Dell EMC’nin dünya genelinde yaptığı araştırmaya göre, karar vericilerin yüzde 66’sı, yeni kurulmuş dijital şirketlerin getirdiği rekabetin, IT altyapılarına ve dijital beceri liderliklerine yatırım yapmayı teşvik ettiğini söyledi. Peki, işletmeler dijital dönüşüm yatırımlarına daha önce başlamış olsalardı, rekabetten olumsuz etkilenirler miydi? Dell EMC Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Müşteri Çözümleri Birimi Başkanı Jeff Clarke, 2017 öngörülerini paylaşarak dijital dönüşümle daha fazla yıkımın ortaya çıkmasının nasıl önüne geçilebileceğinin sırlarını açıklıyor.
Köklü şirketler, tüm dünyada yeni kurulmuş dijital şirketler tarafından oyun dışına itiliyor ve yenilikte geride bırakılıyor. Neredeyse her iki tanesinden biri, 3-5 yıllık zaman dilimi içinde ortalarda olup olmayacaklarını dahi bilmiyor. İşte 2017 ve sonrası için yedi önemli trend:
1) Tamamen sarmalayan tasarım ve yaratıcılık ana akım oluyor
2017, insanları çevreleyen yaratıcılığın yaygınlaşmasının sinyalini verecek. Çok yakında yaratıcı ekipler, yeni nesil teknolojiler ile sihirli dokunuşlar yapabilecek ve zamanla bu teknolojiler çok daha geniş kitleler tarafından benimsenecek.
Mimarlar, henüz hiçbir çalışma başlamadan binalarının tam ölçekli modellerini görmek üzere cihazlarını kullanabilecek ve proje sahalarında yürüyebilecek. Amatörler bir düğmeye basarak, parmaklarını kaydırarak veya bir kalem oynatarak birçok şeyi henüz olmadan görebilecek ve yapabilecek.
2) Sanal gerçeklikle başka bir dünyaya yolculuk
Küresel Geleceğin İşgücü Araştırması’na katılan katılımcıların %67’si profesyonel hayatlarında Artırılmış Gerçeklik (AR) / Sanal Gerçeklik (VR) ürünlerini kullanmak isteyeceklerini kaydetti. Önümüzdeki birkaç yıl içinde VR/AR’ın tepe noktaya ulaşmasını bekleyebilirsiniz.
Kısa bir süre içerisinde cihazlar, insanları tek sınırın kendi hayal güçleri olduğu paralel dünyalara itecek. Fiziksel ortamın zaman ve maliyet engellerine takılmadan yeni beceriler edinecek, hizmetler sağlayacak ve diğer insanlarla etkileşim kuracaklar.
Fiziksel ve sanal dünyaların birbirinin içine geçmesi, eğitimi dokunma gibi daha üç boyutlu duyular ile hayata geçirerek derslerin, klasörlerin ve aralıksız not almanın sonunu müjdeleyebilir. Pokemon Go, günde yaklaşık 700.000 yeni oyuncu kazanıyor ve ilgiyi oyuna çekiyor ama AR ve VR oyundan çok daha fazlası için yeterli olgunluğa erişti.
3) Isıtma, Soğutma, Havalandırma altyapınızı garantiye alın
Yakın zamanda tamircinizin arabanızın yazılım güncellemesine ihtiyacı olduğunu söylediğini duydunuz mu? Evet, doğru duydunuz. Bağlantılı dünya çağında IP adresi olan neredeyse her şey hack’lenebilir. Jeep Cherokee’nin 2015’te başına gelenler hafızalardaki tazeliğini koruyor.
Bu yıl, saldırı alanının daha da genişlemesini ve BT ağının ötesinde diğer iş alanlarına girmesini bekliyoruz. Korunması gerekenin sadece veriler değil aynı zamanda HVAC (Isıtma, Soğutma, Havalandırma) altyapısı gibi kalemler olduğunun farkına varmak, gelişen işletmeler için önemli bir bilinçlenmeyi beraberinde getirecek.
