Türkiye Finans Proje Yöneticisi

Dilek Taşhanlı

 

Türkiye Finans Proje Yöneticisi ve Çevik Koç & Dilek Keskintaş, Fintechtime okurları için kaleme aldı, “Regülasyonlarda Reform Yapan Ülkeler Kazanacak”.

Bazı ekonomilerde karşılanmayan ihtiyaçlar, bazı ekonomilerde yüksek maliyetler ve destekleyici bir regülatif çerçeve ve makroekonomik koşullar fintech’lerin adaptasyonunda etkili olurken genç nüfusun fazla olduğu ülkelerde güven ve adaptasyonun daha fazla olduğu görülüyor. Tüketiciler 2015 yılından beri hızla fintech adaptasyonunu artırıyor. Şu anda dünya çapında %96 tüketici bir adet alternatif para transferi ve ödeme fintech servisi biliyor.

Fintech’ler mevcut start-up’lar gibi değil de daha çok profesyonelce yönetilen şirketler olarak karşımıza çıkıyor. Dünya çapında adaptasyon da oldukça fazla: Çin, Hindistan %87’ler iken, Rusya, Güney Afrika’da %82 ile oldukça bu rakama yakın duruyor. İngiltere, İrlanda ve Hollanda’da Avrupa’da açık bankacılığın gelişiminden sonra adaptasyonda liderleri arasında görülüyor. En çok adaptasyon para transferi ve ödeme yöntemlerinde bulunuyor. Hindistan ve Rusya’da bu farkındalık %99.5 oranlarına çıkmış durumda. Bu iki ülkede adaptasyonun bu kadar hızlı sağlanması: Hindistan’da 2017’de hükümetin aldığı nakit sirkülasyonunu azaltma kararı ve Rusya’nın büyük bankalara uygulanan yabancı yaptırımlar sonrası para transferi alternatifleri araması ile bağlantılı.

EY’nin yaptığı araştırma büyümenin bütçeleme, finansal planlama, birikim ve yatırım gibi ürünlerde olabileceğini gösteriyor. Ayrıca pazarın mevcut servislerle bu kadar büyümüş olması henüz olgunlaşmamış bazı ürünlerin global yayılımı büyümeye önemli bir katkı sağlayacak. Raporda dikkat çeken bir diğer noktada adaptasyonu hızlı olan müşterileri en az adapte olmamışlar kadar güvenlik konusunda endişeli olması. Güvenlik konusunun en az gündeme geldiği bölge tabi ki Avrupa çünkü Avrupa’da çok sağlam bir veri koruma politikası bulunuyor. EY Fintech servislerini aşağıdaki grafikte görebileceğiniz gibi sırasıyla 5 grupta toparlamış: para transferi ve ödemeler, birikim ve yatırım, bütçe ve finansal planlama, sigorta ve borçlanma

Grafik 2015’den 2019’a adaptasyon sıralamasını da gösteriyor.

 

Çin

Peki Çin nasıl bu kadar adaptasyonu artırmış olabilir? Regülasyonlara baktığımızda Çin hükümetinin finansal suç teşkil edecek bir aksiyon ya da resmi olmayan dijital para birimi ticareti olmadığı sürece finansal piyasaya herhangi bir kısıt koymadığını görüyoruz. Kısıtın az olması bir yandan adaptasyonu artırırken ülkeler bir yandan da batık krediler ile uğraşabiliyor. Böyle olunca efektif büyüme için sektöre bazı kısıtlar gelebiliyor. Geçen günlerde 2020 Çin Finansal İstikrar Raporu’nda mikro kredilerde sermaye katkısının %30’dan az olamayacağı kuralı ile Ant Grup IPO’su etkilenmişti. Bu kural şirketi ciddi miktarda etkiliyor. Firma 36 milyar varlık ile 1.7 trilyon kredi sağlayabiliyordu. Artık bu mümkün olmayacak. Banka Regülatörü sadece mikro krediler değil, tekelliği önlemek, veri gizliliğini sağlamak için de kurallar getireceğini söyledi. Zamanında ve hedefli ölçümlerle sistemik risklerin önleneceği ve sektördeki başarının devam edeceğini ilettiler.

Avrupa:

Avrupa’ya baktığımızda ise regülasyonlar iki çerçevede karşımıza çıkıyor: müşteri verisinin korunması ve açık bankacılıktaki sorumluluk. Her ne regülasyon olursa olsun amaç kesinlikle inovasyonun öldürülmemesi ancak finansal istikrarın da devam etmesi olarak karşımıza çıkıyor.

