2017 Dijital Dönüşüm Endeksi, 60 ülkedeki dijital ekonomi gelişimini, bu ülkelerdeki teknoloji adaptasyonunu ve dijital dünyaya güven konusunu değerlendirdi.

İskandinav ülkelerinin yanı sıra İsviçre, Singapur, Güney Kore, İngiltere, Hong Kong ve Amerika’nın ilk 10 sırada yer aldığı endekse göre Türkiye dijitalleşme yolunda dengeli ve emin adımlarla ilerliyor ve bu sebeple yatırımcılar için cazip hale geliyor.

Raporda, “kabuğunu kıranlar” grubu içerisinde yer alan Türkiye’nin yanı sıra Çin, Kenya, Rusya, Hindistan, Malezya, Filipinler, Endonezya, Brezilya, Kolombiya, Şili ve Meksika dijital gelişim konusunda ilk 2 gruba göre geride kalmış olsalar da hızlı ilerleme kaydeden, büyüyen ve yatırımcılar için cazip ülkeler olarak değerlendiriliyor.

 

2017 Dijital Dönüşüm Endeksi

İnternet kullanımı giderek yaygınlaşırken şirketlerin, hükümetlerin ve sivil toplum kuruluşlarının dijital altyapının daha güvenli olmasını sağlamaya çalıştığı günümüzde, Mastercard ve The Fletcher School tarafından hayata geçirilen Dijital Dönüşüm Endeksi 2017 dijitale olan güveni ve dijital gelişim oranını dünyadan örneklerle değerlendiriyor. Endeks ülkelerin birbirlerinden öğrenerek bu konuda ilerleme sağlayabilmelerini amaçlıyor. Araştırmanın en önemli bulgularından biri; tüketicilerin dijital güveninin ülkenin dijital rekabet gücünü yakından etkilediği.

 

Türkiye hızla gelişen ülkeler arasında…

Raporda, “kabuğunu kıranlar” grubu içerisinde yer alan Türkiye’nin yanı sıra Çin, Kenya, Rusya, Hindistan, Malezya, Filipinler, Endonezya, Brezilya, Kolombiya, Şili ve Meksika dijital gelişim konusunda ilk 2 gruba göre geride kalmış olsalar da hızlı ilerleme kaydeden, büyüyen ve yatırımcılar için cazip ülkeler olarak değerlendiriliyor.

Güney Afrika, Peru, Mısır, Yunanistan ve Pakistan ise oldukça düşük seviyelerdeki dijital gelişimleri ve büyüme hızları nedeniyle dikkatli olmazlarsa bu yarışta geride kalacak ülkeler olarak görülüyor. Rapor bu ülkelerin özellikle mobil telefonlarla internet kullanımını yaygınlaştırma konusuna odaklanmaları gerektiğinin altını çiziyor.

 

Dijital gelişim için inovasyon ve devlet desteği önemli

Araştırma, her şeyin dijitalleştiği, dünya nüfusunun neredeyse yarısının online olduğu günümüzde içlerinde Türkiye’nin de olduğu 60 ülkeyi rekabet gücü ve dijital pazar potansiyeli açısından inceliyor. Ülkeleri internet ve internet altyapısı sağlama, tüketici talebi, yasal yapı ve inovasyona verilen önem başlıkları altındaki 170 gösterge üzerinden değerlendiren raporda dijitalleşme sıralamasında ilk onda İskandinav ülkelerinin yanı sıra İsviçre, Singapur, Güney Kore, İngiltere, Hong Kong ve Amerika bulunuyor.

Rapor Singapur, İngiltere, Yeni Zelanda, Birleşik Arap Emirlikleri, Estonya, Hong Kong, Japonya ve İsrail’i “dijital elitler” olarak değerlendiriyor. Hong Kong, Singapur ve BAE, nispeten küçük bir coğrafyada yer alsalar bile, uluslararası anlamda önemli ticaret merkezleri olmaları sebebiyle dijitalleşmeden uzak kalmayan, ticaretin de dijital olarak döndüğü ülkeler olarak raporda yerini alıyor.

Hem bu ticaret üssü olan ülkelerdeki, hem de dijital elitler arasında yer alan diğer ülkelerdeki yüksek dijital gelişim ve büyümenin sebebi olarak start-upların yani girişimci firmaların bolluğu, inovasyona olan kültürel yatkınlık ve devlet desteği gösteriliyor.

