KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri Lideri, Şirket Ortağı Özge İlhan Acar ile Fintechtime Şubat sayısı için gerçekleştirdiğimiz röportaj yayında.
KPMG Türkiye, kısa süre önce ‘KPMG Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri’ raporunu yayımladı. Merakla beklenen bu raporun öne çıkan bulgularını ve KPMG Türkiye’nin 2025 yılına dair beklentilerini öğrenmek üzere, KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri Lideri ve Şirket Ortağı Özge İlhan Acar ile bir araya gelerek sorularımızı yönelttik.
Raporun genel hatlarını sizden dinleyebilir miyiz? Öne çıkan trendler nelerdir ve geçtiğimiz yıllarla kıyaslandığında işlem hacminde nasıl bir değişim yaşandı?
2024 yılında Türkiye birleşme ve satın alma piyasasında toplam açıklanan işlem hacmi, bir önceki yılki 2,8 milyar dolara kıyasla neredeyse iki katına çıkarak 5,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Değeri açıklanmayan işlemlere ilişkin yapmış olduğumuz analiz ve yürüttüğümüz tahminler de hesaba katıldığında, 2024 yılında gerçekleşen toplam işlem hacmini 10,1 milyar dolar olarak görüyoruz. Bu da yine bir önceki yılki tahminlerimiz doğrultusunda belirlediğimiz 7,5 milyar dolar seviyesine kıyasla ciddi bir artışa işaret ediyor. Buna karşılık, 2024 yılında gerçekleşen işlem adedi, geçtiğimiz yıla kıyasla 547’den 475’e düşerek bir miktar gerileme gösterdi. Bu da bize yatırımcıların bu sene daha büyük ölçekli yatırımları tercih ettiğini kanıtlar nitelikte oldu.
2024’te teknoloji, medya ve telekomünikasyon (TMT) sektörü hem işlem hacmi hem de işlem adedi bazında lider sektör oldu. TMT sektöründe, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2024 yılında da finansal yatırımcılar (girişim sermayesi ve risk sermayesi fonları, kitle fonlaması aracılığıyla yatırım yatırımcılar vb.) oldukça aktifti. Geçtiğimiz yıl işlem adedi bazında lider olan TMT’nin, bu yıl işlem hacmi bazında da lider olmasının temel nedeni, en büyük 10 işlem içerisindeki ilk iki işlemin bu sektörde gerçekleşmiş olmasıydı. Bu işlemler, yılın tek mega işlemi olan Kazakistan merkezli Kaspi.kz’nin Türkiye’deki e-ticaret devi Hepsiburada’nın %65 hissesini 1,1 milyar ABD doları değerle satın alması işlemi ve ABD merkezli General Atlantic’in pazarlama teknolojileri girişimi Insider’a yaptığı 500 milyon dolarlık ileri aşama yatırımı oldu.
İşlem adedi bazında, yerli yatırımcılar 380 işlemle işlemlerin %80’ine liderlik etse de toplam açıklanan işlem hacmi içinde yabancı yatırımcılar, liderlik ettikleri 95 işlemle, 3,2 milyar ABD doları hacim yaratarak toplam hacimden %60 pay aldılar. Bu durum, yabancı yatırımcıların yerli yatırımcılara kıyasla görece daha büyük ölçekli işlemleri tercih ettiklerini gösteriyor.
KPMG’nin “Birleşme ve Satın Alma Trendleri 2024” raporuna göre, Türkiye’deki işlem hacmindeki artışın temel nedenleri neler?
2024 yılında Türkiye’de işlem hacmindeki artışın başlıca nedenleri arasında genel seçimler sonrasında ekonomik istikrarı sağlama yönünde atılan adımlar, enflasyonla mücadele, uygulanan yatırımcı dostu politikalar, Türkiye’nin gri listeden çıkması ve küresel ticaret trendlerinin Türkiye’ye olan pozitif yansımaları başlıca nedeler olarak öne çıkıyor. 2025 yılında da enflasyonu düşürme ve makroekonomik istikrarı sağlama hedefi doğrultusunda uygulanan sıkı para politikası ve bütçe açığını azaltmaya yönelik mali düzenlemeler ve yatırımcı dostu politikaların sürdürülmesinin etkisiyle işlem hacminin artarak devam etmesini bekliyoruz.
G20 ülkeleri içinde Türkiye’nin 2024 yılı performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Satın alma ve birleşme işlemleri açısından öne çıkan noktaları öğrenebilir miyim?
