Tolga Yücel
BİLGİNET SATIŞ VE PAZARLAMA
GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
Dijitalleşen dünyada, aşırı bağlantılılık (hyperconnectivity) hali ve farklı disiplinlerin entegre çözümler üretmesi, yıkıcı (disruptive) inovasyonu tetikleyen en önemli unsur.
Bilindiği üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın öncülüğünde başlatılan ve New York, Londra ve Dubai’de yer alan mevcut finans merkezlerinden daha büyük bir finans merkezi haline gelecek olan İstanbul Finans Merkezi gündemimizden düşmüş durumda.
Bu Merkez İle Neye Erişeceğiz?
Türkiye’nin finans sektörünün en önemli kamu ve özel sektör temsilcilerinin yer alacağı bu merkezin dünyaya meydan okuması hedefleniyor.
Bankalar, finans kuruluşları, sektörü yönlendiren kamu kurumları, kurullar ve Merkez Bankası başta olmak üzere bütün yapıların bu merkezde toplanması düşünülüyor.
Amaç, bu büyük kümelenme ile altyapısı hazırlanmış bu merkezin Türkiye’nin finans piyasalarında da söz sahibi olmasına yol açmasına aracı olması…
İstanbul Finans Merkezi’nin teknolojik altyapısı nasıl şekilleniyor?
Dijitalleşen dünyada, yıkıcı (disruptive) inovasyonu tetikleyen aslında aşırı bağlantılılık (hyperconnectivity) hali ve farklı disiplinlerin entegre çözümler üretmesi. Türkiye’de finans teknolojisi bu dönüşümden nasıl etkilenecek? Bilgi üretiminde işbirliği ve açıklık geleceği şekillendirirken, bu topraklarda üretilen bilgilerin merkezi neresi olacak?
Finans teknolojisini ana sanayi olarak kabul edersek, bu sektöre hizmet veren önemli sektörlerin başında “finans teknolojisi” geliyor. Türkiye’de yerleşik ve finans teknolojisiyle uğraşan şirketler, belli konularda dünyada söz sahibi iken; İngiltere, İrlanda, ABD gibi bu alanda ülkemizin genel olarak bu konuda “markalaşmış” bir ülke değil.
Dünyaya kafa tutmayı planlayan bir ülkenin, tekil başarıların dışında ülke genelinde büyük projeler üreten, bölgede etkili olan bir finans teknolojisine ihtiyacı yok mu?
Bu İhtiyaçtan Hareketle…
Geleceğin kırılma noktalarında, ödeme sistemlerinin yaşama konforunu artırdığı, makinelerin birbiri ile konuşurken, “alışveriş” ve “ödeme” kavramalarının tamamen şekil değiştireceği bir gelecek için, bilgi üretiminde çeşitlilik ve verimlilik için yeni bir yapılanmaya ihtiyaç yok mu?
Üniversite, teknopark, şirketlerin AR-GE departmanları, iş ve bilim insanları çemberinde geliştirilen teknolojilerin temel ihtiyaçlarını üretecek ve bir yol haritası dahilinde stratejik olarak ortaya çıkacak inovasyon potansiyeline yön verecek bir yapılanmaya gereksinim yok mu?
Ulusal Finans Teknolojisi Laboratuvarı sektöre verimlilik getirebilir
Dünyadaki örneklerine baktığınızda, Türkiye’nin bilgi kaynaklarının tek çatı altında toplandığı, belki de sonrasında İstanbul Finans Merkezi’nde yer alacak bir laboratuvarın kurulması; akademik camia ile finans teknolojisi camiasının sahip olduğu bilgileri paylaştığı bir yapının oluşturulması sektöre verimlilik getirecektir.
Güçlerin birleştiği, dünyadaki rekabeti izleyen ve milli bir teknoloji altyapısı üretimine de olanak taşıyan bu laboratuvar sektörün bütünsel olarak sıçramasını sağlayacaktır.
Yeni nesil iş yapış biçimlerine en hızlı uyum sağlaması beklenen bu sektörün, bu tip bir merkez için şimdiden bir strateji üretmeye başlaması gerekiyor.