Avrupa Merkez Bankasına göre, bankaların sınır ötesi faaliyetten uzaklaşıp bölgesel hizmetlere yoğunlaşmaları sektör açısından risk oluşturuyor.
Bankacılık kurumlarının sınır ötesi işlemler konusundaki durumunu değerlendiren Avrupa Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Luis de Guindos, sektörün bölgelere ayrılma riski ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Kredi sağlayan bankacılık kurumlarının sınır ötesi işlemlerini günbegün azalttıklarını vurgulayan Guindos, Avrupalı bankaların, küresel ölçekte hizmet sunan dev isimlerle rekabet edemediklerini ileri sürdü.
Sınır ötesi işlemlerini azaltan bankaların kendi iç pazarlarına güvenmekten başka çarelerinin kalmadığını söyleyen Guindos, finans kurumlarının bağlı bulundukları ülkenin ekonomisine bağımlı hale geleceklerini ifade etti. Sınır ötesi işlemlere sırtını dönerek tamamen kendi ülkesinin ekonomisine bağımlı çalışan ve ekonominin şartlarından doğrudan etkilenen finans kurumlarının karamsar bir döngüye gireceklerini vurguladı.
Avrupa Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Luis de Guindos şu ifadeleri kullandı:
“Avro Bölgesi’ndeki bankalar krizden bu yana sınır ötesi işlemlerini önemli ölçüde azalttı. Bankaların toplam işlemlerinin yaklaşık yüzde 60’ı kendi ülkelerine ait. Bu durum, bankacılık birliğinin arkasındaki politik momentumun azaldığı böylesi bir dönemde endişe verici. Yaşanan gelişmeler, bankaların faaliyet alanlarını değiştirerek kendi pazarlarına odaklanmalarına sebep vermiş olabilir. Gelinen nokta, bankacılığın pek çok yönden eksik kalmasına ve sadece bölgesel hizmet sunarak sektörün parçalanmasına neden olabilir.”
Bankalar kendi ülkelerinin ekonomisine göbek bağı ile bağlanacak
Avrupa Birliği içerisinde yer alan bankacılık kurumlarının sınır ötesi işlemlerini azaltarak iç pazarlara yönelmelerinin risk oluşturduğu ifade ediliyor. Avrupa Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Luis de Guindos’un yaptığı açıklamalara yer veren Reuters haber ajansı, Avro Bölgesi’ndeki bankacılık kurumlarının sınır ötesi faaliyetlerden uzaklaştıklarını ve bu durumun bankacılık birliğini riske attığını sayfasına taşıdı. Bankaların iç pazara yönelmelerinin, sektörde parçalanma oluşturacağı ve kurumların sadece bölgesel hizmet sunmaya yönelecekleri ifade edildi.
Habere göre, Avro Bölgesi’ndeki bankaların sadece bölgesel hizmet sunmaları, kendi ülkelerinin ekonomilerine göbek bağı ile bağlanmalarına neden olacak. Bunun sonucu olarak da bankacılık sektörü karamsar bir döngünün içine girecek.
Luis de Guindos’un öne sürdüğü potansiyel çözümler arasında, Avrupa sınırları içinde geçerli olacak güvenli bir finansal varlığın oluşturulması yer alıyor. Bankalar arasında geçerli olması düşünülen ortak varlığın üretilmesine ise Alman hükümeti an itibarıyla karşı duruyor.
AB sınırlarındaki bankacılık kurumlarının kendi aralarında kullanacakları bir finansal varlığın üretilmesine genellikle sıcak bakılırken, Almanya bu ortaklığa girmekten çekindiğini söylüyor. Alman yetkililer, ortaklık kurulması durumunda diğer ülkelerde yaşanması muhtemel mali sorumsuzluklardan kendilerinin de sorumlu tutulacağını düşündüklerinden dahil olmak istemiyorlar.