Fintech İstanbul Danışma Kurulu Üyesi Soner Canko’nun fintek sektörü değerlendirmeleri ve gelecek öngörüleri Fintechtime Ekim sayısında yer aldı.
Fintech’in geleceğine dair daha yakından bir bakış sunmayı amaçladığımız “Fintech 2030’da Nasıl Görünecek?” başlıklı dosya konumuzda, fintech’in dönüştürücü gücünü ve sektörü ileriye taşıyacak fikirleri masaya yatırdık. Dosya konumuzu sektör liderlerinin görüşleri ve gelecek öngörüleri ışığında hazırladık. Fintech’in geleceğini şekillendiren temel trendleri ve teknolojik dönüşümleri de ele aldık. Dosya konumuz, “Finansal Teknoloji Sektöründe Değişmeyecek Olanlar” başlığıyla başlayıp, “Finansal Teknoloji Sektöründe Değişmesi Muhtemel Trendler” bölümüyle devam ediyor. Sektör liderlerine yönelttiğimiz, “2030 yılına kadar fintech sektöründe neler değişmez, neler değişir? 2030 ve sonrasına dair tahminleriniz neler olur?” sorularının yanıtları ile tam bir başucu rehberi haline geliyor. Finalde ise finans dünyasında köklü değişikliklerin hangi gelişmelerle tetiklenebileceğini tartışarak, sizleri geleceğin finansal ekosistemi üzerine düşünmeye davet ediyoruz.
Fintech İstanbul Danışma Kurulu Üyesi Soner Canko’nun fintek sektörü değerlendirmeleri ve gelecek öngörülerini aşağıda bulabilirsiniz.
Türkiye’de Finansal Teknolojiler Sektöründe 2030 ve Sonrası
Türkiye’de finansal teknolojiler (fintech) sektörü, son on yılda önemli bir büyüme gösterdi. Dijitalleşme ve mobil teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte, geleneksel bankacılık sistemini oldukça ileriye taşıyan, kapsama alanını geliştiren birçok yenilikçi çözüm ortaya çıktı.
Bu dönüşümün 2030 yılına kadar ve sonrasında sektörü nasıl şekillendireceğine dair bazı öngörülerde bulunmak gerekirse;
2030 Yılına Kadar Değişmeyenler:
- Rekabetin hızı artacak : Fintech şirketleri ve geleneksel bankalar arasındaki rekabet, müşteri deneyimini iyileştirme ve yeni ürünler geliştirme yönünde sürecek. Ürün ve hizmetlerde artan rekabet birleşme ve satın-almaları, yani bir tür sektörel konsolidasyonu da hızlandıracaktır.
- Düzenlemelerin önemi büyüyecek : Finansal sistemin güvenliği ve istikrarı için düzenlemelerin önemi artmaya devam edecek. Bu nedenle düzenlemelerin sayısı ve kapsamı artarken düzenleyicilerden tüm tarafların beklentileri büyüyecektir.
- Verinin değeri artacak : Veri, fintech şirketlerinin en değerli varlıklarından biri olmaya devam edecek. Veri analitiği ve yapay zeka sayesinde kişiselleştirilmiş finansal hizmetler sunulacak.
2030 Yılına Kadar Değişecek Olanlar:
- Ödeme Sistemlerinde Devrim: Nakitsiz ödemeler daha da yaygınlaşacak, Kartlar ve kart markaları olmaksızın hesaptan hesaba anlık ödemeler gelişecel, mobil dijital cüzdanlar hayatımızın merkezinde oturacak.
- Dijital Kimlik: Dijital kimliklerle doğrulama sayesinde finansal hizmetlere erişmek kolaylaşacak ve ödemelerin daha güvenli, hızlı olmasını sağlanacak.
- Kişiselleştirilmiş Finansal Danışmanlık: Yeni nesil robo-advisory teknolojileri bireylerin tüm finansal kararlarını daha kolay almasına yardımcı olacak.
- Dijital Paraların yaygınlaşması : Kripto paraların finansal sistemdeki yeri daha netlik kazanacak. Ülkeler kendi dijital para birimlerini çıkarırken, kripto paraların da ödemelerde kullanılması yaygınlaşacak. Uluslararası ekonomik rekabetin yeni aktörü CBDC (Merkez Bankası Dijital Paraları) olacak.
2030 ve Sonrası:
- Yapay Zeka : Yapay zeka teknolojileri, finansal hizmetlerin her alanında daha da derinlemesine entegre olacak. Sahtekarlık tespiti, risk yönetimi ve müşteri hizmetleri gibi alanlarda büyük dönüşümler yaşanacak.
- Bölgesel ve Küresel İş Birlikleri: Fintech şirketleri, farklı ülkelerdeki şirketlerle iş birliği yaparak küresel ölçekte hizmet sunacak.
Sonuç olarak, Türkiye’de fintech sektörü, önümüzdeki yıllarda önemli dönüşümler yaşayacak. Teknolojik gelişmeler, düzenleyici çerçeve ve müşteri beklentileri bu dönüşümü şekillendirecek en önemli faktörler arasında yer alıyor. Fintech şirketleri, bu değişime ayak uydurarak yeni fırsatlar yakalayabilir ve global finansal hizmetler ekosisteminde daha etkin bir rol oynayacaklardır.
