Türkiye’yi derinden sarsan ve unutulmaz bir acı bırakan 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde, TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin, yaşanan felaketin üzerinden geçen bir yılın ardından bir mesaj yayınladı.

Türkiye, geçen yıl 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilde geniş çapta hasara ve yıkıma neden olan depremlerin birinci yıl dönümünde yaşamını kaybedenleri anıyor. Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler, resmi rakamlara göre en az 53 bin kişinin ölümüne 100 binden fazla kişinin yaralanmasına yol açtı.

Bu depremler, Türkiye’de son yüzyılda en fazla can kaybına ve yıkıma neden olan, en geniş alanı etkileyen ve en fazla sayıda binanın yıkılmasına ve en fazla ekonomik kayıp yaşatan depremler olarak kayıtlara geçti. Deprem Dünya Bankası ve IMF’ye göre, Türk ekonomisine en 100 milyar dolardan fazla zarar verdi. Depremden doğrudan etkilenen 11 ilde çok sayıda konutun yanı sıra okul ve hastane yıkılırken, bölgede başta yollar olmak üzere alt yapı büyük zarar gördü.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’yi derinden sarsan ve unutulmaz bir acı bırakan 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde, Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği (TÖDEB) Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin, yaşanan felaketin üzerinden geçen bir yılın ardından bir mesaj yayınladı. Ufuk Bilgetekin bu anma gününde paylaştığı duygu ve düşünceler ile birlik ve dayanışmanın önemini hatırlattı.

Ufuk Bilgetekin’in Mesajını aşağıda bulabilirsiniz.

6 Şubat, kalplerimizi derin bir hüzünle saran, belleklerimize acı bir iz olarak kazınan o kara gün… Bu kederli günün yıl dönümünde, yaşamını yitiren her bir canı rahmetle anıyor, yas tutan ailelerine, sevdiklerine sabır ve metanet dileyerek yanlarında olduğumuzu hissettirmek istiyorum.

O zorlu ve karanlık günler, omuz omuza, el ele vermenin, zorluklar karşısında bir ve beraber olmanın kıymetini bir kez daha hatırlattı. TÖDEB olarak, felaketin yıkıcı etkilerinin ardından, dayanışma ve birlik duygusuyla hızla harekete geçtik. Üyelerimizin desteğiyle kurduğumuz Konteyner Kent ile yaraları bir nebze olsa da sarabilmek, depremzedelerimize bir umut, bir ışık olabilmek için seferber olduk.

Yürekten inanıyorum ki; geleceği, umutlar ve hayallerle donanmış, daha güçlü bir temel üzerine birlikte inşa edeceğiz. On bir şehrimizdeki hayatı yeniden kurmak, güvenli ve huzurlu bir yuva sunmak için durmaksızın çalışacağız. Bu süreçte, dayanışma ile dolu yüreklerimiz, bize yol gösterecek en büyük gücümüz.”