Payten Ödeme Sistemleri Ürün Müdürü

Mehmet Evirgen  

 

Payten Ödeme Sistemleri Ürün Müdürü Mehmet Evirgen, Fintechtime okurları için kaleme aldı, “Finansal Erişimin Gözde Oyuncuları FinTech’ler”.

Finansal teknoloji veya kısaca FinTech, günümüzde küresel iş dünyasının en heyecan verici ve en hızlı büyüyen alanlarından birisi haline geliyor. Tanımı basit olmasına rağmen, bankacılık ve finansal hizmetler sektörlerinde yeni geliştirilen dijital ve çevrimiçi teknolojileri kullanan ürünler ve şirketler, bunların nasıl kullanıldığı ve tüketiciler üzerindeki etkisi düşünüldüğünde çok daha karmaşıktır. Aslında, nispeten kısa bir süre içinde, yeni nesil FinTech’in ortaya çıkması, iş yapma, müşteri olarak işlem yapma ve finansın geleceği hakkında düşünme şeklimizi büyük ölçüde etkiledi. Diğer şeylerin yanı sıra, ticari hizmetler arasındaki çizgileri önemli ölçüde bulanıklaştırarak bankacıların, danışmanların ve teknoloji sağlayıcılarının neredeyse aynı hizmetleri sağlamasına olanak tanıyor.

İlk duyulduğunda birçok kişinin aklına finansal teknoloji anlamını getiren Fintech kavramı, altında çok daha fazla düşünce ve fikri barındırmaktadır. Belirli kuralları ve standartları olan, köklü değişimlerin güç olduğu finansal hizmetler sektörünün daha erişebilir, esnek ve yeni nesil fikirlerle daha hızlı büyüme ve değişme noktasında alt üst edecek yenilikçi iş modelleri ile teknolojiyi birleştiren şirketleri ifade etmektedir. FinTech şirketlerinin bu yaklaşımı günümüzde özellikle müşterilere çekici teklifler sunmayı isteyenler tarafından ilgi görmekte ve ciddi bir yatırım alanı oluşturmaktadır.

Müşterilerin beklentileri finansal kurumların birer teknoloji şirketine dönüşümünü kaçınılmaz kılıyor. FinTech’lerin yükselişi sürerken yeni yöntemler ve yeni bakış açılarıyla rekabet de kızışıyor. Eski problemlerin çözümü için yeni yollar bulan bu yarışta öne geçiyor.

İnavasyonun itici gücü olarak nitelendirebileceğimiz Fintech’lerin gelişimine baktığımızda çeşitli faktörleri görebiliyoruz. Günlük hayatımızda rutin olarak yaptığımız birçok şeyi neredeyse değiştiren teknolojik gelişimlerin ardında birçok inovatif düşünen Fintech’leri görebiliyoruz. Sık sık duyduğumuz IOT, blockchain, cloud çözümleri, dijital cüzdanlar, dijital para çözümleri ve daha fazlası Fintech’lerin odaklandıkları ana destekçileridir.

Dijital çağın hızlanması olarak kabul edilen ve dünyayı saran Covid-19 Pandemisi, tüketici davranışlarını büyük ölçüde değiştirdi. Özellikle X, Y ve Z kuşaklarının gelişimlerden kolay haberdar olması, bazı pazarlarda önceden var olan ve adeta bir kağnı niteliğinde hareket ederek değişimi yakalayamayan finansal sistemler, güncel toplumsal değişimlere ayak uyduramıyor, bu da teknolojinin etkin aktörlerinin pazara girmesine izin veriyor.

Teknoloji geliştikçe özellikle finansal özgürlüğe erişimin önü açıldı, finansal kurumları değişmeye veya geride kalmaya zorladı.  Örneğin bankacılık sektöründe Birleşik Krallık’ın bankacılık sektörüne inovatif bir dokunuş getirme, rekabeti ve fırsatları artırma isteği üzerine sunulan ve ilk olarak İngiltere’de hayata geçen bu model aslında 2015 yılında Avrupa Birliği’nin alakalı kurumlarında görüşülmüş ve revize edilmişti. Ödeme Hizmetleri Direktifi 2 (PSD2- Payment Services Directive 2) olarak sunulan bu yeni yönerge Açık bankacılığın temellerini oluşturmuş ve üçüncü parti kurumların finans verilerine ulaşıp kullanıcı deneyimini geliştirilmesini sağlayacak bir stratejinin oluşmasını sağladı.

