanı sıra yakında kullanıma sunulacak olan Cred ve Mark gibi farklı dikeylerde fintek ürünleri bulunuyor. Pionr’ın girişimci yaklaşımını yansıtan Norma, hesap yönetimi, kart hizmetleri, para transferi, faturalama ve muhasebe gibi hizmetlerin yanı sıra kredi, mobil POS ve açık finansal kurum çözümleri gibi diğer katma değerli çözümleri de içeriyor. Gerçek zamanlı 360 derece müşteri verilerinden yararlanarak kişiselleştirilmiş çözümler sunan ve çeşitli finans kurumlarıyla sorunsuz bir şekilde entegre olan Cred, yenilikçi bir finansal pazar yeri olarak öne çıkıyor. Gelişmiş teknolojisi, kullanıcıların benzersiz ihtiyaçlarına göre hazırlanmış en uygun finansal ürünleri kolayca bulmalarını sağlıyor. Hem tüketiciler hem de satıcılar açısından online alışverişi kolaylaştırmak için tasarlanan Mark, basitlik, erişilebilirlik ve yenilikçilik sunan bir ödeme platformu olarak öne çıkıyor. KOBİ’ler ve bireyler için özel olarak tasarlanan önceden oluşturulmuş bir e-ticaret altyapısı sunuyor.

 

Küresel finans ortamının gelişimine katkı sağlama konusundaki bağlılığınızı nasıl ölçüyorsunuz ve bu bağlılık şirketin karar alma süreçlerini nasıl etkiliyor?

Küresel finans ortamının gelişimine katkıda bulunma konusundaki kararlılığımız kuruluşumuzun etik değerleri arasında yer alıyor ve çok yönlü bir yaklaşımla ölçülüyor. Etkimizi, finansal kapsayıcılığı teşvik etmek, finansal süreçlerin verimliliğini artırmak ve teknolojik inovasyonu teşvik etmek gibi sektöre getirdiğimiz olumlu değişiklikleri ve ilerlemeleri değerlendirerek ölçüyoruz. Karar alma süreçlerimiz, etik uygulamalara, mevzuata uygunluğa ve girişimlerimizin toplumsal etkilerine sürekli odaklanarak bu kararlılıktan doğrudan etkileniyor. Kısa vadeli kazançlar yerine uzun vadeli sürdürülebilirliğe öncelik veriyor, finans dünyası üzerinde olumlu ve kalıcı bir etki yaratmaya çalışıyoruz. Bu taahhüt, stratejik yatırımlarımızda, ortaklıklarımızda ve ürün geliştirmemizde yol gösterici bir ilke olarak hizmet ediyor ve her kararın daha güçlü, kapsayıcı ve teknolojik açıdan gelişmiş bir küresel finans ortamına katkıda bulunma vizyonumuzla uyumlu olmasını sağlıyor.

 

Pionr olarak finansal hizmetleri ve insani öğeleri birleştirme hedefinizden bahseder misiniz? Bu yaklaşım günlük iş süreçlerinde nasıl bir fark yaratıyor?

Finansal hizmetleri insani unsurlarla birleştirme hedefimiz, teknolojik yeniliklerle kişiselleştirilmiş, insan merkezli deneyimler arasında bir denge kurma taahhüdümüzü yansıtıyor. Faaliyetlerimizin ayrılmaz bir parçası olsa da, teknolojinin insanların uzmanlığının ve empatisinin yerini almaması gerektiğine inanıyoruz. İnsan unsurlarını finansal hizmetlerimize entegre ederek, otomatik işlemlerin ötesine geçen bir anlayış ve destek düzeyi sunarak müşteri deneyimini geliştiriyoruz. Bu yaklaşım, güven inşa etmemize, bireysel ihtiyaçları ele almamıza ve özel çözümler sunmamıza olanak tanıdığından günlük iş süreçlerinde önemli bir fark yaratıyor. İster kişiselleştirilmiş müşteri desteği, ister finansal danışmanlık hizmetleri, ister karmaşık durumların anlayışla ele alınması yoluyla olsun, teknoloji ve insan dokunuşunun birleşimi, müşterilerimizin yalnızca verimli ve güvenli finansal hizmetler değil, aynı zamanda daha iyi bir genel deneyim elde etmelerini sağlıyor.