4) 5K ve daha fazlası…
İkinci en iyiye razı olacak bir nesil ile birlikte yaşamıyoruz. Çünkü hızlı internete, hızlı trenlere, 200 kilometre hızla giden otomobillere alışmış bir nesilden söz ediyoruz. Ar-Ge ekipleri, sürekli olarak müşterilerini şaşırtmak ve mutlu etmek için ter döküyor. Örneğin tam insanlar 5K çözünürlüğün yeni endüstri standardı olarak 4K’nın yerini alacağını düşünürken iki katı çözünürlüğe sahip büyük ekranların söylentisi dolaşmaya başlıyor bile.
2017 yılında ve sonrasında insanların ekranlardaki deneyimi daha da geliştirilecek, ta ki gerçek dünya daha sönük görünene kadar.
5) IoT yöneticilerinin dönemi başlıyor
Son dönemde birçok yönetici ünvanı ortaya çıktı. Dijitalden Sorumlu Yöneticiler (CDO) son derece popülerken şimdi yeni gelen biri var: IoT’den Sorumlu Yönetici.
Onlara neden ihtiyacımız var? Çünkü şirketler, operasyonları ve BT birimleri arasındaki uçurumu kapatmak için giderek artan bir baskı altında kalıyor. Yatırım geri dönüşünü ve verimliliği artırma çabasıyla IoT’den Sorumlu Yönetici, tesis ve fabrika yöneticilerinden CIO’lara ve CEO’lara kadar herkesle çalışacak.
Firmalarını, Dördüncü Sanayi Devrimine, yani bugün gezegende bağlı bulunan sekiz milyar cihazın ritmiyle hareket eden bir dünyaya taşımaktan sorumlu değişim temsilcileri olacaklar. 2031 yılına geldiğimizde bağlantılı cihaz sayısının 200 milyarın üstüne, yani dünyadaki insan sayısının 25 katı fazlasına çıkmasının beklendiğini hatırlatalım.
6) Önlemek tedavi etmekten daha iyi
Günümüzde yapay zeka yardımıyla öğrenme sayesinde teknolojik bir parçanın henüz arızalanmadan önce arızalanabileceğini söyleyebilir ve hızla sorunu giderebiliriz. Kendi kendini iyileştiren teknoloji ile şirketler, onarma/kurtarma hizmetlerine zaman ve para harcamaktansa yeteneklerini daha stratejik BT projelerinde kullanabilirler.
IDC, 2020’ye gelindiğinde operasyonel süreçlerin yaklaşık %20’sinin kendi kendini onarma ve kendi kendine öğrenme becerisine sahip olacağını tahmin ediyor. Bu da söndürülmesi gereken çok daha az sayıda yangın anlamına geliyor.
7) Makineler ve kristal küreleri
Şirketlerin ve insanların, çevrimiçi dünyada devasa sayıdaki veriyle başa çıkmak için çabaladığı bir sır değil. Ama sıkı durun, büyük ölçekli veriler yakında makinelerin tamamen yeni yollarla anlamasına yardımcı olacak. Örneğin MIT, görsel algı ile gerçekten harika şeyler yapıyor. Makinelere, The Office (Ofis) ve Desperate Housewives (Umutsuz Ev Kadınları) gibi popüler televizyon dizileri izleterek, onlara insanların nasıl davranacaklarını tahmin etmeyi öğretiyorlar.
MIT araştırmacıları, makine algısının, büyük ölçekli verilerden içgörülerin edinilebileceği endüstrilerde devrim yaratacağına inanıyor. Örneğin bilgisayar vizyonu, tıbbi sorunları tespit etmek üzere insanları taramak için daha ekonomik, daha doğru bir prosedür sağlayabilir. Zaman içinde makineler, tanım alanları için öğrendiklerini kullanmaya başlayacak. Bu da metinler veya sanal dünyalardan öğrenmeyi mümkün kılacak.