İngiltere

İngiltere 2015’te “kum havuzu*” adı altında normal regülasyon kısıtlarından uzak ürünlerini test edebilecekleri bir ortam oluşturmuştu. Bu ortam fintech’lere ürünlerini özel bir ortamda deneyip işlerini büyütebilmelerini sağlıyor. FCA (İngiltere Finansal Yönetim Otoritesi) tek bir standart yerine uzun dönemli başarı için ortak bir anlayış ve güçlü uluslararası iş birliği gerekiyor.

Londra 2020 Bütçe Raporun’da İngiliz İş Bankaları’nın Start-Up kredi programını 2022 sonuna kadar uzattı. Bu tarz destekler fintech’lerin büyümesine katkı sağlarken bir yandan da temel bankacılık hizmetleri olan müşteri kredisi, sigorta servisleri, kitle fonlaması gibi fintech’lere özel iş kollarında regülasyon bulunuyor. Ayrıca bir şirketin ana sektörünün teknoloji olması bankacılık faaliyeti yaptığında regülasyona tabi olmayacağı anlamına da gelmiyor. FCA’nın diğer regülatörler gibi çekindiği tek konu kriptovarlıklar: Bu varlıkları fraudsal ve müşteri için zararlı buluyor. İngiltere’de data korumak için bir de Veri Etiği ve İnovasyon Kurumu bulunuyor. Bu kurum Alan Turing Enstitüsü ile iş birliği içinde AI’ın finansal sektör için de açıklayıcı ve şeffaf halini araştırıyor. Verinin korunması için GDPR; 2018’de etkinlik kazanan Veri Koruma Sözleşmesi de önemli regülasyonlar olarak karşımızı çıkıyor.

Almanya

Almaya’ya baktığımızda Almaya fintech’leri aynı iş alanlarına aynı kurallar ile karşılarken işin büyüklüğüne göre riskini de o ölçüde değerlendiriyor. Almaya regülasyonları Avrupa Birliği tarafından yönetiliyor. AB 2018 Mart’da Fintech Aksiyon Planı adıyla yeni bir teklif ortaya çıkardı. Bu teklif ile beraber regülatif engeller üzerine bir uzman grup kurdu ve AB Fintech Lab adı altında regülasyon kurucuları ile pazar katılımcılarını buluşturdu. Yine 5. AB Para Kaçırma Yönetmeliği kapsamında sanal para birimlerini de sisteme dahil ederek fintech sektörüne katkı sağlamış oldu. Almanya’nın bir özelliğinin fintech teknolojisinin tüm perspektifine sahip olması yani kriptovarlıklardan kitle yatırımına birçok ürünün olduğunu görüyoruz .

Amerika

Amerika Birleşik Devletleri en geniş ürüne ve çok çeşitli regülatif ajansa sahip ülkelerden biri olarak karşımıza çıkıyor: SEC, OCC, AML, NYDFS, CFTC, FinCEN fintech’lerin Amerika’da merkezi olmayan bir altyapı ve kurumlar şeklinde yönetiliyor. Bunun da kurumlara verimlilik sağlaması öngörülüyor.

Sonuç

Tüm dünyaya baktığımızda Fintech’lerde giriş bariyeri düşük olan, regülasyonların desteklediği ülkelerde, ortam da uygunsa büyümenin hızlandığını görüyoruz. Ne kadar özgür olursa olsun bu özgür ükelerde bile iş modelini bankalarla iş birliği yapacak şekilde konumlandıran fintech’ler bulunuyor. Bunun da çeşitli nedenleri bulunuyor. Detayları Deloitte’un Amerika Regülatif Merkezi’nin* incelediği raporunda bulabilirsiniz. Türkiye’ye baktığımızda finansal sektörde iş kurabilmek için giriş bariyerinin yüksek bir sermaye olduğunu biliyoruz. Bu alan böylece daha profesyonel ya da sermayesi olan oyunculara kalıyor. Türkiye’de Finans Sektörü’nün gelişmesini sağlamak istiyorsak gelecek ön görülerine baktığımızda radikal kararlar almamız gerekiyor. İngiltere gibi “kum havuzu” oyun alanları oluşturmak, sektöre giriş maddi bariyerlerini düzenlemek, yenilikleri engellemek yerine dolandırıcılık ve diğer riskleri azaltmak için talep edilecek yeni önlemler bu aksiyonlardan birkaçı olabilir.

 

Kaynakça;

ey-global-fintech-adoption-index.pdf

China’s Financial Stability Report Flags Stricter Fintech Regulation, Ant Group Expected to Be Heavily Affected – China Banking News

China regulator hints at further regulation for fintech giants (cnbc.com)

UK FinTech: Regulating for innovation | FCA

https://www.globallegalinsights.com/practice-areas/fintech-laws-and-regulations