Genç bir girişim olmasına karşın iyzico, 21 milyon TL’lik yatırımı kasasına koymayı başardı. Yurt dışı hedefleri oldukça iddialı ve büyüme grafiğinin daha hızlı yükselmemesi için hiçbir sebep yok. Yakın zamanda İran açılımıyla da gündeme gelen iyzico’nun CEO’su Barbaros Özbuğutu ile fintek dünyası üzerine konuştuk.
Not: Bu röportaj ilk olarak Fintechtime dergisinin 2016 Yaz sayısında yayımlanmıştır.
iyzico dördüncü yılına hangi rakamlarla girdi? Büyüme oranı, müşteri sayısı hangi seviyelere ulaştı?
Kayıtlı üye iş yeri sayımızı üçüncü yılımızın sonunda yaklaşık %130 artırarak 29 binin üzerine çıkarmayı başardık. Her ay ortalama 400 yeni üye iş yerini bünyemize katmaya devam ediyoruz. Bunun yanı sıra son 1 yıl içinde ortalama işlem sayısını %500, ortalama işlem hacmini ise %900 oranında artırdık. Geçtiğimiz sene içerisinde ekibimizi 50 kişiye çıkardık. Ar-Ge konusu bizim en çok ağırlık verdiğimiz konular arasında yer alıyor. 1 senelik süreç içerisinde ürünlerimize tam 27 farklı yeni özellik ekleyerek bu alanda yaptığımız çalışmaların da meyvesini almış olduk.
Geçtiğimiz yıl içinde çok önemli yatırımlar aldınız, bu yatırımlarla büyümeye devam ediyorsunuz. iyzico’nun yakın geleceğe dair planları ve hedefleri arasında neler var?
Geçen yıl, IFC başta olmak üzere 212, Speed Invest ve Endeavor Catalyst gibi kurumlardan 16 milyon TL’lik yatırım aldık. Kuruluşumuzdan bu yana aldığımız yatırım miktarı 21 milyon TL’yi buldu. Aldığımız yatırımlar istikrarlı büyümemizde bize çok önemli destek sağlıyor. Dünya geneline baktığımızda tam anlamıyla global bir ödeme çözümü olmadığını görüyoruz. Genelde bölgesel oyuncular yer alıyor. Bizim hedefimiz de kendi bölgemizin ödeme şampiyonu olmak. Doğu Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika, BDT ve Türkiye’nin bulunduğu bölgede bir ödeme şampiyonu çıkacaksa bu iyzico olacak. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Yakın zaman içinde İran’da yaptığımız iş birliği de bunun en önemli adımlarından biri olarak gösterilebilir.
Son dönemde İran’da yaptığınız iş birliği ile adınızdan söz ettirdiniz. Burada yaptığınız iş birliği ile beklentileriniz neler? İran’ı tercih etmenizin nedeni neydi?
İran’ın 80 milyona varan nüfusunun %67’si 35 yaş altında. Ülkede 32 milyon akıllı telefon kullanıcısı var ve İnternet bağlantısı penetrasyonu %74. 231 milyon adet banka kartının olduğu İran’da bu kartların penetrasyonu ise %92. Ülkedeki tüm banka kartları Shetab adı verilen bir sistem üzerinden kullanılıyor. İranlıların günlük hayatlarında sıkça kullandığı ve yıllık yaklaşık 20,5 milyar dolarlık online ödeme işleminin yapıldığı bu sistem, uluslararası ödeme sistemleriyle entegre değildi. Bu sebeple Shetab kartlar, yurtdışından yapılacak online alışverişlerde kullanılamıyordu. Örneğin Shetab kart sahipleri uluslararası hava yollarından İnternet üzerinden bilet ya da online uygulama mağazalarından uygulama veya oyun satın alamıyordu. Bu büyük potansiyeli değerlendirmek ve bölge ekonomisi için yeni fırsatlar yaratmak amacıyla bir iş birliği yaptık. iyzico olarak İran’da yaptığımız iş birliği ile İran’daki Shetab sistemine bağlı kartları uluslararası ödeme sistemlerine entegre hale getirdik. İran’daki banka kartları ilk defa iyzico aracılığı ile uluslararası şirketler ve ödeme sistemleri sağlayıcılarına ulaşacak. Yaptığımız bu iş birliği beraberinde birçok ticari ve ekonomik iş birliği fırsatlarını da getirecek. İran’a e-ticaret üzerinden satış yapmak isteyen Türk şirketlerine de bu iş birliği ile çok büyük bir fırsat sunmuş olduğumuzu da düşünüyoruz.
Fintek son dönemde tüm dünyada üzerinde en çok konuşulan iş kolları arasında yer alıyor. Dünyada bu ilginin mevcut durumu ne düzeyde?
Fintek girişimleri yatırımcılar arasında şu sıralar en popüler alanlar arasında yer alıyor. Öyle ki, sadece fintek yatırımı yapmak için kurulan fonlar var. Mevcut fonlar da fintek yatırımları yapabilmek için konu hakkında uzman isimleri ekiplerine katıyorlar. 2013’te fintek girişimlerine yapılan toplam yatırım 3 milyar dolarken, 2014’te 4 kat artıp 12 milyar dolara ulaştı. 2015’te de bu rakamın da kesin olarak geçildiğini düşünüyorum. Bu alanda ilginin bu sene daha da arttığını görüyoruz. Büyük holdinglerin de bu işlere soyunacaklarını öngörüyoruz.
Türkiye’de fintek pazarı ile ilgili neler öngörüyorsunuz? Türkiye’de fintek alanında hizmet vermek zor mu? Sizin tavsiyeleriniz nedir?
Regülatif nedenlerden dolayı Türkiye’de banka veya lisansli bir şirket olmadan bu alanda iş yapmak zor. Ancak, para transferi gibi bazı konularda ülkemizde ciddi bir problem de bulunmuyor aslında. Regülasyon değişitikçe girişimciler için fırsatlar oluşabiliyor. 6493 no’lu Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları kanununa tabi olan şirketler 2015’te başvuru çalışmalarına odaklandı. 2016 içinde inovasyonların yeniden ateşlenmesini bekliyorum. Bu yıl önümüzdeki dönemde bu piyasadaki aktif oyuncuların kimler olacağının belli olacağı yıl olacak. Bunun günlük hayatımıza en büyük yansıması ise İnternet’ten alışveriş yapmanın çok daha kolay hale getirilmesi olacak. Bu alanda mobil çözümlerin de yaygınlaşması ile online alışveriş deneyimi daha rahat olacak.
Öte yandan, fintek söz konusu olduğunda dikey yaklaşımın çok önemli olduğunu söylemem gerek. Bankalar bu hizmetlerin yatay portföyünü sunuyor. Fintek girişimlerinin dikey bir konuda bankalara nazaran daha iyi, hızlı ve ucuz çözümü sunmaları gerekiyor. Ayrıca fintek alanında yapılacak girişimlerin altyapı, lisans ve benzeri konular nedeniyle ciddi bir ilk yatırım gerektirdiğini de unutmamak gerek.