Enqura Genel Müdürü Hasan Emre Özgür, Money 20/20 Europe özelinde yaptığı açıklamalar Fintechtime Temmuz sayısında yer aldı. 

Money 20/20, 7.500’den fazla katılımcı ve 2.300’den fazla şirketin yer aldığı büyük bir fintech etkinliği olarak dikkat çekti. Türkiye’nin de güçlü bir katılım gösterdiği etkinlikte, yapay zeka, insan ve teknoloji arasındaki ilişkiler tartışıldı, yeni işbirlikleri ve yatırım fırsatları değerlendirildi.”

 

7.500’den fazla katılımcı, 2.300’den fazla şirket ve 350’den fazla konuşmacıyı bir araya getiren bir etkinlik olarak Money 20/20’nin bu yıl katıldığım en iyi ve en faydalı organizasyon olduğunu söyleyebilirim. Fuar alanı RAI, kolay ulaşımı ve doğal güzellikleri ile sizi kucaklıyor. Etkinlik süresince ve her günün sonunda akşamları yapılan özel organizasyonlar da networking imkanları sundu ve bizler için en önemli kazanım olan ilişkiler kurmayı mümkün kıldı.

Money 20/20 bu yıl insanlar ve teknoloji arasındaki simbiyotik ilişkiye odaklandı.

Etkinliğin açılışını Money 20/20’nin baş strateji ve büyümeden sorumlu yöneticisi Scarlett Sieber Na.i.ture sahnesinde yaptı. Sieber, konferansın ana temasını “İnsandan makineye” olarak vurguladı. Konuşmasında yapay zeka ve teknoloji arasındaki ilişkinin en güvenli ve verimli halini insanlığa sunmanın öneminden bahsetti.

Bu yıl Türkiye de fuarda gövde gösterisi yaptı diyebilirim. 20 üye fintech ile TÖDEB öncülüğünde ve Ticaret Bakanlığı destekleriyle kurulan Türkiye Pavilyonu, kendi adıma en çok faydalandığım alan oldu. Fuarın pozitif havasının da etkisiyle kısa ama verimli diyaloglar kuruldu ve birçok olası işbirliğinin ya tohumları atıldı ya da bir sonraki adıma geçmesi mümkün oldu.

İlk gün öğle yemeği sırasında Basın Salonu’nda bazı duyurular yapıldı.
Papara’nın, DriveWealth ile ortaklık kurduğunu da etkinlikte öğrendik. Papara’nın 20 milyon kullanıcısı, Ekim ayından itibaren Nasdaq ve NYSE’deki ABD hisse senetlerine gerçek zamanlı yatırım yapma olanağı kazanacak.
Bir futbol fanı olarak, ülkemizde de oynamış Hollandalı ünlü oyuncu Dirk Kuyt’ın söyleşisi de ilgimi çekti. Kuyt, futbol yaşamı boyunca saha içinde ve saha dışında öğrendiği derslerden bahsederken, eski teknik direktörleri ve takım arkadaşları hakkında da bazı hikayeler anlattı.

İkinci gün, eski Fransa cumhurbaşkanı François Hollande’nin söyleşisi oldukça ilham vericiydi. Fransa’yı bir teknoloji lideri olarak konumlandırma çabalarını aktardı. Vergi teşviklerini, sadece fintechleri desteklemek için kurulan kamu bankasının hikayesini ve 33 unicorn çıkaran bir ülke haline nasıl gelindiğini anlattı ve devletlerin başarı hikayelerinde ne kadar önemli bir rol üstlenebileceğini vurguladı.

The Summits & Bar’da yapılan bir söyleşide, Ozone API’nin kurucu ortağı ve CEO’su Huw Davies ve Raidiam’ın fütüristi Marie Walker, açık bankacılığın ‘her şeyi aç’ olarak evrimini tartıştı. Finansal hizmetlerin sağlık ve ulaşım gibi sektörlere dahil edilmesinin yeni pazar fırsatlarının kilidini nasıl açabileceğini ve kullanıcı deneyimlerini nasıl geliştirebileceğini anlattılar.

İzleyebildiğim söyleşilerin haricinde, iletişim kurduğum herkesin dünyada ödeme sistemlerinin geleceğini şekillendirmek adına, öncelikle sektördeki yerel ve global oyuncular arasında kurulacak işbirliklerini önemsediğini hissettim. Ayrıca tüm oyuncuların daha iyi hizmetler sunabilmek, rekabette fark yaratabilmek ya da belki de daha önemlisi rakiplerinin gerisinde kalmamak için yapay zeka destekli ürün ve çözümleri odağına aldığını ancak yapay zekanın getirdiği risklerden de tedirgin olduğunu gözlemledim. Deepfake ve botlarla yapılan saldırılara karşı dijital platformların ne kadar güçlü savunmaya sahip olduğu, yakın gelecekte müşteri güvenini kazanmak için çok daha önemli olacak gibi görünüyor.