GTech CEO’su Mine Taşkaya, Fintechtime Aralık sayısı için yazdı “Avrupa Parlementosu Kripto Varlıklar İçin Adımlarını Hızlandırıyor”.

Geçen ay sizlerle blok zincir teknolojisi ve kullanımı ile ilgili genel değerlendirmeler paylaşmıştım. Bu ay, bu konunun devamında kripto varlıklar ve bunun özelinde Avrupa Parlamentosu’nun yaptığı düzenlemelere değinmek istiyorum.

 

Avrupa Parlementosu Kripto Varlıklar İçin Adımlarını Hızlandırıyor

Son yıllarda oldukça yaygınlaşan kripto varlık kullanımı, bu alanda giderek daha fazla aktörün yer almaya başlaması, dünyanın pek çok yerinde yasa koyucuları kripto varlık alanında düzenlemeler yapmaya zorladı. Bunun son örneklerinden birini de özellikle bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin sorumlulukları ile yatırımcıların haklarını düzenleme altına almayı hedefleyen, 31 Mayıs 2023’te kabul edilen AB 2023/114 sayılı Kripto Varlık Piyasalarına İlişkin Yönetmelik (MiCA) oluşturdu.

Bu yönetmelik, bir yandan kanun yapıcılara piyasayı düzenleyici kuralları getirirken diğer yandan piyasa yapıcıların da faaliyetlerini sürdürürken dikkate alabilecekleri önemli bir doküman. Zira Yönetmelik; kapsamındaki işletme ve kripto varlık hizmet sağlayıcıları tanımlarken saklama cüzdanları, kriptodan kriptoya işlemler veya kriptodan fiyat işlemlere yönelik borsalar, kripto alım satım platformları ile kripto varlık yatırım danışmanlığı firmaları ve kripto portföy yöneticilerini içine alan bir kurallar bütünü oluşturuyor.

 

Yönetmelik hangi konulara değiniyor

AB mevzuatı gereği üye devletlerin iç hukuklarında doğrudan uygulanacak olan bu Yönetmelikte kripto para birimleri başta olmak üzere kripto varlıkların kullanımı ve ilgili diğer işlemlerin düzenlenmesine kadar pek çok başlığa değiniliyor. Bu yönetmelikle, tüketicilerin korunması ve dijital varlıkların kullanımı sırasında güvenli bir ortamın oluşturulması amaçlanıyor.  Aynı zamanda; kripto varlık sahiplerinin ve kripto varlık hizmet sağlayıcılarının müşterilerinin yeterli şekilde korunması da dahil olmak üzere teknik standartlar geliştirilmesi, düzenleyici teknik standartların getirilmesi, bir kısım etik standartların belirlenmesi ve AB mevzuatının dijital çağa uyumunun sağlanması için dağıtık defter teknolojisi dahil olmak üzere finans sektöründeki dönüştürücü teknolojinin benimsenmesi, geliştirilmesi ve teşvik edilmesine dikkat çekiliyor.

Piyasada her geçen gün Sei, Wagmi, Martik, Balancer ve Apecoin gibi yeni bir kripto para birimi kendisine yer buluyor. Toplamda 20 bin adetten fazla olduğu tahmin ediliyor, bunların yarısının da aktif olduğu öngörülüyor. Bu değişim ve büyüklük özellikle son kullanıcı anlamında bir kısım riskleri de beraberinde getiriyor ki en çok gündeme getirilen risklerin de, kötüye kullanım, içeriden öğrenenlerin ticareti ve kara para aklama eylemleri olduğu görülüyor.

 

Riskleri yönetmek için önleyici tedbirleri alınması kritik.

Kripto varlık ihraç edenlerin; tüzel kişiliğe sahip olması, hizmetlerinin Yönetmelikte temel kuralları belirlenen şekilde “white paper” hazırlaması, dürüst, adil profesyonel bir faaliyet şekli benimsemesi, çıkar çatışmalarını önceden tespit ederek önleyici tedbirleri alması, ortaya çıktığında uygun şekilde yönetmesi, AB standartlarında güvenlik erişim protokollerini sağlaması ve sürdürmesi bekleniyor.