G20 ülkelerinde 2024 yılı itibarıyla birleşme ve satın alma işlemleri hacmi 2,6 trilyon ABD doları olarak gerçekleşti ve toplam işlem hacminde %86’lık bir paya sahip oldu. Türkiye bu yıl, içerisinde bulunduğu G20 ülkelerinin ortalaması olan %3,1’lik oranın gerisinde kalarak potansiyelinin altında bir performans sergilese de önceki yıllara nazaran daha iyi bir performans gösterdi. Değeri açıklanan işlemler nezdinde %0,5 olan işlem hacminin gayrisafi yurt içi hasılaya oranının değeri açıklanmayan işlemler üzerine yaptığımız değerlendirmeler neticesinde sonucu %0,9 seviyesine çıksa da Türkiye’nin potansiyelinin bunun çok daha üzerinde olduğunu düşünüyoruz ve geçmiş dönemlerdeki gibi %2-3 bandına çıkmasını temenni ediyoruz.
Türkiye’deki satın alma ve birleşme işlemlerinin sektörel dağılımı nasıl şekillendi? Hem işlem hacmi hem de işlem sayısına göre hangi sektörler öne çıktı? Geride kalan ancak gelecekte sıçrama beklediğiniz sektörler hangileri?
2024 yılında hem işlem sayısı hem de işlem hacmi bakımından yapılan sıralamalarda teknoloji, medya ve telekomünikasyon (TMT) sektörü başı çekerken, TMT sektörünü sırasıyla enerji ve perakende sektörleri takip etti. Geçtiğimiz yıl işlem adedi bazında lider olsa da hacim bazında dördüncü sırada yer alan TMT sektörünün, 2024 yılında işlem hacminde de lider olmasının en önemli nedeni, bu yılın tek mega işleminin bu sektörde yer alan Kaspi.kz’nin Hepsiburada’yı satın alması oldu. Enerji sektöründe 2023’e kıyasla işlem adedi açısından geçtiğimiz yılki sıralamasını korurken, işlem hacmi bir önceki yıla kıyasla daha düşük bir seviyede gerçekleşti. Buna karşın, Birleşik Krallık kökenli ACG Metals’in Polimetal Madencilik’i 225,5 milyon dolar bedel ile satın alması, Palmet Enerji’nin Zorlu Enerji Dağıtım’ı 200 milyon dolar bedel ile satın alması ve Doğan Holding’in Gümüştaş Madencilik’in %75 hissesini 123 milyon dolar bedel ile satın alması işlemleri sonucunda, işlem hacmi bakımından en iyi performans gösteren ikinci sektör enerji sektörü oldu. Perakende sektöründe gerçekleşen işlem adedi bir önceki yıl ile benzerlik gösterse de bu sektörde açıklanan işlem hacmi bir önceki yılın iki katı olarak gerçekleşerek önemli bir artış gösterdi.
2025’te Türkiye’de yatırımcıların odağında yine TMT sektörünün olmasını bekliyoruz. Türkiye’de teknoloji sektörü, özellikle geçtiğimiz yıllarda rüştünü ispatlayan oyun dikeyinde, bulut teknolojileri alanında, yapay zekâ (AI) tabanlı sağlık teknolojileri, savunma teknolojileri ve siber güvenlik teknolojileri gibi alanlarda önemli fırsatları sunuyor. Buna ek olarak, finansal hizmetler, endüstriyel üretim ve otomotiv, enerji ve ilaç ve sağlık da yine büyük işlemleri beklediğimiz sektörlerden.
Türkiye’de 2024 yılında işlem sayısında bir azalma yaşanırken işlem hacminde rekor seviyelere ulaşılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu durumun arkasındaki dinamikler nelerdir?
İşlem hacmi artarken işlem adedinin azalması, Türkiye piyasasının global trendlerle de uyumlu hareket ettiğini kanıtlar nitelikte. 2024 yılında global ölçekte işlem adedi bir önceki yıla kıyasla yaklaşık 5 bin azalarak 51 bin işlem olarak gerçekleşirken, global birleşme ve satın alma işlem hacmi önceki yıla kıyasla yaklaşık 270 milyar dolar artış göstererek yaklaşık 3 trilyon dolar olarak gerçekleşti. Yani yatırımcılar daha az riskli gördükleri, daha büyük şirketlere yatırım yaptılar. Ancak global piyasada gerçekleşen işlem hacmi artış oranı dikkate alındığında, 2024 yılında Türkiye’nin globale kıyasla pozitif ayrıştığı görülüyor.
