Klasik bankacılığı geride bırakıp dijital teknolojilere adapte olmak işin sadece ilk kısmıydı. Şimdi bankacılık sektörünü bilim kurgu filmlerine dönüştürme vakti.
Yapay zeka ve finansal teknolojiler üzerinde çalışan girişimler; sanal bankacılık asistanları ve yapay zekalı finansal danışmanlarının ötesinde fikirler üretiyorlar. Gelecekte bizleri tamamen otomatik hale gelmiş, yapay zeka tarafından yönetilen banka şubeleri bekliyor. Banka şubesinin kapısından içeri girdiğimizde, kameradaki görüntümüzle anında yüz modelimizin çıkarılması, biyometrik imzamızın oluşturularak birkaç saniye içinde banka hesabımızın açılması hayal değil, gerçek.
Gerçek ile kurgu arasındaki duvar yıkılıyor
Startup’ların, dünyadaki kurulu düzeni değiştirmeleri ve daha evvel akla gelmemiş çözümler üreterek insanların hayatlarını kolaylaştırmaları bilinen bir durum. Teknolojiden sonuna kadar yararlanmaları ve trendleri yakından takip etmeleri de onları klasik yapılardan bir adım öteye taşıyor. Fakat şu anda öyle bir noktadayız ki, startup’ların bile yapabileceklerini düşünemediğimiz, gerçek ile bilim kurgu filmlerinin arasındaki o ince eşiğin üzerinde duruyoruz. Yapay zeka odaklı projeler geliştiren FluidAI isimli bir startup, bankacılık sektörünü teknolojik açıdan çok farklı bir noktaya taşımaya kararlı.
Daha evvel isimlerini çeşitli startup hızlandırma programlarında ve fintech etkinliklerinde duyduğumuz FluidAI, bankaların kullandığı teknolojilere seviye atlatacak projeler sunuyor. Girişimin kurucu ortağı ve CEO’su olan Raghav Aggarwal, çeşitli etkinliklerde boy göstererek yeni fikirlerini ve projelerini sektörün önde gelen isimlerine sunmuş. Sundukları teknolojilerin yüksek potansiyeli ile birçok bankanın dikkatini çekmeyi başaran Aggarwal, İngiltere ve Hindistan başta olmak üzere Orta Avrupa’nın da çeşitli noktalarında anlaşmalar sağlamış.
“Günümüz bankalarının iki büyük engeli var”
FluidAI CEO’su Raghav Aggarwal içinde bulunduğumuz dijital çağda, bankaların iki büyük sorunla karşı karşıya olduklarını söylüyor. Bunlardan ilki bankacılığın evrim geçirmesi. Tüketicilerin sürekli değişen isteklerine karşılık verebilmek için bankaların da yenilenmesi gerekiyor. İkinci büyük sorun ise büyük veri. Bankalar her zamankinden çok daha fazla veri topluyor ve elde ettiği verileri işleme konusunda sıkıntı yaşıyor.
“İşe yaramadıktan sonra veri toplamanın ne anlamı var ki?” diyen Aggarwal, günümüz finansal hizmet yapılarında müşterilerin self-servis modellerini tercih ettiklerini ve toplanan verilerin bu hizmetleri üretebilmek için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyor. Tüketicilerin ses ve hareketlerini kullanan ve tamamen yapay zeka ile yönetilen bir bankacılık sistemini geliştirmek için projeler üreten FluidAI firması ile, insanları bilim kurgu filmlerinin içine yerleştireceklerini iddia ediyor.
“Kapıdan giren müşterinin banka hesabı otomatik olarak açılabilir”
Bankaların tüketici ile ilk etkileşimlerinin her zaman vakit alan işlemlerle dolu olduğunu söyleyen Aggarwal, geliştirdikleri sistemde işlemlerin çok daha hızlı biçimde gerçekleşeceğini belirtiyor. Kullandıkları yüz tanıma teknolojisi ile sadece kişilerin otorizasyonunun yapılması değil, aynı zamanda yeni kayıt oluşturulması için de kullanılabileceğini söylüyor.
FluidAI tarafından geliştirilen sistem sayesinde banka kapısından içeri giren bir potansiyel müşterinin 30 saniye içinde banka hesabının açılacağını iddia ediyor. Kamera ile yüz modeli çıkarılan kişinin hemen o anda biyometrik imzası oluşturularak birkaç saniye içinde banka hesabı açılabilecek.
Katıldığı organizasyonlarda Mastercard’ın da ilgisini çeken FluidAI CEO’su, yakın zaman içinde ortak bir proje geliştireceklerini de söylüyor. Müşterilerin bankalarla olan etkileşimini artıracak yeni fikirlerinin olduğunu, fiziksel ve sanal bankacılık işlemlerinin birbirlerine entegre edilerek, bilim kurgu filmlerini aratmayacak çözümler üreteceklerini belirtiyor.