Gedik Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Arzu Aydın, Fintechtime Mart sayısı için yazdı “8 Mart’ın İzinde: Yetenek Cinsiyette Değil, Cesaret ve Emekte!”.

“Her yıl 8 Mart’ta kaleme aldığım yazılarda, kadınların mücadelesine farklı bir açıdan bakmayı tercih ediyorum. Bu kez, Hypatia’dan Marie Curie’ye uzanan çizgide, kadınların yalnızca cesaretleri ve emekleriyle haklarını elde etmekle kalmayıp, aynı zamanda insanlığın gelişimine nasıl yön verdiklerini anlatmak istedim. Bu yazı, benim kendi cesaret ve emeğimi keşfetme yolculuğumla başlıyor ve yalnızca geçmişin izlerini değil, eşit fırsatların hepimizin ortak geleceğini nasıl şekillendirdiğine dair düşüncelerimi de yansıtıyor.”

 

8 Mart’ın İzinde: Yetenek Cinsiyette Değil, Cesaret ve Emekte!

Tarih kitapları, savaşları “Kralların Zaferi” diye yazar. Oysa zaferlerin arkasında, orduları besleyen kadınların emeğini, savaşın yıkıntılarını yeniden hayata döndüren kadınları gölgede bırakır. 8 Mart, bu gölgede kalan emeğin görünür olduğu gündür.

Çocukken, mahalle maçlarında kızların takıma alınmamasına hep şaşırıyordum. “Kızlar top oynayamaz” diyenlere inat, kaleye geçip erkeklerin attığı o topları yakalayınca, 10 yaşında takım kaptanı bile olmuştum bizim mahalle takımında. Kendi engelimi ilk 10 yaşında aşmaya cesaret etmiştim ve eşitlik, işte tam da bu anda başladı benim için: Yetenek cinsiyette değildi, cesaret ve emekteydi!

Her yıl 8 Mart’ta kaleme aldığım yazılarda, kadınların mücadelesine farklı bir açıdan bakmayı tercih ediyorum. Bu kez, Hypatia’dan Marie Curie’ye uzanan çizgide, kadınların yalnızca cesaretleri ve emekleriyle haklarını elde etmekle kalmayıp, aynı zamanda insanlığın gelişimine nasıl yön verdiklerini anlatmak istedim. Bu yazı, benim kendi cesaret ve emeğimi keşfetme yolculuğumla başlıyor ve yalnızca geçmişin izlerini değil, eşit fırsatların hepimizin ortak geleceğini nasıl şekillendirdiğine dair düşüncelerimi de yansıtıyor.

 

Kadınlar Tarihi Şekillendirdi…

Bilimin Kayıp Işığı: Hypatia

M.S. 415’te Hypatia, pagan olduğu için değil, “kadın olduğu için” öldürüldü. Öğrencileri, onun astronomi derslerinde “Güneş’in Dünya’nın etrafında döndüğü” yalanını çürüttüğünü anlatır.

Mitlerden Gerçeğe: Kleopatra’nın Ekonomik Gücü

Mısır, Roma İmparatorluğu’nun tahıl ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan temel kaynaktı ve Kleopatra, bu ekonomik bağımlılığı siyasi müzakerelerinde bir koz haline getirdi. Roma Senatosu, Kleopatra’nın etkisini “güzelliğiyle büyüledi” diyerek küçültmeye çalışsa da onun gerçek gücü, diplomatik zekâsı ve kaynak yönetimindeki ustalığıydı.

Orta Çağ: Kadınların Sessiz Devrimi

Hildegard von Bingen: Bilimi Kiliseye Karşı Savunmak
12. yüzyılda, kilisenin yasaklarına rağmen tıp ve müzik üzerine eserler yazan Hildegard, “Kadınların bilgisi, Tanrı’nın lütfudur,” dedi.

Tomoe Gozen: Japonya’nın Unutulan Savaş Stratejisti
Tomoe Gozen, 1184’te erkek egemen bir savaş alanında komutanlık yaptı. Ancak tarih kitapları onun yerine “erkek kahramanlar” yazıp, onu gölgede bıraktı.

Aydınlanma: Kadın Aklının Devrimi

Mary Wollstonecraft: Kadın Haklarının Öncü Savunucusu
1792’de “Kadın Haklarının Savunusu”nu yazan Mary, “Eğitim, kadını erkeğin mülkü olmaktan kurtarır,” dedi ve kadınların akıl ve erdem bakımından erkeklerden aşağı olmadığını, sadece fırsat eşitliğinden mahrum bırakıldıkları için geri kaldıklarını belirtti. Kızı Mary Shelley ise “Frankenstein” ile bilimin etiğini sorguladı.

Olympe de Gouges: Erkekler Özgürse Kadınlar Neden Değil?
1789’da “Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi”ni yayınlayan Olympe, “Erkekler özgürse kadınlar neden değil?” diye sordu. Devrim ona giyotinle yanıt verdi. Fransa’da kadınlar 1944’te oy hakkı kazandığında, bu zaferde Olympe’nin mücadelesi vardı.

Sanayi Devrimi: Emek ve Özgürlük Arasında Sıkışan Kadın

Triyangl Gömlek Fabrikası Yangını: Yangında Kilitli Kalan Hayatlar, İşçi Haklarını Yasalaştırdı
25 Mart 1911’de New York’taki Triangle Gömlek Fabrikası’nda çıkan yangın, işçi hakları tarihinin en büyük trajedilerinden biri olarak kayıtlara geçti. Çoğunluğu genç göçmen kadınlardan oluşan 146 işçi, kaçış kapıları kilitli olduğu için alevler arasında mahsur kalarak yaşamını yitirdi. Yangının ardından halkın tepkisi büyüdü, kitlesel protestolar düzenlendi ve daha güvenli çalışma koşulları sağlanması için yasalar çıkarıldı.

