Türkiye’nin yarınlarına yatırım yapan Turkcell’in Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, hayata geçirilen projeleri anlattı, Turkcell’in Türkiye Yüzyılı vizyonu hakkında açıklamalarda bulundu.
Turkcell, 30 yıldır müşterilerine, yatırımcılarına ve Türkiye’ye değer katıyor. İleri teknolojiye yönelik yatırımlarının yanı sıra kültür sanat ve spor alanlarında da dikkat çekici projelere imza atan Turkcell’in Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, 30’uncu yılını kutlayan Turkcell’in Türkiye Yüzyılı vizyonunu ve hedeflerini anlattı. Koç, “Gururla diyebiliriz ki bugün her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor. Bu 30 yıl sadece bizim şirket tarihimiz değil aynı zamanda Türkiye’nin dijital yolculuğunun da ta kendisi. Turkcell, Türkiye’nin telekomünikasyon ve teknoloji tarihinde izleri olan, stratejik öneme sahip bir marka. Turkcell olarak, kuruluşumuzdan bu yana sektörde birçok yeniliğe imza attık. İlklerin markası olduk. Ülkemizin teknolojiyi sadece kullanan değil, üreten bir konuma gelmesi için var gücümüzle çalışıyor, Türkiye Yüzyılını Dijitalin Yüzyılı yapma hedefiyle yola devam ediyoruz. Türkiye Yüzyılı başlarken bir söz verdik; teknolojide ülkemizin en parlak yıllarını Türkiye Yüzyılı’nda yazacağız” ifadelerini kullandı.
“Turkcell, Türkiye’nin dijital dönüşümünün lokomotifi”
Turkcell’in ana misyonunun dijital çağın lideri olarak Türkiye’ye öncülük etmek olduğunu vurgulayan Koç, Türkiye’nin dijital dönüşümü için odaklandıkları alanlar hakkında bilgiler paylaştı:
“’Herkesi birbirine bağladığımız’ çağdan ‘her şeyi birbirine bağladığımız’ çağa geçiş yaptık. Ben bu döneme ‘birliktelik çağı’ diyorum. Bu birliktelik çağında dijital servislerimizle de kullanıcıların her zaman yanında olmaya çalışıyoruz. Bu servislerimiz sadece bilgisayarlar ve cep telefonlarından değil, artık bağlantılı olan birçok cihazdan da erişilebilir hale geliyor. Bunun son örneklerinden biri olarak en popüler servislerimizden biri olan TV+’ı yine ortağı olduğumuz Türkiye’nin gururu Togg’dan da ulaşılabilir hale getirdik.
Ana misyonumuz, dijital çağın lideri olarak Türkiye’ye öncülük etmek. Geleceğe yönelik bu hızlı değişimde liderlik rolü üstlenmek için belirlediğimiz dört ana odak noktasıyla yatırımlarımızı şekillendiriyoruz: siber güvenlik, veri, enerji ve yapay zekâ. Milyonlarca insan gibi yüzbinlerce şirket de Turkcell’in güçlü altyapısı ve teknolojisiyle çalışıyor. Türkiye’nin dijital yolculuğunda iz bırakan tarihimize baktığımızda gururla görüyoruz ki; teknolojinin olduğu her yerde Turkcell var, her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor.
Turkcell, Türkiye’nin dijital dönüşümünün lokomotifi. Bizim için teknolojinin ve dijital dönüşümün en büyük faydası hem insan refahını artırmak hem de hayatı kolaylaştırmak. Bunun için de öncelikle dijital okur yazarlığı daha da yaygınlaştıracağız. Bu noktada siber güvenlik, bizim için olmazsa olmaz bir odak. Teknoloji şirketi yetkinliğimize entegre şekilde siber güvenlik ve bilgi güvenliği tecrübelerimizi de hem kurumsal hem bireysel müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz. Bu alanda geliştirdiğimiz yeni teknolojilerle müşterilerimizin artan taleplerine çözümler geliştiriyoruz. Siber ortamda ortaya çıkan tehditleri belirliyor, muhtemel saldırı ve olayların etkilerinin azaltılması ve ortadan kaldırılmasına yönelik önlemler geliştirerek, ilgili aktörlerle paylaşılması için ulusal ve uluslararası düzeyde iş birlikleri yapıyoruz. Vatandaşlarımıza teknolojinin imkânlarıyla sadece kesintisiz bağlantı değil, aynı zamanda güvenli bağlantı sağlamaya devam edeceğiz.
