GOOINN (Good Innovation), her yıl hazırladığı Türkiye İnovasyon Raporu’nun 2022 araştırmasını yayınlandı.

Rapor; OECD’nin 2018 Oslo Kılavuzu tarafından belirlenen konu yaklaşımı ile yapılmıştır. Buradaki yaklaşım, firmanın bir bütün olarak inovasyonu etkileyen faktörleri, teşvikleri ve inovasyon önündeki engelleri gibi inovasyon ile ilgili tüm davranış ve faaliyetleri genel olarak belirlemektir.

Raporda nitel ve nicel araştırma yöntemleri kullanılarak karma bir yöntem uygulanmıştır. Türkiye’de okuyan üniversite lisans öğrencilerinin işyeri beklentileri ile ilgili görüşlerini incelemek adına lisans öğrencilerine 14 soruluk anket çalışması uygulanarak veriler toplanmıştır. Bu çalışmanın sonucunda 97 öğrenciye ulaşılmıştır. Diğer yandan farklı sektörlerdeki şirketlerin inovasyon faaliyetlerini derinlemesine incelemek adına bu faaliyetlerden sorumlu yöneticiler / kişiler ile birebir görüşmeler yapılmış ve vakalar ile ilgili iç görüler elde edilmiştir. Çalışmada toplam 10 vaka yazısı bulunmaktadır. Rapor kapsamındaki tüm sorular OECD’nin Oslo 2018 Kılavuzundaki yönlendirmelere, OECD ve Avrupa Komisyonun birlikte hazırladığı bilgi, teknoloji ve inovasyon politikaları dikkate alınarak hazırlanmıştır.

Günümüzde işletmelerin başarılı olmaları ve hayatta kalabilmeleri için inovasyon ve girişimcilik faaliyetlerinin önemli bir yere sahip olduğunun ortaya konduğu raporda; İnovasyon trendleri, değişen teknolojiler, Web 3.0, metaverse, kurumlar ve girişimler arasındaki iş birlikleri ve future of work konularına değinilmiştir. Bununla birlikte dünyanın ve Türkiye’nin genel durumu ele alınmış olup 2022 Küresel İnovasyon Endeks Raporu da önemli bir yer tutmuştur. Ek olarak Türkiye’deki şirketlerin inovasyon faaliyetleri vaka çalışması olarak derinlemesine incelenmiş ve üniversite lisans öğrencilerinin işyeri beklentileri ile ilgili görüşlerine yer verilmiştir. Çalışma ayrıca vakalar, blog yazıları ve podcastler ile desteklenmiştir.

 

GOOINN’in Kurucusu Yavuz Çingitaş, 3 farklı ülkede inovasyon yaratan girişimci bir şirket olarak Türkiye’nin inovasyon ile gelişimi için böyle önemli ve kapsamlı bir raporu ortaya koymuş olmaktan büyük bir gurur duyduklarını ifade ederek, firmaların yaptıkları inovasyon faaliyetleriyle rakiplerinden farklılık yaratarak pazardaki ihtiyaç ve problemleri daha iyi anladığını ve sürdürülebilir bir şekilde geleceği öngörerek değer yarattıklarını söyledi ve bu raporun amacının Türkiye’deki şirketlerin inovasyon faaliyetlerini nasıl ele aldıklarını derinlemesine inceleyerek ekosisteme fayda sağlamak olduğunu belirtti.

Bu raporun, GOOINN İnovasyon ve Girişimcilik Raporu 2021’in devamı niteliğinde olduğunu belirten Yavuz Çingitaş, Ekonomik problemler, politik kısıtlamalar, çevresel baskılar, enerji fiyatları ve bir de enflasyon. İşte son zamanlarda etrafımızda gördüğümüz, problemi biz yaratmadığımız halde bizi doğrudan etkileyen, bir diğer yandan da hayıflanmaktan başka hiçbir şey yapamadığımız meseleler. Peki ayağa kalkıp bunları çözmek için nasıl savaşmalıyız?” sorusunu dikkat çektiklerine değinerek şöyle konuştu;

İnovasyon, tam da bu savaş nidalarını attığınız an imdadınıza yetişiyor ve kullanılan metodolojiler sizi bir düzene sokarak problemi bulmanıza, doğrulamanıza ve probleme dair çözümler geliştirerek insanlara, hayvanlara, şirketlere veya doğaya yardım edebilmemiz sağlıyor. Firmanın üst yönetim kadrosu yenilik yapmak için hevesli, bunu şirketin bir kültürü haline dönüştürmeye karar vererek, şirket içinde sistem ve süreçlerin kurulması için kaynaklarını seferber etmeli. İşte ancak o zaman kurumun tüm kılcal damarlarıyla yenilik üzerinde çalışabilmesinin mümkün olduğunu görüyoruz.

