A1 Capital Genel Müdürü Mehmet Serkan Esenpak ile Fintechtime Aralık sayısı için gerçekleştirdiğimiz röportaj yayında.
Türkiye’nin önde gelen yatırım kuruluşlarından biri olan A1 Capital, sermaye piyasalarında geniş bir yelpazede hizmet sunuyor. Müşterilerine yatırım danışmanlığı, varlık yönetimi, halka arz ve kurumsal finansman gibi alanlarda destek veren A1 Capital, sektördeki yenilikçi çözümleriyle öne çıkıyor. Yatırımcıların değişen ihtiyaçlarına yanıt vermek üzere dijitalleşme ve teknoloji entegrasyonuna önem veren A1 Capital’in Genel Müdürü Mehmet Serkan Esenpak ile bir araya gelerek son dönem gelişmeleri değerlendirdik.
2025 yılına girerken Türkiye ekonomisinin genel durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ekonomik politikaların yönü ve beklenen makro gelişmeler hakkında öngörüleriniz neler?
Türkiye ekonomisi, 2024 yılında uygulanan ekonomik politikaların etkilerinin netleşeceği kritik bir döneme giriyor. Son birkaç yıl içinde, hem küresel hem de yerel piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, ekonomik politikaların yeniden şekillendirilmesini gerektirdi. 2025 yılında, özellikle sadeleşme adımları ve enflasyonla mücadele öncelikli olacak. Merkez Bankası’nın sıkı para politikası ve hükümetin mali tedbirleri, ekonomik büyümeyi desteklemek ve istikrarı sağlamak adına önemli bir uyum içinde ilerliyor.
Özellikle liralaşma stratejisinin sürdürülmesi, TL’ye olan güveni artırarak döviz piyasalarında istikrar sağlamayı hedefliyor. Ayrıca, yapısal reformların hız kazanması ve yatırım ortamının iyileştirilmesiyle birlikte, büyümenin daha sürdürülebilir bir zemine oturması bekleniyor. Dış ticaret dengesi ve ihracatın önceliklendirilmesiyle cari açık üzerinde baskının azalması öngörülürken, yerel üretimi destekleyen politikaların devam edeceği bir ekonomik perspektifle karşı karşıyayız.
Faiz oranları, döviz kurları ve borsa endeksleri üzerindeki temel beklentilerinizi öğrenebilir miyim? Mevcut piyasa dinamiklerini şekillendiren ana faktörler konusunda neler söylemek istersiniz?
Faiz oranları, 2025 yılına girerken ekonominin dengelenmesi adına önemli bir araç olmaya devam edecek. Özellikle enflasyonu kontrol altına almak ve liralaşmayı teşvik etmek amacıyla faizlerin kısa vadede yüksek seviyelerde seyretmesi bekleniyor. Bununla birlikte, ticari kredi faizlerinde regülasyonlar yoluyla esneklik sağlanabilir. Mevduat faiz oranlarının %40 seviyelerine ulaşması mümkün görünüyor; bu durum tasarruf sahiplerinin TL’ye yönelimini artırabilir.
Döviz kurları açısından, Merkez Bankası rezervlerinin güçlendirilmesi ve döviz piyasalarında kontrollü bir yönetim stratejisi ile dengeli bir seyir öngörüyoruz. Kurdaki ani dalgalanmalar yerine daha istikrarlı bir görünüm bekleniyor. Borsa İstanbul’da ise güçlü bir hikâye yazılmaya devam edilebilir. Son dönemde artan halka arzlar ve şirketlerin sermaye piyasalarına erişiminin kolaylaşması, borsa endekslerinde yukarı yönlü bir hareketin temelini oluşturuyor. Teknoloji, enerji ve gayrimenkul sektörlerinde büyüme potansiyelinin ön planda olacağını tahmin ediyoruz.
Türkiye’nin gri listeden çıkışı, yatırımcı algısında nasıl bir etki yarattı? Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisini artırmak için mevcut ekonomik ortamı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’nin gri listeden çıkışı, yatırımcı güvenini artırmada önemli bir dönüm noktası oldu. Bu durum, risk primlerinde bir düşüş sağlayarak uluslararası piyasalardan borçlanma maliyetlerini azaltma potansiyeli taşıyor. Ayrıca, kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımı yönündeki olası hamleleri de yabancı yatırımcıların ilgisini çekebilir. Bu gelişme, doğrudan yabancı yatırımları açısından da pozitif bir ortam yaratıyor. Özellikle altyapı projeleri, enerji ve teknoloji yatırımlarında yabancı sermaye akışının artmasını bekliyoruz. Ancak, sürdürülebilir bir yatırım ortamı için şeffaflık, istikrar ve hukukun üstünlüğü gibi unsurların önemi devam ediyor.
ABD’deki yönetim değişikliklerinin küresel piyasalar üzerindeki etkisi malumunuz… Biden dönemi iyi geçmedi, Trump dönemi ile neler beklemeliyiz. Borsada Trump sonrası başlayan hareketlilik sürer mi, borsanın yeni hikayesi nasıl ilerler?
ABD’de yönetimin değişmesiyle, özellikle Trump döneminin ticaret politikalarına dönüş sinyalleri, küresel piyasalar için pragmatik bir atmosfer yaratabilir. Bu durum, gelişmekte olan piyasalara yönelik sermaye akışını artırabilir. Türkiye açısından bakıldığında, bu süreçte, jeopolitik ilişkilerin iyileşmesi ve ticaret anlaşmalarının güçlendirilmesi önem taşıyor.
