“En iyi girişimleri bulmak için tüm dünyayı tarıyoruz”
Money 20/20 etkinliğinde sohbet etme fırsatı yakaladığımız isimlerden biri de Mastercard Başkan Yardımcısı ve Kıdemli İş Lideri Amy Neale oldu. Kendisiyle hedefleri ve destek verdikleri girişimler hakkında konuştuk.
Girişimlere destek olmak için “Start Path” programlarını hayata geçirdiklerini söyleyen Mastercard Başkan Yardımcısı ve Kıdemli İş Lideri Amy Neale, tüm dünyayı taradıklarını vurguluyor. Girişimleri desteklemek üzere Dublin, New York, Singapur ve Dubai’de küresel takımlar kurduklarını söyleyen Neale, tüm yıl boyunca girişimleri değerlendirmeye devam edeceklerinin de altını çiziyor.
Money 20/20 etkinliğine katılırken neleri hedeflediniz?
Mastercard’ın oluşturduğu “Startup path” adlı, girişimlerle iş birliği yapılan programının başındayım. Buraya programımıza dahil olan 15 girişim ile geldik. Burada bulunan ve iş birliği içerisinde olduğumuz müşterilerimizle destek verdiğimiz girişimlerimizi bir araya getiriyoruz.
Tabii etkinlikte henüz tanışmadığımız birçok girişim var. Onlarla da tanışmak ve onların buldukları çözüm fikirlerini ve iş birliği fırsatlarını da değerlendirmek istiyoruz.
Girişimler programınıza nasıl dahil olabiliyor?
En iyi girişimleri bulmak için tüm dünyayı tarıyoruz. Yüzde 100 küreseliz. Katılım için duyurularda bulunuyoruz. Girişimler de başvuruda bulunuyorlar. Aynı zamanda bazı iş ortaklarımızla da çalışıyoruz. Yatırım şirketleri veya girişim hızlandırma programları ve de farklı pazarlardaki iş ortaklarımız bize girişimler önerebiliyor. Mastercard bünyesinde olanlar da iş birliği için “Start path” programımıza uygun girişimi bulduğunda bize önerebiliyor.
Ayrıca kendi masabaşı araştırmalarımızı da yapıyoruz. Özellikle ilginç bulduğumuz bir alanda duyduğumuz, okuduğumuz girişimlere biz de ulaşıyoruz. Nasıl çalıştığımızı anlatıp onları da davet ediyoruz.
Bir girişimde aradığınız özellik nedir?
Çok geniş bir alandaki girişimlere bakıyoruz. Tabii ödeme sistemleri ilgi çekici. Ödeme sistemlerindeki teknoloji şirketleri elbette önemli. Ama daha geniş inovasyonlara da ilgiliyiz.
Benim bakış açımda kategori olarak fintech’e bakıyoruz, ama sadece o kadar değil. Yeni tüketici deneyimleri ile de çok ilgiliyiz. Tüketicilerin gelecekte finansal servislerle, perakende ile ilişkisi ve aynı zamanda finansal dahiliyet ile de ilgiliyiz.
Bankacılık sisteminin dışında veya altında kalmışlara yönelik gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde ürün ve hizmet geliştiren projeleri olanlarla ilgileniyoruz. Ayrıca yapay zekâ ile ilgili çalışan girişimlerle de çok başarılar elde ettik. Genel olarak finansal servislere verim getirenler olarak düşünürsek çok geniş bir yelpazedeki girişimlerle ilgiliyiz.
Startup’ların iş modellerinde mutlaka Mastercard olmalı mı?
Kesinlikle hayır. Bir girişim, finansal servisler ve ticaret ile alakalı herhangi bir alanda olabilir.
Genel olarak zaten Mastercard ürünü kullanmıyorlar, fakat ekosistemimizden çok değer sağlayabilirler. Mastercard’ın sahip olduğu uzmanlıklarından kendilerine değer sağlayabilirler. Biz de girişimlere kendi ürün ve servislerimiz ile nasıl bir iş birliği oluşturabiliriz diye bakıyoruz. Ama genel olarak bizim birlikte çalıştığımız ve kendi alanlarında çözüm arayan müşterilerimiz, bankalar ve üye iş yerlerimiz ile pazara yenilikçi çözümler getiren tanıdığımız girişimleri bir araya getirerek yenilikçi bir ekosistem oluşturuyoruz.
Girişimlerin fikir veya iş modelleri dışında en önem verdiğiniz nokta ne oluyor? Takım mı, yoksa çalışma alanları da önemli mi?
Elbette çalışma alanları çok önemli. Bizim en ilgili olduğumuz şirketler ciddi bir tohum yatırım ya da A serisi yatırım almış şirketler… Bir organizasyon olarak onların pazarda bir ürününün olduğunu biliyoruz. Müşterileri olduğunu ve de bizimle iş birliğine girmeye hazır olduklarını biliyoruz.
Ama bunun ötesinde benim için yüzde 100 takım önemli. Kurucular çok önemli. Onların tecrübesi ve de çözdükleri soruna karşı tutkuları çok önemli.
Yatırım almış olması lazım dediniz, yani erken safhada değil… Peki, bu girişime sizin katkınız ne? Hangi alanlarda destekliyorsunuz?
Dünya genelinde erken safha girişimler için birçok hızlandırma programı var. Hepsi gayet iyi iş çıkarıyor. İlk ürünün pazara uygun olup olmadığını değerlendiriyor, ilk aşamada destek veriyorlar.
Aslında kayıp bir alan var. Ölçeklendirmek istediğinizde, aldığınız sermayeyi değerlendirmek, yeni pazarlara ulaşmak ve yeni müşteriler kazanmak istediğinizde bunu görüyorsunuz. Girişimlerin desteklenmesi konusunda böyle ciddi bir açığın farkına vardık. Bu yüzden de bu alanı hedefledik.
Girişimlere sağladıklarımıza gelince, girişimlere katkı sağlamak için tüm programı onların ihtiyaçlarına göre düzenledik. Program tamamen sanal. Böylece girişimler dünyanın her yerinden bu programa katılabilir.
Şartlarımız da tamamen onların çıkarlarına yönelik hazırladık. Girişimlerden hisse de almıyoruz.
Büyüme için gerekli planlarına yardım ediyoruz. Daha sonraki hedef pazarları ne, ürünlerinde ne tür değişiklikler yapmaları lazım, yardım ediyoruz. Nerelerde fırsat var, hedefledikleri pazarlarda nasıl kanallar açmalarına yardımcı olabiliriz, diye bakıyoruz.
Her girişimin özel bir mentoru mu oluyor? Yoksa her girişim için bir takım mı var?
Programın Dublin, New York, Singapur ve Dubai’de küresel takımı var. Bu takımın üyeleri programa katılan her girişime sponsor oluyor. Her bir girişim ile programın başında oturup birlikte neler elde edebiliriz diye belirleyip bir plan oluşturuyoruz. Girişimle onun sponsoru yakın çalışarak bu planı hayata geçiriyor. Ayrıca işi destekleyip gözlemlemesi için mentorlar da getiriyoruz.
Bu desteği ne kadarlık bir süre boyunca veriyorsunuz?
Bu program 6 ay sürüyor. 2018 yılı planımızda, 4 dalgada girişim almak var. Yani bu yıl boyunca 30 ila 40 arası girişimle çalışacağız. Haziran sonunda başlayacak programımız için değerlendirmelere devam ediyoruz. Ama tüm yıl boyunca başvurular açık. Devamlı değerlendirmeye devam ederek uygun olanlara ulaşmaya çalışıyoruz.