Avrupalı bankaların yarısına yakını (yüzde 41), üçüncü parti yazılım geliştiricilerine uygun test ve entegrasyon ortamı sağlamakta gecikti.
İsveç menşeli açık bankacılık platformu Tink tarafından yürütülen ve Avrupa’daki 442 bankacılık kurumunu mercek altına alan araştırmada, bankaların yüzde 41’inin PSD2 yönetmeliklerine uygun hamleleri yapmakta geç kaldıkları ortaya çıktı. Avrupalı kimi bankaların, Payment Services Directive 2 (Ödeme Hizmetleri Direktifi 2 – PSD2) gereğince üçüncü parti yazılım geliştiricilerine sunmaları gereken altyapıyı meydana getirmekte başarılı olamadıkları sonucuna ulaşıldı.
Tink tarafından yayımlanan verilerde, 442 Avrupa merkezli bankanın yüzde 59’u PSD2 kurallarına uygun biçimde entegrasyon sunarken, yüzde 41’lik kesimin halen yeterli çözümleri üretemediği açıklandı.
10 farklı Avrupa ülkesinin incelendiği ankette; Almanya, Belçika, Finlandiya ve İsveç merkezli bankaların yüzde 80’inin PSD2 kurallarına uyum sağladıkları ifade edildi. İspanya, Danimarka, Fransa ve Norveç bankalarında ise bu oran yüzde 50’nin altında kaldı. Hollanda bankalarının yüzde 67’si, Birleşik Krallık bankalarının ise yüzde 64’ü PSD2 kurallarına zamanında uyum sağlamayı başardı.
PSD2 yönetmeliklerine uyum sağlamakta güçlük çeken ülkeler var
Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilen ve açık bankacılık sistemine geçilmesi kapsamında oluşturulan PSD2 yönetmeliğine, bankaların yarısına yakını uyum sağlamakta geç kaldı. Tüketicilerin diledikleri uygulama ya da yazılım geliştiricisinden bankacılık hizmeti almalarına olanak tanıyan PSD2 yönetmeliği, bankalarla fintech girişimlerinin entegre olmasını sağlıyor. Açık bankacılık sistemi sayesinde bankacılık sisteminin daha özgü bir yapıya kavuşacağı savunulurken, kimi ülkeler bu yönetmeliklere uyum sağlamakta güçlük çekiyor.
Bankaların üçüncü parti geliştiricilere sunulacakları API’lerin, kimi bankalar tarafından bugün bile geliştirilememiş olması PSD2 yönetmeliklerinin tam anlamıyla uygulanmasını geciktiriyor. Avrupalı bankaların yarısına yakını, üçüncü parti yazılım geliştiricilerine uygun test ve entegrasyon ortamı sunma konusunda takvimin gerisinde kaldı. Avrupa Komisyonu tarafından belirlenen 14 Eylül 2019 tarihine kadar, bankaların sunduğu tüm API’lerin testleri tamamlanmış olması gerekiyor. Henüz API’leri geliştirmeyen bankaların bulunduğu, bundan sonraki süreçte testlerin yetişmesinin mümkün olmadığı vurgulanıyor.
Test sürecinin aşılması zincirleme sorunlar doğurabilir
Anket sonuçlarını yorumlayan Tink Ürün Başkan Yardımcısı Tomas Prochazka, PSD2’nin bankalar üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu söyledi. Prochazka şöyle konuştu:
“PSD2 yönetmeliklerine uyum sağlamakta güçlük çeken bankalar belki hakir görülecek, ancak her bankanın böylesi geçiş sürecini hızla tamamlaması da mümkün olmayabilir. Kısa zaman aralığında pek çok kriteri yerine getirmek için çalıştıklarını kabul etmeliyiz. Bu geçişi yaparken verilerini de kontrol altında tutmak isteyeceklerdir. Politikacılar zaman çizelgesini belirlerken, her bölgede adil pazar ortamı sunulup sunulmadığını göz önünde bulundurmaları gerekiyor.”
Takvimin gerisinde kalan bankaların test sürecini sekteye uğrattığını belirten Prochazka, “Sonuçta hepimiz bankaların özel arayüzünü 14 Eylül 2019 tarihine kadar kullanmalıyız. Eğer arabirime giremez ve test etmeye bir an evvel başlayamazsak, bankaların kullanmayı tercih ettiği açık API’lere uyum sağlayamayız. Açık bankacılık ekosistemi içinde bulunan herkes, sektörün geleceği için yoğun bir şekilde yatırım yapıyor. Son tarihin kaçırılmasının etkisi sadece bankalar için değil, fintech’ler ve tüketiciler için de büyük olur. Zaten zorlu olan şartlar, cezalandırılmak için tasarlanmış ilave şartlarla birleştirilecektir. Zaman çizelgesi uzadıkça maliyetler de artacaktır. Ayrıca, herkesin tüketicilere daha iyi hizmetler sunma yeteneğini engelleyecektir. Bunlar yaşanırsa eylül ayındaki son tarihin kaçırılması ve çok daha fazla maliyetle karşılaşılması gibi riskler de var” ifadelerini kullandı.