Girişimcilik ekosistemi bilgi platformu startups.watch’ın yayınladığı 2023 Yıllık Raporu’na göre; küresel ölçekte birleşme ve satın almalar on yılın dip seviyelerini görürken, startup finansmanı büyüklükleri de son 5 yılın en düşük seviyesine geriledi.

Rapora göre Türkiye’de 2023 yılında, tohum, erken ve geç girişim aşamalarındaki şirketlere 325 anlaşmaya 722 milyon dolar yatırım yapıldı. Anlaşma büyüklüğü bir önceki yıla göre yüzde 47, anlaşma sayısı ise yüzde 7 oranında azaldı. Ancak Türkiye tüm olumsuz koşullara karşın anlaşma sayısı bakımından Avrupa’da 5’inci ve MENA’da birinci sırada yer aldı. Raporda, özkaynağa dayalı kitle fonlaması platformlarının sayısındaki artışın, birçok GSYF’nin kurulmasının ve şirketlerin son yıllarda yatırım yapma iştahının artmasının girişim ekosistemindeki dinamizmin korunmasında etkili olduğu vurgulanıyor.

 

“Teknolojide rekabet çetin şartlarda ilerliyor” 

DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkanlığı görevini de yürüten yeni nesil teknoloji şirketi Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul, startupların girişim sermayesine erişiminde ciddi bir daralma yaşandığını söyledi. Raporu değerlendiren Dr. Erkul, şunları dile getirdi: “Dünya genelinde 2023’te 100 girişim unicorn olurken, 2022’de bu sayı 348, 2021’de ise 622 olarak gerçekleşmişti. Küresel ekonomideki çalkantılarla birlikte girişim finansmanına olan erişim zorlaşıyor, rekabet daha çetin şartlarla ilerliyor. Öyle ki AB’de startup finansmanı bir önceki yıla göre yüzde 39 düştü. Türkiye’de ise anlaşma büyüklüklerindeki düşüşe rağmen anlaşma sayısı salgın öncesi seviyelerin neredeyse iki katı olmaya devam etti.”

 

Yerli GSYF’ler yatırımlara öncülük ediyor 

2023 yılında gerçekleşen 325 anlaşmanın yalnızca 31’inde yabancı yatırımcıların yer aldığını söyleyen Dr. Erkul, “Yabancı yatırımcı ilgisindeki düşüşe karşın yerli Girişim Sermayesi Yatırım Fonları’nın (GSYF) sayısında ciddi bir artış var. 244’ü son 3 senede kurulan toplamda 323 GSYF, 2023’te neredeyse her 2 yatırımdan birinin yatırımcıları arasında yer aldı” dedi.

 

Sanayide büyümenin lokomotifi teknoloji üretimi

Ülke ekonomisinin güçlenebilmesi için teknoloji ihracatını artırmak gerektiğini vurgulayan Dr. Erkul, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin dış ticaret açığını tersine çevirebilmenin yolu, yüksek teknolojili ürünler üretmekten geçiyor. Fortune 500’deki marka sayımızı artırma, yeni Turcon’lar çıkarma hedefiyle yol alırken yeni teknoloji girişimlerine olan desteğin sürmesi çok önemli. Teknoloji şirketlerimizi ekonominin dinamolarından biri haline getirmemiz gerekiyor. DEİK bünyesindeki çalışmalarımızda da ana hedefimiz teknoloji ihracatımızı 10 milyar dolara çıkarabilmek ve şu an 7 olan Türk unicorn sayısını artırabilmek. Küresel ekonomideki sıkıntılara karşın ülkemizdeki teknoloji girişimciliği gerek uluslararası standartlarda üretim kabiliyeti gerek insan kaynağı ile büyük potansiyel taşıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre geçen sene sanayi üretimi yıllık yüzde 4 yükseldi. Bu yükselişin lokomotifi yıllık yüzde 50,1 büyüyen yüksek teknolojili üretim oldu.”

 

Yatırımcının gözdesi Yapay Zeka ve Oyun sektörü 

Türkiye’deki startup yatırımları incelendiğinde Yazılım, Yapay Zeka, Oyun girişimlerine olan yatırımların öne çıktığını vurgulayan Dr. Erkul, “Yapay Zeka ve Oyun sektörlerinde bir önceki yıla göre yüzde 50’den fazla anlaşma gerçekleşti. Türkiye, oyun anlaşmalarının büyüklüğü açısından İngiltere, Fransa, İsviçre ve İsveç’in ardından Avrupa’da 5. sırada yer alırken, anlaşma sayıları açısından 1. sırada yer alıyor. 2030 yılında 665 milyar dolar büyüklüğe ulaşacağı tahmin edilen oyun sektöründe Türkiye’nin bugüne dek imza attığı önemli başarıları sürdürmesi mümkün. Öte yandan yazılım, fintek, perakende ve enerji verimliliğine dönük teknoloji üretiminin de yatırımcı ilgisini çektiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.