KPMG Türkiye Fintech Sektör Lideri

Sinem Cantürk  

 

KPMG Türkiye Fintech Sektör Lideri Sinem Cantürk, Fintechtime okurları için kaleme aldı, “Merkez Bankası Dijital Para Birimleri – Finansal Hizmetlere Etkileri”.

Hepimizin bildiği gibi finansal teknolojiler alanında önü kesilemez bir ilerleme söz konusu. Aslında Türkiye perspektifinden baktığımızda 90’lı yılların başında hareketlenen ve buradan hız kazanarak günümüze kadar gelen, küresel gelişmeler ile neredeyse paralel ilerleyen bir gelişim sürecinden bahsetmek mümkün. Ancak son yıllarda yaşanan gelişmeler, “Geleneksel bankacılığın sonu mu geliyor?” ya da “Fiziksel şubeler tamamen yok mu olacak?”  şeklinde sorular sormamıza ve hatta bu anlamda öngörülerde bulunmamıza sebep oluyor. Değişimin katlanan bir hızla süreceğini doğru kabul edersek, yukarıdaki soruların cevaplarını pek de uzak olmayan bir gelecekte öğreneceğiz. Halihazırda yaşanan gelişmeler geleneksel bankacılığın ömrünün çok da uzun olmayacağının sinyalini verirken pandemi süreci ile birlikte hem müşterilerin beklentileri ve alışkanlıkları tamamen değişti hem de sunulan hizmetler ve bu hizmetlerin sunulduğu kanallar tamamen dijitalleşti. Pandemi öncesi de dahil olmak üzere bu süreçte, dünya genelinde birçok dijital banka sektöre giriş yaptı ve köklü kurumlar üzerinde ciddi baskılar oluşturmaya başladılar. Yerleşik banka müşterilerinin, özellikle uzaktan erişim bekledikleri hizmetleri, sadık müşterileri oldukları bankalardan alamadıkları durumlarda, hızlı bir şekilde dijital yetkinlikleri olan bankalara geçtiklerini görüyoruz. Bu noktada fintechler, açık bankacılığın da yardımı ile bulundukları ülke regülasyonlarının elverdiği oranda geleneksel bankaların verdiği tüm hizmetleri müşterilere sunarak yeni bir rekabet ortamı oluşturuyor. Bu rekabeti daha da güçlendirecek ve hatta finansal hizmetler genelinde çok büyük etkileri olması beklenen bir diğer gelişme ise merkez bankası dijital para birimleri (CBDC).

Bu yıl içinde birçok ülkenin merkez bankalarından dijital para birimi üzerinde çalışmaya başladıkları şeklinde açıklamalar geldi. Bu gelişmenin beraberinde getirdiği çok önemli zincirleme etkiler bekleniyor. Kripto paraların dünya genelinde çok hızlı bir şekilde yaygınlaşmasından endişe duyan merkez bankaları bir yandan dijital para birimleriyle ilgili araştırmalarını sürdürürken bir yandan da pilot bölgelerde denemeler yapmaya başladı. Bahamalar geçen yıl dijital para birimini çıkararak dünyada dijital para kullanımına başlayan ilk merkez bankası oldu. Doğu Karayipler ise nisan ayında çıkardığı dijital para birimi ile bu uygulamaya başlayan ilk para birliği oldu. Çin de bu konudaki çalışmalarına erken başlayan ülkelerden. Çin Devlet Bankası 2022 içinde dijital yuanı yürürlüğe sokmak istiyor. Avrupa ve Amerika’da ise merkez bankaları konuya daha geç dahil oldu. Avrupa Merkez Bankası dijital euroyu gelecek beş yıl içerisinde çıkarmakla ilgili değerlendirme çalışmaları yürütüyor. İngiltere Merkez Bankası ise “Britcoin” konusunda araştırmalarını hızlandırsa da şu aşamada herhangi bir taahhütte bulunmuyor. FED ise dijital para birimi çalışmalarına başlamış durumda ancak ne zaman yürürlüğe gireceği konusunda açıklanan bir tarih yok. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da ASELSAN, HAVELSAN ve TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği Araştırma Merkezi’nin katılımıyla Dijital Türk Lirası İşbirliği Platformu oluşturarak Dijital Türk Lirası Araştırma Geliştirme projesinde bir sonraki aşamaya geçtiğini duyurdu.

