Türkiye İş Bankası, “Brandon Hall Human Capital Management (HCM) Excellence 2020 Ödülleri”nde iki altın ödüle layık görüldü.

Teknolojik yenilikler ve dijitalleşme alanlarında hem bankacılık faaliyetleri hem de insan kaynaklarına yönelik önemli yatırımlar yapan Türkiye İş Bankası, alanında sektörün önde gelen uluslararası ödül programlarından olan “Brandon Hall Human Capital Management (HCM) Excellence 2020 Ödülleri”nde iki altın ödüle layık görüldü.

Ödül getiren uygulamalar; “Yetenek Yönetimi” başlığında “Yetenek Kararlarına Rehberlik Eden Değerlendirme Uygulamalarının Kullanımı” kategorisinde “Gelecek için Yönetim Gelişimi” programındaki Gelişim Merkezi ile “Yedekleme ve Kariyer Gelişimi” kategorisinde II. Müdür Gelişim Programından başlayarak Şube Müdürü Gelişim Programına uzanan “Şube Müdürlüğü Öğrenme Yolculuğu” programları oldu.

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Burak Seyrek, yaptığı açıklamada, tüm yöneticilerini işe başlangıç aşamasından itibaren kendi kadroları içinden yetiştiren İş Bankasının yetenek gelişimi alanındaki uygulamalarının uluslararası çapta bu ödülleri almasından ülkemiz ve Bankamız adına büyük mutluluk ve gurur duyduklarını vurguladı. Seyrek, “Bankamızı geleceğe taşıyacak olan çalışanlarımızın öğrenme çevikliği ile teknoloji başta olmak üzere hizmetlerimizi iyileştirecek her alandaki yeniliği takip ederek uygulamaları büyük önem taşıyor. Hem mesleğin hem de çağın gerektirdiği yeni nesil ihtiyaçlara cevap verecek şekilde yeteneğin gelişimi ve dönüşümü için kurum içinde ciddi ve son derece kapsamlı öğrenme ve gelişim süreçlerimiz söz konusu” dedi.

Dijital eğitim uygulamaları alanında yine Brandon Hall Human Capital Management (HCM) Excellence Awards’ta 2019 yılında “İş’te Gerçeklik” ve “İşGame” öğrenme uygulamaları ile iki altın ödül aldıklarını hatırlatan Seyrek, finans sektörünün en önemli gündem maddelerinden olan dijitalleşme süreciyle birlikte, Bankada yürütülen projelere katkı sağlamak ve çalışanların dijital kavramlar ve yeniliklerle ilgili bilgi, yetkinlik ve farkındalıklarını arttırmak amacıyla kurum içinde pek çok öğrenme faaliyeti gerçekleştirdiklerini ifade etti. Bu yöndeki çalışmaları ihtiyaçlara göre sürekli güncellediklerini belirten Seyrek, pandemi sürecinde alınan aksiyonların bu anlamda önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi.

 

“Önce insan yaklaşımımızı teknoloji ile birleştiriyoruz”

