Euler Hermes, yeni Ekonomik Görünüm raporunda, şirketlerin kısa ve uzun dönemde zorluklarla karşı karşıya kalacağı 2016’nın zorlu bir yıl olacağını açıkladı. Sektör Oyunları Başlasın – Şirket Olimpiyatları Erken Başlıyor başlıklı rapor, Rio Olimpiyatları’nı beklemeden kendi oyunlarına başlayan dünya genelindeki şirketlerin günlük hayatlarına ışık tutuyor. Raporda, 72 ülkedeki riski değişen 18 sektör analiz ediliyor.
Her dört sektörden birinin 2016 yılına yüksek riskle başladığına dikkat çekilen rapora göre, petrol fiyatlarındaki düşüşün yükünü en fazla makine ve ekipman sektörü çekecek. Demir gibi emtia fiyatlarındaki düşüşün ise metal sektörünü olumsuz etkileyeceği vurgulanan raporda, ulaşım sektörünün ise iyileşme kaydedeceği belirtiliyor. Raporda dikkat çeken bir başka nokta ise global satın alma ve birleşme oranlarında yüzde 10 oranında artış öngörüsü. Raporda, organik büyüme fırsatlarının azaldığı 2016 yılında global birleşme ve satın almaların 4 trilyon doları aşacağı ve anlaşma oranlarının yüzde 10’luk artış ile 20 bin işleme ulaşacağı öngörülüyor.
Her dört sektörden biri yüksek riskli
Euler Hermes Baş Ekonomisti Ludovic Subran, konuyla ilgili olarak, “Finansal piyasalardaki volatiliteden kaynaklanan adrenalin patlaması sonrasında önümüzdeki aylarda serinkanlı olunması gerekiyor. 2015 yılındaki analizlerimizde 148 sektörün riskini aşağı yönlü revize ederken, yalnızca 76 sektörünkini yukarı yönlü revize etmiştik. Bunun sonucu olarak da her dört sektörden biri 2016 yılına hassas veya yüksek riskle başlıyor” dedi. Subran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enerji, makine ve ekipman ile metal sektörleri gibi bazı sektörlerde şirketler aralarında düşük emtia fiyatları, gelişmekte olan pazarlardaki dengesiz talep ve borç yükü gibi kısa vadeli zorluklar arasında sıkışmış durumda.”
Euler Hermes Türkiye CEO’su Özlem Özüner ise, “Türkiye’de 2015 yılının büyük bir kısmında ve 2016 yılının ilk aylarında birçok sektör oyuncusunun ciro büyümesinde yavaşlama, borçluluğu yüksek şirketlerin kreditörlerin teminat artış taleplerine yanıt vermeye çalışmaları veya vadesi gelen kredilerin yeniden yapılanması söz konusu oldu. 2016 yılında birçok sektörde ödeme vadelerinin uzadığını ve iflas ertelemelerin arttığını gözlemliyoruz. Bu yıl sadece Türkiye’de değil, gelişmekte olan birçok ülkede benzer sıkıntılar yaşanıyor. Şirketlerde artık sadece finans fonksiyonunun değil, tüm birimlerin en önemli sorumluluğunun alacak tahsili olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 2016 yılı için öncelikli sektörlerimizi otomotiv ve ilaç olarak belirtebiliriz. İhracatta ise Avrupa pazarının tekrar canlanması, özellikle hazır giyim ve kimya ihracatçılarımız için bu yıla ait olumlu bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.
Euler Hermes, sektör risk yaklaşımını kullanarak 2016’da şirketlerin karşı karşıya gelebileceği beş makro zorluğu belirledi:
Emtia fiyatlarının uzun süre düşük kalmaya devam etmesi
Euler Hermes’in öngörülerine göre düşük petrol fiyatları nedeniyle petrolle ilgili yatırımlarda tahminen yüzde 25’lik bir düşüş gerçekleşecek ve bunun yükünü en çok makine ve ekipman sektörü hissedecek. Petrol fiyatlarındaki düşüşten en çok faydalanan sektör ise 2015’te özellikle Avrupa’da olmak üzere 8 derecelendirme iyileştirmesi kaydeden ulaşım olacak. Demir gibi diğer emtiaların ise daha fazla fiyat düşüşü kaydetmesi bekleniyor. Bu, özellikle Euler Hermes’in ‘hassas’ veya ‘yüksek’ risk derecelendirmesi verdiği ülkelerin (analiz edilen 72 ülkeden 61’i) metal sektörlerini etkilemeye devam edecek.
Gelişmekte olan pazarlarda karışıklık
Gelişmekte olan pazarlardaki sektörler, 2015 yılında yukarı yönlü revizyonlara oranla benzeri görülmemiş miktarda aşağı yönlü revizyon kaydetti (122 adet). Afrika ve Ortadoğu’da 39, Latin Amerika’da ise 34 sektörün risk derecelendirmesi aşağı yönlü revize edildi. 18 sektörün 15’inin ‘hassas’ veya ‘yüksek’ risk derecelendirmesine sahip olduğu Brezilya ise fırtınanın tam ortasında bulunuyor. Buna karşılık Batı Avrupa, 24 sektörün risk derecelendirmesinin yukarı yönlü revize edilmesi ile global risk profilinin dengelenmesini sağladı.
Borçlanma, ödeme koşulları ve kredi riskinde artış
İflaslar gibi nakit akışının ana göstergelerinden biri olan DSO’lar (Days Sales Outstanding – satıştan ödemeyi alana kadar geçen zaman) da dünya genelinde yükseliyor. Çin’de 2014 yılında 77 gün olan ve 2015 yılında 81 güne çıkan DSO’nun 2016’da artarak 84 gün olması ve yine 2015 yılında yüzde 20 artan iflasların 2016’da i ise yüzde 20’lik artış kaydetmesi bekleniyor. Buna paralel olarak metal sektörünün öz kaynaklarının borçlara oranı yüzde 108 iken, makine ve ekipman ile kâğıt için bu oran yüzde 92 olarak kaydediliyor. Bu sektörlerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için maliyetli yatırımlara gerek duyuluyor.
Daha fazla karışıklık
Global volatilite ve ekonomik belirsizliğin ortasında yatırım döngüleri durgunlaşırken, bozulma geleneksel sektörler için daha fazla risk anlamına geliyor. Bugün 3.5 trilyon dolarlık büyüklüğe sahip e-ticaret ve mobil teknolojinin yükselişine bakıldığında bunun dikkat çekici örneklerinden biri perakende sektörü. Sektörleri dünya çapında değerlendirmek gerekirse bozulmayı belirleyen üç unsurun müşteriye olan uzaklık, Ar-Ge’ye yapılan yatırımların azaltılması ve geleneksel altyapıya bağlı kalınması olduğunu görüyoruz.
Bir birleşme ve satın alma dalgası daha
Organik büyüme fırsatları yok oldukça giderek daha fazla kuruluş satın alma opsiyonlarını gözden geçiriyor. Euler Hermes, bu yıl da global birleşme ve satın almaların 4 trilyon doları aşacağını ve anlaşma oranlarının yüzde 10’luk artış ile 20 bin işleme ulaşacağını öngörüyor. Bu hareketliliğin arkasındaki itici gücün ise kimya, tıbbi ürünler ve teknoloji sektörlerindeki canlanma olduğu görülüyor. Yüzde 17’lik artış ile Avrupalı firmaları hedef alan Asyalı kuruluşların öncülük ettiği sınırlar arası anlaşmalar 2015 yılında oldukça hareketliydi.