Yukarıdaki gelişmelerden anladığımız şekilde bu alanda küresel bir hareketlilik söz konusu. Öncelikle bahsedilmesi gereken konu dijital para birimlerinin küresel finansal sistemin bir parçası olacağı günün giderek yaklaştığı. Devletler nezdinde bu adımın atılıyor olması, dijital para birimlerinin uluslararası ödeme sistemleri içinde yer alacağı anlamına geliyor. Bu da bildiğimiz düzenin büyük ölçüde değişeceği anlamını taşıyor. Genel anlamda CBDC’lerin sağlayacağı faydalardan bahsedecek olursak merkez bankalarının para politikaları uygulamalarını oldukça kolaylaştıracağını söyleyebiliriz. Buna ek olarak dijital para biriminin sirkülasyonu ile birlikte merkez bankalarına çok büyük bir veri akışından söz etmek mümkün olacak.  Bu veri akışı, ekonominin gidişatı üzerinde çok daha doğru kararlar alınmasını sağlayabilecek. Vergi tahsilatları programlanabilir para sistemleri ile anında satış üzerinden uygulanabilir hale gelecek. Merkez bankası dijital para birimlerinin merkezi olmayan finans ağı ile entegre olması durumunda sermaye ve borç piyasalarında da çok büyük bir verim artışı sağlanması hedefleniyor. CBDC’nin bir diğer olumlu getirisi ise bankaların işlem ücreti aldığı parasal işlemler, CBDC ile yapıldığında ücretsiz olarak gerçekleşebilecek. Bu da finansal hizmetler sektöründe yeni bir rekabet ortamı oluşacağı anlamına geliyor. Geleneksel bankalar ve elektronik para kuruluşları CBDC’ler ile yarışabilmek için maliyeti düşük yeni ürün ve hizmet arayışına gidecekler. Risk tarafında ise ilk akla gelen konu kişilerin mevduat hesaplarında tuttukları paraları CBDC’lerin yürürlüğe girmesi ile bankalardan çekerek CBDC’lere kaydırması. Bu durum bankaların verdiği kredi miktarlarında bir azalma oluşmasına ve kredi faizlerinin artışına sebep olabilir. Tabii ki bu riskin önüne geçmek için CBDC’nin nasıl tasarlanacağı da büyük önem taşıyor. Ekonomiye pozitif bir etkisi olması beklenirken yaşanması muhtemel bu dengesizlik sebebi ile negatif bir etkiden de söz edebiliriz. Bu noktada merkez bankalarının bu dengeyi sağlaması gerekecek.

Yaşanan bu olumlu gelişmeyi Türkiye odaklı değerlendirecek olursak; tabii ki devlet nezdinde yapılan bu girişimin zamanlı ve çok büyük faydalar sağlayacak bir girişim olduğunu söyleyebiliriz. Uluslararası ödeme sistemlerinde dijital para birimlerinin yer almaya başlamasından önce Türkiye olarak bu gelişmeye hazırlıklı olacağımız anlamına da geliyor bu durum. Tabii ki yukarıda da belirtiğimiz gibi, CBDC’nin hazırlık aşaması ve tasarımında dikkat edilmesi gereken detaylar büyük önem teşkil ediyor. Merkez Bankası’nın CBDC açıklamasına ek olarak Türkiye’de bu yıl yaşanan bir diğer olumlu gelişme Dijital Bankacılık Regülasyon Taslağı. Türkiye’de fintech’lere dijital banka olma yolunu açan ve servis modeli bankacılığının yasal zeminini hazırlayan taslak kamuoyu ile paylaşıldı. Tüm bu gelişmelere bakacak olursak Türkiye, finansal teknolojiler alanında dünya ile eş zamanlı bir şekilde, doğru yolda emin adımlarla ilerliyor.

Bugün geldiğimiz noktada, geleneksel bankacılık uygulamalarının tamamen ortadan kalkmasına olanak sağlayacak dijital yetkinliğe gitgide yaklaştığımızı söylemek mümkün. Özellikle CBDC’lerin merkezi olmayan finans sistemine entegrasyonu, dijital para birimlerinin uluslararası ödeme sistemlerine entegre olması ve akıllı kontrat uygulamaları ile çok büyük değişikliklerin yaşanacağı bir finansal hizmetler alanının bizi beklediğini söyleyebiliriz.