Microsoft, global salgın tehditlerini önceden belirleyen uyarı sistemi üzerinde çalıştığını duyurdu.
Microsoft, her sene yeni teknolojilerini duyurduğu Ignite etkinliğini 22-24 Eylül tarihleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleştirdi. Covid-19 pandemisinin yarattığı koşullarla hız kazanan teknolojik gelişmelerin değerlendirildiği organizasyonda Microsoft yöneticileri, yazılım geliştiriciler ve IT profesyonelleri bir araya geldi. Etkinlik kapsamında uzaktan çalışmanın olumsuz etkilerini minimize etmeyi amaçlayan yeni Teams ve Outlook uygulamalarına ilişkin detayları paylaşan Microsoft’un en dikkat çekici projesi ise Microsoft Öngörü Sistemi oldu. Yapay zeka temelli sistem sayesinde mikrop, virüs ve hastalık taşıyan hayvanların dağılımı takip edilerek, global çapta salgına neden olabilecek tehditler önceden tespit edilebiliyor.
Microsoft’un en büyük kurumsal etkinliği olan Ignite, 22-24 Eylül tarihlerinde global çapta çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Microsoft yöneticilerinin, yazılım geliştiricilerin ve IT profesyonellerinin bir araya geldiği dijital organizasyonda ağırlıkla pandeminin yarattığı koşullarla şekillenen teknolojik gelişmeler değerlendirildi; yeni uygulamalar tanıtıldı. Etkinlik kapsamında uzaktan çalışmanın olumsuz etkilerini minimize etmeyi amaçlayan yeni Teams ve Outlook uygulamalarına ilişkin detayları paylaşan Microsoft’un salgınları önceden belirlemeye ve engellemeye yönelik Salgın Öngörü Sistemi ise sağlık sektörünün ve ekonomilerinin geleceğine büyük katkı sağlayacak çığır açıcı bir proje olarak değerlendirildi.
Microsoft Öngörü Sistemi nedir?
Microsoft Öngörü Sistemi, tıpkı hava durumu tahminlemesi gibi; yeryüzü biyomunda bulunan mikropların, virüslerin ve hastalık taşıyan hayvanların dağılımını ve evrimini tahmin eden global bir sensör görevi üstlenerek büyük salgınları önlemeyi hedefliyor. Bilim insanlarının yeni algoritmalar, veri temelli modeller ve bunların denenmesi için gerekli fiziksel ve bulutsal koşulları sıfırdan yaratarak oluşturduğu Microsoft Öngörü Sistemi;
- Robotik algılama platformlarını, yapay zekayı, tahminleme analitiklerini ve bulut temelli metagenomikleri bir araya getirerek, otonom bir şekilde sivrisinek gibi hastalık taşıyan hayvanları gözlemliyor; robotik yöntemlerle çevresel numuneleri topluyor ve bu unsurları genomik olarak tarayıp biyolojik bir tehdit olup olmadığını değerlendiriyor.
- Sistem, bilinen patojenlere tepki vermek yerine sürekli bir evrim halinde olan söz konusu patojenleri aramaya çalışarak paradigmayı değiştiriyor.
- Sistemin gönderdiği sinyaller bir salgına dönüşme potansiyeli taşıyan tehditlerin daha erken tespit edilmesini ve bu doğrultuda önlem alınmasını sağlıyor.
- Sistemde aynı hava durumu tahminlerinde olduğu gibi, bulut temelli ve Azure IoT ile Azure Data Lake’in son sürümlerinden faydalanan bir analitik kullanılıyor.
Yeni duyurulan ve Microsoft Öngörü Sistemi tarafından toplanan datayı analiz etmek için Microsoft Azure’u kullanan Microsoft Öngörü Bulutu, önümüzdeki haftalarda Erken Erişim Programı kapsamında erişime açılacak.