Seneca Falls: Bir Manifestonun Doğuşu
1848’de Elizabeth Cady Stanton, “Tüm erkekler ve kadınlar eşit yaratıldı” diye haykırdı. 300 kişinin katıldığı konferansta, kadınların oy hakkı talebi “saçma” bulundu. Medya, “Kadınlar İsyanda” başlığıyla alay etti. 72 yıl süren mücadele, 1920’de ABD’de kadınlara oy hakkını getirdi.

Bilimde Kadın: Görünmezlik Pelerini

Rosalind Franklin: DNA’nın Gölgedeki Kahramanı
1953’te DNA’nın yapısını çözen erkekler Nobel alırken, Rosalind Franklin’in X-ışını fotoğrafları olmasa bu keşif imkânsızdı. Rosalind, 37 yaşında kanserden öldüğünde, erkek meslektaşları onun katkısını ancak ölümünden sonra itiraf etti.

Uzayda Bir Türk Kadını: Prof. Dr. Feryal Özel
Event Horizon Teleskobu ile ilk kara delik fotoğrafını çeken ekipte yer alan Prof. Dr. Feryal Özel, kara deliği ilk defa gördüğü anı anlatarak, büyük şaşkınlık yaşadığını ve 20 yıl süren uzun ve detaylı bu çalışmanın sonucunda “Acaba bir şeyleri yanlış mı yaptık?” tedirginliği hissettiğini ifade etti.

STEM’de Kadın: Bilim Cinsiyet Tanımaz
Marie Curie, iki Nobel Ödülü’ne rağmen Fransız Bilimler Akademisi’ne kabul edilmedi. Bugün NASA’da çalışan Dr. Umut Yıldız, “Uzayda cinsiyet yok, yetenek var” diyor. Ancak UNESCO verilerine göre, dünyada STEM mezunlarının sadece %35’i kadın.

 

Eşitlik mi, Ayrıcalık mı?

Kadınlar, sadece kadın oldukları için belirli bir pozisyona gelmek istemezler. Bilgileriyle, yetenekleriyle, azimleriyle, emekleriyle kazanmak isterler!

Her 8 Mart’ta, kadınları desteklemek adına yapılan çağrılar arasında en çok duyduğumuz kavramlardan biri pozitif ayrımcılık. Kadınların belirli pozisyonlara erişimini kolaylaştıran, onlara bazı hakları önceleyen bu uygulama ilk bakışta adil bir çözüm gibi görünebilir. Ancak bir noktayı gözden kaçırmamalıyız: Kadınlar yalnızca kadın oldukları için değil, yetkinlikleri, çalışkanlıkları ve başarıları sayesinde yükselmeyi hak ediyorlar. Tam da bu yüzden, pozitif ayrımcılıkla sağlanan avantajlar, zaman zaman kadınların kendi emeğiyle kazandığı başarıları gölgeleyen bir algıya yol açabiliyor. Özel kotalar ya da ayrıcalıklı haklar, kadınların iş dünyasında veya akademide hak ettikleri yerlere gelmesini sağlayan kalıcı çözümler değil. Aksine, “Acaba burada olmayı gerçekten hak etti mi?” sorusunun gündeme gelmesine neden olabiliyor. Kadınların gerçek gücü, ayrıcalıklardan değil, eşit fırsatlardan doğar.

Eşitlik, herkesin aynı noktadan başladığı bir yarış değildir. Çünkü kadınların önüne konulan engeller, onları yarışa zaten birkaç adım geriden başlatıyor. Gerçek değişim, bu engelleri yıkarak başlar!

8 Mart: Gerçek Değişimin Başlangıcı Olsun!

8 Mart’ı kutlarken, kadınların pozitif ayrımcılık yerine eşit fırsatlarla desteklenmesi gerektiğini unutmamalıyız. Bu, sadece bireysel başarıları değil, toplumsal dönüşümü de beraberinde getirecektir.

Ve bugün, herkes için bir adım atın!

  • Bir kız çocuğuna “Bu meslek sana uygun değil” demek yerine, “Nasıl başarabilirsin?” diye sorun.
  • Bir iş yerinde “Kadınlar için özel programlar” yerine, “Herkes için eşit haklar” talep edin.
  • “Kadınlar için özel indirim” yerine, “Kadınların ekonomik eşitliğini nasıl sağlayabiliriz?” diye sorgulayın.
  • “Kadınlar aile ile kariyer arasında seçim yapmalı” demek yerine, “Kadınlar nasıl hem kariyer hem de aile yaşamında desteklenebilir?” diye çözüm üretin.
  • “Kadın yönetici sert ama yetersiz” demek yerine, “Bu liderin başarısını nasıl destekleyebiliriz?” diye düşünün.
  • “Kadın çalışanlar çok izin alır” demek yerine, “Ebeveynler için adil bir iş-yaşam dengesi nasıl sağlanabilir?” diye sorgulayın.
  • “Bu iş fiziksel olarak zor, kadınlar yapamaz” demek yerine, “Kadınların bu alanda başarılı olması için ne tür destekler sağlanabilir?” diye sorun.
  • “Bu pozisyon erkekler için daha uygun” demek yerine, “Bu işi en iyi kim yapabilir?” sorusunu sorun.
  • Kadınların başarılarını küçümsemek yerine, onlara gerçekten hak ettikleri desteği verin.

Kadınlar ayrıcalıkla değil, hak ettikleri fırsatlarla yükselmeli! Çünkü başarının cinsiyeti yoktur!