Bu ülkelerden özellikle Estonya önemli bir örnek olarak öne çıkıyor. 15 yıl öncesinde bile mesajla otopark ücreti ödemesinin yapılabildiği, 1. sınıf öğrencilerinin kod yazmayı bildiği, dijital olarak en gelişmiş ülkelerden olan Estonya için raporda esprili bir dille E-stnoya olarak bahsediliyor. Yine bu ülkeler arasında yer alan İsrail GSMH’sının %4,25’ini Ar-ge’ye ayırması sebebiyle önemli bir örnek. Bu oran Avrupa Birliği’nde %1,95, Amerika’da %2,79. Rapor bu grupta yer alan ülkelerin, dijitalleşme konusundaki ivmelerini koruyabilmeleri için inovasyon yatırımlarına devam etmeleri gerektiğinin altını çiziyor.

 

Tüketiciler kadar şirketlerin de dijitalleşmesi şart

Raporda “dijital beceriye sahip olan ülkeler” olarak gruplanan Batı Avrupa Ülkeleri, Norveç, Danimarka, İsveç ve Finlandiya’dan oluşan İskandinav Ülkeleri, Avustralya ve Güney Kore ise güçlü büyüme geçmişine sahip ancak büyümelerinde yavaşlama gözlenen ve inovasyon yatırımlarına devam etmezlerse geride kalabilecek ülkeler olarak gösteriliyor.Özellikle Nokia gibi güçlü markalar çıkarabilmiş, dijitalleşmenin öncüsü olan İskandinav ülkelerindeki şirket yöneticilerinin, bu dönüşümde geri düşmemeleri için bir an önce dijitalleşme gözlüklerini takmaları gerektiği vurgulanıyor.

 

Mobile yatırım yapan ülkeler hızla dijitalleşiyor

Dijitalleşme konusunda üst sıralarda yer alan İngiltere ve Amerika’da halen internet trafiğinin akıllı telefonlardansa masaüstü bilgisayarlarından yürüdüğünü gösteren rapor, Çin’de ise bunun tam tersi eğilimde olan akıllı telefon kullanımının 2010 yılından sonra katlanarak arttığını ortaya koyuyor. Brezilya, Malezya, Meksika ve Türkiye’de akıllı telefon kullanımının hızla yaygınlaştığı ülkelerde başı çekiyor. Bu ülkelerde internet altyapısına yapılan yatırımlar, dijitalleşmenin yaygınlaşmasını kolaylaştırıyor. Mevcut ivmeleriyle önemli bir potansiyel oluşturan bu ülkeler yatırımcılar için de cazibesini koruyor.

 

Hızla dijitalleşen ülkeler aksaklıklara daha sabırlı

Araştırma dijital güven konusunu değerlendirmek amacıyla, önceki yıllardan farklı olarak bu yıl 60 ülkenin 42’sini genel kanı-tutum ve ortam-deneyim boyutlarında değerlendiriyor.

Çin, Singapur ve İskandinav ülkelerinin farklı başlıklarda en yüksek puanı aldığı bu değerlendirmede genel olarak dijital olarak hızlı gelişen ülkelerdeki tüketicilerin günlük dijital işlemlerinde ve çalışmalarında kesintiye uğradıklarında daha toleranslı olduğunu ortaya koyuyor.Yani ülkede sürekli dijital hizmetler gelişiyor ve sıklıkla yeni teknolojiler geliyorsa, kullanıcılar da aksaklıklar konusunda daha sabırlı oluyorlar. Yüksek puanına rağmen Çin, internet yavaşlığı gibi konularda nispeten sabırsız. Türkiye ise tolerans gösteren ülkeler arasında.

 

Tüketici güvenini kazanmak ve dijital rekabette öne geçebilmek…

Dijitalleşme konusunda ülkelere yol haritası da çizen raporda, hükümet politikalarının dijital ekonominin başarısı için en önemli konulardan biri olduğu belirtiliyor. Nakitsiz bir topluma ulaşmanın, ancak bu politikalarda gerekli düzenlemeler yapılmasıyla mümkün olduğu ortaya koyuluyor.

Güven sağlanması ve güvenlik her konuda olduğu gibi dijital rekabet açısından da en önemli faktör olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, hükümet ve şirketler güveni sağlama konusunda garantör olarak görülüyorlar ve tüketicilerin güvenini oluşturmada sorumlu tutuluyorlar.

Dijital ekonominin hız kazanması için raporda belirtilen bir diğer başlık da inovasyon ve AR-GE yatırımları. Özel sektörün kamu ile el ele vermesi ve iş birliği içinde olması gerektiğinin de altı çiziliyor. Dijital gelişimi ülkelerin kendilerine geri yatırım yapmak için kullanmaları gerektiği de belirtiliyor. Mobil cihaz kullanımında artış sağlamak, mobil internet kullanımını da arttıracağı için, dijitalleşmede önemli bir adım olarak öngörülüyor.