Araştırmalar, yapay zeka teknolojilerindeki gelişmelerin fintech sektörünü doğrudan etkileyeceğini söylüyor. Peki, yapay zeka fintech dünyasında neleri değiştirecek?
Yapay zeka teknolojilerinden elde edilen gelir 2016 yılında 644 milyon dolara ulaştı. Pazar araştırma şirketi Tractica tarafından yayımlanan rapora göre, 2025 yılında yapay zeka firmalarının elde ettiği gelir 37 milyar dolar seviyesine çıkacak. Ticaret dünyasında stratejilerin yeniden belirlenmesinde, şirketlerin performans iyileştirmeleri yapmalarında yapay zekanın doğrudan etkisinin olacağı söyleniyor. Yapay zekanın aynı zamanda finans dünyasında da güçlü bir etki oluşturacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Yapay zeka her yerde
Başta makine öğrenimi olmak üzere, yapay zeka ile ilgili birçok konu dev teknoloji şirketlerinin ilgisini çekiyor. Görsel tanıma, sınıflandırma ve etiketleme gibi basit işlerin üstesinden gelen yapay zeka; hasta verilerinin düzenlenmesi, karmaşık verilerin ölçeklenebilir biçimde arşivlenmesi, piyasa öngörüleri, sosyal medyada içerik dağıtımı gibi konularda da kullanılmak üzere geliştiriliyor.
Konu bankacılık ve finans teknolojileri olduğunda ise yapay zekanın önemi bir kez daha karşımıza çıkıyor. Tractica verilerine göre yapay zeka fintech dünyasını derinden etkileyecek. Önümüzdeki yıllarda uluslararası şirketlerin yapay zeka teknolojilerini sistemlerine entegre edecekleri biliniyor. Yapay zeka startup’ları da sektörde önemli bir yere sahipler. Dev şirketler, yapay zeka teknolojisi geliştiren girişimlerle dirsek temaslarını bozmuyorlar.
Yapay zeka, fintech sektöründe nasıl rol oynayacak?
Bahsini etitğimiz araştırmanın sonuçlarına göre yapay zekanın doğrudan etkileyeceği konular şöyle sıralanıyor:
İleri seviye güvenlik: Yüksek hacimli verileri inceleme konusunda başarılı bir grafik çizen yapay zeka sistemleri, karmaşık verileri anlamlı hale dönüştürebiliyor. Elde edilen veriler işlemlerin kolayca tanımlanmasını sağlıyor. Bu sayede hileli hamleler, şüpheli işlemler ve gelecekte yaşanacak olası saldırılar yapay zeka tarafından anında tespit edilebiliyor.
Zaman tasarrufu: Yapay zekanın aktif biçimde kullanılması durumunda işlem sürelerinde ciddi bir düşüş yaşanabilir.
Mükerrer işlemlere son: Büyük ölçekli firmalarda işlemlerin çok ve sık olması neticesinde hatalı biçimde tekrarlanan işlemlerin yaşanması olası. Yapay zeka ise bu sorunu ortadan kaldırarak, yanlışlıkla tekrarlanacak işlemleri yok edebilir.
Oyunu değiştirmek: Yakın dönemin en çok kullanılan sözlerinden olan “gamechanger”, yapay zeka teknolojisini çok iyi nitelendiriyor. Süregelen ticaret sistemini gözden geçirmemizi sağlayan, bir nevi oyunun kurallarını değiştiren yapay zeka, firmaların radikal ama doğru kararlar almalarını sağlayabilir.
Sıfır hata: Yapay zeka sistemlerinin en büyük artılarından biri de insan hatasını ortadan kaldırması.
Tam verim: Yine insanların zaaflarından olan konsantrasyon kaybı, verimsizlik ve istikrarsızlık gibi olgular yapay zeka ile tarihe karışıyor.
KOBİ’lerin yükselişi: Yapay zeka teknolojilerini kendi sistemlerine entegre eden küçük işletmeler, dev rakipleriyle bile rekabete girebilecek hale gelebilirler.
Harcama kontrolü: Sadece kurum tarafından değil, tüketiciler açısından da yapay zekanın payı büyük. Yapay zeka, tüketicilerin bütçelerini ayarlamalarında doğrudan yardımı dokunacak çözümler üretebilir.
Tabii ki Chatbot: Doğrudan iletişim, zahmetsiz alışveriş, banka hesaplarının kolayca yönetilmesi, kredi notunun anında öğrenilmesi, yaklaşan ödemeler konusunda anında bilgi alma, bütçe kontrolü gibi özellikler chatbot’lar sayesinde kolayca yapılabiliyor.