FINTR, İstanbul Fintech Week işbirliğinde düzenlediği ‘Açık Bankacılık ve Fintech’ler’ konulu webinar’da Okan Acar ile Nigel Verdon’ı ağırladı.
FINTR, İstanbul Fintech Week işbirliğinde düzenlediği ‘Açık Bankacılık ve Fintech’ler’ konulu webinar’da Kuveyt Türk Katılım Bankası Dijital Dönüşüm Grup Müdürü Okan Acar ve Railsbank CEO’su ve Kurucu Ortağı Nigel Verdon’ı ağırladı. Moderatörlüğünü KOOPHub Kurucu Ortağı Mustafa Baltacı’nın yaptığı webinar’da, açık bankacılık ve fintech sektöründeki yönelimler ele alındı.
Hızla değişen dünyada bankacılık sektöründe de beklentiler her an değişiyor. Artık müşteriler kullandıkları herhangi bir hizmetten en iyi müşteri deneyimini talep ediyor. Bu talepler yapılan işlemlerin daha hızlı, kolay ve kişiye özel olması yönünde. Burada da fintechlerin önemi ortaya çıkıyor. Yapılan araştırmalar fintech’lerin ek sermaye arayışlarını sürdüreceği ve pandeminin olumsuz etkilerine rağmen pazarda beklenenden de büyük işlerin gerçekleşebileceğini gösteriyor. Aynı zamanda küresel fintech merkezlerinin çeşitliliği ve regtech, insurtech gibi alt sektörlerin güçlendirilmesi sayesinde sektörde büyümenin sürmesi de beklentiler arasında. Açık bankacılık ise müşteriye internet bankacılığı ve mobil bankacılığın çok daha ötesinde bir hizmet altyapısı ile birden fazla bankada veya finansal kurumda yer alan verilerin aynı anda tek bir ekran üzerinden görüntülenmesi ve işlem yapılması imkânı sunuyor.
Webinar’da konuşan Railsbank CEO’su ve Kurucu Ortağı Nigel Verdon, öncelikle açık bankacılık uygulamalarının önündeki sınırlarlamaları dile getirerek değerlendirmelerde bulundu: “Açık bankacılıkta bence yaşanan zorluklardan biri müşteriler için ne anlama geldiğinin ve onlara ne sunduğunun tam olarak anlaşılamaması. Çünkü bu konu üzerine pek çok konferans düzenlenmesine rağmen henüz müşteriler açık bankacılığı istenen seviyede dikkate almıyor. Bu nedenle açık bankacılık yolculuğunda tüm ülkelerin müşteri için ne anlama geldiğini iyi kavraması gerekiyor. Müşterilerin de açık bankacılığı nasıl kullanabileceklerini öğrenmeleri gerekiyor. Açık bankacılık temelde iki konuyu ifade ediyor; kullanıcıların hesap bilgilerinin kontrolünü gerçekten ele alabilmesine ve Avrupa çapında bir ödeme başlatabilmesine olanak tanıyor. Bu iki imkân, kredi ve diğer bazı kullanım alanları için çok kullanışlı, ancak müşteriye gerçekten bir finansal hizmet önerisi oluşturma becerisini tümüyle vermiyor. Ek verilere ihtiyaç var ancak bankalar açık bankacılıkla verilere erişim sağlayacaklarını söylemelerine karşın henüz pazarda olgunlaşma sürmekte. Daha önce de müşterilerin işlem geçmişini görmekte olduklarından dolayı bankalar fintech’lerden bir adım öndeydi. Bu avantajı bazı bankalar değerlendirdi ve müşterilerine onları tanıdığını gösteren çözümler sundu, bazılarıysa bu fırsatı değerlendiremedi. Açık bankacılığın tam anlamıyla devreye girmesi halinde bu imkân tüm fintech’ler için geçerli olacak ve bambaşka müşteri deneyimlerine imkân verecek.”
Kuveyt Türk Katılım Bankası Dijital Dönüşüm Grup Müdürü Okan Acar ise açık bankacılık konusunda farklı yaklaşımların olduğunu dile getirerek sözlerine şöyle devam ediyor: Bankacılara açık bankacılığın ne olduğunu sorarsanız, farklı cevaplar olabilir, bu konuyu meslektaşlarımızla, arkadaşlarımızla tartışıyoruz ve anlayışımız da farklı olabilir ama açık bankacılıktan anlaşılması gereken şey; açık bankacılığın üçüncü şahısların uygulama geliştirmesine veya oluşturmasına olanak sağlamak için API’leri kullanması ve bankaların müşterilerinin daha kolay işlem yapmasını sağlamak için bu üçüncü partilerle bilgi paylaşmasıdır. Böylece müşteri daha rahat, daha esnek olacak, banka şubesine gitmesine gerek kalmayacak ve Türkiye’deki veya dünyadaki tüm bankaların her hizmetine ulaşmak için sadece bir uygulama kullanabilecek. Geleneksel olarak müşteriyi her bankaya kendi başvurusuyla gitmeye zorluyoruz. Açık bankacılıkla müşteri tüm bankalara bağlanabileceği tek bir uygulamaya sahip olacak.”
Açık bankacılığın getireceği farklılıklarla 2020 senesinde Avrupa’daki toplam gelirin yüzde 7’sini oluşturacağı tahmin ediliyor. Ülkemizde de son yıllarda yoğun bir şekilde tartışılan konular arasında yer alan ve müşterinin datasının sahipliğinin kendisinde olacağını ifade eden bu kavram ile yerleşik bankaların yaşayacağı değişime ek olarak fintech’lerin de gelişeceği ve çeşitleneceği bir ortam yaratılacağı düşünülüyor. FINTR Türkiye’de açık bankacılık konusunda ortaya çıkan pek çok sorunun cevaplanacağı önemli webinarları hayata geçirmeye devam edecek.