Finteklerin izlediği rotayı nasıl yorumluyorsunuz? 2025 yılına yönelik sektörde nasıl bir yönelim ve gelişme öngörüyorsunuz?
2025 yılında duyurulan ilk işlemlerden biri; fintek sektöründe faaliyet gösteren, Türki devletlerin yeni nesil finans uygulaması olarak geliştirilmiş Turan’ın çoğunluk hissesinin, hâlihazırda yatırımcısı olan yerli ödeme sistemleri şirketi United Payment tarafından satın alınması oldu. İşlem değeri açıklanmasa da bu işlem, fintek sektörünün geleceği ve Türkiye’nin sektörde bölgesel bir oyuncu olması için oldukça önemli.
Fintek şirketleri için 2025 yılının, kamu ve özel sektördeki finansal kuruluşlarla iş birlikleri sonucunda sektördeki yerlerini sağlamlaştıracakları bir yıl olacağına inanıyorum. Birçok sektörde olduğu gibi fintekte de yapay zekâyı iş modeline entegre eden ve regülasyon teknolojileri alanında faaliyet gösteren girişimler öne çıkacak. Sektör, 2025 yılı ve sonrasında ülkemizde yeni unicorn’lar çıkarmaya aday.
Kaspi.kz’in Hepsiburada hisselerini satın alması gibi büyük ölçekli işlemler, Türkiye’nin teknoloji ve e-ticaret ekosistemi üzerinde nasıl bir etki yaratıyor?
Kaspi.kz’nin Hepsiburada’yı satın almasının, Türkiye’nin teknoloji ve e-ticaret ekosisteminde önemli bir dönüm noktası olduğuna inanıyoruz. Zira Türkiye’de 2023 yılında herhangi bir mega işlem (değeri bir milyar ABD doları ve üzerindeki işlem) gerçekleşmezken, 2024’te yılın tek mega işlemi, Kaspi.kz’in Hepsiburada’nın yüzde 65,4’lük hissesini 1,1 milyar dolar karşılığında satın alması oldu. Bu işlem, Türkiye’deki teknoloji ve e-ticaret sektörünün stratejik konumunu pekiştirirken, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan güvenini artırarak yeni yatırımları teşvik etti. Kaspi.kz’nin bu yatırımı sonucunda Hepsiburada, Türkiye’de e-ticaretteki güçlü konumunun yanı sıra dijital finans alanında da mevcut varlığını artıracak ve Türkiye’de oldukça gelişmiş olan e-ticaret ekosistemi üzerinden Kazakistan’a know-how transferi sağlayacak. Bu süreç, yeni teknolojilerin sektöre aktarılmasını hızlandırarak iş modellerinin dönüşümüne ve daha verimli bir e-ticaret ekosisteminin oluşmasına katkı sunacak. Sonuç olarak, bu işlem Türkiye’nin teknoloji alanındaki konumunu güçlendirirken, Kaspi.kz’nin dijital ekosistemini genişleterek tüketicilere daha geniş bir coğrafyada daha zengin ürün seçenekleri ve geliştirilmiş hizmetler sunmasına olanak sağlayacaktır.
2024 yılında finansal yatırımcıların izlediği rota hakkında bilgi verebilir misiniz? Yatırımcı profili nasıl şekillendi ve önümüzdeki dönemde ne tür değişimler bekleniyor?
Finansal yatırımcılar (özel sermaye, risk sermayesi, varlık fonları, kitle fonlaması platformları üzerinden yapılan yatırımlar) 2023 yılında 286 işlem yaparken, bu işlemlerin toplam işlem hacmindeki payı %14 düzeyiyle 398 milyon ABD doları olarak gerçekleşmişti. Bunun temel nedeni, geçtiğimiz yıl finansal yatırımcıların yatırımlarının büyük ölçüde yeni girişimlere odaklanmış olmasıydı. 2024 yılında finansal yatırımcılar tarafından gerçekleştirilen toplam 259 işlemin açıklanan işlem hacmindeki payı, önceki yıla göre önemli ölçüde artarak yaklaşık %23 seviyelerinde gerçekleşti ve finansal yatırımcıların yarattığı toplam açıklanan işlem hacmi 1,2 milyar ABD doları olarak kaydedildi.