“Bugün, veri merkezlerimizde Turkcell dışında yaklaşık 4 bin yerli ve yabancı şirket ve kuruma bulut ve veri barındırma hizmeti veriyoruz “
Verinin güvenliğinin Turkcell için en az sınırlarımızın güvenliği kadar önemli ve öncelikli olduğunu belirten Koç, açıklamalarına şu ifadelerle devam etti:
“Bugün, veri merkezlerimizde Turkcell dışında yaklaşık 4 bin yerli ve yabancı şirket ve kuruma bulut ve veri barındırma hizmeti veriyoruz. Ülkemizi dünyanın en önde gelen veri ve bulut teknolojileri üssü haline getirme amacımız doğrultusunda 2021 yılında Avrupa Veri Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdik. Avrupa Veri Merkezi’yle birlikte bu alanda bugüne kadar yaptığımız yatırımlar 330 milyon Euro’yu aştı. Güvenilirliği uluslararası sertifikalarla kanıtlanmış Turkcell veri merkezlerinde sunduğumuz ihtiyaca uygun çözümler ile kurumlar ve şirketler IT altyapılarını güvenle saklayabiliyor.
Verinin üretilmesinden depolanmasına, kurumsal entegrasyonundan veri güvenliğine kadar uçtan uca hizmet sunuyoruz. Ülkemizdeki bireylerin ve kurumların yanı sıra birçok global şirket de veri merkezi eksenli hizmetlerimizi ve bulut çözümlerimizi kullanıyor. Gebze, İzmir, Temelli ve Avrupa olmak üzere 4 yeni nesil veri merkezimiz var. Aklınıza gelen pek çok banka, e-ticaret siteleri, enerji şirketleri, alternatif operatörler bizim müşterimiz. Tier-3 Tasarım, Tesis ve Operasyonel Sürdürülebilirlik alanlarında uluslararası sertifikalara sahip ilk şirketiz. Bu çok değerli. Üç başlıkta da bu seviyede olmak herkesin sağlayamayacağı bir başarı.
Ayrıca 9 şiddetine dayanıklı yapılar inşa ettik. Verilerimizi sadece siber tehditlere karşı değil, doğal afetlere karşı da koruyoruz. Bu alana büyük önem veriyoruz. Veri merkezi şirketi kurmayı planlıyoruz. Bu noktada “hyper-scaler” olarak adlandırabileceğimiz, küresel bir markayı Türkiye’ye getirmeyi hedeflediğimizi de söylemek isterim. Benzer şekilde 30 yıldır olduğu gibi bundan sonraki dönemde de iletişim ve teknoloji imkânlarıyla Türkiye’nin verisini korumak ve Türkiye’yi dijitalleştirmek için çalışacağız.
“Togg’da kullanılan yapay zekâ algoritmalarının birçoğunu biz sağlıyoruz”
Turkcell’in tam 30 yıldır bireylerin ve kurumların dijitalleşme yolculuğuna öncülük ettiğini belirten Koç, DNA’larında yer alan teknoloji liderliği, inovasyon ve girişimcilik sayesinde Türkiye’nin yalnızca teknolojiyi kullanan değil üreten bir konuma gelmesi için çalışmaya devam ettiklerini ifade etti. Açıklamasının devamında:
“Geldiğimiz noktada farklı stratejik alanlarda Türkiye’nin lider markası konumundayız. Türkiye’nin Lider Mobil Operatörü, Lider Sistem Entegratörü, Lider Veri Merkezi İşletmecisİ, Lider Dijital Servis Sağlayıcısıyız. Sadece bir telekom operatörü olmanın çok ötesine geçerek teknolojiyi üreten bir şirket konumuna geldik. Nitekim Türkiye’nin gururu Togg’da kullanılan yapay zekâ algoritmalarının birçoğunu ise Turkcell olarak biz sağlıyoruz.
