Ünal Sezer
IBTECH Grup Müdürü
IBTECH Dijital Bankacılık Grup Müdürü Ünal Sezer, Fintechtime okurları için kaleme aldı, “Nakitsiz Bir Toplum Olma Yolculuğu”.
Pandemi öncesinde temassız ödeme kabul edebilecek donanıma sahip işletmelerde bile “temassız ödeme yapmak istiyorum” denildiğinde kasiyerin yüzünde beliren anlık bi şaşkınlık ifadesini hatırlıyor olabilirsiniz. Ancak pandemi ile birlikte artık şaşırmak bir yana, bizzat kasiyerler tarafından “temassız ödeme alabilir miyim?” sorusu sorulmaya başlandı. Bir çok alanda olduğu gibi ödeme sistemlerinde de başlayan dijital dönüşümün bir sonucu, teknoloji gelişiminin ve pandeminin bir getirisi, finansal izlenebilirliğin belki de karşı konulamaz avantajları nedeniyle nakitsiz bir toplum yolculuğuna ister istemez hep birlikte başladık… Ama bu yolculuktan bahsetmeden önce biraz mevcut durum analizi yapalım, ülkemizdeki duruma ve sayılara bir bakalım.
2020 Haziran ayı BKM verilerine göre Türkiye’de 72 milyon adet kredi kartı, 138 Milyon adet banka kartı ve 35 Milyon adet ön ödemeli olmak üzere toplam 245 milyon adet kart bulunuyordu. Kredi kartı ile yapılan ödemeler bu sayılara paralel şekilde bu yıl da büyüme gösterdi ve yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre %6 artarak tam 420 Milyar TL oldu. Kredi kartı özelliği taşımayan banka kartları ile yapılan ödemeler ise %31 artışla 76 Milyar TL olarak gerçekleşti. Ön ödemeli kartlar olarak bilinen önce para yükle, sonra harcama yap şeklinde çalışan kartlar ile yapılan ödeme tutarı geçen yılın aynı dönemine göre %51 arttı ve 3 Milyar TL’ye yaklaştı.
Temassız ödeme tarafındaki sayılar da bu büyümeden etkilendi. 2019 yılı sonunda 38 Milyon olan temassız kredi kartı sayısı, 2020 yılının ilk yarısı itibarıyla 41 Milyona; 18,5 Milyon olan temassız banka kartı sayısı 22 Milyona ve 17 Milyon olan temasız ön ödemeli kart sayısı ise 18 Milyona ulaştı. Temassız ödeme özellikli kart sayısı artışına paralel olarak, temassız ödeme işlem adedinde de rekor kırıldı ve 2020’nın ilk yarısı itibarıyla 2019’un “toplamından fazla” temassız ödeme gerçekleşti.
Ödeme davranışlarımızdaki bu değişiklik ile birlikte yılın ilk altı ayında kredi kartı, banka kartı veya ön ödemeli kartlar kullanılarak toplam 500 milyar TL tutarında ödeme yapıldı. Bu değer, önceki yılın aynı dönemine göre kartlı ödemelerde toplamda yüzde 10 büyüme olduğuna işaret ediyor. Bu oran banka kartları ile yapılan ödemelerde ise yüzde 32 seviyelerinde.
İlk altı ayda kartlarla yapılan bu 500 Milyar TL tutarındaki ödemenin 107 milyar TL’lik kısmı ise internetten yapıldı. Bu ivme ile yılı kapatacak olursak, 2020 yılı sonunda her 4 TL kartlı ödemenin 1 TL’sinin internetten yapılacağını söylemek mümkün.
Gelelim yazımızın konusuna… Pastanın büyüklüğü göz önüne alındığında ödeme dünyasında kolaylığı sağlayacak bir teknolojik gelişmenin veya bu teknolojiye erişilebilirliği artıracak herhangi bir çözümün finansal etkisi ve içerdiği fırsatlar ortada. Şimdi teknolojinin sağladığı kolaylığı ve içerdiği fırsatları da paylaşarak, bu yolculukta yaklaşan ve bir sonraki durak olan dijital cüzdanlardan bahsedebiliriz.
Dijital cüzdanlar çok basit bir ifadeyle kullanıcıların kart bilgilerinin kolay ve güvenli bir şekilde saklanmasına ve ödemelerde kullanılmasına yarayan yazılımlar olarak tanımlanabilir. Ancak ben tanımı biraz daha genişleterek bankaya ait olsun ya da olmasın elektronik para lisansı ile belli bir miktara kadar parayı tutabilen, transfer edebilen ve ödeme yapabilen yazılımlar olarak tanımlamak istiyorum.
Ancak dijital çözümler gibi dijital cüzdanlar da çok büyük bir oranda akıllı telefonlar aracılığıyla kullanılabilen mobil uygulamalar üzerinden gerçekleştiriliyor. Dijital cüzdanların fiziksel bir cihazda veya kişisel bilgisayarlarda farklı kullanımları olsa da bugün sunduğu imkanlar nedeniyle mobil uygulamalar üzerinden dijital cüzdan kullanımı daha fazla tercih ediliyor.
Günümüzde küresel ödeme ekosisteminde yer alan girişimci şirketler, bu şirketlere yasal izinleri veren düzenlemeler ile birlikte parayı dünya genelinde taşıma ve aktarma yöntemlerimizin değiştiği, nakit olan paraya dokunmaktan bile çekindiğimiz bu zamanda dijital cüzdanlar; önündeki bilinirlik ve güvenlik algısı bariyerini aştığı anda çok daha fazla kullanılmaya başlanacaktır. Kripto paraların saklanması için zorunlu olan cüzdan uygulamalarının özellikle lider akıllı telefon üreticilerinin ilgili ülkelerde bankalar ile entegrasyonlarını yaptığında cüzdanlarını ve ödemelerini aktifleştirmeleri durumunda çok daha hızlı bir uyum ve daha çok kullanım göreceğimize eminim. Ülkemizdeki teknoloji kullanımı, online ödeme adaptasyonu, akıllı telefon kullanımı düşünüldüğünde önümüzde çok güzel fırsatların olduğunu ve bu pazarın giderek büyüyeceğini görebiliyoruz. Nakitsiz günler için birkaç durak kaldı… İyi yolculuklar…