Kolektif çalışma kültürüne ve ortak akla inanan ve bu değerleri içselleştiren milli bir kurum olarak her zaman “önce insan” yaklaşımıyla hareket ettiklerini, iş sağlığı ve güvenliğinin her zaman birinci öncelikleri olduğunu vurgulayan Seyrek, şöyle konuştu: “Pandemi döneminde de hem çalışanlarımız hem toplum sağlığı açısından bu yaklaşımımızdan hiçbir şekilde taviz vermedik. Daha pandemi ülkemizde başlamadan önce çalışanlarımıza yönelik yazılı ve görsel detaylı bilgilendirmeler yaptık, pandemi ve kriz yönetim planlarımızı güncelledik ve bazı hazırlık önlemleri aldık. Tüm dünyayı  derinden etkileyen bu olağanüstü süreci en başından itibaren diğer kurumlara da emsal teşkil edecek şekilde, “her şeyden önce insan” diyen bir yaklaşımla ve ortak akılla yönetmeye gayret ettik, çok kısa sürelerde son derece kapsamlı kararları tereddütsüzce aldık ve uyguladık. Ülkemizde ilk vakanın açıklanmasının hemen ardından ise ilk günlerde kronik rahatsızlığı olanların, hamile ve küçük bebekli tüm arkadaşlarımızın idari izinli sayılması, dönüşümlü olarak evden çalışılması, mesai saatlerinin esnetilmesi, fiili olarak işyerlerinde bulunan çalışanlarımıza pandemi ek ödemesi yapılması, tüm çalışanların İş Sağlığı Güvenliği Ekiplerimize ve doğrudan Genel Müdür dahil en üst yönetime 24 saat ulaşabildiği pandemi iletişim/bildirim hattı, psikolojik ve tıbbi destek ve bilgilendirmeleri, Şubeler dahi tüm birimlerde spor-şık kıyafet serbestisi, dijital eğitim ve güvenlik uygulamaları, kapsamlı temizlik, maske, eldiven, havalandırma ve hijyen önlemleri vb. hepsini burada sayamadığım onlarca uygulamayı başlattık. Çok kısa sürede ilave 4 binin üzerinde dizüstü bilgisayar temin ettik, güçlü dijital ve teknik altyapımızın ve ilgili ekiplerimizin fedakar destekleriyle çok kısa sürede 15 bin arkadaşımızın evden sorunsuzca çalışabileceği ve müşteri hizmetlerini kesintisiz sürdürebildiği bir teknik altyapıyı oluşturduk. Pandemi sürecinde ortaya koyduğumuz gibi, önce insan yaklaşımımızı teknoloji ile birleştiriyoruz. Bir taraftan çalışanlarımızın gelişimini dijital eğitimler, oyunlaştırılmış uygulama ve videolarla desteklemeye devam ederken, bir taraftan da proaktif ve radikal kararlarla ihtiyaca uygun, çalışanlarımızın hayatlarını kolaylaştıran uygulamaları yürürlüğe alıyoruz.

Günümüzde çalışanların yeni dijital yetkinliklere göre kendilerini farklı alanlarda geliştirmelerinin zorunlu olduğuna dikkat çeken Burak Seyrek, İş Bankası’nda yapısal anlamda insan kaynaklarına ve organizasyonel modellere sirayet edecek şekilde 2015-16 yıllarından itibaren hızlanan ve teknolojiyi insanın yerine değil yanına koyan bir anlayışla sürdürülen dijital dönüşüm çalışmalarının ne derece önemli olduğunun, pandemi sürecinde çok daha net ve somut olarak anlaşıldığını ifade etti.

Bu zorlu dönemde çalışanlarımıza ve özellikle yaygın olarak ülkemizin ekonomik hayatına, reel sektöre ve hane halkının desteklenmesine yönelik uyguladığımız kapsamlı önlemlerin yanında, topluma karşı sorumlulukların yerine getirilmekten de asla vazgeçilmediğinin altını çizen Burak Seyrek, Yakın zamanda, Koç Üniversitesi bünyesinde kurulan “İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Merkezi”ni 5 yıl boyunca destekleyeceğimizi duyurduk. İştirakimiz Bayındır Sağlık Grubu’nun da çalışmalara dahil olacağı evrensel normlarda oluşturulan bu Araştırma Merkezi, ülkemizde enfeksiyon hastalıklarının araştırılması, aşı ve ilaç konusunda dışa bağımlılığın azaltılması için atılmış öncü ve son derece güçlü bir adımdır. Yine bu yılın Şubat ayında Koç Üniversitesi işbirliğinde, yapay zeka ve dijitalleşme alanında ileride düzeyde çalışmaların yapılacağı “Koç Üniversitesi İş Bankası Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi”ni de hayata geçirdik. Memleketimizdeki uluslararası ölçekteki bilimsel çalışmalara ve teknoloji alanındaki gelişime önemli katkılar sağlayacak olan Merkez ülkemizde yapay zeka alanında bu ölçekte bir ilk olmuştur şeklinde sözlerini tamamladı.