 

Geleceğin 21 İnovasyon Trendi

Kurumlar, inovasyon faaliyetleri ile son kullanıcının ihtiyaç ve beklentilerini karşılayabilmekte, maliyet açısından fiyat avantajı elde edebilmekte, rakipler karşısında farkındalık ve üstün kaliteye sahip olabilmektedir. Yapılan ve yapılacak olan inovasyon faaliyetlerinin devamlılığının olması önemlidir. Bunun sebebi ise devamlılık sayesinde kurumların ayakta kalabilmesidir. Bu nedenle geleceğin beklentileri iyi analiz edilmeli ve trendler detaylı incelenmelidir. GOOINN Türkiye İnovasyon Raporu’na göre, belirtilen gelişime ve değişime adapte olmak için kurumlar tarafından incelenmesi ve dikkat edilmesi gereken Geleceğin 21 İnovasyon Trendi şu şekilde; İleri Teknolojiler, Elektrikli Araçlar, Yeni Düzenlemeler, Biyoplastikler, Otomasyon, Rejeneratif Gelişim, Entegre Mobilite Sistemleri, Gizlilik Artırıcı Teknolojiler, Metaverse, Sağlıklı Yaşam, Karbon Ticareti, Dijital Kimlikler, Topluluk Yönetimi, Sürdürülebilir Mimarı ve Bina Uygulamaları, Biyofilik Tasarım, Yeni Nesil Piller, Gen Düzenleme Teknolojileri, B2B Atık Azaltma Platformları, Antimikrobiyal Ambalajlama, Geofencing, Dağıtık Enerji Kaynakları.

Gelecek değişerek ve dönüşerek gelmektedir ve sürdürülebilirliğin sağlanması açısından bu dönüşüme adapte olunması gerektiğini belirten Çingitaş, “Özellikle kurumları bu süreçte ayakta tutabilecek en önemli güç; inovasyon ve girişimcilik faaliyetleridir. Yapılan bu faaliyetlerin şirketler tarafından benimsenmesi sürdürülebilir rekabet avantajı yaratmaktadır. Bu nedenle son dönemlerde birçok kurumsal firmanın girişimler ile yaptıkları çalışmalar ve faaliyetler göze çarpmaktadır” dedi. Raporun diğer önemli detayları şu şekilde paylaşıldı;

 

Başarıya giden yol iş birliğinden geçiyor

Kurumlar ve girişimler arasında yapılan iş birliklerinin zorlu bir süreç olduğunun altını çizen Yavuz Çingitaş, bunun sebebinin her iki tarafın farklı kültürlere sahip olması olduğunu söyledi ve “iki yapının ortak kültürde buluşarak değer yaratmaları karşılıklı olarak avantaj elde etmelerini sağlayacaktır. Ayrıca yapılan iş birliği modelleri ve süreçleri çeşitlidir. Her iki taraf açısından farklı şekillerde ele alınmaktadır” dedi. 2022 Türkiye İnovasyon Raporu’nda kurumlar ve girişimler arasında yapılan iş birlikleri de tüm yönleriyle şu şekilde aktarıldı;

· Kurumlar tarafından oluşturulan modeller; Direkt Kaynak Kullanımı, İç İnovasyon Birimi, Kurumsal Kuluçka Modeli, Yan Kuruluş, Girişimci Birlikte Yaratma Modeli’dir.

· Girişimler tarafından oluşturulan modeller: Direkt Satışlar, Hızlandırma Programı, Kuluçka Programı, İnovasyon Ortaklığı, Kurumsal Girişim, Teknoloji Ortaklığı, Satış Ortaklığı, Orijinal Ekipman Üreticisi veya Beyaz Etiket ile Ortaklık’tır.

2022 Türkiye İnovasyon Raporu’na göre kurumlar ve girişimler arasında doğan iş birliklerinde kurumsal girişim sermayesi göze çarpan önemli bir konudur. Kurumsal şirketler kendi devamlılıklarını sağlamak, yeni iş kollarına girerek daha fazla büyümek ve mevcut iş kollarını geliştirmek adına bir girişim sermayesi fonu oluşturmaktadır. Kurulan bu fonlar kurumsal şirketler tarafından girişimlere yatırım yapmak için kullanılmaktadır.

