Bağımsız teknoloji yatırım bankası CORE Finance’ın Kurucu Ortağı Yağız Sözmen ile Fintechtime Mayıs Haziran sayısı için özel bir röportaj yaptık. 

Bağımsız teknoloji yatırım bankası CORE Finance’ın Kurucu Ortağı Yağız Sözmen ile bir araya geldik.

 

Teknoloji yatırım bankası Core Finance’ı 2017 yılında kurdunuz. Core Finance’ı sizden dinleyebilir miyiz? 2021 yılına gelene dek nasıl bir değişim yaşadınız? Şimdiye dek hangi sektörlere odaklandınız?

2 ortak olarak toplam 20 yılı aşkın bir süredir finans sektöründe hizmet veriyoruz. Bunun son 10 senesinde de gerek şahsi yatırımlarımız, gerek hobilerimiz hep teknoloji üzerine oldu. Teknolojik trendlerin dünyamızı değiştirmekte olduğunu ve bu gelişmelerin de sadece işin başlangıcı olduğu inancıyla 2017 yılında artık kendi girişimimizi kurarak sadece teknoloji üzerine çalışmaya karar verdik. Böylece teknoloji odaklı bağımsız bir yatırım bankası olan Core Finance’ı kurduk. 4 yıl sonra kurulma fikrimize baktığımızda, teknolojinin dönüştürücü gücünü görerek, inancımızın doğru olduğunu da anlamış olduk. Bu süreçte birçok girişimci ile çalışma fırsatı bulduk. Bölgenin en iyi girişimcilerini desteklemek için daha çok çalışmak istedik. Girişimcilerin yaşadıklarını gün gün biz de yaşadık. Müşterilerimize yenilikçi ve sektöre özgü stratejik tavsiyelerde bulunarak yatırım süreçlerinin başarılı bir şekilde yürümesini ve tüm taraflar için avantajlı ve sürdürülebilir hale gelmesini sağlıyoruz. Şu anda İstanbul ve Miami merkezli şubelerimiz ile faaliyet gösteriyoruz. Son 12 ayda Atar Labs’in İngiliz Micro Focus’a satışı ve Actera’nın Brew Games’e yatırımı dahil 8 tane işlem gerçekleştirdik ve 2021’in ilk yarısında sanıyorum ki hacim olarak 2020’nin tamamını geride bırakmış olacağız. Miami ofisinden yönettiğimiz devam eden 2 büyük projemiz var ve yurtdışında büyümeye devam edeceğiz. Odak sektörlerimize bakınca fintech, mobil oyun sektörü, yazılım, dijital reklam, görüntü tanıma teknolojisi, perakende ve eğitim teknolojisi gibi teknolojinin alt kademelerinde çalışıyoruz.

 

Pandemi dönemi yatırım sektörünü nasıl etkiledi? Bir önceki yıla göre yatırım yapan şirketler açısından nasıl bir değişim yaşandı?

Salgın süreci dijitalleşmeyi hızlandırdı. Bu süreçte şirket birleşmeleri ve satın alma süreçleri de yaşandı. Dijital alanda gelecek vaat eden şirketlere yönelik iştahın arttığı bir süreci geride bıraktık ve biz de kendimizi şanslı bir sektörün içinde bulduk. Özellikle de Türkiye’de teknoloji okuryazarlığının da artmasına bağlı olarak e-ticaretten online sağlığa kadar pek çok noktadaki gelişim, yatırımcıların da iştahının artmasını beraberinde getirdi. Biz 2017’den bu yana çeşitli müşterilerimize birçok yatırımda destek olduk. 2020’de ise çok başarılı olduğunu düşündüğümüz altı işleme destek verdik. Bunlardan ilki perakende sektörüne yönelik görüntü işleme ve istatiksel öğrenme şirketi Vispera’ya Koç Holding’in yatırımı oldu. Bir diğer işlemimiz de hem bizim hem de Türkiye açısından çok büyük önem taşıyan, Türkiye’nin ve dünyanın en önemli SOAR (Güvenlik Yönetimi, Otomasyon ve Müdahale) platformu geliştiricilerinden Atar Labs’ı dünyanın en büyük yazılım firmalarından Micro Focus’un satın alması oldu. Diğer projelerimiz 3D yazıcı üreten Zaxe’ye KVK öncülüğünde yapılan yatırım, Türkiye’nin en büyük siber güvenlik sistem entegratörü Innovera’nın Cyberwise ile birleşmesi, Esas Aile Ofisinin Les Benjamins yatırımı ve Hoopt uygulamasının tohum yatırım süreci oldu. 2021 yılına Actera’nın Brew Games’e yaptığı $4m USD’lik yatırım ile başladık ve şu an da yine teknoloji alanında üç ayrı şirketin satın alma ve birleşme süreçleri üzerinde son aşamada çalışmaya devam ediyoruz.