2016 yılında ise İngiltere Rekabet ve Piyasalar Kurumu ülke içerisinde bulunan 9 büyük bankayı ve hükümet tarafından lisans verilen girişimleri Açık Bankacılık Uygulama Kurumu (OBIE-Open Banking Implementation Entity) çatısı altında buluşturdu ve dünyada Açık Bankacılık modeline geçen ilk ülke oldu.

Açık bankacılık ya da diğer adlarıyla “Open Banking” ve Open Bank Data”, en kısa tabiriyle finansal verilerinizin size daha iyi bankacılık ve finans olanakları sunulması için üçüncü parti kuruluşlarla paylaşıldığı güvenilir bir hizmet modeli olarak önümüze çıktı. Bu sayede farklı müşteri ihtiyaçlarını koklayan birçok Fintech oluşumu ortaya çıktı veya mevcut işlerine yeni özellikler ekledi. Sektöre yapılan yatırım devasa olmuştur ve hızla büyümeye devam etmektedir, bu da yakın gelecekte çok daha fazla gelişme göreceğimizi garanti etmektedir.

FinTech, insanların gerçek zamanlı, dijital bir dünyada para ve değer değişimi hakkında düşünme şeklini değiştirdi, her yerde “Nakitsiz” işletmeler ortaya çıktı, isteksiz tüketicileri dijital işlem alışkanlığını benimsemeye ve hükümetleri/ merkez bankalarının teknolojik gelişmeler karşında sessiz kalmamaya itti.

Tüketicilerin mal ve hizmetler için nakit kullanmak yerine elektronik olarak ödeme yapmalarını istemek sadece ilk adımlardan oldu.  Ülkemizde birçok Fintech sağlamış olduğu dijital çözümlerle “Nakitsiz toplum” hedefine destek vermeye başladı. Önceleri sadece bankaların basabildiği kredi kartları artık Fintech’ler tarafından temin edilebilir hale geldi. Bu sayede birçok kullanıcı herhangi bir banka olmadan da kart sahibi oldu. Üstelik “tüketici kazınır” söylemi ile sağlanan kampanya ve avantajlar rekabette hatırı sayılır duruma doğru gidiyor.

Akıllı telefonlar veya akıllı saatler aracılığıyla yapılan ödeme transferleri, bugün birçok tüketicinin benimsediği FinTech gelişmelerinin bir başka örneğidir. PayPal uzun süredir bu oyunun içindeyken, Venmo, TransferWise ve Zelle gibi dünyaca ünlü firmalar göreceli olarak gelişimleri takip ediyor.
Fintech kavramını benimseyen ve gelişimlerin her zaman takipçisi olan ülke teknolojimiz ise, özellikle online alışverişlerde sunulan “kapalı devre cüzdan” çözümleri, klasik ödemelerin yanında birçok alternatif ödeme yöntemi seçeneği ile alışverişlerin parçalı, tekrarlı, ödeme linki ile yapılmasına yönelik birçok çözüme sahiptir.

Henüz net olarak anlaşılamayan, ancak uzun vadede muhtemelen daha yenilikçi olan Bitcoin gibi dijital para birimlerinin ve bunların arkasındaki blok zinciri olarak bilinen kayıt tutma teknolojisinin daha yaygın hale gelmesi bekleniyor. Bu teknoloji günlük hayatımıza tam olarak entegre edilmemiş olsa da, en nihayetinde yakın gelecekte standartlarımızın veya yeni standartlarımızın arasındaki yerini alacaktır.
İşte bu çözümlerin hepsinin ardında olan oyuncuların en önemlisi Fintech’lerdir.

Fintech’lerin bankalaşma arzusu, bankalarında Fintech’ler kadar katma değer teknoloji yazma çabası gözle görünür bir noktaya geldi. Bu ölçüde birçok banka Fintech’ler kurmaya, satın almaya yöneldi. Aslında bankaların hedefi Fintech satın almak değil, teknoloji ve hızı satın almaktı. Yıllardır alışagelmiş bankalar arasında rekabet artık, sıkça Fintech’ler arasında da görülmeye başladı. Bu rekabetlerden neredeyse hiç efor harcamadan kârlı çıkacak tek taraf olan tüketicileri, daha birçok yenilik bekliyor gibi. Yenilikçiliğin ana teması olan rekabet Fintech’lerin iş birliğine girmesi ve ortak çözümleri tüketicilere kullandırması ile daha keyifli bir hedefe ulaşacak.