2024 yılı içerisinde değeri açıklanan en büyük finansal yatırımcı işlemi ise ABD menşeili General Atlantic’in pazarlama teknolojileri alanında faaliyet gösteren Insider’a 500 milyon ABD doları işlem bedeli ile Seri E yatırımı oldu. 2024 yılı içerisinde öne çıkan diğer önemli finansal yatırımcı işlemleri ise Amanruya Bodrum Hotel’in hisselerinin 75,6 milyon ABD doları karşılığında Re-Pie tarafından satın alınması ile Citi Ventures, Migros, Re-Pie, Finberg, Hedef Holding, Sepil Ventures’un yerli finansal teknoloji girişimi Colendi’ye 65 milyon ABD doları işlem bedeli ile Seri B yatırımı oldu. Lightspeed Venture Partners, Insight Partners, Point Nine, Air Street Capital’in yapay zekâ destekli iş sağlığı ve güvenliği alanında faaliyet gösteren Intenseye’ye 64 milyon ABD doları işlem bedeli ile Seri B yatırımı da öne çıkan finansal yatırımcı işlemleri arasında yer aldı.
Değeri açıklanmayan işlemlere ilişkin yaptığımız tahminler doğrultusunda finansal yatırımcıların 2024 yılı içerisinde yarattığı toplam işlem hacmini yaklaşık 2 milyar ABD doları olarak öngörmekteyiz. Credia Partners, Esas Private Equity, Tacirler Portföy’ün Flormar’ın hisselerinin tamamını satın alması, Birleşik Arap Emirlikleri menşeili Mubadala’nın Getir’in çoğunluk hisselerini satın alması ve Odeabank’ın %96’lık hisselerinin Birleşik Arap Emirlikleri menşeili ADQ tarafından satın alınması değeri açıklanmasa da 2024 yılının öne çıkan finansal yatırımcı işlemlerinden oldu.
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi 2024 yılında da teknoloji, medya ve telekomünikasyon (“TMT”) sektöründe finansal yatırımcıların gerçekleştirdiği toplam 180 işlem ile bu sektör işlem adedi bazında ön plana çıktı. 2024 yılında değeri açıklanan işlemler esas alındığında yaklaşık 781 milyon ABD doları işlem hacmi ile toplam finansal yatırımcı işlemlerinin hacim bazında %65’inin TMT sektöründe olduğu gözlemlendi. Bu oran 2023 yılında ise 109 milyon ABD doları işlem hacmi ile %27 seviyesindeydi. Finansal yatırımcılar tarafından gerçekleştirilen işlemlerin büyük çoğunluğunun TMT sektöründe yoğunlaşmasının temel sebepleri arasında, teknoloji şirketlerinin ölçeklenebilir iş modellerine sahip olmaları ve Türkiye’deki nitelikli insan kaynağı ile girişim ekosisteminin bölgesel bir güç olarak öne çıkması yer alıyor. Bu şirketler, tohum aşamasından itibaren farklı evrelerde finansal yatırımcıların desteğiyle büyüyorlar ve zaman içinde artan sayıda çıkış işlemleri gerçekleştiriyorlar. Bu durum, teknoloji sektörünün işlem hacminin hem diğer sektörlere göre hem de kendi içinde artmasına olanak sağlıyor. Önümüzdeki yıllarda, finansal yatırımcı işlemlerinde TMT sektörünün hem işlem sayısı hem de hacmi açısından artış göstermesini bekliyoruz.
Geçtiğimiz yıllarda yakalanan trende paralel olarak, bu yıl da TMT sektörü içerisinde oyun dikeyi dikkat çekerken, yıl içerisinde oyun dikeyinde gerçekleşen 22 işlemin 16’sında finansal yatırımcılar öne çıkıyor. İşlem değeri açıklanan yatırımlar arasında Agave Games’in 18 milyon ABD doları Seri A yatırımı ve Cypher Games’in 10 milyon ABD doları tohum yatırımı öne çıktı. Mage Games, Grand Games ve Pine Games de bu dikeyde 2 milyon ABD doları üzerinde gerçekleşen finansal yatırımcı işlemleri olarak görülmekte.
Yabancı yatırımcıların işlem hacmindeki artışı hakkında gözlemleriniz nelerdir? Türkiye’deki ekonomik reformlar ve yatırım dostu politikalar bu artışı nasıl destekliyor?
2024 yılında yabancı yatırımcılar, toplam işlem sayısının %20’sini oluşturan 95 birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirerek, geçen yıla kıyasla benzer bir performans sergiledi. 2024 yılında yabancı yatırımcılar, değeri açıklanan toplam işlem hacminin yaklaşık %60’ını oluşturarak 3,2 milyar ABD dolarlık işlem hacmi yarattılar. Bu alanda 2023 yılına kıyasla belirgin bir artış gözlemlenirken, bir önceki yıl %44 pay ve 1,2 milyar ABD dolarlık hacimle sınırlı kalan yabancı yatırımcı etkinliğinin güçlendiği görülmekte.
