Pandemi sonrasında devam eden ekonomik ve politik belirsizlikler, ulusal kalkınma ve dayanıklılığı teşvik eden inovasyonun önemini kritik hale getirdi.
B2Press, her yıl 16 Şubat’ta kutlanan Dünya İnovasyon Günü’nde, 2023’ün küresel inovasyon karnesi açıkladı. Buna göre Türkiye, 132 ülkenin bulunduğu listede 39. sırada konumlandı.
COVID-19 salgınının hemen ardından global çapta yükselen enflasyon ve faiz oranları, jeopolitik çatışmalar, küresel ekonomideki türbülansın gelgitlerini sıklaştırırken, ulusal kalkınmayı ve dayanıklılığı teşvik eden inovasyonun önemini kritik hale getiriyor. 16 Şubat Dünya İnovasyon Günü doğrultusunda global çaptaki araştırmaları analiz eden Online PR Servisi B2Press, hangi ülkelerin öne çıktığını açıklıyor. İncelediği çalışmalardan hareketle geride bıraktığımız yılın teknoloji ve inovasyon trendlerinin izini sürerken 2024’te iş dünyasını domine edebilecek yenilikleri paylaşıyor. Teknolojik ilerleme ve benimseme hızının sonucunda ortaya çıkan sosyoekonomik ölçütlere ışık tutuyor. Bu kapsamda Türkiye’nin gelişme ivmesinin seyrini izlemenin yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın önümüzdeki dönem için belirlediği 4 yıllık stratejiyi aktarıyor.
Türkiye, küresel inovasyon endeksinde 39. sırada
B2Press’in incelediği, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün (WIPO-World Intellectual Property Organization) Küresel İnovasyon Endeksi, belirsizliklerle dolu rekabet ortamında 2023’ün en yenilikçi ekonomilerini ortaya koyuyor. Bilim yatırımları, teknolojik ilerleme, teknolojinin benimsenmesi ve sosyoekonomik etki gibi 4 ana metrikle 132 ülkenin listelendiği endekste, inovasyona yönelik performansıyla 13 yıldır zirvedeki yerini koruyan İsviçre 67,6’lık puanla bayrağı yine elinde tutuyor. 2023’teki ilerlemesiyle önceki yıla kıyasla ABD’yi bir basamak geride bırakan İsveç de 64,2 ile ikinci olarak konumlanıyor. Onları Birleşik Krallık, Singapur ve Finlandiya takip ediyor. 2024’te bilim ve teknoloji alanında vites yükseltmeyi hedefleyen Türkiye ise 2022’ye göre iki sıra düşerek listede 39. sıraya yerleşiyor. Kuzey Afrika ve Batı Asya coğrafyasında ise İsrail ve Birleşik Arap Emirleri’nden sonra üçüncü sırada yer alıyor.
2024’ün inovasyon trendi de ‘üretken yapay zeka’
Yeni ürün, hizmet, süreç veya organizasyonlar oluşturulurken yeni fikirlerin kullanılarak değer yaratılmasını ifade eden inovasyon, ülkelerin ekonomik ve sosyokültürel açıdan gelişerek potansiyeline ulaşmasını sağlarken dinamik yapısıyla birtakım değişiklikleri de beraberinde getiriyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2023’ün en etkili trendlerini paylaştığı rapordan hareketle yıl boyunca yapay zeka, sürdürülebilirlik, bulut bilişim ve sektörel teknolojilerin bu yıla da hakim olması bekleniyor. 2024’te yatırımlarıyla yeni fırsatlara gebe olan inovatif trendlere odaklanmayı planlayan ülkeler ise potansiyelini, üretkenliğini ve yaratıcılığını açığa çıkarmaya hazırlanıyor.
Ekonomik büyümeyi teşvik etmek amacıyla, teknoloji ve inovasyon kapasitelerini artırmak isteyen ülkelerin trendlerden yararlandığını belirten B2Press, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) raporunu mercek altına alarak küresel bir harita ortaya koyuyor. Bu doğrultuda, tüm dünyanın yeşil teknoloji devriminde yaratılan değerlerden daha fazla faydalanmasına ve bunu ekonomilerini büyütmek, olası krizlere karşı daha dayanıklı hale getirmek ve eşitsizlikleri azaltmak için kullanmalarının zamanı geldiğine dikkat çekiyor.
Gelişmeye en açık ülkeler: Çin, Brezilya ve Hindistan
Online PR Servisi’den edinilen bilgilere göre, yüksek gelirli ekonomiler arasında inovasyon odaklı gelişmeye en açık olan ülkelerin ABD, İsveç, Singapur, İsviçre ve Hollanda olduğu görülürken, onları Çin, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika takip ediyor. Bu sıralamanın temelinde ise altyapıya yapılan yatırımların ve teknik becerilerin artırılması, elverişli bir iş ortamı oluşturulması bulunuyor. Rapora göre Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin de teknolojik dönüşümün dalgalarını erkenden yakalaması gerekiyor. Bunun için ise yeni nesil teknoloji açığını kapatmaları şart oluyor. Öte yandan çevre, bilim, teknoloji ve sanayi politikalarını uyumlu hale getirmelerini kritik bir rol oynuyor.
Türkiye, geleceğe teknolojiyle hazırlanıyor
Küresel organizasyonların uyarılarını ve süregelen trendleri takip eden Türkiye de dayanıklı, sürdürülebilir ve rekabetçi üretim altyapısı, esnek ve çevik Ar-Ge inovasyon ekosistemi sayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2024 – 2028’i kapsayan stratejik planlarıyla hızlı adımlarla yürüyor. Önümüzdeki 4 yıl içinde ulusal çapta teknoloji hamleleri yapmaya hazırlanırken bilişim, yazılım, siber güvenlik, yeşil ve dijital dönüşüm alanlarında gelişmeye odaklanıyor. Girişimci ekosisteminin büyümesini teşvik ederken gençlerin kabiliyetlerini artırılmaları için zemin oluşturuyor. Böylece, hem bölgesel hem de ulusal düzeyde güçlenerek dünyanın önde gelen ekonomileri arasında yer almayı hedefliyor.