Kripto varlık hizmet sağlayıcılar bakımından ise; yine tüzel kişiliğe sahip olması, AB üye devletlerinden birinde kayıtlı bir ofisi olması, Yönetmelik kapsamında yetki belgesi alması, dürüst, adil profesyonel bir faaliyet şekli benimsemesi, yürüteceği faaliyete bağlı olarak 50.000 ile 150.000 Euro arasında asgari sermayeye sahip olması, müşterilerin kripto varlıklarının depolanması, dış kaynakların kullanılması ve acil durumlar için öngörülen asgari önlemleri yerine getirmiş olması aranmakta.

Yatırımcıları ve piyasa düzenini koruma amacıyla, hizmet sağlayıcıların bu yetkiyi edinebilmesi için de sermaye gereksinimleri, idari düzenlemeler, risk yönetimi ve varlık korumasını içeren oldukça detaylı koşullar düzenlenmiş. Öte yandan faaliyetleri boyunca teknik incelemede yer alan bilgilerindeki önemli değişiklikleri de düzenli şekilde açıklamaları ve düzenli mali raporlama yapmaları gerektiği kabul edilmiş.

Bir diğer önemli yükümlülük de piyasanın kötüye kullanılmasını, içeriden öğrenilenlerin ticaretini ve piyasa manipülasyonunu önlemek ve şüpheli faaliyetleri ilgili makamlara bildirmek için ihraççı ve sağlayıcıların uygun sistemlere ve kontrollere sahip olma zorunluluğu, şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde faaliyet göstermelerini sağlamak için uygun yönetim düzenlemelerine sahip olmaları gerekliliği.

Tüketiciler başta olmak üzere yatırımcı varlıklarının kaybolması veya çalınması riskine karşın da, kripto varlık saklama hizmetleri sunan şirketlerin güvenli depolama tesisleri oluşturması, bunların düzenli denetimler ve sıkı siber güvenlik önlemleri ile takip edilerek korunması konusunda gerekli altyapıyı oluşturması isteniyor.

 

AB bankaları ve yatırım şirketlerinin sahip oldukları lisanslar yeterli olacak.

Burada önemle altını çizelim ki lisanslı AB bankaları ve yatırım şirketlerinin sahip oldukları lisanslar, Yönetmelik kapsamında ayrı bir yetkilendirmeye ihtiyaç duymaksızın kripto varlık hizmetlerini sunmak için yeterli olacak. Ancak elbette ki bu bankalar ve yatırım şirketlerinin, kripto varlık hizmetlerini sunmaya başlamadan 40 gün önce ilgili bankacılık ve yatırım düzenleyici kurumlara bildirimde bulunmaları gerekecek. Yine bankalar, kripto varlık hizmet sağlayıcıların sağladığı tüm kripto varlık kategorileri için yetkili saklayıcı olarak kabul edilmiş durumda. Piyasa çevrelerinde banka ve yatırım şirketlerine sağlanan bu imkânın, diğer kripto varlık hizmet sağlayıcılar ile işbirliği ve ortak hizmet düzenlemeleri için de bir fırsat oluşturabileceğini düşünüyorum.

Ek olarak lisanslı finansal kuruluşlar, hem elde edebilecekleri ticari fırsatlar hem de maruz kalabilecekleri artan riskler açısından, MiCA sonrası finansal ortamdaki değişiklikler hakkında düşünmeye başlamak zorunda kalacaklardır. Örneğin, bankaların lisanslı CASP’lere, onlar adına hareket eden ödeme hizmeti sağlayıcılarına veya kripto varlıklarla ödeme kabul eden şirketlere hizmet vermeyi reddetmesi artık daha zor hale gelecek.

Sonuç olarak getirdiği düzenlemelerle tüketici başta olmak üzere yatırımcının korunması, piyasa bütünlüğünün sağlanması, kurumsal yatırımların artması ve yenilikçiliği teşvik etmesi bakımından olumlu yorumlar alan bu yönetmelik öte yandan uyum maliyetleri, kimlik gizliliğine getirdiği sınırlama, düzenlemelerin gerekli olanın ötesine geçmesi ve özellikle küçük işletmeler bakımından piyasa engellerini artırabilecek olması sebebiyle de bir takım olumsuz eleştirilerle karşılandı. Yönetmelik çerçevesinde ödeme sistemlerinde sağlanan güven ve korumanın ödeme süreçlerini kolaylaştırarak işlem maliyetlerini azaltması ve işletmelerin müşteri portföylerini genişletebilmelerini sağlaması, blok zincir teknolojisini teşvik eden yapısıyla tedarik zincirinde verimlilik yanında güvenliğin artırılması gibi faydaları bekliyorum.