QNB Finansbank, Karbon Saydamlık Projesi’ne (CDP) yaptığı raporlamayla İklim Değişikliği notunu C’den A-‘ye çıkararak, Türkiye finans sektöründeki en yüksek notlardan birini aldı.
QNB Finansbank, Londra merkezli, dünyanın en büyük çevresel raporlama platformu olan Karbon Saydamlık Projesi’ne (CDP) yaptığı raporlamayla İklim Değişikliği notunu C’den A-‘ye çıkararak, Türkiye finans sektöründeki en yüksek notlardan birini aldı.
Kurumsal iş yapış stratejisine iklim değişikliğiyle mücadeleyi başarılı şekilde entegre eden QNB Finansbank, CDP İklim Değişikliği Raporlamasında2021 yılına göre üç basamak birden yükselerek notunu “A-“ye Liderlik Kategorisi’ne taşıdı.
QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, QNB Finansbank olarak iç operasyonlardan müşterilere sunulan ürün ve hizmetlere kadar tüm uygulamalarda mutlaka iklim değişikliğiyle mücadele perspektifini gözettiklerini belirtti. Tan şu bilgileri verdi: “CDP Liderlik Kategorisi’nde üç basamak birden yükselmek, sürdürülebilirlik yolculuğumuzda bizim için büyük bir motivasyon. Değişimin katalizörü olmak için sektörümüzün gücünden yararlanmak ve hepimizin karşı karşıya olduğu iklim krizini lehimize çevirmek için ekosistemimizin tüm parçalarını seferber etmemiz gerekiyor.
Aldığımız bu not, QNB Finansbank olarak iş yapış şekillerimizde ve hedeflerimizde iklim değişikliği adaptasyonuna verdiğimiz değerin yanı sıra gerekli bilgileri zamanında ve şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaştığımızın da bir göstergesi. Tüm ekiplerimizin koordineli çalışması, sürdürülebilirliğin kurum bünyesinde özümsenmesi, üst yönetimden başlayarak önemli adımlar atılması ve sürdürülebilir bankacılığı iş yapış şekillerimizin odağına koymamız 2022 CDP İklim Değişikliği notumuzu Liderlik Kategorisi’ne çıkarmamızda kilit rol oynadı. Banka olarak, iklimle ilgili sorunlar yönetim kurulu düzeyinden başlayacak şekilde ele alınıyor ve tüm çalışanlar tarafından benimseniyor.”
“Enerji tüketimi ve verimliliği önceliklerimizin başında geliyor”
Bundan sonraki süreçte, iklim değişikliği ile mücadelede liderlik seviyesindeki duruşlarını sektöre öncü uygulamalarla devam etmeyi hedeflediklerini söyleyen Ömür Tan, şöyle devam etti: “Enerji tüketimi ve verimliliği önceliklerimizin başında geliyor, bu paralelde doğrudan ve dolaylı emisyonlarımızı yakından takip ediyor ve yönetiyoruz. Bu amaçla, elektrik ve mekanik projeler için çevre dostu cihazların seçilmesi, otomasyon sistemleri aracılığıyla binalarımızın kontrol edilmesi, enerji ve kaynak tüketimini azaltıcı aksiyonların alınmasıyla çevresel etkilerimizi azaltıyoruz. Sorumlu satın alma politikalarımızla sadece kendimiz değil tedarikçilerimizin de çevre standartlarına uyumuna önem veriyoruz. Çevresel ve Sosyal Risk Yönetimi Politikamız kapsamında çevre standartları ile uyumlu kredi politikaları geliştiriyor ve uyguluyoruz. Proje ve Yapılandırılmış Finansman kapsamında ise Birleşmiş Milletler sürdürülebilir kalkınma amaçları ile uyumlu olarak; yenilenebilir enerji, temiz ulaşım, enerji verimliliği, sağlık ve yeşil binalara finansman sağlıyoruz. Yurtdışından sağladığımız kaynaklarda sürdürülebilir finansman ağırlığını artırıyoruz. İklim değişikli ile mücadele konusundaki kararlı tutumumuzu önümüzdeki dönemde de devam ettireceğiz.”