Microsoft Öngörü Sistemi, inovatif bilimin en başarılı örneklerinden olmaya aday
Covid-19 da dahil olmak üzere yayılımı artan bulaşıcı hastalıkların %60 – %75 oranında hayvanlardan insanlara geçen patojenler aracılığıyla yayıldığı tahmin ediliyor. Microsoft Öngörü Sistemi’nin proje yetkilileri, bugüne dek salgınlara sebep olan küçüklükte yaşam formlarını algılayabilecek teknolojiye sahip sensörlerin bulunmadığını, dolayısıyla bu yeni sistemin çığır açıcı özellikte olduğunu vurguluyor. Tüm dünyada sağlık sistemini çıkmaza sokan ve ekonomileri maddi anlamda olumsuz etkileyen salgınların önlenmesine katkı sağlayacak bu uygulama, toplum sağlığının geleceği olarak tanımlanan “inovatif bilim” ve “inovatif mühendislik” alanlarına örnek olarak gösteriliyor.
Teams ve Outlook, yeni özellikleriyle uzaktan çalışmanın stresini azaltıyor
Yapılan son araştırmalar, uzaktan çalışma modelinde altıncı aya girdiğimiz pandemi sürecinde evden çalışanların, ofiste çalıştıkları döneme kıyasla geceleri ve hafta sonları da dahil olmak üzere daha fazla mesai yaptığını; yoğun video görüşmelerinden ve sürekli “çevrimiçi” olma halinden ötürü bitkinlik ve stres yaşadığını ortaya koyuyor. Araştırmaların yanı sıra iş-yaşam dengesini sağlamakta zorlanan çalışanların da geribildirimleriyle harekete geçen Microsoft, Teams ve Outlook platformları üzerinde çalışanlara sağlık ve yaratıcılık anlamında katkı sağlayacak yeni özellikleri uygulamaya koyduğunu açıkladı.
Mindfullness ile yorgun zihinler rahatlayacak
İlk adımı Mindfullness ve meditasyon alanında global bir marka olan Headspace ile iş birliğine giderek atan Microsoft, çalışanların kendi iş-yaşam dengelerini koruyabilecekleri düzenli bir program çerçevesinde mesai yapmalarını ve gün içinde zihinlerini dinlendirmek için kendilerine vakit ayırmalarını teşvik ediyor.
2021 yılında başlatılacak uygulamayla Teams üzerinden kendi takvimlerine uygun zaman dilimini seçecek çalışanlar; stresi azalttığı, odaklanmayı ve direnci arttırdığı klinik deneylerle kanıtlanmış meditasyon pratiğini uygulayarak zihinlerini rahatlatacak.
Çalışanlar, “Bağlı Kal” ve “Zamanını Koru” uygulamalarıyla sağlıklı iş-yaşam dengesini kurabilecek
Teams üzerinde Ekim ayında kullanıma açılacak diğer uygulamaların biri “Bağlı Kal / Stay Connected”; diğeri ise “Zamanını Koru / Protect Time” olacak. Bağlı Kal uygulaması, çok partili operasyonları takip etmesi gereken çalışanlara sağlıklı “iş takibi” için ihtiyaç duydukları mail ve dokümanları bir arada sunarken; iş veya sosyal toplantıları organize etmelerini de kolaylaştıracak. MyAnalytics öngörüleriyle çalışan “Zamanını Koru” uygulaması ise çalışanların yoğun iş takvimlerini daha planlı yönetebilmelerini; sosyal hayatları ve bireysel ihtiyaçları için zaman yaratmalarını mümkün kılacak.
Yöneticiler ve ekip liderleri, çalışma arkadaşlarının performanslarını analiz edebilecek
Çalışanların sağlıklarını korumak için organizasyonel destek ve anlayış gerektiğine inanan Microsoft, Teams uygulaması kapsamında yöneticiler ve ekip liderleri için geliştirdiği yeni “Öngörüler” özelliğini de kullanıma açacak. Bu yeni özellik sayesinde çalışanların ve takımların uzun saatler çalışmaktan tükenme riskiyle karşı olup olmadıklarını; iyi performans sergileyip sergilemediklerini kolayca analiz edebilecek olan yöneticiler, gösterge panosu üzerinden iyileştirme yapmaya yönelik aksiyon alabilecek.