30 yıllık bu dönüşüm sürecinde, uzun zaman önce iletişim alanındaki faaliyetlerimiz sadece sesli iletişimle sınırlı kalmaktan çıktı. Paycell, TV+, BiP, fizy, lifebox, GAME+, Turkcell Global Bilgi, Turkcell Superonline, veri merkezlerimiz, enerji santrallerimiz ve daha pek çok şirketimizle kişilere ve endüstrilere yenilikçi çözümler sunuyoruz.
Kısacası 1994 yılında Türkiye’yi cepten ilk “Alo” ile tanıştırarak başladığımız bu yolculuk, milyonlarca insanın hayatını kolaylaştırarak ülkemizin dijital dönüşümüne öncülük ettiğimiz, Türkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketi olduğumuz bir noktaya ulaştı. O yüzden gururla diyebiliriz ki bugün ‘Her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor.’”
“2002 yılından bu yana sporun en büyük destekçisiyiz”
“Türkiye’nin Turkcell’i olarak hayatın her alanındayız” diyen Koç, spordan kültür sanata birçok alanda gerçekleştirilen projelerle Türkiye’ye değer katmaya devam edeceklerini dile getirdi:
“Spor bizim için çok özel bir yere sahip. Zira sporun ülke tanıtımına ve Türkiye markasına katkı sağlayan en etkili yollardan biri olduğuna inanıyoruz. Bu anlayışla 2002 yılında bu yana Türkiye’de sporun en büyük destekçisi konumundayız. Futboldan atletizme, bireysel sporlardan takım sporlarına kadar çok geniş bir yelpazede spora destek oluyoruz ve bu desteği her yıl daha da büyüterek yola devam ediyoruz.
Uzun yıllar süper lige isim sponsoru olarak destek olduk. Anadolu kulüplerimize sponsorluklar yaptık. Türkiye Futbol Federasyonu’nun 2002 yılından beri destekçisiyiz. Anlaşmamız kapsamında; Milli Takımlar ana sponsorluğu, eMilli Takımlar ana sponsorluğu, Turkcell Süper Kupa isim sponsorluğu, Turkcell Kadın Futbol Süper Ligi isim sponsorluğu bulunuyor.
Turkcell olarak kadın futbol liginin ilk isim sponsoruyuz. 10 yılı aşkın süredir atletizm ve yüzme federasyonlarının destekçisiyiz. Yine 10 yıldan uzun süredir engelli branşlarına da desteklerimiz var. 30 yıllık serüvende birçok spor organizasyonuna adımızı verdik. Spor mekanlarına isim sponsorlukları yaptık. Spora ve sporcularımıza yatırım yaparken önceliğimiz kupalar ya da şampiyonluklar değil. Sporun birleştirici gücüne inanıyor, Türkiye’nin yarınları olan gençlerin gelişimi için taşıdığı öneme odaklanıyoruz.
“Toplum için katma değer üretecek projeler ortaya koymayı önemsiyoruz”
Kuruldukları günden bu yana sevinçte ve üzüntüde milyonların buluştuğu bir marka olduklarını aktaran Koç, “İşimiz sadece haberleşmeyi sağlamak ya da teknoloji üretmek değil. İçinde bulunduğumuz toplum için katma değer üretecek projeler ortaya koymayı, en az asli iş alanımız kadar önemsiyoruz. Teknolojinin fırsat eşitleyici gücü ile toplumun her kesiminin potansiyellerini ortaya koyabilmeleri için uygun ortamı oluştururken bilgiye eşit erişim imkânı sağlıyoruz. Turkcell, 30 yıllık tarihi boyunca Kardelenler, Van İçin Türkiye Kumbarası, Engelsiz Eğitim, Geleceği Yazan Kadınlar gibi çok ses getiren projelerle kritik süreçlerde toplumun farklı kesimlerinden milyonlarca vatandaşımızın yanında oldu.
Afet bölgesindeki yaraları yerinde sarmak için ‘Gönül Bağı Projeleri’ni hayata geçirdik. Afetzede vatandaşlarımız ve onların bölge dışında eğitim gören birinci derece yakınları için ‘İstihdam Seferberliği’ başlattık. Bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da hayatın her alanında Turkcell olacak. Biz Türkiye için dijital operatör olmanın çok ötesindeyiz” dedi.