2024 yılında Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırım girişindeki artış, birkaç önemli gelişmenin birleşimiyle açıklanabilir. İlk olarak, Türkiye’nin gri listeden çıkması, uluslararası yatırımcılar nezdinde güveni artırarak yatırımları teşvik etti. Bunun yanı sıra, genel seçimler sonrası Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek önderliğinde ülkenin ekonomik istikrarını sağlama ve enflasyonla mücadele çabaları, 2023 yılına kıyasla 2024 yılında yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisini pekiştirdi. Ayrıca, çeşitli teşvikler ile desteklenen stratejik sektörler de yabancı yatırımcıların ilgisini arttırıcı rol oynadı.
2025 yılında yabancı yatırım girişlerinin başta uygulanan yatırımcı dostu politikalar ve gri listeden çıkışın da etkisiyle artarak devam etmesini bekliyoruz. Özellikle teknoloji, enerji, finansal hizmetler ve altındaki fintek dikeyi, ilaç ve sağlık ve altındaki sağlık teknolojileri dikeyi, savunma sanayi ve siber güvenlik gibi stratejik ve büyüyen sektörler, yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam edecektir.
Türk şirketlerinin uluslararası arenada gerçekleştirdiği yatırımlar hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu yatırımların özellikle finansal hizmetler sektöründe global bir etki yaratmasını bekliyor musunuz? Süreklilik gösterebilir mi?
2024 yılında Türk şirketleri, uluslararası arenada gerçekleştirdikleri dikkat çekici satın alma işlemleriyle büyüme ve globalleşme yolculuklarına yeni bir derinlik kazandırdı. Bu Türkiye kökenli şirketler için yalnızca inorganik büyümeyi desteklemekle kalmamış, aynı zamanda tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi, ihracat pazarlarının çeşitlendirilmesi, rekabet gücünün artırılması ve stratejik bilgi birikiminin çeşitlendirilmesi gibi hedeflere ulaşmada da önemli bir araç oldu. Bu yatırımlar hem Türkiye ekonomisine uzun vadede sürekli döviz girdisi sağlamakta hem de ülkemizin küresel finansal piyasalardaki etkinliğini artırmasına olanak sağlamakta.
2024 yılının açıklanan işlem değeri bakımından en dikkat çekici yurt dışı satın alma işlemi ise Çimsa’nın 363 milyon ABD doları karşılığında İrlanda menşeili Mannok’u satın alması oldu. İşlem değeri açıklanmasa da Baykar’ın İtalya havacılık devi Piaggio Aerospace’i satın alması, şirketin savunma sanayinde bölgesel bir oyuncu olarak yerini sağlamlaştırması adına önemli bir adım.
Türk şirketlerinin yurt dışı yatırımlarında TMT, endüstriyel üretim ve otomotiv, enerji ve finansal hizmetler sektörleri öne çıkarken, coğrafi dağılımda ise ABD ve Avrupa’daki ülkeler başta olmak üzere farklı coğrafyalar öne çıktı.
2025 yılı için öngörülen makroekonomik düzenlemeler ve yatırımcı dostu politikaların, Türkiye’deki birleşme ve satın alma ekosistemi üzerindeki etkisi nasıl olacak? Yılı nasıl geçiririz?
Türkiye’nin ekonomik büyüme potansiyeli, özellikle yabancı yatırımları artırmak için oldukça güçlü temeller sunuyor. Türkiye, stratejik coğrafi konumu, Avrupa’ya kıyasla göre çok daha genç olan nüfusu, güçlü iç pazar potansiyeli ve gelişen altyapısı ile yatırımcılar için cazibesini koruyor. 2025’te hem küresel hem de Türkiye’deki ekonomik görünümün, enflasyonu düşürmeye ve makroekonomik istikrarı korumaya yönelik politikalarla şekilleneceğini ve bu doğrultuda şirket değerlemelerinde artış bekliyoruz. Daha düşük faiz oranları ve daha öngörülebilir bir makroekonomik ortamın, şirketlerin finansal performanslarını olumlu etkileyeceği gibi, yatırımcıların ileriye dönük projeksiyonlarında daha olumlu senaryolar çizmesiyle değerlemelerde artış yaratacağını öngörüyoruz.