Türkiye borsası özelinde ise Trump sonrası başlayan hareketliliğin sürmesi muhtemel. Yatırımcıların teknoloji, enerji ve ihracat odaklı sektörlere ilgisi artabilir. Bunun yanı sıra yerel piyasalarda hükümetin destekleyici adımları ve artan halka arzlar, yatırımcı güvenini pekiştirecektir. Ancak, küresel ticaret politikalarının netleşmesi, piyasalarda istikrarı sağlamak adına kritik rol oynayacaktır.
A1 Capital olarak, yatırımcılarınıza TradingView entegrasyonu ile yeni bir hizmet sundunuz. Bu entegrasyonun kullanıcılarınıza sağladığı avantajlar neler?
Yatırımcılarımıza daha yenilikçi ve kullanıcı dostu çözümler sunma vizyonumuz doğrultusunda, TradingView entegrasyonunu hayata geçirdik. Bu yenilik sayesinde yatırımcılarımız, dünyanın en popüler işlem platformlarından biri olan TradingView üzerinden portföylerini anlık olarak takip edebilir, kapsamlı grafik analizleri gerçekleştirebilir ve doğrudan alım-satım işlemleri yapabilir hale geldi. Özellikle TradingView’ün gelişmiş alarm ve emir verme özellikleri, yatırımcılarımıza piyasa fırsatlarını kaçırmadan hızlı ve stratejik kararlar alma imkânı sunuyor.
Bu entegrasyon, yalnızca işlem kolaylığı sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda platformun sosyal bağlantı özellikleri sayesinde yatırımcılarımızın birbirleriyle fikir alışverişinde bulunarak daha bilinçli adımlar atmalarına olanak tanıyor. Ayrıca, hisse senedi ve VİOP işlemlerini hızlı bir şekilde gerçekleştirme fırsatı sunarak işlem süreçlerini hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar için daha etkin hale getiriyoruz. TradingView’ün Türkiye’deki geniş kullanıcı kitlesi göz önüne alındığında, bu yeniliğin yatırımcılarımızın stratejik planlarını hayata geçirmelerine önemli bir katkı sağlayacağına inanıyoruz.
A1 Capital olarak, dijital çağın gerekliliklerine uygun çözümler sunmaya ve sermaye piyasalarındaki yenilikçi yaklaşımımızla yatırımcılarımıza değer katmaya devam edeceğiz. Bu entegrasyonun, yatırımcılarımızın piyasa dinamiklerine daha hızlı adapte olmalarına ve finansal hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacağına eminiz.
2023 yılında toplam 4,5 milyar TL’lik dört şirketin halka arzını üstlendiniz. 2024 yılını nasıl kapatmayı hedeflediniz?
2023 yılında toplamda 4,5 milyar TL değerinde dört şirketin halka arzını üstlenerek, sermaye piyasalarında önemli bir başarı elde ettik. Halka arzlar, şirketlerin kurumsallaşma süreçlerine katkı sunarken, yatırımcılara da geniş fırsatlar yaratıyor. 2024 yılı için hedefimiz, bu başarıyı artırarak devam ettirmek ve daha fazla şirketi sermaye piyasalarına kazandırmak. Bu süreçte, yatırımcıların ilgisini çekebilecek yeni sektörlerden şirketlere odaklanmayı sürdürüyoruz.
Ekonomik verileri doğru okuyarak yatırımcılar nasıl pozisyon alabilir? Bu konuda önerileriniz neler olur?
Ekonomik verilerin doğru okunması, başarılı bir yatırım stratejisinin temelidir. Yatırımcılar, özellikle faiz oranları, enflasyon ve döviz kurları gibi makroekonomik göstergeleri dikkatle takip etmelidir. Bunun yanında, sektör bazında yapılan analizler, portföy çeşitliliğini artırmak adına kritik önem taşıyor. Dijital platformlar ve finansal danışmanlık hizmetlerinden faydalanmak, piyasa dinamiklerini daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir. Uzun vadeli bir perspektif benimseyerek, dalgalı piyasa koşullarında risklerini minimize etmeleri mümkün olacaktır.
Piyasada avantaj sağlamayı hedefleyen yatırımcılara hangi stratejileri önerirsiniz?
Piyasa avantajı yakalamak isteyen yatırımcılar için öncelikle sektör trendlerini takip etmek ve teknoloji, yeşil enerji gibi büyüme potansiyeli yüksek alanlara yatırım yapmak faydalı olacaktır. Ayrıca, risk yönetimi için portföyde çeşitlilik sağlamak, kısa vadeli piyasa dalgalanmalarından korunmada etkili bir stratejidir. Yatırım kararları alırken hem temel hem de teknik analizlerden yararlanarak daha bilinçli hareket edilmelidir.
Mevcut piyasa koşullarında hangi yatırım fonları daha cazip görünüyor?
Günümüzde karma fonlar, döviz bazlı varlıklar ve sürdürülebilir yatırım temalı fonlar, yatırımcılar için cazip fırsatlar sunuyor. Özellikle enflasyona endeksli fonlar, dalgalı piyasa koşullarında güvenli limanlar olabilir. Yatırımcılar, risk profillerine uygun fonlar seçerek, düzenli portföy yönetimiyle getirilerini maksimize edebilirler.
Yatırım araçlarında güncel trendler neler? Yatırımcıların bu trendleri nasıl değerlendirmelerini tavsiye edersiniz?
Yeşil enerji, dijital finansman ve blockchain projeleri, yatırım araçlarında öne çıkan trendlerdir. Yatırımcıların bu alanlarda fırsatları değerlendirmesi, uzun vadeli getirilerini artırabilir. Örneğin, sürdürülebilir enerji projelerine yatırım yapan fonlar ve dijital varlıklar, yüksek potansiyel sunan araçlar arasında yer alıyor. Aynı zamanda, hisse senedi piyasasında teknoloji ve enerji sektörlerine yönelik yatırımlar, güçlü büyüme hikayeleri yaratabilir.