 

Son dönemde önemli işlemlerin ardında siz vardınız. En son Actera’nın Brew Games yatırımı ile adınızı duyduk. Bizi biraz son dönem çalışmalarınıza ve bu çalışmaların arka planına götürebilir misiniz? Mutlaka temel kriterleriniz vardır, süreç nasıl ilerliyor? Aynı zamanda şirket değerlemesi nasıl yapılıyor? Şirketleri yatırım alma sürecine nasıl hazırlıyorsunuz?

Birçok kriterimiz mevcut elbette. Hizmet verdiğimiz şirketlerde neredeyse bir finansal iş geliştirme departmanı gibi çalışarak, şirketi girişimcisi kadar iyi tanıyarak işe başlıyoruz. Ne zaman doğru yatırımı almaları, yatırımı aldıktan sora gelen sermayenin nereye harcanması gerektiği gibi konuları özenle çalışıyoruz. Böylece yatırım yapacak şirkete neden yatırım yapması gerektiğini ve bu şirketin neden farklılaştığını çok iyi anlatıyoruz. Tüm bunları sağladığımız zaman da şirketlere hem değerleme anlamında hem de yatırımcı kalitesi anlamında büyük değer katıyoruz. Öte yandan yatırım işlemi sonuçlandıktan sonra da müşterilerimizin yanında olmaya ve onlara destek vermeye devam ediyoruz. Birçok projede de danışmanlık verdiğimiz şirkete biz de yatırım yaparak ortak oluyoruz. Miami ofisimizi açarak ve çok eskiden beri tanıdığımız sektörün duayenlerinden birini de aramıza katarak ekibimizi de çok kuvvetlendirdik. Tüm bu birleşenler bizim satın almalardaki çalışma arka planlarımızı oluşturuyor ve süreçlerimiz de bu şekilde ilerliyor.

 

Peak ile başlayan oyun sektörüne yönelik yatırımlar hem yerli yatırımcılara güven vermesi hem de yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisi açısından önemli konumda. Son dönem gelişmeler ışığında oyun sektörüne olan ilgiyi nasıl değerlendirirsiniz? Yatırımlar sürer mi, ivme farklı sektörlere doğru genişler mi? 

Oyun sektörü genel olarak Türkiye’de Peak’in satılmasıyla öne çıktı. Mobil oyun sektörü daha önde. 2020’de dünya genelinde 80 milyar dolar ciro üreten ve yılda yüzde 12-14 büyüyen bir sektör mobil oyun. PC ve konsolu da ekleyince 120 milyar doları buluyor büyüklük. Son dönemde gelen unicorn diyoruz ama, Peak son üç dört yıldır zaten unicorn seviyesindeydi. Senede 400-500 milyon dolar ciro üreten bir şirketti. Zynga da bu potansiyeli gördüğü için, o satın almayı yaptı. Türkiye bugün o konuda dünyada en önde gelenler arasında yer alıyor. Oyun yazma konusunda ileride bir ülke. İnsanların boş vakitlerinde oynadığı oyunlar, Türkiye’deki kültüre uyan oyunlar olduğu için önemli satın almalar gerçekleşti. Gram Games, Masomo gibi satın almalar gerçekleşmişti. Her iki şirket de muazzam bir ivmelenme ile devam etmişti. Dünyadaki en iyi yetenek havuzundan biri de Türkiye’de. Bize göre hem birkaç unicorn daha ve birçok 200-300 milyon dolar değeri olan şirket bulunuyor. Peak ekolünde olan bu şirketler de yoluna devam ediyor. Oyunu Türkiye’de üretip dünyanın her yerinde satabildiğiniz bir ürün. Türkiye’de maliyetine katlanıp, oyun seviyesi yüksek pazarlara satabiliyorsunuz.

Oyun sektörü Brew Games’den gördüğünüz üzere bizim de çalıştığımız ve bir sürü proje açıklamak istediğimiz bir alan. İşlemlerin devamı da gelecek, çok yakında bu konuda bir işlem daha açıklıyor olacağız.

 

Müşterilerimize yenilikçi ve sektöre özgü stratejik tavsiyelerde bulunarak yatırım süreçlerinin başarılı bir şekilde yürümesini ve tüm taraflar için avantajlı ve sürdürülebilir hale gelmesini sağlıyoruz. Şu anda İstanbul ve Miami merkezli şubelerimiz ile faaliyet gösteriyoruz.

 

Türkiye yatırım konusunda globalde nasıl konumlanıyor? Birer yıl arayla Unicorn çıkarmamız nasıl bir algı ve avantaj yaratıyor?