 

Geleceğin çalışma hayatı insan odaklı

Çalışma hayatı ile ilgili bilinen klasik model Covid19 pandemisinin de etkisiyle hızlı bir şekilde değişmiştir. Bunun yerine insan odaklı çalışma modelleri gelişmektedir. Geleceğin çalışma hayatı ile ilgili dikkat edilecek olan noktalar arasında; adalet ve eşitlik kavramları, kurumların yeteneklerini ellerinde tutmak için gösterdikleri çabalar, hibrit ve uzaktan çalışma modelleri, yönetici-çalışan ilişkisi, şirket çalışanlarını anlamak için kullanılan ve yeni bir metrik olan wellness, çalışanların işleri üzerinde daha fazla kontrol sağlaması, siber saldırılar, öğrenen organizasyon yapıları, yenilikçi teknolojik çözümler, yeni ofis alanları, veri analizleri ve otomasyon görülmektedir.

 

İnternetin merkeziyetsiz asi çocuğu Web 3.0

Her şeyin dönüşüme uğradığı günümüzde internetin dönüşüme uğraması kaçınılmazdır ve yeni bir Web 3.0 çağı yaklaşmaktadır. Hali hazırda en popüler dönem olan Web 2.0’daki internet teknolojileri kullanılmaya devam etse de Web 3.0 geliştirilmektedir. Bu yeni dönemin en önemli özelliği veri kontrolünün büyük teknoloji şirketlerinin elinde olmadan içerik üreticilerinin veriler üzerinde tam kontrol sağlamasıdır. Bu durum merkeziyetsiz (decentralized) ve eşten eşe (peer to peer) olacak şekilde kişiselleşmiş, blockchain destekli bir yapıyı oluşturacaktır. GOOINN’in 2022 Türkiye İnovasyon Raporu’na göre, bu alanın 2023 yılındaki pazar büyüklüğünün 6,187.3 milyon dolar olacağı tahmin edilirken 2030 yılında 82,898.1 milyon dolar olacağı öngörülmektedir.

 

Geleceğin dünyası Metaverse

Sanal ortam olan Metaverse dijital para birimleri ve NFT’ler tarafından etkinleştirilen Metanomics olarak adlandırılan bağımsız bir sanal ekonomiyi içinde barındırmaktadır. Bu sanal ekonomi yapısında çevrimiçi avatarlar için kıyafet veya aksesuar satın alma, sanal alışveriş merkezlerinde sanal alışveriş deneyimi, koleksiyon ve varlık satın alma gibi işlemler tüketicilerin deneyimine sunulacaktır. Bahsedilen bu sanal ortamı oluşturacak öğeler ise dijital para birimi, pazar yeri, NFT’ler, altyapı, gaming, dijital varlıklar, cihaz bağımsızlığı, konser, sosyal ve eğlence etkinlikleri, online alışveriş, işyeri, sosyal medya, dijital insanlar ve doğal dil işleme’dir. Raporda, küresel metaverse pazarının 2029 yılında 1,527.55 milyar dolara çıkacağı öngörülürken Kuzey Amerika’nın bu alanda en büyük pazar payına sahip olacağı tahmin edilmektedir.

 

Trend olan ve değişen teknolojiler

Kullanılan teknolojiler gelişerek değişmektedir. Trend olan ve değişen teknolojiler arasında; 5G, dijital ikiz, IoT, low-code ve no-code platformlar, kuantum bilişim teknolojisi, uygulamalı yapay zekâ, 4 boyutlu baskı, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, karma gerçeklik ve genişletilmiş gerçeklik teknolojileri, blokzincir, hibrit bulut, hiperotomasyon ve sınır bilişim teknolojisi yer almaktadır. Gartner firmasının 2022 yılını baz alarak oluşturduğu Hype Cycle for Emerging Tech içerisinde dikkat çeken teknolojiler bulunmaktadır. Bunlar; müşterilerin dijital ikizi, yapay zeka ile desteklenmiş tasarım teknolojisi, dahili yetenek pazarları, platform mühendisliği, dinamik risk yönetişimi, superapp, ve merkezi olmayan kimlik teknolojisidir.

 

Dünya’da durum ne?

İnovasyon çalışmaları tüm ülkeler için büyük önem arz etmektedir. Özellikle pandeminin etkisi ile inovatif faaliyetlere olan ilgi dünya genelinde artmıştır. Öncelik verilen odak alanları bu durumdan etkilenerek ilaç, tıbbi teknolojiler ve bilgi teknolojileri üzerine yoğunlaşılmasını sağlamıştır. ABD’nin bu noktada öncü olduğu bir gerçek iken, Asya bölgesi elektronik, bilgi teknolojileri, kimyasallar ve malzemeler alanında inovasyon faaliyetlerine önem vermektedir. Avrupa’da ise kimyasallar ve malzeme endüstrisi ön plandadır.