Türkiye dinamik nüfusu, konumu, tüketim ekonomisi olması ve genç jenerasyonun teknoloji kullanımı ile dikkat çeken bir ülke. Bunun ile beraber son zamanlarda yaşadığımız ekonomik sorunlar ve Türk Lirâsı değer kayıplarıyla beraber yurtdışı yatırımcının çekinerek baktığı bir pazar. Son olarak bildiğiniz üzere Getir geçtiğimiz günlerde 2,6 Milyar Dolar’dan 350 milyon tutarında yatırım aldı ve operasyonların Türkiye’den yurt dışına da çıkarttı. Bu tarz başarı hikayeleri ülkeyi tekrar yatırımcıların radarına sokuyor. Böyle birçok şirketimizin daha unicorn olmak konusunda potansiyeli var. Özellikle de teknoloji şirketleri, oyun şirketleri bu alanda ön planda bulunuyor. Eğer ki siz büyüme oranınızı ve performans metriklerinizi çok kuvvetli tutabiliyorsanız yatırımcı çok hevesli bir şekilde geliyor. Bizim de amacımız bunu saymak. Umarız ki bu başarı hikayeleri neticesinde de yabancıların, Türk şirketlerine bakışı ve yatırım iştahı da artacaktır.

 

Bir yatırımcı gözüyle Türk Fintech şirketlerini değerlendirebilir misiniz? Avantaj veya dezavantajlı oldukları alanlar var mı? Sektörün yatırım çekme konusunda nasıl bir potansiyelleri var?

Teknolojik gelişmeler, günlük yaşamlarımızda birçok şeyi uygulama şeklimizi değiştirdi. Nesnelerin İnterneti, Sanal Zekâ, Blockchain ve bulut bilişim gibi teknolojiler Fintech şirketlerinin de ana güçleri haline geldi.

Tüketici davranışı, özellikle X, Y ve Z jenerasyonlarında değişti ve bazı pazarlarda daha önce var olan finansal kurumlar teknoloji ile gelen değişikliklere ayak uyduramadı. Teknoloji geliştikçe, finansal kurumları değişmeye veya geride kalmaya zorladı ve bu sektörlere giriş engelleri azaldı. Bankacılık sektöründe farklı ihtiyaçları ve davranışları olan tüketicileri hedefleyen yeni girişimler müthiş bir ilgi gördü, tradisyonel bankalar ise bu kültüre ve yeniliklere ayak uyduramadılar.

Türkiye’ye baktığımızda şu an bunun ilk adımını yanı ödeme ve sanal cüzdan şirketlerinin hacim kazanma ve yeni ürünlerle müşterilerine yan ürünler satma dönemini yaşıyoruz. Bunun ile beraber Blockchain’de de şu anda pazaryerleri öne çıkıyor. Bu şirketlerin Fintech’in bazını oluşturmasıyla beraber yurtdışında da gördüğümüz gibi etraflarının çok inovatif girişimler ile dolacağını, Blockchain üzerinde kurulan Merkezi Olmayan Finans şirketlerinin de ortaya çıkacağını düşünüyorum.

Türkiye’de e-ticaretin çok hızlı büyümesi ve halen büyümek için ciddi yeri olması, ülkedeki nüfüs ve tüketim ekonomisi olmamız yatırıcıların Fintech’e olan ilgisini çok arttırmaktadır.

 

Danışmanlık almak isteyen girişim ve şirketlere neler önerirsiniz. Nasıl bir yol izlemeliler?

Girişimciler öncelikle hedeflerini iyi belirlemeliler ve kurmak istedikleri şirketin ürün ve market fitini bulduktan sonra kurumsal yatırımcı almayı düşünmelilerdir. Ayrıca şirketin büyüme stratejisine göre en doğru yatırımcıyı almak herhangi bir yatırım çekmekten çok daha değerli olacaktır. Doğru yatırımcı ile olan ortaklık birçok zaman sermayeden daha değerli bir hal alabiliyor. Biz Core olarak girişimciler için en doğru ve sürdürülebilir ortaklığı en doğru şartlarda sağlayabildiğimiz için birçok başarılı işlem de yer alabiliyoruz.

 

2021 yılında yatırım danışmanlığında hangi alanların ve sektörlerin öne çıkacağını öngörüyorsunuz? 2021 yılında yatırım danışmanlığında yönelimler ve trend başlıklar hangileri olacak?

2021 senesinde öne çıkacak sektörler:

  • Yapay Zekâ
  • Robotik Süreç Otomasyonu
  • Edge Computing
  • Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik
  • Blockchain
  • Nesnelerin İnterneti
  • 5G