San Francisco, Pekin ve Londra yetenek ve yenilik merkezleri olarak görülmektedir. Şanghay, Berlin ve Toronto yetenek ve inovasyon merkezleri olma yolunda ilerlemektedir. Denver, Melbourne ve Stockholm daha fazla yetenek ve sermaye çekmeye devam etmektedir. Son dönemlerde küresel inovatif çalışmalar yapay zeka (Artificial Intelligence) üzerine yoğunlaşmıştır. Bu alanda yapılan yatırım miktarı ve anlaşma sayısı giderek artmaktadır. Dünya genelinde 2022 yılında tüm girişimlerin ilk üç çeyrekte aldıkları yatırım miktarları ve değerleri bir önceki çeyreğe göre azalma eğilimdedir.

 

Türkiye’de durum ne?

Türkiye gelişime açık, inovasyon faaliyetlerini gerçekleştirmek için ilgili ve istekli bir ülkedir. Ülke içerisinde inovasyon geliştirme programları, mentorluklar, çalıştaylar sunularak yeni nesil girişimcilere destek verilmektedir.

 

Türkiye için en yüksek öncelikli olarak belirlenen teknolojiler bulunmaktadır. Bunlar: Mikro-Nano Optoelektronik; İleri Fonksiyonel Malzemeler ve Enerjik Malzemeler; Motor Teknolojileri; Biyoteknolojik İlaçlar; Nesnelerin İnterneti; Enerji Depolama; Robotik&Mekatronik ve Otomasyon; Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi; Büyük Veri ve Veri Analitiği ve Genişbant Teknolojileri’dir.

 

Türkiye’deki girişimler 2022 yılının ilk çeyreğinde toplam 1,28 milyar dolar yatırım almıştır. İlk çeyrekte dikkat çeken sektör yiyecek teslimatıdır. Aynı yılın ikinci çeyreğinde yapılan yatırımlar 2021 yılının ilk çeyreğinden itibaren yapılan yatırımların en azı olmuştur. Bu çeyrekte dikkat çeken sektörler oyun, Fintech, SaaS, yapay zekâ ve sağlıktır. Üçüncü çeyrekte ise 74 girişim yatırım almıştır. Bir önceki çeyreğe göre yatırımlarda yavaşlama olmuş ve bu durum yatırım sayısına yansımaktadır. En yüksek yatırımı alan sektör ise bu çeyrekte lojistik sektörüdür.

 

2022 Küresel İnovasyon Endeksi Raporuna göre;

● Dünya çapındaki yayımlanan bilimsel makalelerin sayısı tüm dünyada istikrarlı bir şekilde artmaya devam etmiştir. Özellikle yapay zeka, çevre, kamu, çevre ve iş sağlığı alanlarında yazılan makalelerde artış görülmektedir.

● Derin Bilim Dalgası olarak adlandırılan yeni bir çağ dalgası yaklaşmaktadır.

● Geçmişte özellikle finansal sistemdeki dengesizliklerden kaynaklanan ekonomik krizlerde VC anlaşmaları ve yatırım değerleri negatif bir eğilim gösterirken son yıllarda tam tersi bir yol çizmiştir.

● Yarı iletken hızları, elektrik pili fiyatları, yenilenebilir enerji maliyeti ve ilaç onayları alanlarındaki teknolojik ilerleme göstergeleri yavaşlama eğilimindedir.

● Endüstriyel robotlar için beş büyük pazar Çin, Japonya, Kore, Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya’dır.

● İleriki dönemler için emisyonların nasıl gelişeceği konusunda çok fazla belirsizlik bulunmaktadır.

● Otomasyon daha az teknoloji odaklı sektörlerde ve orta ve düşük gelirli ekonomilerde daha düşüktür.

● Dünya genelinde az sayıda ekonomi, sürekli olarak en yüksek inovasyon performansı göstermektedir.

Türkiye 2022 yılı için yapılan Küresel İnovasyon Endeksi sıralamasında 37. sırada yerini almıştır. Ülkenin inovasyon performansı incelendiğinde inovasyon çıktıları açısından daha iyi bir performans göstermiştir. 37 üst orta gelirli ekonomiler arasında dördüncü ülke olan Türkiye, Kuzey Afrika ve Batı Asya’daki 19 ekonomi arasında dördüncü sıradadır. Ülke en iyi performansını insan sermayesi ve araştırma alanında sergilemiştir. En düşük performans ise kurumlardır. İnsan sermayesi ve araştırma, altyapı, piyasaların gelişmişliği, iş dünyasının gelişmişliği, bilgi ve teknoloji çıktıları ve yaratıcı çıktılar endekslerinde üst orta gelir grubunun ve bölge ortalamasının üstünde performans sergilemiştir.